İż hemmet tâ-ifetâni minkum en tefşelâ va(A)llâhu veliyyuhumâ(k) ve’ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e)
(Uhud gününde) O zaman sizden (mü’minlerden) iki grup, (düşmanın çok üstün gücünden ürkerek) neredeyse ’çözülüp geri çekilmeye (ve savaşa girmemeye)’ yönelmişti. Oysa (endişeleri yersizdi, çünkü) Allah onların (velisi) destekçisiydi. Artık mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etmelidir.
İçinizden iki gurubun paniğe kapıldığını da Allah bilmekteydi. Halbuki Allah onlara yakındı. Mü'minler sadece Allah'a güvensinler.
O zaman, Uhud'da içinizden iki grup (Hazrec'den Selemeoğulları'yla Evs'ten Hâriseoğulları) da, bozguna uğramak üzere idi. Halbuki velileri, koruyucuları, emrinde oldukları otorite Allah'tı. Mü'minler sadece ve sadece Allah'a dayanıp güvensinler.
Hani, Allah kendilerinin dostu olduğu halde sizden iki grup geri çekilmeyi düşünmüştü. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
O zaman sizden iki grup, neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.
O zaman (Uhud savaşında ordunun sağ ve sol kanadını teşkil eden Seleme Oğulları ile Harise Oğullarından ibaret) içinizden iki birlik savaş korkusundan (münafık Ubeyy'in kaçışına bakarak) geri dönmeğe niyyetlenmişti. Halbuki onların yardımcısı Allah idi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayanmalıdır.
O zaman sizden iki zümre dağılmak istediler. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. İnananlar, yalnız Allah’a tevekkül etmelidirler.
İçinizden iki grubun paniğe kapıldığını da hatırla. Halbuki Allah onlara yakındı. Müminler yalnız Allah'a güven duymalıdır.
Hani, sizden iki bölük korkarak çekilmek istemişti, Allahsa onların yardımcısıydı, Allaha dayanın inanı bulunanlar
O zaman (Uhud Gazvesinde) içinizden iki bölük çözülmeye yüz tutmuştu. Oysa Allah onların destekçisi ve yardımcısı idi. Artık, mü'minler (üzerlerine düşeni yaptıktan sonra) Allah'a dayanıp güvensinler (Çünkü O, kendi uğrunda mücadele verenleri desteksiz bırakmayacaktır).
Sizden iki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
Hani sizden iki takım (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.[99]
O zaman sizden iki bölük, Allah onların velîsi olduğu halde bozulup çekilmeye yüz tutmuştu; müminler yalnız Allah’a güvensinler.
O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.
Sizden iki grup nerede ise bozguna uğradı. Oysa ALLAH onların Sahibiydi. İnananlar ALLAH'a güvensin.
O zaman içinizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. İnananlar, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.
o dem ki içinizde iki taife yılmak istemişlerdi Allah zahîrleri iken, ve ancak Allaha demek dayanmalı mü'minler
Hani, (Uhud gazvesinde) sizden (Evs ve Hazreç kabilelerinden) iki grup korkuya (paniğe) kapılarak (ordunun iki kanadından) geri çekilmeye niyetlenmişti. Hâlbuki (sabru sebat etselerdi) Allah onların yardımcısı idi. Mü’minler (yalnız) Allah’a tevekkül etsinler.
O zaman içinizden iki zümre za'f göster (mek iste) mişdi. Halbuki onların yardımcısı Allahdı. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır.
O zaman sizden iki grup, neredeyse, çözülüp geri çekilmek istemişti. Oysa Allah onların velisiydi (koruyucu ve yardımcısıydı). Artık mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler (dayanıp güvensinler).
Allah o iki gurubun da yardımcısı (velisi) olduğu halde, Allah’a inanarak, güvenip dayanmaları gerekirken, içinizden iki grup (Uhud savaşında) gevşeyerek/ bozularak, savaşmayı bırakmışlardı.
O gün içinizden iki bölük, Allah kendilerinin yardımcısı iken, yine de yılgınlık göstermişti. İnananlar yalnız Allah’a dayanmalıdırlar.
Hani sizlerden iki fırka korkup kaçmak istedilerdi. Allah onların yârlarıdır, neye kaçsınlar. Mü/minler Allah/a mütevekkil olsunlar.
Hani (Uhut’ta) sizden iki grup [tâ’ifetân] paniğe kapılarak geri çekilmek istemişlerdi.³⁰ Hâlbuki Allah onların yardımcısı/dostuydu [veliy]. İnananlar yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdır [yetevekkel].
Hani sizden iki takım çözülüp dağılmaya yüz tutmuş idi; oysa Allah onların velisi idi. İman edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.
Hani sizden iki grup, yani Seleme oğulları ile Harise oğulları, münâfık Abdullah bin Übeyy’in propagandasına aldanarak az kalsın paniğe kapılıp geri döneceklerdi. Hâlbuki onların velisi, yardımcısı, dostu ve koruyucusu yalnızca Allah idi. Öyleyse, inananlar Allah’a dayansınlar ve ancak O’na güvensinler.Çünkü O, kendi uğrunda mücâdele edenleri kesinlikle yardımsız bırakmayacaktır. Nitekim:
Sizden iki grup az kalsın bozulmaya yüz tuttu. Hâlbuki onların veliyysi Allah’tır. Müminler artık Allah’a dayansın!
Hattâ koruyucuları Allah olduğu halde içinizde iki kabile neredeyse pes etmek üzereydi. Aslında inananların, Allah'a güvenmesi gerekirdi.
Hani sizden iki takım paniğe kapılarak çözülmeye yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların yardımcısıydı. Desteğimizle onları panikten kurtarmıştık. Şüphesiz Müminler her zaman Allah’a tevekkül ederek kazanırlar.
Hani Allah onların yardımcısıyken içinizden iki grup bozulmaya yüz tutmuştu. [*]Müminler, yalnızca Allah’a güvensinler!
İşte o zaman sizden iki topluluk,¹ kendilerinin yardımcıları Allah olduğu halde, korkarak geri çekilmeye yeltenmişlerdi. Öyleyse îman edenler sadece Allah’a tevekkül² etsinler.
içinizden iki grubun ⁹¹ paniğe kapıldığını [da]; halbuki Allah onlara yakındı ve müminler yalnız Allah’a güven duymalıydılar:
İçinizden iki grup, paniğe kapılmış ve dağılmanın eşiğine gelmişti. Oysa onların yar ve yardımcısı Allah idi, müminler sadece Allah’a güvenmeliydiler. 3/159-160, 5/11
içinizdeki iki grubun -Allah onların velisi olduğu hâlde- paniğe kapıldığını da (biliyordu).[⁶⁵³] Oysa mü’minler yalnız Allah’a güvenmeliydi.
Savaş başlayınca, içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu, oysa Allah onların yardımcısı idi. Müminler (düşmandan korkmasınlar) Sadece Allah'a güvenip dayansınlar!
Sizden iki takım, (korkup) gevşemeye yüz tutmuştu. Hâlbuki Allâh, kendilerinin dostu idi. İman edenler, Allah’a dayansınlar.
O vakit ki, sizden iki zümre dağılmaya kastetmişti. Halbuki onların muhafızı Cenâb-ı Allah'tır. Ve mü'minler ancak Allah Teâlâ'ya tevekkül etmelidirler.
Ve hani sizden iki bölük, Allah da kendilerinin yardımcıları olduğu halde, korkarak geri çekilmeye yeltenmişlerdi. Halbuki müminlere düşen, yalnız Allah'a dayanıp güvenmeleridir.
Sizden iki takım, korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah, kendilerinin dostu idi. İnananlar, Allah'a dayansınlar.
Sizden iki tâife (düşmanın çokluğundan korkarak ve yâhud başka bir sebeble) bozgunluk ve ric'at âsârı gösterdiler. Onların velîsi (dostları ve yardımcıları) Allâh Te'âlâ'dır. Mü'minler Allâh'a tevekkül itsünler (Tevekkül iderlerse Allâh nusret virir).
Allah müminlerin en yakını olduğu halde içinizden iki bölük korkudan dağılmaya yüz tutmuştu. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.
İçinizden iki grup, Allah yardımcıları olmasına rağmen, az kalsın yılgınlık gösteriyorlardı. Müminler, Allah'a bağlansınlar!
O vakit içinizden iki birlik yılmış, geri çekilmeye niyetlenmişti. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısıydı. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etmeliydiler.(23)
Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Velî'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
ol vaķt kim ķaśd eyledi iki bölük sizden kim yüreksüz olalar; daħı Tañrı arķa viricisidür ol ikinüñ. daħı Tañrı’ya tevekkül eylesün mü’minler.
Ol vaḳtda ḳaṣd eyledi iki ṭā’ife sizden ḳaçmaġa ḳorḳu‐y‐ıla, daḫı TañrıTa‘ālā anlaruñ nāṣırı, daḫı Tañrı Ta‘ālā üstine tevekkül eylesün mü’minler.
(O müharibədə) sizin içərinizdən (Sələmə və Harisə oğullarından ibarət) iki dəstə məğlubiyyətdən (uğursuzluqdan) qorxaraq geri çəkilmək fikrinə düşmüşdü. Halbuki, Allah onların yardımçısı idi. Gərək mö’minlər (hər işdə) Allaha təvəkkül etsinlər!
When two parties of you almost fell away, and Allah was their Protecting Friend. In Allah do believers put their trust.
Remember two of your parties(443) Meditated cowardice; but Allah was their protector, and in Allah should the faithful (Ever) put their trust.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |