13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 111. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Len yadurrûkum illâ eżâ(en)(c) ve-in yukâtilûkum yuvellûkumu-l-edbâra śümme lâ yunsarûn(e)

Onlar size hiçbir suretle zarar veremezler, ancak incitirler sizi. Onlara bir tek yardımcı bile bulunmaz.

(Ancak bu inkârcılar ve münafıklar) Onlar size ezadan (geçici sıkıntı ve zorluklardan) başka, kesinlikle (ciddi) hiçbir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. (Sahipsiz ve desteksiz kalacaklardır.)

Bu bize de kitap verildi diyen Yahudi ve Hıristiyanlar gelip geçici iftira ve bozgunculuk gibi hafif eziyetler dışında size hiç bir şekilde kökten imha ve galibiyet gibi bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine yardım da edilmez.

Ehl-i kitap, birtakım üzücü sözlerin dışında size bir zarar veremez. Sizinle savaşmak mecburiyetinde kalsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Üstelik onlara yardım da edilmez.

Size rahatsızlık vermekten başka bir zarar dokunduramazlar. Sizinle çarpışacak olsalar arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra bir yerden yardım da göremezler.

Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

(Ey müslümanlar) Yahudiler size eziyyet vermekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra, kendilerine yardım da yapılmaz.

Size sıkıntı vermekten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa, geri kaçacaklar. Sonra yardım da görmezler.

Yoldan çıkan kitap ehli, size incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

İncitmekten başka onlar size hiçbir zarar veremezler, çarpışsanız, size arka dönüp kaçarlar, yardım da olunmazlar

(Ey inananlar!) Onlar size eziyetten (geçici sıkıntı ve zahmetten) başka (ciddi) bir zarar veremezler. Sizinle savaşacak olurlarsa da (cesaret ve metanetiniz karşısında) geri dönüp kaçarlar; sonra onlara yardım da edilmez.

Sizi pek cüz-î rencîde idebilürler. Eğer sizinle muhârebe iderler ise çabuk kaçarlar ve kimse ânlara nusret itmez.

Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar size incitmekten başka zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa geri dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar (ehl-i kitap) size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Size hakaretten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa dönüp kaçarlar; kazanamazlar.

Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

size ezadan başka bir zarar edemezler ve sizinle çarpışacak olsalar size arkalarını dönerler sonra da nusrat bulamazlar

(Ey mü’minler!) Onlar (yahûdîler; hakkı inkâr etmek, sizi bozuk inançlarına davet etmek, tehdit etmek ve iftira atmak sûretiyle) eziyet etmenin dışında, size asla zarar veremezler. Sizinle savaşacak olurlarsa da arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar, eziyetten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar bile geri dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar size ezadan başka asla bir zarar yapamazlar. Eğer sizinle muhaarebe ederlerse size arkalarını dönüb kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Onlar size, eziyetten başka aslâ bir zarar veremezler. Hem sizinle savaşırlarsa, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım (da) edilmez.

(Ey inanmış olanlar!) Onlar (o kitap ehlinden fasık olanlar) size, incitmekten (geçici sıkıntı ve zorluklardan) başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşacak (size saldıracak) olurlarsa da geri dönüp kaçarlar; sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar size sıkıntı vermekten başka zarar veremezler. Eğer size karşı savaşacak olsalar, size arkalarını döner kaçarlardı. Sonra onlara yardım da edilmezdi.

Onların sizi incitmekten başka bir zararları olamaz. Sizinle vuruşacak olsalar bile size arkalarını dönerler. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Onlar size, dilleriyle cüz/i bir ezada bulunmadan başka hiçbir zarar eriştiremezler. Sizin ile kıtalde bulunsalar size arka çevirirler. Sonra da yardım görmezler.

Onlar size eziyetten başka bir zarar vermezler. Sizinle savaşsalar bile, size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Sizler en hayırlı toplum olmanın gereklerini yerine getirdiğiniz sürece, onlar size hiçbir şekilde zarar veremezler. Olsa olsa, aranızda fitne ve bozgunculuk çıkararak sizi keskin dilleriyle incitirler.
Size karşı göğüs göğse çarpışmağa yürekleri yetmez. Sizinle savaşsalar bile,cesaret ve gücünüz karşısında hemen arkalarını dönüp kaçarlar ve hiç kimse onlara yardım edemez. Bunun sonucu olarak da:

Size ezâdan / üzüntüden başka asla zarar vermeyeceklerdir. Sizinle savaşırlarsa, Arkalar’ı dönerler. Sonra yardım edilmezler.

Onların size manevi rahatsızlıktan öte bir zararları olamaz. Size karşı savaşsalar bile, dayanamayıp kaçarlar, sonunda ortada kalakalırlar.

Onlar size eziyetten başka zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar! Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar (kitap ehli), size sıkıntı vermekten başka hiçbir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar, size arkalarını dönüp (kaçar)lar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar, size eziyetten başka hiçbir zarar veremezler. Eğer onlar sizinle savaşmaya kalkışırlarsa, arkalarını dönüp kaçarlar sonra da onlara yardım eden bulunmaz.¹

1 Bu âyetteki ifâdeleri okuduktan sonra; Allah’ın vadinin şarta bağlı olduğunu unutmamak gerekir. Zîrâ Allah, 100. Âyette: “Ey îman edenler! Kendileri... Devamı..

[Fakat] bunlar size gelip geçici ezadan başka bir zarar veremezler ve eğer size karşı savaşa girseler bile hemen arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. ⁸²

82 Yukarıdaki 110. ayetin başlangıç cümlesinden anlaşıldığı gibi, Kur’an’ın izleyicilerine yapılan bu vaad, onların, “doğru olanı emreden, eğri olanda... Devamı..

Onlar, size dille eziyetin dışında asla zarar veremeyeceklerdir. Eğer sizinle savaşırlarsa, arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da ulaşmaz. 3/118, 64/11

onlar size, geçici eziyet vermenin dışında, kalıcı hiçbir zarar veremezler; sizinle savaşacak olsalar arkalarını dönüp kaçarlar: Sonra onlara yardım da ulaşmaz.

(Oysa) Onlar (yahudiler) size, incitmekten başka bir zarar veremezler, sizinle savaşa girişecek olsalar, arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez, (münafıklar onlara yardım vadinde bulundukları halde sözlerinde durmazlar)

Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle sa-vaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Size ezadan başka bir zarar veremezler. Ve eğer sizinle savaşta bulunurlarsa size arka çevirir kaçarlar. Sonra yardım da olunmazlar.

Onlar size hiçbir zarar veremezler, olsa olsa incitirler. Sizinle savaşacak olurlarsa, arkalarını dönüp kaçarlar. Kendilerine yardım eden de bulunmaz.

Size eziyetten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar bile, size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar, ancak size dil ile eziyet itmekden başka zarar idemezler. Eğer sizinle muhârebe ve mukâtele itseler arkalarına dönüb kaçarlar. Ve sonra da onlara kimse tarafından yardım olunmaz.[¹]

[1] Ka'b bin Eşref ve rüfekâsı mütemerridîn müslümânların aleyhlerinde ağızlarına gelen sözleri söylerlerdi. Fakat fi'ilen tecâvüze cesâret idemezlerd... Devamı..

Onlar size sıkıntıdan başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşsalar, gerisin geri dönüp kaçarlar. Sonra yardım da görmezler.

Onlar, size eziyetin dışında asla zarar veremeyeceklerdir. Eğer sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Onlar size sıkıntıdan başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşacak olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar; sonra kimseden yardım da görmezler.

Biraz eziyet dışında size asla zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa size sırtlarını dönerler. Sonra onlara yardım da edilmez.

hergiz ziyān degürmeyeler size, illā incinesi nesene daħı eger çalışalar sizüñ- ile, döndüreler size arķalarını andan arķa virinilmeyeler.

Size żarar degüremezler illā sizi incitmek. Daḫı eger sizüñle ṣavaş eyleselerarḳa ḳaytarurlar, sizden ḳaçarlar, nuṣret daḫı bulmazlar.

Onlar (yəhudilər) sizə (dil ilə) əziyyət verməkdən başqa bir zərər yetirməzlər. Əgər sizinlə savaşacaq olsalar, dönüb qaçarlar. Sonra isə onlara kömək edən də olmaz.

They will not harm you save a trifling hurt, and if they fight against you they will turn and flee. And afterward they will not be helped.

They will do you no harm, barring a trifling annoyance; if they come out to fight you, they will show you their backs, and no help shall they get.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.