5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 104. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilâ-lḣayri veye/murûne bilma’rûfi veyenhevne ‘ani-lmunkeri veulâ-ike humu-lmuflihûn(e)

İçinizde öyle kişiler bulunmalı ki onlar, sizi hayra çağırsın, size iyiliği emretsin, sizi kötülükten vazgeçirmeye çalışsın ve onlardır kurtulanlar, muratlarına erenler.

İçinizden (insanları Hakka ve) hayra davet edecek, (ve bunun sonunda elde edecekleri devlet ve hükümet imkânlarıyla ma’rufu) iyilikleri emredip yürütecek ve (münkeri) kötülükleri de nehyedip önleyecek bir ümmet bulunsun. (Bu hizmet ve hedefler için bir liderin çevresinde organizeli bir teşkilat kurulsun.) İşte asıl kurtuluşa ve başarıya erecek olan bunlardır.

İçinizden iyi ve yararlı olana davet eden, doğru ve iyi olanı emreden ve kötülüklerden sakındıran bir topluluk çıksın. İşte gerçek kurtuluşa kavuşanlar onlardır.

İçinizden, iyiliğe, dünya ve âhiret için en hayırlı olana, İslâm'a, Kur'ân'a, Kuran ilkeleriyle yaşamaya davet eden, teşvik eden, sevkeden; Kurân'ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü'minlerin tasvip etttiği, icrasında hayır gördüğü planları, programları, adaleti uygulayarak, kamu düzenini sağlayan, iyiliği emreden, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü'minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünu akıllarını kullanıp yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin eden, teşkilatçı, eğitimli, yetişmiş, yönetici, uzman, tutkun kadrolar, müesseseler (devlet-sivil toplum kuruluşları) bulunsun. Onlar, işte onlar kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 3/17, 110, 114; 7/157; 9/71, 112; 22/41.

İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.

Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.

İçinizden, insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.

Sizden iyiliğe çağıran, güzel şeyleri emreden, iğrenç şeylerden sakındıran bir topluluk oluşsun. İşte gerçek kurtuluşa kavuşanlar onlardır.

Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir grup bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.[59]

[59] Hayır, emr-i bi’l-ma’rûf ve nehy-i ani’l-münker kavramları hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, IV, 287-292.... Devamı..

Aranızda, bir dernek bulunmalı ki hayra çağırıp, iyiliği buyura, kötülükten alıkoya; işte bunlar kurtulurlar

İçinizden, iyi ve yararlı olana davet eden, kötü ve yanlıştan alıkoyan bir topluluk mutlaka bulunsun. Nihai kurtuluşa erişecek kimseler, işte bunlardır.

Tâ ki diğerlerini hayra da’vet ve iyi şeyleri emir ve fenâ şeyleri men’ iden bir ümmet olasınız böyle hareket idenler felâh bulacaklardır.

Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır.

Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.

İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.  

 Müfessirler, bu âyetin emri uyarınca, müslümanlar içinde, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir içtimaî kontrol müessesesinin bulunmasının farz-ı ... Devamı..

İçinizde, iyiliğe çağıran, sağduyuyu öğütleyen ve kötülükten sakındıran bir topluluk olsun. Bunlar başaranlardır

İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.

Hem sizden müteşekkil, önde gider, hayra davet eder, maruf ile emir ve münkerden nehyeyler bir ümmet olsun, işte onlardır o felâhı bulacaklar

İçinizden, (insanları) hayra çağıran, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Siz, hayra çağıran, ma'rûfu¹ öneren, munkerden² sakındıran bir topluluk olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

1. İyi, doğru, yararlı, güzel olan. Toplumsal değer yargılarına göre ve toplumsal uzlaşı ile doğru olduğu kabul edilen. Vahye uygun olan. 2. Kötü, e... Devamı..

Sizden öyle bir cemaat bulunmalıdır ki (Onlar herkesi) hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükden vaz geçirmiye çalışsınlar. İşte onlar muraadına erenlerin ta kendileridir.

O hâlde içinizden, hayra da'vet eden ve iyiliği emredip kötülükten men' eden bir topluluk bulunsun! Ve işte kurtuluşa erenler, ancak onlardır.

Öyleyse sizden (insanlığı) iyi ve yararlı olana (evrensel değerlere) davet eden, doğru ve iyi olanı (insanlığın hayat rehberi olan Kur’an’a uygun olanı ve toplumsal değer yargılarına göre toplumsal uzlaşı ile doğru olduğu kabul edileni) emreden ve (insanları) kötülüklerden (zulmün, haksızlığın her türlüsünden, insan hak ve hukukunu çiğnemekten, kısaca Kur’an’da yasaklanan ve uygun görülmeyen her türlü kötü tutum ve davranışlardan) sakındıran bir topluluk (devlet-sivil toplum kuruluşları) bulunsun. İşte onlar (samimiyetle bu görevi yerine getirenler) kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.*

(*) Kur’an’a göre emredilmesi gereken (معروف)’’maruf’’, meşru olan her şey olup bütün evrensel değerleri kapsamaktadır. Sakındırılan (منكر) ‘’münker’’... Devamı..

İçinizden, iyi ve doğru olan (hayra) şeylere çağıran, iyiliği emreden ve kötülükleri açıklayan bir topluluk bulunsun. İşte bu şekilde olan bir topluluk kurtulmuştur.

Sizin aranızda öyle bir ulus bulunsun ki herkesi iyilik işlemeye çağırsın, uygunu buyursun, uygunsuzu yoğasın. İşte onanlar bunlardır.

İçinizden hayre çağırır, iyi işi [³] emir, kötü işten nehyeder bir cemaat ayrılmalı. İşte felâh bulanlar onlardır.

[3] Aklen ve şer'an beğenilen Kitaba ve Sünnete uygun olan. Kötü iş de bunun zıttıdır.

Siz hayra çağıran ve iyiliği/iyi ve güzel şeyleri [ma’rûf] kendine iş edinen ve çevresine de telkin eden²⁵ ve kötülüğü engelleyen bir topluluk [ummet] olun.²⁶ İşte onlar mutluluğa erenlerin [muflihûn] tâ kendileridir.

25 “Ye’murûn” fiili “emere” kökünden olup mastarı “emr” şeklinde gelir. Bunun “emretmek” anlamı olduğu kadar, mastar, “iş yapmak”, “iş tutmak” anlamı ... Devamı..

Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk olsun. İşte kurtuluşa erişenler yalnız onlardır.

İçinizden, insanlığı hayra çağıran, Kur’an’ın ortaya koyduğu evrensel adâlet ölçüleri çerçevesinde iyiliği emreden ve kötülükleri önlemeye çalışanyönetme ve yönlendirme yetkisine sahip bir topluluk bulunsun. İştegerçek anlamda mutluluğa ve kurtuluşa erenler, bunlardır.
Eğer bu görevi yerine getirmeyecek olursanız, sizden öncekilerin başına gelen felâketler, sizin de başınıza gelebilir. O hâlde;

Sizden Ma’rûf’u (Örfe Uygun Olan’ı / Bilindik Olan’ı) iş edinen, Münker’den (Bilinmedik Olan’dan) kaçınan ve Hayr’a davet eden bir ümmet olsun! İşte onlar Felaha (Kurtuluşa) Erenler’dir.

Artık sizin içinizde dahi insanları, hayra çağıran, öz değerlere sahip çıkmanızı önerip kötüden alıkoyan önderler bulunsun. Bunu yapanlar kurtuldu demektir.

Sizden hayra çağıran ve iyiliği emredip kötülükten meneden bir topluluk bulunsun! İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip) kötülükten engelleyen (sakındıran) bir ümmet olun! [*] İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.

Bu ayet Âl-i İmrân 3:110 ve Tevbe 9:71. ayetlerle birlikte okunmalıdır. Ayetin “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip), kötülüğü engelle... Devamı..

Sizden¹ (Müslümanları sürekli) İslâ-m’a çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran nitelikli bir topluluk² bulunsun.³ İşte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

1 Yani Müslümanları hayra davet eden ümmetin, kendilerinden olması gerekmektedir. Buna göre İslâm toplumu, ümmetin eğitimini ve daveti, kesinlikle ken... Devamı..

ve belki içinizden iyi ve yararlı olana davet eden, doğru olanı emreden, eğri ve yanlıştan alıkoyan bir topluluk çıkar: nihaî kurtuluşa erişecek kimseler, işte bunlar olacak.

Sizden, iyi ve güzele çağıran, kötü ve çirkin olanı da engelleyen bir toplum oluşsun. İşte kurtuluşa erecekler bunlardır. 9/112, 22/41, 3/110

Öyleyse sizler hayra çağıran, meşru ve iyi olanı öneren, kötü ve yanlış olandan da sakındıran bir ümmet olun![⁶³⁷] İşte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler.

[637] Çevirimiz, Nesefî’nin mini beyaniyye sayan (ve’ltekûnû ummeten) yaklaşımına dayanır. Alternatif bir anlamı da şudur: “Ümmet saparsa onu düzeltec... Devamı..

İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun; işte kurtuluşa erenler onlardır!

(İslam toplumunda böyle bir topluluk teşekkül etmelidir. Bu yapılmayınca hiç bir müslüman sorumluluktan kendisini kurtaramaz. Müslümanların görevi, iç... Devamı..

Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır

Ve sizden hayra davet eder, ma'ruf ile, münkerden nehy eyler bir cemaat bulunsun, işte felâh bulucular onlardır.

Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selâmet ve felâhı bulanlar bunlar olacaklardır. [3, 110. 114; 7, 157; 9, 71. 112; 22, 41; 31, 17]

İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Bu âyet, bir İslâm irşâd örgütünün kurulmasını gerekli kılmaktadır. Çünkü Hakk'a da'vet için bir grupun görevlendirilip yetiştirilmesini emretmektedir... Devamı..

Ve sizden insânları hayra çağırınız, eyi ve hayırlı şeylerle emr, fenâ ve gayr-ı makbûl şeylerden nehy iyler bir ümmet olsun (öyle olunuz). İşte onlar (öyle bir ümmetin efrâdı) necât ve felâh bulucılardır.

İçinizde insanları iyiliğe çağıran, marufa uymalarını isteyen ve münkere[1] karşı çıkan önder bir toplum (ümmet) bulunsun. İşte umduklarını bulacak olanlar onlardır[2].

[1] Maruf, bilinen demektir. Bu bilgi ya Kur'ân'dan ya da ona aykırı olmayan gelenekten elde edilir. Zıttı 'münker'dir. [2] Ümmet (toplum), en az bir ... Devamı..

Sizden hayra davet eden, iyiliği emredip, kötülükten uzaklaştıran bir ümmet oluşsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.

İçinizden öyle bir topluluk bulunmalı ki, hayra çağırsın, iyiliği teşvik etsin, kötülükten sakındırsın. İşte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.(19)

(19) Âyet, her halükârda Müslümanların içinde bir topluluğun insanları hayra çağırma, iyiliği teşvik edip kötülükten sakındırma görevini yerine getirm... Devamı..

İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinliğe belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.

daħı olsun sizden bir cema'at, oķırlar ħayr dapa daħı buyururlar eyü işi daħı yıġarlar yavuz işden. daħı şunlardur ķurtılıcılar.

Daḫı sizden bir cemā‘at ḫalḳı ḫayrı istesünler, daḫı buyursunlar yaḫşı işleri,daḫı ḳaytarsunlar yaman işlerden. Daḫı anlardur dünyā ve āḫiret ḫayrına yiti‐şenler.

(Ey müsəlmanlar!) İçərinizdə (insanları) yaxşılığa çağıran, xeyirli işlər görməyi əmr edən və pis əməlləri qadağan edən bir camaat olsun! Bunlar (bu camaat), həqiqətən nicat tapmış şəxslərdir.

And there may spring from you a nation who invite to goodness, and enjoin right conduct and forbid indecency. Such are they who are successful.

Let there arise out of you a band of people inviting to all that is good, enjoining what is right, and forbidding what is wrong: They are the ones to attain felicity(431).

431 Muflih, aflaha, fal a h: the root idea is attainment of desires; happiness, in this world and the next; success; prosperity; freedom from anxiety,... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.