Vemâ hâżihi-lhayâtu-ddunyâ illâ lehvun vela’ib(un)(c) ve-inne-ddâra-l-âḣirate lehiye-lhayevân(u)(c) lev kânû ya’lemûn(e)
Ve bu dünya yaşayışı, ancak aslı olmayan bir eğlenceden, bir oyundan başka bir şey değil ve şüphe yok ki ahiret yurdunda gerçek yaşayış, bunu bir bilselerdi.
(Oysa) Bu dünya hayatı, sadece bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadan ibarettir. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Keşke (insanlar bu gerçeği) bilmiş olsalardı.
Bu dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, işte asıl hayat odur, keşke bu gerçeği bilselerdi.
Bu dünya hayatı, kesinlikle çoluk-çoçuk sahibi olma zevki, bir eğlence, bir oyundur. Âhiret yurdundaki hayat ise, bütün canlılığıyla devam eden sonsuz, asıl hayattır. Keşke bilmiş olsalardı.
Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise işte asıl hayat odur. Keşke bilselerdi.
Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.
Bu dünya hayatı, ancak bir eğlence ve bir oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise, ölmez gerçek hayat işte budur. Eğer bilselerdi, (geçici dünya hayatını ebedî ahiret hayatına tercih etmezlerdi)...
Hâlbuki dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ve şüphesiz ahiret yurdu ise, gerçek canlı orasıdır. (Gerçek hayat oradadır.) Keşke bilmiş olsalardı.
Eğer bilmiş olsalardı, bu dünya dirliği, ancak bir eğlence, bir oyuncak, son yurt, evet işte dirlik budur !
Bu dünya hayatı oyundan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ebedî ahiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir. Keşke bunu bilselerdi.
Bu dünyânın hayâtı beyhûde bir oyundur, asıl hayât âhiretdeki mekândadır, eğer bilseler idi!
Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler!
Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!
(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayattır; bir bilselerdi.
Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.
Bu Dünya hayat bir eğlence ve oyundan ıbaret ve hakıkaten son yurd (dârı Âhıret) işte halîs hayat o amma bilselerdi
Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Âhiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. (Küfürde ısrar edenler, bu hakikati) bir bilselerdi! (İşte o zaman geçici dünya yurdunu, ebedî âhiret yurduna tercih etmezlerdi.)
Bu dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, gerçek hayattır. Keşke, bunun farkında olsalardı!
Bu dünyâ hayâtı bir eğlenceden, bir oyundan başka (şey) değildir. Âhiret yurdu (na gelince:) Şübhe yok ki o, (asıl) hayâtın tâ kendisidir, (bunu) bilmiş olsalardı...
Hâlbuki bu dünya hayâtı, bir eğlence ve bir oyundan başka bir şey değildir. Şübhesiz âhiret yurdu ise, elbette asıl hayat odur.(1) Keşke bilselerdi!
Oysa (akıllarını kullansaydılar, bileceklerdi ki) bu dünya hayatı geçici bir zevk ve eğlenceden başka bir şey değildir. Şüphesiz sonraki hayat (ahiret hayatı) ise, tek (gerçek) hayattır: Eğer bilselerdi!
Bu dünya hayatı yalnızca eğlence ve oyundan ibarettir. Keşke gerçek yaşamın ahiret hayatı olduğunu bilselerdi.
Bu dünyadaki yaşayış ancak bir eğlencedir, bir oyundur. İşte gerçek yaşayış sonra ki yurttakidir. Bunu bilmiş olsalardı.
Bu dünya diriliği eğlenceden, oyuncaktan ibarettir. Âhiret sarayı ise elbette dirilik sarayıdır. Bilselerdi âhireti tercih ederlerdi.
Bu dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muhakkak ki ahiret hayatı gerçek/canlı [hayevân] olan hayattır. Keşke bilselerdi.
Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu (var ya), asıl hayat odur. Bir bilselerdi!
Bu dünya hayatının zevk ve eğlenceleri, aldatıcı bir oyalanmadan ve gelip geçici eğlenceden başka bir şey değildir; oysa özenip imrenmeye değer gerçek hayat, sadece âhiret yurdudur; keşke bunu bilselerdi! Aslında onlar, insanlığa gönderilen Peygamberler sayesinde, hakîkatin ne olduğunu pekâlâ bilirler. Öyle ki:
Bu Dünya Hayatı bir eğlence ve oyundan başkası değildir. Âhiret Yurdu, elbette gerçek Hayat’tır. Keşke biliyor olsalardı!
Dünya hayatı, oyun ve eğlenceden ibarettir. Ahret hayatı ise, gerçek yaşamdır. Ah bir bilebilseler!…
İnsanlar dünya hayatının eğlence ve oyundan ibaret sanıyorlar! Hayır! Dünya hayatı ahiret hayatına hazırlıktır. Kısa bir zaman içinde gelip geçicidir. Ahiret hayatına gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!
Bu dünya hayatı, [*] oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Şüphesiz ki ahiret yurdu(na gelince), işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Bu dünya hayatı, yalnızca bir eğlence ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Âhiret yurduna gelince işte, asıl hayat odur. Ah bunu bir bilseler...
Çünkü [akıllarını kullansalardı bilirlerdi ki] bu dünya hayatı geçici bir zevk ve eğlenceden başka bir şey değildir; oysa sonraki hayat, tek [gerçek] hayattır: keşke bunu bilselerdi!
Zaten şu dünya hayatı, bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Asıl hayat ise ahiret yurdudur. Zamanında keşke bunu bilmiş olsalardı... 6/32, 28/60, 47/36
Zaten (akletselerdi, bileceklerdi ki) şu dünya hayatı (tek başına) geçici bir oyun ve oynaştan başka bir şey değildir;[³⁵⁵⁰] bir de hayatın öteki yüzü vardır ki, işte odur capcanlı gerçek hayat: keşke bunu olsun bilebilseydiler!
Bu dünya hayatı, sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir, gerçek ve sonsuz olan hayat ise, ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bunu bilselerdi! (O zaman dünyayı, ahirete tercih etmezlerdi)
Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!
Bu dünya hayatı bir eğlenceden ve bir oyundan başka değildir. Ve hakikaten ahiret yurdu ise elbette ki, daimi hayat odur, eğer bilecekler olsalar idi.
Düşünseler şunu da anlarlardı ki: bu dünya hayatı geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ve ebedî âhiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir. Keşke bunu bir bilselerdi!
Bu dünya hayatı eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, işte asıl hayat odur (asıl yaşanacak yer orasıdır), keşke bilselerdi!
Bu Hayât-ı dünyâ ancak oyuncak ve boş şeylerdir. Asıl hayât dâr-ı âhiretdir. Eğer bunı bilseler.
Şu yaşanan hayat, bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Asıl hayat, son yurttaki hayattır; keşke bilseler.
Bu dünya hayatı, bir eğlence ve bir oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, gerçek hayat odur. Bilmiş olsalardı...
Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka birşey değildir. Âhiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!
daħı degül yaķın dirlik illā bāŧıl daħı oyun daħı bayıķ śoñraġı sarāy oldur dirlik eger oldılar-ise bilürler.
Bu dünyā dirligi degüldür, illā aldanmaḳ ve oyun. Daḫı āḫiret evi dirlikyiridür, eger bilseler.
Bu dünya həyatı oyun-oyuncaqdan, əyləncədən başqa bir şey deyildir. Axirət yurdu isə, şübhəsiz ki, əbədi həyatdır. Kaş biləydilər! (Əgər bilsəydilər, axirəti dünyaya dəyişməzdilər).
This life of the world is but a pastime and a game. Lo! the home of the Hereafter that is Life, if they but knew.
What is the life of this world but amusement and play?(3497) but verily the Home in the Hereafter,- that is life indeed, if they but knew.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |