Velleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti lenubevvi-ennehum mine-lcenneti ġurafen tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ(c) ni’me ecru-l’âmilîn(e)
İnananları ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetin en yüce yerlerinde yerleştireceğiz, orada ebedi olarak kalacaklar; iyi işlerde bulunanlara verilen mükafat, ne de güzeldir.
İman edip (hayırlı ve yararlı işlerle) salih amellerde bulunanlar (var ya, işte); onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetin yüksek köşklerine elbette yerleştireceğiz. (İyi niyet ve gayretle salih) Amellerde bulunanların (Hakk’ta ve hayırda çaba harcayanların) ecri ne güzeldir.
İman edip doğru ve yararlı işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız, iyi ve yararlı işler yapanların mükafatı ne güzeldir.
İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları Cennet konaklarına, köşklerine elbette yerleştireceğiz. Böyle sorumluluğunu bilerek amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.
İman edip salih ameller işleyenleri, içinde sonsuza kadar kalmaları üzere cennette, altından ırmaklar akan odalara yerleştireceğiz. Amel edenlerin ecirleri ne güzeldir.
İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
İman edib de salih ameller işliyenleri, elbette onları, cennetin (ağaçları) altından ırmaklar akan yüksek yerlerine yerleştireceğiz; O halde ki, orada ebedî kalacaklar. Böyle salih amel işliyenlerin mükâfatı ne güzeldir!...
İnanıp uygun işler yapanlara gelince, onları Cennette öyle saraylara yerleştireceğiz ki, altlarında nehirler akacak ve onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte çalışanların en iyi ücreti budur!
İman edip iyi ameller işleyenleri, elbette onları, içinde çok uzun süreli kalmak üzere, içinden ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. Böyle iyi amel yapanların ödülü ne güzeldir!
İnanarak, yararlı iş görenleri, altından ırmaklar akan, cennet köşklerine yerleştiririz, orda sonsuz kalırlar, iyi işliyenlerin
İnandıktan sonra doğru ve yararlı işler yapanları, içinde ebedi kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetteki köşklere yerleştireceğiz. Katma değer üretenlerin ödülü ne güzeldir!
58,59. Îmân idüb a’mâl-i sâlihada bulunanlara saraylar ve nehirler ile sulanmış bağçeler ihsân ideceğiz, orada ilelebed kalacaklardır. Ef’âl-i hasenede bulunanların, musîbetlere sabır ve tahammül idenlerin ve Allâh’a tevekkül iyleyenlerin mükâfâtı ne kadar güzeldir.
58,59. İnanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Sabredip, Rablerine güvenerek iş görenlerin ecri ne güzeldir!
İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir!
58-59. İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanları -hiç şüpheniz olmasın- içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetteki köşklere yerleştireceğiz; sıkıntılara katlanan, yalnız Allah’a dayanıp güvenerek işlerini gerektiği gibi yapanlara ne güzel karşılık!
İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir!
İnanan ve erdemli davrananları içinden ırmaklar akan cennetin köşklerine yerleştireceğiz; orada ebedi kalırlar. Çalışanların karşılığı ne güzeldir.
İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükafatı ne güzeldir!
Ve iyman edip salih salih ameller yapmış olanlar, elbette onları Cennetin altlarından ırmaklar akan şehnişînlerine yerleştireceğiz, o halde ki orada ebedî kalacaklar, ne güzeldir ecri o işgörenlerin
Îmân edip sâlih amel işleyenler var ya, onları altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Sâlih) amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir.
İnananları ve salihatı yapanları, içinde sürekli kalacakları Cennet'te; altından ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz. İyi işler yapanların ödülü ne güzeldir!
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (var ya) biz onları — kendileri içlerinde ebedî kalıcı olarak — altlarından nehirler akan o cennetin yüksek mevkilerine yerleşdireceğiz. (Öyle) amel (ve hareket) edenlerin mükâfatı ne güzeldir!
Îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, elbette onları altlarından ırmaklar akan Cennetteki yüksek makamlara yerleştireceğiz. Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Böyle sâlih)amel işleyenlerin mükâfâtı, ne güzeldir!
Ve (erkek olsun kadın olsun) inanıp yararlı işler yapmış olanları, elbette içinde (ebedi) kalmak üzere altlarından (zeminlerinden) ırmaklar akan cennetteki köşklere yerleştiririz. (Böyle iyi işler) yapanların mükâfatı ne güzeldir.
Elbette ki biz, iman edip salih amel işleyenleri altlarından ırmakların aktığı cennette hazırlanmış odalara, sürekli kalmak üzere yerleştireceğiz. Doğru işler yapanların karşılıkları ne kadar güzel.
İnanıp iyilik edenleri Biz kesenkes içlerinde ırmaklar akan Cennet çardaklarında barındıracağız. Onlar hep orada kalacaklardır. İyilik edenlerin karşılığı ne güzeldir!
İman edip iyi iş işleyenleri elbette biz uçmak çardaklarında barındıracağız. Onun altından ırmaklar akar. Onlar orada daim kalacaklardır. İyi iş işleyenlerin mükâfatları ne güzeldir!
İnanıp iyi ve yararlı işler [sâlihât] yapanları, mutlaka altından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennet köşklerine [ğurefen] yerleştiririz. İyi işler yapanların [âmilîn] mükâfatı ne güzeldir!
İman edip salih amellerde bulunanlar (var ya), onları mutlaka içinde temelli kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri pek de güzeldir!
Allah’a ve âhiret gününe yürekten inanan ve bu inancın gereği olangüzel ve yararlı davranışlarda bulunanları, ağaçlarının altından ırmaklar çağıldayan ve sonsuza değin içerisinde yaşayacakları cennet saraylarına yerleştireceğiz. Evet, Allah yolunda çaba harcayanlara verilen ödül ne güzeldir!
İman etmiş ve Salih Ameller’i işlemiş (İyi İşler’i yapmış) olanları, içinde sürekli kalacakları, altından Irmaklar akan Cennet’in yüksek yerlerine yerleştiririz. Amel İşleyenler’in ödülü ne güzeldir!
İnanıp yararlı faaliyetlerde bulunanları, içinde derelerin çağladığı cennet köşklerinde konuşlandıracağız. Hem de sonsuza kadar kalmak üzere. Emeğinin karşılığını almak ne güzel!
İnanıp güzel işler yapan kimseleri yüksekteki cennet odalarına yerleştiririz. Altlarından ırmaklar akar. Orada sürekli kalırlar. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir.
İman edip iyi işler yapanları -evet onları- içlerinde [ebedî] kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine [*] elbette yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların ödülü ne güzeldir! [*]
(Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlara gelince, onları içerisinde ebedî olarak kalacakları cennette, zemîninden ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz. İnandığını yaşayanların mükâfatı ne güzeldir.
İman edip doğru ve yararlı işler yapanları, mesken olarak, altlarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız: ne güzel, emek sarfedenlere verilen ödül!
İnanıp imanına yaraşır güzel işler yapanlar var ya biz onları içinde kalacakları ve tabanından ırmakların çağladığı cennetlerdeki köşklere yerleştireceğiz. Ne güzeldir çalışıp çabalayanların ödülü! 4/173, 14/23, 18/30-31
İman edip, sâlih ameller işleyenleri, (ağaçları) altından ırmaklar akan (sonsuza dek kalacakları) cennet köşklerine yerleştiririz. Böyle iyi, hayırlı amellerde bulunanların mükafatı ne güzeldir.
İman edip iyi işler işleyenleri, cennette, altlarından ırmaklar akan yüksek odalara yerleştiririz. Orada devamlı kalırlar. Çalışanların ücreti ne güzeldir!
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, elbette ki onları cennetten altlarından ırmaklar akan yüksek makamlara içlerinde ebedîyyen kalmak üzere yerleştireceğiz. İyi amellerde bulunanların mükâfaatı ne kadar güzeldir.
İman edip güzel ve makbul işler yapanları, cennetin yüksek köşklerine yerleştireceğiz. İçinden ırmaklar akan o cennetlere, onlar devamlı kalmak üzere gireceklerdir. İyi iş yapanların mükâfatları ne güzel!
İnanıp iyi işler yapanları, cennette, altlarından ırmaklar akan yüksek odalara yerleştiririz. Orada ebedi kalırlar. Çalışanların ücreti ne güzeldir!
Îmân idüb 'amel-i sâlih işleyenleri ağaçları altından nehirler akan cennetlerde dâimî olarak yüksek makâmlarda oturdırız. 'Amel-i sâlih işleyenlere ne güzel mükâfâtlar vardır.
İnanıp güvenen ve iyi davranış gösterenleri Cennette, altından ırmaklar akan odalara yerleştireceğiz. Oraya bir daha ölmemek üzere gireceklerdir. Çalışanların ödülü ne de güzeldir!
İman edenleri ve doğruları yapanları alt yanından ırmaklar akan cennetin yüksek yerlerine yerleştireceğiz. Hep orada kalacaklar. Görevlerini yapanların mükafaatı ne güzel.
İman ederek güzel işler yapanları, ebediyen kalmak üzere, Cennette altlarından ırmaklar akan en yüksek makamlara yerleştireceğiz. Çalışanların ödülü ne güzeldir!
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz. Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp değer üretenlerin ödülü!
daħı anlar kim įmān getürdiler daħı işlediler eyü işler yir virevüz anlara uçmaķdan köşkler aķar altından ırmaķlar ebed ķalıcılar anuñ içinde. ne eyüdür 'amel eyleyicilerüñ müzdi!
Ol kişiler ki īmān getürdiler ve ‘amel‐i ṣāliḥ işlediler, yirlendürür‐biz anlarıcennet köşklerinde ki aḳar altlarından ırmaḳlar. Ebedī ḳalurlar anda. Neyaḫşı müzddür ol ‘āmillere.
İman gətirib yaxşı işlər görənləri (ağacları) altından çaylar axan cənnət guşələrində (Cənnətin yüksək məqamlarında) sakin edəcəyik. Onlar orada əbədi qalacaqlar. (Yaxşı əməllər) edənlərin mükafatı necə də gözəldir!
Those who believe and do good works, them verily We shall house in lofty dwellings of the Garden underneath which rivers flow. There they will dwell secure. How sweet the guerdon of the toilers,
But those who believe and work deeds of righteousness - to them shall We give a Home in Heaven,-(3491) lofty mansions beneath which flow rivers,- to dwell therein for aye;- an excellent reward for those who do (good)!-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |