Yâ ‘ibâdiye-lleżîne âmenû inne ardî vâsi’atun fe-iyyâye fa’budûn(i)
Ey inanan kullarım, şüphe yok ki benim yeryüzüm geniştir, artık siz de yalnız bana kulluk edin.
Ey iman eden kullarım, şüphesiz Benim Arz’ım (ihsan ve ikramım ve her türlü imkânlarım) geniştir; artık yalnızca Bana ibadet edin. (Dünyalık kaygılarla kâfir düzenlere ve zalim-hain yöneticilere boyun eğmeyin.)
Ey iman eden kullarım! Benim yarattığım yeryüzü alabildiğine geniştir. Sadece bana kulluk edin, yani bulunduğunuz memlekette, bana kulluk etme imkanınız olmazsa, rahatça kulluk edebileceğiniz bir memlekete göçün gidin ve orada bana kulluğunuzu sürdürerek ömür tüketin.
Ey iman eden, beni ilâh tanıyan, candan müslümanlar olarak benim şeriatıma bağlanan, bana boyun eğen, saygılı kullarım. Şüphesiz benim arzım, benim ülkem, bana ait olan yeryüzü geniştir. Hicret ederek güç ve gönül birliği yapıp, hürriyetlerinize ve devletinize sahip çıkın. Baskılara boyun eğmeyin, yalnız bana kulluk ve ibadet edin, yalnızca benim şeriatına bağlanın, bana boyun eğin.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. Artık yalnız bana kulluk edin.
Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin.
Ey iman eden kullarım! (Eğer bir memlekette dininizi açığa vurup gereği üzere yürüyemiyor, ibadet edemiyorsanız, dininizin ahkâmını tatbik edebileceğiniz daha uygun bir memlekete hicret edin). Muhakkak ki benim arzım geniştir. O halde yalnız ve ancak bana ibadet edin.
Ey inanan kullarım! Şüphesiz Benim memleketim çok geniştir. Artık yalnızca Bana kulluk edin!.
“Ey iman eden kullarım! Elbette benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk ediniz!”
Ey inanan kullarım! Geniş benim yeryüzüm; bana tapasınız siz
Ey inanmış kullarım! Benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde (Allah'ın istediği şekilde yaşamak için) güven içinde olacağınız yere gidip yalnız bana kulluk ediniz.
Ey ’ibâdım! Arz vâsi’dir, siz yalnız bana ’ibâdet itmelisiniz.
Ey inanmış kullarım! Benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde güven içinde olacağınız yere gidip yalnız Bana kulluk ediniz.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz ki benim arzım (yeryüzü) geniştir. O hâlde, ancak bana kulluk edin.[420]
Ey inanan kullarım! Benim arzım geniştir; o halde yalnız bana kul olmakta sebat edin.
Ey inanan kullarım, toprağım geniştir, sadece bana kulluk edin.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.
Ey benim iyman eden kullarım! Haberiniz olsun benim Arzım geniştir, o halde bana ıbadet edin o halde bana
Ey îmân eden kullarım! Şüphesiz ki benim arzım (yeryüzü) geniştir. O hâlde, (îmânınızı açıklamaktan dolayı bir sıkıntı çekiyor ve ibadetlerinizi rahat bir şekilde yapamıyorsanız, güven içinde olacağınız başka bir yere hicret edin ve oralarda da) sadece bana kulluk edin.
Ey îman eden kullarım, şübhesiz ki benim arzım genişdir. O halde ancak bana ibâdet edin.
Ey îmân eden kullarım! Şübhesiz ki benim arzım geniştir; öyle ise ancak bana kulluk edin!
Ey iman etmiş bulunan kullarım! (Eğer bulunduğunuz yerde dininizi yaşayamıyor, karşı koyamayacak şekilde başka din veya sistemlere teslimiyete zorlanıyorsanız,) Benim (sizi yerleştirdiğim) yeryüzüm (yeterince) geniştir, O hâlde yalnızca Bana ibadet (kulluk) edin!.
Ey İman eden kullarım! Benim arzım (yeryüzüm) geniştir. Yalnızca bana kulluk edin.
Ey inanan kullarım! Bakın, Benim ülkem ne kadar geniş. Öyleyse, yalnız Bana tapın.
Ey Bana inanan kullarım! Muhakkak ki Ben’im arzım geniştir.³² O hâlde ancak Bana kulluk ediniz!
Ey iman etmekte olan kullarım! Hiç şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin.
Ey iman eden kullarım! Eğer içinde bulunduğunuz ortam ve şartlar, sizi Müslümanca yaşamaktan alıkoyup kötülüklere, günahlara sürüklüyorsa; gerektiğinde, içinde yaşadığınız toplumu, ülkeyi, arkadaş grubunu, aileyi, çevreyi, alışkanlıklarınızı, hayat tarzınızı vs. terk ederek, İslâm’ı yaşayabileceğiniz yepyeni bir hayata geçiş yapmalı, yani Allah yolunda hicret etmelisiniz. Unutmayın ki, işte yeryüzü, Benim arzım, hepinize yetecek kadar geniştir. Yani, günahlardan uzaklaşarak Allah’a sığınma imkânı her zaman, her yerde vardır. Öyleyse, emirlerime tam bir teslimiyetle boyun eğerek,yalnızca Bana kulluk edin!
-“Ey iman etmiş kullarım! Benim arz’ım / yeryüzü, geniştir. Sadece bana kulluk edin!”.
Ey benim inançlı kullarım! Benim topraklarım geniştir. Bana, her yerde kulluk edebilirsiniz.
Ey iman edenler! Şüphesiz yeryüzü geniştir. Bir yerde sıkışırsanız istediğiniz yere gider orada yaşarsınız. Sizin için yeryüzünde yaşanacak sayısız yerler yarattım. Onun için insanların yasalarına uyarak kendinizi tehlikeye atmayın! Sıkıştırıyorlar, baskı ve şiddet uyguluyorlarsa bırakın gidin! Yeryüzünde özgürlük içinde yaşayacağınız yerler bulun! Oralarda sadece benim yasalarıma uyarak yaşayın! Değilse; baskı, zulüm var diyerek veya ülkemizi çok seviyoruz ülkemizden ayrılamıyoruz diyerek, zalimlerin yasalarına uyup onlara kulluk ederseniz kendinize yazık edersiniz.
Ey iman eden kullarım! [*] Şüphesiz ki benim [arz]ım (yerim) geniştir. Yalnızca bana kulluk edin!
Ey Benim inanan kullarım!¹ Şüphesiz Benim yeryüzüm çok geniştir,² öyleyse sadece Bana kulluk edin.
EY İMANA ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir: o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin! ⁵³
– Ey inanan ve güvenen kullarım! Benim yeryüzüm çok geniştir. O halde bana, yalnız bana kulluk edin. 4/97, 16/41
SİZ ey iman eden kullarım! Şüphesiz ki Benim arzım geniştir;[³⁵⁴²] o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin!
Ey iman eden kullarım; haberiniz olsun ki benim yeryüzüm geniştir!.. O halde yalnız bana kulluk edin! (Bulunduğunuz memlekette eziyete maruz kalırsanız, dininizi açıklamada baskıya uğrarsanız, uygun bir beldeye hicret edin, yalnız bana kulluk edin)
Ey iman eden kullarım, benim arzım geniştir, bana kulluk edin.
Ey imân eden kullarım! Şüphe yok ki, Benim arzım geniştir. Binaenaleyh Bana ibadet ediniz.
Ey iman eden kullarım! Benim sizi yerleştirdiğim dünyam geniştir. (Bir yerde dininizi uygulayamazsanız başka yere hicret edebilirsiniz. )Onun için yalnız Bana ibadet ediniz.
Ey îmân iden kullarım! Arzım genişdir. ('İbâdete müsâ'id olacak yere gidiniz) ve bana 'ibâdet idiniz.
Ey inanan kullarım! Toprağım geniştir; yalnız bana kul olun.
-Ey iman eden kullarım!Benim arzım geniştir. Öyleyse Yalnız bana kulluk edin.
Ey benim iman eden kullarım! Hiç kuşkusuz, benim yerkürem geniştir. O halde, yalnız bana kulluk/ibadet edin.
iy ķullarum anlar kim įmān getürdiler! bayıķ yirüm gindür pes baña ŧapuñ baña.
İy benüm ḳullarum ki īmān getürdiler, taḥḳīḳ benüm yirüm geñiş‐likdür. Pes baña ṭapuñuz.
Ey iman gətirən bəndələrim! (Əgər hər hansı bir yerdə islamiyyətə görə sizi incidib əziyyət verirlərsə, orada sizi ölüm təhlükəsi gözləyirsə, yaxud dini vəzifələrinizi lazımınca yerinə yetirə bilmirsinizsə, başqa şəhərlərə və ölkələrə hicrət edə bilərsiniz. Mən oralarda da sizə ruzi verərəm). Şübhəsiz ki, Mənim yerim genişdir. Buna görə də yalnız Mənə ibadət edin!
O my bondmen who believe! Lo! My earth is spacious. Therefor serve Me only.
O My servants who believe! truly, spacious is My Earth:(3489) therefore serve ye Me - (and Me alone)!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |