Men kâne yercû likâa(A)llâhi fe-inne ecela(A)llâhi leât(in)(c) vehuve-ssemî’u-l’alîm(u)
Kim, Tanrı'ya kavuşmayı umarsa artık şüphe yok ki Allah'ın takdir ettiği zaman elbette gelecek ve odur duyan, bilen.
Her kim Allah’a kavuşmayı (O’nun va’adine ulaşmayı) umarsa, (acele etmesin) Allah’ın (tayin ve takdir ettiği) süresi gelmektedir. O (her şeyi) İşiten ve Bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, hiç şüphesiz Allah'ın tesbit ettiği süresi yaklaşarak gelmektedir. O herşeyi işiten ve herşeyi bilendir.
Kim Allah'ın huzurunda hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı umuyorsa, bilsin ki, Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi hakkıyla işitir, hakkıyla bilir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa (bilsin ki) Allah'ın belirlediği vakit muhakkak gelecektir. O, duyandır, bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah'ın (tesbit ettiği) süresi yaklaşarak-gelmektedir. O işitendir, bilendir.
Kim (cennetde) Allah'a kavuşmayı arzu ederse, şübhesiz ki Allah'ın tayin ettiği vakit (kıyamet) gelecektir. O, Semî'dir = kulların sözlerini işitir, Alîm'dir- inanç ve amellerini bilir.
Kim, Allah ile buluşmayı umuyorsa, işte kesinlikle bilsin ki; Allah’ın tayin ettiği ecel (süre) mutlaka gelecektir. O Allah (her isteği) işiten, (her şeyi) bilendir.
Allah'a kavuşmayı uman bilsin ki, Allah'ın belirlediği vakit gelecektir. Allah her şeyi işitir; her şeyi bilir.
Ey, Allaha kavuşmayı umunan kimse, Allahın göstermiş olduğu vakit herhalde gelecektir, O işitir, O bilir
Kim Allah'a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, (bu buluşma için) Allah'ın belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
Bir gün Allâh’ın huzûrına çıkmağı ümîd idenler içün vakt-i mu’ayyen gelecekdir. Allâh her şeyi işidir, her şeyi bilür.
Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Kim Allah’a kavuşmayı arzu ederse bilsin ki Allah’ın belirlediği sürenin sonu mutlaka gelecektir. O, her şeyi bilir, her şeyi işitir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir.
Kim ALLAH ile karşılaşmayı umuyorsa, (şunu bilsin ki) ALLAH'la randevu mutlaka gerçekleşecektir. O, İşitendir, Bilendir.
Her kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O her şeyi işiten ve bilendir.
Her kim Allaha irmek arzu ederse elbette Allahın ta'yin ettiği ecel, muhakkak gelecektir ve o, işitir bilir
Her kim (âhirette) Allah’ (ın rızasın) a kavuşmayı ümit ediyorsa, (hiç) şüphesiz (bilsin ki) Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.
Kim Allaha kavuşmayı umarsa şübhe yok ki Allahın ta'yîn etdiği (o) vakit her halde gelecekdir. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, artık şübhesiz ki, (bunun için) Allah'ın ta'yîn ettiği vakit mutlaka gelicidir. Çünki O, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Alîm (herşeyi bilen)dir.
Kim Allah’a kavuşmayı (özlüyor ve bir an önce) arzuluyorsa bilsin ki, (bu kavuşma için) Allah’ın belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O (her şeyi hakkıyla) işiten, (her şeyi hakkıyla) bilendir.
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah’ın belirlediği hesap vakti mutlaka gelecektir. O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.
Herkim Allah’a kavuşmayı umacak olursa işte gerçekten Allah’ının biçtiği son, ne olusa olsun, gelecektir. O işitici, bilici olandır.
Her kim Allah/a kavuşmayı umarsa ona hazırlansın, çünkü Allah/ın kavuşmak için tâyin ettiği vakit elbette gelecektir. O, kullarının her sözünü işitir, içlerinde olanı hakkıyle bilir.
Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah'ın (tespit ettiği) süresi yaklaşarak gelmektedir. O işitendir, bilendir.
Her kim Hesap Gününde Allah’a kavuşmayı ümit ediyorsa; malı, canı, bilgisi ve diğer tüm yetenekleriyle O’nun yolunda mücâdele ederek kendisini bu Güne hazırlasın; çünkü Allah’ın insan ömrü ve evren için belirlediği vade, mutlaka gelip çatacaktır ve hiç kuşkusuz Allah, her şeyi işiten, her şeyi bilendir.
Kim Allah’la karşılaşmayı umuyorduysa, şüphesiz Allah’ın eceli / belirlediği süre, elbette gelmektedir. O Bilen İşiten’dir.
Allah'a kavuşacaklarını umanlar bilsinler ki Allah'ın belirlediği süre bir gün dolacaktır. Çünkü, her şeyi tüm ayrıntısıyla duyup bilen sadece odur.
Her kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa; bilsin ki Allah’ın tayin ettiği hesap günü mutlaka gelecektir. Rabbin yaptıklarınızı hakkıyla işitendir ve bilendir.
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın (belirlediği) zaman elbette gelecektir. O duyandır, bilendir.
Kim [Kıyamet Günü] Allah’a kavuşmayı [ümit ve korku ile] beklerse [o Gün’e hazırlıklı olsun]: çünkü Allah’ın [her insan ömrü için] takdir ettiği vade mutlaka gelip çatacaktır -ve O her şeyi bilen, her şeyi işitendir!
Her kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, şüphesiz ki Allah’ın tayin ettiği ecel ve kavuşma günü mutlaka gelecektir. Zira O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir. 69/18...24, 84/6...9
Zaten kim Allah’ın (rahmetine) kavuşmayı arzuluyorsa, iyi bilsin ki Allah’ın takdir ettiği süre bir gün mutlaka gelip çatacaktır: Her şeyi bilip işiten O’dur.
(Kuşkusuz yanılmayan müminler olacaktır) Kim, Allah'a kavuşmayı umarsa, (iman edip, Rabbinin va'ad buyurduğu ahiret nimetlerini umarak sâlih amel işlerse) şüphe yok ki, Allah’ın tayin etmiş olduğu o saat elbette gelecektir. (Onun umudunu gerçekleştirecek, güzel amelinin mükafatım verecektir) O, her şeyi hakkıyle işitendir, her şeyi hakkıyle bilendir.
Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. Ve O işitendir, bilendir.
Her kim Allah'a kavuşmayı ümit ederse elbette Allah'ın tayin ettiği müddet, herhalde gelicidir ve o bihakkın işitendir, bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı ümid ediyorsa bilsin ki Allah'ın tayin ettiği vâde mutlaka gelecektir. O her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Kim Allah ile buluşmayı umarsa; Allah'ın (buluşma) süresi gelmektedir. O, işitendir, bilendir.
Her kim ki Allâh Te'âlâ'ya mülâkî olacağını ümîd ider bilsün ki Allâh'ın buna ta'yîn iylediği vakit yakındır ve o, işidir ve bilir.
Kim Allah ile karşılaşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah’ın belirlediği vakit elbette gelecektir. O işitendir, bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı umarsa, şüphesiz Allah'ın belirlediği süre gelecektir. O işitendir bilendir.
Kim Allah'a kavuşmayı ümit ediyorsa, bilsin ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Allah'a kavuşmayı umanlara gelince, şu bir gerçek ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, Semî'dir, Alîm'dir.
her kim oldı ümid dutar Tañrı’yı görmege, bayıķ Tañrı zamān gelicidür. daħı ol işidicidür bilicidür.
Kim dilese Tañrı Ta‘ālānuñ liḳāsın pes Tañrınuñ eceli gelecekdür. Daḫı olher nesneyi işidicidür, bilicidür.
Hər kəs Allahla qarşılaşacağına (qiyamət günü dirilib Allahın hüzurunda duracağına) ümid edirsə, (ona hazırlaşsın və bilsin ki) Allahın (haqq-hesab üçün) müəyyən etdiyi vaxt mütləq gələcəkdir. Allah (hər şeyi) eşidəndir, biləndir!
Whoso looketh forward to the meeting with Allah (let him know that) Allah's reckoning is surely nigh, and He is the Hearer, the Knower.
For those whose hopes are in the meeting with Allah(3426) (in the Hereafter, let them strive); for the term (appointed) by Allah is surely coming(3427) and He hears and knows (all things).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |