Velekad fetennâ-lleżîne min kablihim(s) feleya’lemenna(A)llâhu-lleżîne sadekû veleya’lemenne-lkâżibîn(e)
Ve andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınadık; artık Allah, doğru olanları da mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavim)leri de (çeşitli) imtihan (kasıtlı, fitne ve belalar)dan geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.)
Biz kendilerinden öncekileri de sınadık. Allah, böylece kimlerin imanında gerçek, kimlerin sahte ve yalancı olduklarını dener ve onları ayırdeder.
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de, belâlarla, felâketlerle ağır imtihanlardan geçirdik. Elbette Allah imanlarında samimi olanların kimler olduğunu bilecek; yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.
Andolsun biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette doğruları da bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir (ortaya çıkaracaktır).
Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.
Doğrusu biz, onlardan evvelkileri de (çeşitli musibetlerle) denedik. Allah, (imtihan sûretiyle imanında) sadık olanları da muhakkak bilecek, yalancı onları da elbette bilecek.
Andolsun! Biz onlardan öncekileri de imtihana tabi tuttuk. Elbette Allah, doğru olanları da ortaya çıkaracaktır, yalancı olanları da ortaya çıkaracaktır.
Andolsun ki biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Onlardan önce, geçmiş olanları sınamış idik, gerçekleri, yalancıları Allah açığa çıkaracaktır
Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Elbette Allah, doğru davrananları (özü, sözü ve davranışı bir olanları) ortaya çıkaracak ve Haktan yana olduklarını söyledikleri halde batıldan yana olanların kim olduğunu da gösterecektir.
Biz ânlardan evvel gelenleri tecrübeye çekdik. Allâh kim doğrı söylüyor, kim yalan söylüyor, pek a’lâ bilür.
2,3. And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.
Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; kezâ O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Kendilerinden öncekileri sınadık. Elbette ALLAH doğrucuları ile yalancıları birbirinden ayıracaktır.
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Şanım hakkı için biz onlardan evvelkileri ne fıtnelerle imtihan ettik, yine Allah, elbette sadakat edenleri bilecek, ve elbette yalancıları bilecek
Kasem olsun ki, biz, onlardan önceki (ümmet) leri de imtihân ettik. (Ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen) Allah, doğru olanlarla, yalancı olanları elbette bilir.
Ant olsun ki onlardan öncekilerini de fitnelendirmiştik. Böylece Allah, kimin samimi kimin de yalancı olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
Andolsun, biz onlardan evvelkileri de imtihan etmişizdir. Allah elbette saadık olanları da bilir, elbette yalancı olanları da bilir.
And olsun ki (biz), onlardan öncekileri de imtihân ettik; Allah doğru söyleyenleri de muhakkak bilir, yalancıları da muhakkak bilir.
Muhakkak ki biz, onlardan öncekilerini de imtihan etmişizdir. Elbette (zatım olan) Allah (iman etme hususunda) doğru söylemiş olanları da bilir, yalancı olanları da belir. *
Onlardan öncekileri de denedik (imtihan ettik) ki, Allah doğru söyleyenleri de bilsin, yalan söyleyenleri de bilsin.
Doğrusu, biz onlardan öncekileri de hep sınamıştık. İşte böylelikle Allah kimlerin doğru, kimlerin yalancı olduklarını bilir.
Andolsun Biz, onlardan öncekileri de sınavdan geçirdik. Elbette ki Allah doğru söyleyenleri de bilir, elbette ki yalancıları da bilir.
Şüphesiz onlardan öncekileri sınamadan geçirdik. Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.
Doğrusu Biz, onlardan önceki çağlarda yaşayan müminleri de birtakım belâ ve musîbetlerle sınamıştık. Çünkü Allah, söz ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan dürüst ve samîmî insanları mutlaka seçip belirleyecek,iman iddiasında bulunan ikiyüzlü yalancıları da kesinlikle ortaya çıkaracaktır.
Müminlere eziyet çektiren zâlimlere gelince:
And olsun onlardan öncekileri de sınadık! Allah, elbette, doğru söylemiş olanları biliyor, Yalancılar’ı da biliyor.
Biz daha önceki nesilleri sınavdan geçirdik Çünkü Allah, doğrucu ile yalancıyı ayıracaktır.
İnkâr edenler bilsinler ki biz önceki nesilleri de imtihan etmiştik! Allah doğru söyleyenlerle yalancıları mutlaka bilir.
Yemin olsun ki onlardan önceki (ümmet) leri de imtihandan geçirdik. (İleride) kimin doğru (söylediğini) kimin yalancı olduğunu, Allah kesinlikle bildirecektir.¹
Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de çeşitli sıkıntılarla sınamıştık, böylece Allah, “İman ettik” sözünde kimin sadık/samimi, kimin de yalancı olduğunu ortaya çıkaracaktır. 2/155, 22/11, 67/2
Doğrusu, onlardan öncekileri de sınamıştık; fakat Allah her halükârda hem doğru söyleyenleri belirleyecek,[³⁴⁶⁹] hem de yalancıları belirleyecek.
Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de imtihan ettik. (Onlar da bir çok zahmetlere maruz kaldılar; nitekim Bakara 214. de "Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu başınıza gelmeden, cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk, sıkıntı gelmiş ve sarsıntıya uğramışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler "Allah’ın yardımı ne zaman?" diyorlardı buyurulmuştur) Allah elbette, sadık olanları da, yalancı olanları da (ezeli ve ebedi ilmi ile) bilir (Artık yalancıların ahirette özür dilemeleri boşunadır)
Ve biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancılar da mutlaka bilir.
Andolsun ki, onlardan evvelkileri de imtihan ettik, elbette ki, sadâkatte bulunanları da ve yalancı olanları da bilir.
Biz elbette kendilerinden önce yaşamış olanları denedik. Allah elbette şimdiki müminleri de imtihan edip iman iddiasında sadık olanlarla, samimiyetsiz olanları elbette bilecektir.
Allâh îmânlarında sâdık olanlarla kâzibleri temyîz itmek içün onlardan evvel geçen akvâmı ibtilâ ve imtihân iyledi.
Onlardan öncekilerini de sıkıntılara sokmuştuk. Allah kimlerin samimi olduğunu elbette bilecektir. Kimlerin yalancı olduklarını da bilecektir.
Biz, onlardan öncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette doğruları bilir. Ve elbette yalancıları da bilir.
Gerçek şu ki, Biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Sözünde doğru olanları ve yalancıları Allah böylece birbirinden ayırt edecektir.
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.
daħı bayıķ śınaduķ anları kim anlardan ilerü-di. pes bile Tañrı anları kim ŧoġru oldılar daħı bile yalancıları.
Taḥḳīḳ biz fitneye düşürdük anlardan burun geçenleri, Tañrı Ta‘ālā bil‐meg‐içün girçekleri, daḫı bilmeg‐içün yalancıları.
Biz onlardan əvvəlkiləri (keçmiş ümmətləri) də imtahana çəkmişdik. Şübhəsiz ki, Allah düz danışanları da (həqiqi iman sahiblərini də), yalançıları da çox gözəl tanıyar!
Lo! We tested those who were before you. Thus Allah knoweth those who are sincere, and knoweth those who feign.
We did test those before them, and Allah will certainly know(3424) those who are true from those who are false.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |