Vevehebnâ lehu ishâka veya’kûbe vece’alnâ fîżurriyyetihi-nnubuvvete velkitâbe veâteynâhu ecrahu fî-ddunyâ(s) ve-innehu fî-l-âḣirati lemine-ssâlihîn(e)
Biz ona İshak'ı ve Yakub’u armağan ettik ve onun soyundan (seçtiklerimize) peygamberlik ve kitap (ikram ve ihsan olarak) gönderdik; ona dünyada da ecrini (ve şerefini) verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır, (iyilik ve cennet ehlidir).
Ve ona İshak ve Yakup'u verdik ve soyuna, peygamberlik ve kitap ihsan ettik ve dünyada, mükafatını verdik onun ve şüphe yok ki o, ahirette de elbette temiz kişilerdendir.
İbrahim'e İshak'ı, ve İshak'ın oğlu Ya'kub'u bahşettik. O'nun soyundan layık gördüklerimize, peygamberlik ve kitap verdik. O'nu bu dünyada mükafatlandırdık, öteki dünyada da mutlaka dürüst ve erdemli kimselerden olacaktır.
Biz İbrâhim'e, İshak'ı ve Yâkub'u ihsan ettik. Peygamberliği ve kitapları onun soyundan gelenlere vermeyi planladık. Ona dünyada mükâfatını verdik. O, âhirette, ebedî yurtta da dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi mü'minlerden, sâlihler zümresindendir.*
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık. Onun soyuna peygamberliği ve kitabı verdik. Ona dünya hayatında ecrini verdik. Ahirette de o salihlerdendir.
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.
Biz, İbrahîm'e (evlâd ve torun olarak) İshâk'ı ve Yakûb'u ihsan ettik. Hem peygamberliği, hem de kitabı onun nesline ikram ettik. Kendisine de dünyada mükâfatını (peygamberliği ve güzel övgüyü) verdik. Muhakkak ki o, ahirette salihîndendir (cennet ehlindendir).
Biz de İbrahim’e, İshak ve Yakub’u bağışladık. Onun neslinden gelenlere peygamberlik ve kitap verdik. Ve dünyada ona mükâfatını verdik. Ahirette de o, salihlerdendir. (En yüce mertebede olanlardandır.)
İbrâhim'e, İshâk ve Ya‘kûb'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada ödülünü verdik. Şüphesiz o, âhirette de iyilerdendir.[409]*
İshak ile Yakup'u ona armağan ettik, hem kitabı, hem de peygamberliği onun nesline verdik biz, onun sevabını dünyada verdik, ahrette de şüphesiz salihlerdendir
Biz ona (oğlu İsmail'den sonra) İshak'ı da Yakup'u da bahşettik. Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitap verdik. Dünyada ona mükâfatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyi kimselerden olacaktır.*
İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u bahşettik. Soyundan gelenlere Kitap ve peygamberlik verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık; doğrusu o ahirette de iyilerdendir.
Ona (İbrahim’e) İshak’ı ve Yakub’u bahşettik. Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik. Ayrıca ona dünyada mükâfatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir.
Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de sâlihler (zümresin) dendir.
O'na (İbrahim'e) İshak ve Yakub'u bağışladık. Soyuna peygamberlik ve kitap verdik. Ödülünü bu dünyada verdik ve ahirette de erdemlilerle birlikte olacaktır.
O'na İshak ve Yakub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık. Şüphesiz o, ahirette de salihler (zümresin)dendir.
Ve biz ona İshak ile Ya'kubu da ihsan ettik, ve nübüvveti, kitabı zürriyyetinde kıldık, ve kendisine hem Dünyada ecrini verdik hem Âhırette o şübhesiz salihînden
Biz O'na İshâk'ı ve Yakûb'u hibe ettik. Onun soyundan gelenlere nebilik ve kitap verdik. Böylece O'na dünyada ödülünü verdik. O, ahirette de elbette salihlerden¹ olacaktır.*
Biz ona ishak ile Ya'kubu da ihsan etdik. Peygamberliği ve kitabları onun zürriyetine tahsis etdik. Dünyâda ona mükâfatını verdik. Hakıykat o, âhiretde de her halde saalih insanlardandır.
Ve (biz) ona İshâk'ı ve (torunu) Ya'kub'u ihsân ettik; hem peygamberliği ve kitâbı onun neslinde(n gelenlere vermeyi mukadder) kıldık; ona dünyada da mükâfâtını verdik. Hiç şübhesiz o, âhirette de sâlih kimselerdendir.
Biz İbrahime İshakı ve Yakubu verdik. İbrahimin soyundan da peygamberler seçip kitap vermiş, ayrıca İbrahime dünyada güzel mükafaatlar vermiştik. Şüphesiz ki o, ahiret de doğru işler yapanlar arasındadır.
Biz, ona İshak/ı, Yakub/u bağışladık, onun zürriyetine nübüvvet, Kitap verdik [⁶], dünyada onun mükâfatını verdik [⁷], o, âhirette de sahillerden olacaktır [⁸].*
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, peygamberliği ve kitabı onun soyunda karar kıldık ve kendisine dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.
Biz de ona önce İsmail’i, ardından İshak’ı ve daha sonra da torunu Yakup’u armağan ettik; ayrıca Peygamberliği ve Kitabı onun soyundan gelenlere verdik. Onu, daha bu dünyada iken böylece ödüllendirdik ve elbette o, âhirette de en iyiler arasında olacaktır.
Biz (İbrahim’e) İshak’ı ve Yâkûb’u hediye ettik ve Peygamberliği ve kitabı1 da (belirli bir süreye kadar)2 onun soyuna has kıldık. (Yaptıklarının) karşılığını3 (da daha) dünyada iken verdik. Şüphesiz o âhirette de kesinlikle salihlerdendir.*
Biz de İbrahim’e, İshak ve Yakup’u bahşettik, onun soyundan gelenlere nebilik ve kitap verdik. Böylece onu dünyadayken mükâfatlandırdık, ahirette ise o, salih kullar arasında yer alacaktır. 2/124/...134, 14/39, 4/69
Biz de ona İshak ve (onun oğlu) Yakub’u verdik; ve onun neslinden gelenler arasında nübüvveti ve vahyi devam ettirdik; üstelik ona ödülünü daha bu dünyada vermeye (başladık); hiç şüphe yok ki o, âhirette de iyiler arasındaki yerini alacaktır.
Ve O'na İshak'ı ve Yakub'u bağışladık ve nübüvveti ve kitabı O'nun zürriyetinde kıldık ve O'na dünyada mükâfaatını verdik ve şüphe yok ki, O ahırette de elbette sâlih olanlardandır.
Biz İbrâhim'e (evlat ve torun olarak) İshak ile Yâkub'u ihsan ettik. Onun neslinden gelenlerde, peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. O âhirette de elbette salihlerden olacaktır. [2, 130; 21, 7; 19, 49]
Biz ona İshak'ı ve (torunu) Ya'kub'u armağan ettik. Onun nesli içine peygamberlik ve Kitap koyduk. Ona dünyada (yaptığı güzel işin) karşılığını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.*
İbrahim’e İshak’ı ve Yakub’u bağışladık. Soyundan gelenlere nebilik ve kitap verdik. Böylece onu Dünya’da ödüllendirmiş olduk. O Ahirette de iyilerden olacaktır.
İbrahim'e, İshak ve Yakub'u bağışladık; soyuna peygamberlik ve kitap verdik. O'na dünyada mükafaatını verdik, O, ahirete de iyilerdendir.
Biz ona İshak ile Yakub'u verdik; nesline peygamberlik ve kitap nasip ettik; onu bu dünyada da ödüllendirdik. Âhirette ise o, hiç kuşkusuz, iyi ve hayırlı kullardandır.
Biz, İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Onun soyu içine peygamberliği ve Kitap'ı yerleştirdik ve onun ödülünü dünyada verdik. Âhirette de o, elbette ki iyilik ve barış sevenler arasında olacaktır.
daħı baġışladuķ aña isḥāķ’ı daħı ya'ķub’ı. daħı eyledük neslinde peyġamberlıķ daħı tevrįt zebūr incįl furķan. daħı virdük aña müzdini dünyede daħı bayıķ ol āħiretde śāliḥlerdendür.
Biz ona (İbrahimə) İshaqı və Yə’qubu bəxş etdik, peyğəmbərliyi və kitabı onun nəslinə əta etdik, dünyada onun mükafatını verdik. O, axirətdə də mütləq (yüksək dərəcələrə layiq) salehlərdən olacaqdır!
And We bestowed on him Isaac and Jacob, and We established the Prophethood and the Scripture among his seed, and We gave him his reward in the world, and lo! in the Hereafter he verily is among the righteous.
And We gave (Abraham) Isaac and Jacob, and ordained among his progeny Prophethood(3447) and Revelation, and We granted him his reward in this life; and he was in the Hereafter (of the company) of the Righteous.(3448)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |