25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ankebût Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ entum bimu’cizîne fî-l-ardi velâ fî-ssemâ-/(i)(s) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in)

Siz onu, ne yeryüzünde aciz bırakabilirsiniz, ne gökyüzünde ve size, Allah'tan başka da ne bir dost var, ne bir yardımcı.

Siz ne yerde ve ne de gökte (Allah’ı asla) aciz bırakamazsınız. (Füzelerinize ve uzay gemilerinize güvenmeniz boşunadır.) Sizin Allah’ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de olmayacaktır.

Sizin ne yerde, ne gökte Allah'ın azabından kurtulup kaçacağınız bir yer yoktur. Sizin için Allah'ın dışında, O'ndan gelecek felaketlere karşı, sizi koruyacak herhangi bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.

Siz, yerde ve gökte Allah'ı âciz bırakamazsınız, koyduğu kanunların dışına çıkarak yakanızı kurtaramazsınız. Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden size, ne bir koruyucu, ne de bir yardım eden bulunur.

Siz ne yerde, ne de gökte (Allah'ı) aciz bırakabilirsiniz. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Siz yerde ve gökte (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.

Siz, ne yerde, ne de gökte (Rabbinizi azab etmekten) aciz bırakacak değilsiniz. Sizin için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Yeryüzünde ve gökte Allah’ı aciz bırakacak (O’ndan kurtulacak) değilsiniz. Allah’tan başka ne bir sahibiniz ne de yardımcınız vardır.

“Sizler ne yerde ne gökte Allah'ı âciz bırakabilirsiniz. Sizin Allah'tan başka dostunuz ve yardımcınız da yoktur.”

Yerde, gökte gücünüz yetmez Ona, Allahtan ayrı size ne bir dost vardır, ne de yardımcı

Siz ne yerde ne de gökte (Allah'ı) aciz bırakacak değilsiniz (O'nun yapacaklarına engel olamazsınız). Ayrıca, kendinize O'ndan başka ne bir dost bulabilirsiniz ne de bir yardımcı!

Ne arzda, ne semâvâtda ânın kudretini tenkîs idemezsiniz. Allâh’dan başka ne velîniz ve ne nâsırınız vardır.

Siz ne yeryüzünde ve ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız da bulunmaz."*

Siz, yerde de gökte de (Allah’ı) âciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.

“Ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı çaresiz bırakabilirsiniz. Allah’ın dışında bir himayeciniz ve yardımcınız da yoktur.”

Siz ne yeryüzünde ne de gökte (Allah'ı) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.  

 İlâhî hükümden kurtulmak için ne yeryüzünün en gizli yerine saklanmanın, ne de gökyüzüne çıkmanın fayda vermeyeceği anlatılmakta, insanların göğe çık... Devamı..

Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin ALLAH'tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur.

Siz ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.

Siz de âciz bırakacak değilsiniz size de ne Yerde ne Gökte, Allahdan başka ne bir veliy ne de bir nâsir yoktur

Siz yerde de gökte de (Allah’ı) âciz bırakacak değilsiniz. (Yerde de olsanız, gökte de olsanız Allah’ın azabından kurtulamazsınız.) Sizin, (müstahak olduğunuz azabı) Allah’tan başka (engelleyecek) ne bir dostunuz ne de bir yardımcınız vardır.”

Siz, yerde ve gökte aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah'ın yanı sıra başka veliniz ve yardımcınız yoktur.

Siz ne yerde, ne gökde (Onu) aaciz bırakıcı değilsiniz. Allahdan başka sizin hiçbir velîniz ye yardımcınız da yokdur».

Hem siz, ne yerde ne de gökte Allah'ı âciz bırakacak kimseler değilsiniz. Ve sizin için Allahdan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Siz ne yerde nede gökte olacaklara engel olamazsınız. Sizin için Allah’dan başka, ne bir koruyucunuz ve nede bir yardımcınız vardır.

Ne yerde, ne gökte Onu işinden alıkoyamazsınız. Sizin Ondan başka ne bir gözeticiniz, ne de bir yardımcınız yoktur.

Sizler yeryüzünde saklansanız da gökte olsanız da [²] Allah/ı mücazaatta âciz kılacak değilsiniz. Allah/tan başka sizin ne yârınız var, ne medetkârınız var.

[2] Veya yüksek kalelere çıksanız da.

(Ey inkârcılar!) Siz (Allah’ı) ne yeryüzünde, ne de gökyüzünde âciz bırakabilirsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir koruyucunuz ne de bir yardımcınız vardır.

Siz yerde de gökte de (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.

Ve siz ey zâlimler; ne yerde, ne de gökte Allah’ın elinden kaçıp kurtulabileceğinizi sanmayın! Yerin derinliklerine de saklansanız, göklere de tırmansanız, her hâlükârda Rabb’inizin huzuruna getirileceksiniz. İşte o zaman, kendinize O’ndan başka ne bir dost bulabilirsiniz, ne de bir yardımcı!

Siz, ne Yer’de, ne Gök’te aciz bırakabilirsiniz / kurtulamazsınız.
Sizin için Allah’tan başka ne bir veliyy, ne bir yardım edici vardır.

Ne yerde ne gökte Allah’ı yıldıramazsınız. Ama kendinize, Allah'tan başka size kol kanat olacak birini de bulamazsınız.

“Siz yeryüzünde gökyüzünde Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.”

Yerde ve gökte (O’nu) asla aciz bırakamazsınız. [*] Sizin için Allah’a rağmen dost da yardımcı da yoktur.

Yüce Allah’ın aciz bırakılamaması ile ilgili benzer mesajlar: En‘âm 6:134; Enfâl 8:59; Tevbe 9:2, 3; Yûnus 10:53; Hûd 11:20, 33; Nahl 16:46; Nûr 24:57... Devamı..

“Siz, yerde de gökte de (Allah’ı asla) âciz bırakamazsınız. (Zâten) sizin Allah’tan başka, dostunuz da yardımcınız da yoktur.” de.

Ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı başınızdan savamazsınız, [bunu hiç beklemeyin;] Sizi ne Allah’ın elinden alabilecek, ne de size yardım edebilecek kimse bulamazsınız.”

Siz, ne yeryüzünde ne de gökyüzünde Allah’ın elinden kaçıp kurtulamazsınız, İyi bilin ki sizin Allah’tan başka veliniz de yardımcınız da yoktur. 2/107, 32/4

Ve O’nu, ne yerde ne de gökte asla atlatamazsınız;[³⁴⁹³] dahası, kendiniz için Allah’tan başka ne sadık bir dost ne de bir yardımcı asla bulamazsınız.

[3493] Krş: 10:61.

Siz O'nu, ne yerde ne de gökte aciz bırakabilirsiniz ve Allah’tan başka ne bir dost ne de, bir yardımcı bulabilirsiniz!

Siz, yerde de gökte de (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah'tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.

Ve siz O'nu ne yerde ve ne de gökte aciz bırakıcılar değilsiniz ve sizin için Allah'tan başka bir velî, bir yardımcı da yoktur.

Sizler ne yerde, ne gökte Allah'ın hâkimiyetinin dışına kaçarak kurtulamazsınız. Sizin Allah'tan başka ne koruyanınız, ne de yardımcınız yoktur.

Siz, ne yerde, ne de gökte Allah'(ın yapacağı iş)i engelleyemezsiniz. Sizin Allah'tan başka ne bir koruyucunuz, ne de bir yardımcınız vardır.

"Siz yerde ve gökde O'nı, size 'azâb itmekden 'âciz idemezsiniz. Allâh'dan başka size dost ve yardımcı yokdur."

Siz, ne yerde ne de göklerde onu çaresiz bırakabilirsiniz; çünkü Allah ile aranıza girecek dostunuz da yoktur yardımcınız da.

Sizin, yerde de gökte de kaçacak bir yeriniz yoktur. Sizin Allah'tan başka sahibiniz de, yardımcınız da yoktur.

Ne yerde, ne de gökte Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz da olmaz, yardımcınız da.

Siz ne yerde ne de gökte kimseyi âciz bırakamazsınız. Ve sizin, Allah'tan başka ne bir dostunuz vardır ne de bir yardımcınız.

daħı degülsiz 'āciz eyleyici yirde ne daħı gökde. daħı degül size Tañrıdan ayruķ hįç dost ne daħı yardım idici.

Daḫı siz Tañrı Ta‘ālāyı ‘āciz eylemek bilmezsiz, ḳaçsañuz yir yü‐zinde ḳażāsından ṣaḳlanmaḳ‐ıla, ne daḫı göklerde müteḥaṣṣın olmaġ‐ıla. Daḫısize yoḳdur Tañrıdan özge belādan ḳurtarıcı ve yardım idici daḫı.

Siz nə yerdə, nə də göydə (Allahı) aciz buraxa bilməzsiniz! (Yerdə də olsanız, göyə də çıxsanız Allahın əzabından qaçıb canınızı qurtara bilməzsiniz!) Allahdan başqa sizin nə bir haminiz, nə də bir mədədkarınız var!”

Ye cannot escape (from Him) in the earth or in the sky, and beside Allah there is for you no friend nor helper.

"Not on earth nor in heaven will ye be able (fleeing) to frustrate (his Plan), nor have ye, besides Allah, any protector or helper."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.