8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ankebût Suresi 10. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemine-nnâsi men yekûlu âmennâ bi(A)llâhi fe-iżâ ûżiye fi(A)llâhi ce’ale fitnete-nnâsi ke’ażâbi(A)llâhi vele-in câe nasrun min rabbike leyekûlunne innâ kunnâ me’akum(c) eve leysa(A)llâhu bi-a’leme bimâ fî sudûri-l’âlemîn(e)

Ve insanlardan Allah'a inandık diyen var ki Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca insanların, kendisini sınamasını Allah'ın azabıymış gibi sayar ve Rabbinden bir yardım ve zafer de gelirse bu çeşit kişiler, biz sizinleyiz derler mutlaka; Allah, alemlerin gönüllerinde ne var, daha iyi bilmez mi?

İnsanlardan öylesi vardır ki (sözde), "Allah’a iman ettik" demektedir; fakat Allah için (bir zahmet ve) eziyet gördüğü zaman (hemen şikâyetlenir), insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah’ın azabıymış gibi değerlendirir; ama yemin olsun ki, eğer Rabbinden (sadık ve mücahit mü’minlere) ’bir yardım ve zafer’ gelirse, o zaman da hemen: "Biz gerçekten sizlerle birlikteydik (gizlice sizi desteklerdik)" diyecek (ve münafıklık edecek)lerdir. Oysa Allah, âlemlerin (her şeyin ve herkesin) sinelerinde (gönüllerinde) olanı daha iyi Bilen değil midir?

İnsanlardan öyleleri var ki, “Allah'a iman ettik!” derler; ama Allah yolunda bir sıkıntıya uğrarlarsa, insanlardan çektikleri eziyeti, Allah'tan gelen ceza gibi görürler. Rabbinden inananlara bir yardım gelince de, “Aslında biz, her zaman sizinle beraberiz” derler. Allah bütün yaratılmışların kalplerindekini, en iyi bilen değil midir?

İnsanlardan, sözde:
“Allah'a iman ettik” diyen bazıları, Allah'ın dini uğrunda, eziyete maruz kaldığı zaman, insanların işkencesini, baskısını, zulmünü, Allah'ın azâbına denk tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım, bir zafer gelecek olsa:
“Doğrusu, biz de sizinle beraberdik” derler. İyi de, insanların gönüllerindekini en iyi bilen Allah değil midir?

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/141; 5/22; 22/11.

İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Allah'a iman ettik" der, ancak Allah uğrunda kendisine eziyet edildiğinde insanların eziyetlerini Allah'ın azabı gibi sayar. Rabbinden bir zafer geldiğinde andolsun: "Şüphesiz biz de sizinle beraberdik" diyeceklerdir. Oysa Allah alemlerin (insanların) göğüslerinde olanları daha iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öylesi vardır ki, 'Allah'a iman ettik' der; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah'ın azabıymış gibi sayar; ama Rabbinden 'bir yardım ve zafer' gelirse, andolsun: 'Biz gerçekten sizlerle birlikteydik” demektedirler. Oysa Allah, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?

İnsanlar içinde öyle kimse vardır ki: “- Allah'a iman ettik” der: - Sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğratıldı mı, tutar insanların eziyetini Allah'ın (cehennemdeki) azabı gibi kabul eder (de dininden döner ve kâfir olur). Muhakkak ki Rabbinden (müminlere) bir zafer gelirse, onlar (o münafıklar müminlere) şöyle diyecekler: “- Doğrusu biz de sizinle beraberdik.” Allah, bütün alemlerin kalblerinde olanı (imanı ve nifakı) en iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öyleleri de var ki; “Allah’a inandık” derler. Onlardan biri Allah yolunda eziyete maruz kaldığı zaman, insanların yaptığı işkenceyi Allah’ın azabı gibi görür. Ve eğer Senin Rabbin olan Allah’tan bir yardım gelirse: “Biz sizinle beraberdik” diyecekler. Acaba Allah, insanların gönüllerinde olan şeyleri, (onlardan) daha iyi bilen değil midir? (Ki Allah’a karşı böyle ikiyüzlü davranıyorlar.)

İnsanlardan, “Allah'a inandık” diyenler vardır. Fakat Allah uğrunda eziyete uğrayınca, insanların işkencelerini Allah'ın azabı gibi sayarlar. Eğer Rabbin katından bir yardım gelecek olursa, “Kesinlikle biz de sizinle birlikte idik” derler. Allah herkesin sinelerinde olanları en iyi bilen değil midir?”

İnsanlardan öyleleri vardır ki: «Biz Allaha inanmışız» derler de, Allahın yolunda üzülürlerse, insanların üzmesini Allahın azabı gibi sayarlar; Tanrınızdan bir yardım gelecek olsa: «Biz sizinle bileydik!» diyorlar, herkesin içinde ne olduğunu, Allah çok iyi bilmez mi?

İnsanlardan öyleleri vardır ki: “Allah'a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah'ın azabı gibi görürler /ve zalimlerin safında yer alırlar). Andolsun ki, (inananlara) Rabbinden bir yardım (ve zafer) gelecek olsa (münafıklar) mutlaka: “Biz (her ne kadar inkârcıların yanında yer almış gözüksek) de (aslında) sizinle beraberdik” derler (ve bu sözlerle sizi kandırmaya çalışırlar). Hâlbuki ki Allah, bütün yaratılmışların kalplerinden geçenleri en iyi bilen değil midir?

Ba’zı âdemler "Îmân idiyoruz" dirler ve Allâh yolunda eziyete dûçâr oldukları vakit insânların fitnesinden Allâh’ın ’azâbından korkar gibi korkarlar. Allâh nusret virdiği zamân "Biz seninle berâber idik" dirler. Allâh insânların kalbinde olanları herkesden iyi bilür.

İnsanlardan: "Allah'a inandık" diyenler vardır; ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanların ezasını Allah'ın azabı gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, and olsun ki, "Doğrusu biz sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?

İnsanlar arasında öyleleri de vardır ki, “Allah’a inanıyoruz” derler; ama Allah uğrunda bir sıkıntıyla karşılaşınca insanlardan gördükleri eziyeti Allah’tan gelen bir ceza gibi düşünürler. Ama rabbinden bir yardım gelecek olsa o zaman da mutlaka (gerçek müminlere), “Aslında biz hep sizinle olduk” derler. Peki ama herkesin kalbindekileri en iyi bilen Allah değil midir?

İnsanlardan kimi vardır ki: «Allah'a inandık» der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, «Doğrusu biz de sizinle beraberdik» derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?  

 Bu manaya göre, samimi iman sahibi olmayan bu gibi kimselerin, Allah yolunda eziyete uğradıklarında, karşılaştıkları dünyevî işkenceleri, Allah’ın ah... Devamı..

İnsanlardan, "ALLAH'a inandık,"diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, "Biz sizinle birlikte idik,"derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?

İnsanlardan kimi vardır ki, "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?

İnsanlar içinde kimi de vardır Allaha iyman ettik der, sonra da Allah uğrunda bir eziyyet edildi mi? İnsanların mihnetini Allahın azâbı gibi tutar, celâlim hakkı için rabbından bir nusrat gelirse cidden biz sizinle beraber idik diyeceklerinde şübhe yoktur, ya Allah bütün alemînin sînelerindekine a'lem değil mi?

Allah’a îmân ettiğini söyleyen öyle insanlar var ki, Allah yolunda bir sıkıntıya/eziyete maruz kaldığı zaman, insanlardan gördükleri baskı ve eziyeti, (korkma hususunda) Allah’ın azabı ile bir tutarlar. Fakat Rabbinden (mü’minlere) bir yardım gelince de, “Aslında biz, her zaman sizinle beraberiz” derler. Allah bütün yaratılmışların kalplerindekini, en iyi bilen değil midir?

Âyet-i kerîme, dilleriyle îmân ettiğini söyleyip de esasında kalben îmân etmemiş olan munâfıklar hakkında nâzil olmuştur.

Allah'a iman ettiğini söyleyen kimi insanlar vardır ki, Allah yolunda bir eziyet gördükleri zaman, insanların fitnesini¹ Allah'ın azabı ile bir tutarlar. Eğer Rabb'lerinden bir yardım gelecek olsa², kesinlikle, “Kuşku yok ki biz sizinle beraberdik.” diyeceklerdir. Oysaki Allah, herkesin göğsünde olanı en iyi bilen değil midir?

1- Baskı ve zulümle sınav olmayı. 2- Bir zafer elde edilecek olunursa, ganimetten pay almak için.

İnsanlardan öyle adam vardır ki «Allaha inandık» der de Allah uğrunda eziyyete (dûçâr) edildiği zaman insanların (kendi hakkındaki) fitnesini Allahın azâbı imiş gibi tanır. Andolsun ki Rabbinden bir nusret gelirse onlar: «Biz de hakıykaten sizinle beraberdik» diyecekler muhakkak. Allah, aalemlerin sineleri içinde ne var, çok iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öyle kimseler de vardır ki, “Allah'a îmân ettik” der. Fakat Allah uğrunda (kendilerine) bir eziyet edildiği zaman, insanların verdiği sıkıntıyı Allah'ın azâbı gibi tutar! Şânım hakkı için, eğer Rabbinden (size) bir yardım (bir zafer) gelirse, (onlar)mutlaka: “Şübhesiz biz sizinle berâberdik!” diyeceklerdir. Hâlbuki Allah, âlemlerin sînelerinde bulunanları en iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öyleleri de var ki, «Allah’a iman ettik» derler. (Ama) Allah yolunda bir eziyete uğrarlarsa, insanların eza-cefasını Allah’ın azabı gibi sayarlar ve eğer Rabbinden bir yardım gelirse, «biz elbette sizinle beraberdik» derler. Peki, Allah bütün bilinçli varlıkların içinden (gönlünden) geçenleri (niyet ve düşüncelerini) daha iyi bilen değil midir? (Ki bunlar böyle ikiyüzlü davranıyorlar.)

İnsanlardan iman ettik diyen var sonra Allah yolunda eziyete uğratıldığında, insanların baskısını, Allah’ın azabı gibi zanneder. Eğer Rabbinden bir yardım gelirse, elbette “Bizde sizinle beraberdik” der. Allah âlemlerde (her dönemde yaşayanların) olanların, sinelerinde sakladıklarını en iyi bilen değil midir?

İnsanalr arsında öyleleri de vardır ki "Allah’a inandık" derler, sonra insanlardan bir kötülükj görünce de bunu Allah’ın azabı gibi anlarlar. Eğer çalabından san bir yardım gelecek olursa, kesenkes "işte biz de seninle birliktik." Derler. Allah insanların içinde olanları en iyi bilen değil midir?

İnsanlar içinde öyleleri vardır ki «— Tanrı/ya inandık derler», her ne zaman Tanrı yolunda bir ezaya uğrasalar insanın mihnetini Tanrının azabıymış gibi telâkki ederler. [²] * Şâyet Rabbin tarafından zafer ve ganimet gibi bir nusrat gelirse biz de sizinle beraberdik, bize de verin derler. Allah, cihanın sinelerinde olan iman ve nifakı herkesten iyi bilmez mi?

[2] Nasıl azab-ı Bâri küfürü menederse nâs'ın eza ve mihneti de imanı meneder sayarlar veya nasıl azab-ı Bâri'den feryat ederlerse nâs'ın ezasından da... Devamı..

İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratıldıklarında, insanların eziyetini Allah’ın azabı gibi kabul ederler. Şayet Rabbinden bir yardım gelse mutlaka “Biz de elbette sizinle beraberdik” derler.⁷ Allah herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?

7 Bu gibi insanlar, insanlardan gördükleri eziyet ve sıkıntıların faturasını Allah’a kesip, inançlarından dönerler. Bu kişiler eğer bir yardım ve zafe... Devamı..

İnsanlardan, “Allah'a iman ettik” diyenler vardır; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların fitnesini (eziyetini) Allah'ın azabıymış gibi sayar. Ama Rabbinden bir yardım gelirse, “Biz gerçekten sizlerle birlikteydik” derler. Oysa Allah, âlemlerin (bütün insanların) sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?

Öte yandan, insanlar arasında öyleleri vardır ki, ortalık sütliman olduğu zamanlar, “Biz de diğer mümin kardeşlerimiz gibi Allah’a inanıyoruz!” derler fakat Allah yolunda herhangi bir sıkıntı veya eziyetle karşılaşınca, insanların baskı ve tehditlerini Allah’ın azâbıyla bir tutarak, hemen zâlimlerin safında yer alırlar. Bununla birlikte, eğer Rabb’inden size bir yardım ve zafer gelecek olsa, “Biz her ne kadar kâfirlerin yanında yer aldıysak da, aslında kalben sizinle beraberdik, dolayısıyla, elde edeceğiniz her şeyde bizim de payımız vardır!” derler. Bu sözlerle sizi belki kandırabilirler, fakat Allah’ı asla! Öyle ya; Allah, bütün yaratılmışların kalplerinde gizlenenleri en bilen değil midir?

İnsanlar’dan kimisi de var ki “Allah’a inandık” diyor. Allah uğrunda eziyet edildiği zaman İnsanlar’ın fitnesini Allah’ın azabı gibi saydı. Yemin olsun, senin rabbinden bir yardım geldiğinde:
“Biz, sizinle birlikteydik” derler. Allah, Âlemler’in göğüslerindeki şeyleri en iyi bilen değil midir?

Bazıları: " Allah'a inanıyoruz " diyorlar, ama, Allah için bir sıkıntıya girdiler mi, aslında kendilerinden kaynaklanan sıkıntıları, Allah'tan gelmiş bir ceza gibi kabul ediyorlar; Tanrı sayesinde bir zafere erdiklerinde ise: " biz de sizinle idik " diyorlar. Herkesin iç âlemini en iyi bilen Allah değil mi?

İnsanlardan öyleleri vardır ki, "Allah’a inandık" derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’tan geldi sayarlar. İnanmasaydık bütün bunlar başımıza gelmezdi derler. Veya keşke inkâr edenlere yumuşak davransaydık veya onların dediklerine itibar etseydik bunlar başımıza gelmezdi derler. Ancak Rabbinden bir yardım gelse, Müslümanlar başarılı olsa, "Biz de sizinle beraberdik" derler. Allah herkesin kalbinde olanı en iyi şekilde bilendir! Andolsun! Böyle davrananlar ancak nifak sahipleridir. Onlar münafıkların ta kendisidir. Sakın onları dinlemeyin! Onların arkasından gitmeyin!

İnsanlardan kimi vardır ki “Allah’a inandık.” der; Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanlar(ın) eziyeti(ni) Allah’ın azabı gibi görür. Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka “Doğrusu biz de sizinleydik!” derler. Allah insanların göğüslerinde (kalplerinde) olanları iyi bilen değil midir!

İnsanlardan öyleleri de vardır ki; “Allah’a îman ettik.” der(ler). Fakat Allah için (herhangi bir) eziyete uğrayınca insanların azabını Allah’ın azabı ile eş değerde sayarak (onlara itaat ederler).¹ Ama Rabbinden Müslümanlara bir zafer gelince de kesinlikle, “biz sizlerle birlikteyiz.” derler.² Hâlbuki Allah âlemlerin gönüllerinde sakladıklarını en iyi bilen değil midir?³

1 Böylece onlara ilâhlık payesi verirler, Allah’tan çok onlardan korkarlar. 2 Yani münâfıklık yaparlar.3 Bu soru inkârîdir ve “elbette en iyi bilendir... Devamı..

İNSANLAR arasında öyleleri var ki, [kendileri ve kendi gibileri adına] “Biz, Allah’a inanıyoruz!” derler; ama Allah yolunda sıkıntıya düşünce insanlardan çektikleri eziyeti Allah’tan gelen ceza ⁵ gibi, [hatta ondan daha korkutucu] görürler; Rabbinden [gerçek inanç sahiplerine] bir yardım gelince de, ⁶ “Aslında biz her zaman sizinle beraberiz!” derler. Allah, bütün yaratılmışların kalplerinden geçenleri en iyi bilen değil midir?

5 Yani, dünyada bir sıkıntı ile karşılaşmaktan korktukları için inançlarını terk edenlerin ahirette karşılaşacakları azap. (Unutulmamalıdır ki, işkenc... Devamı..

İnsanlardan kimi de vardır ki “Allah’a inanıp güvendik” derler sonra Allah yolunda herhangi bir eziyete uğrayınca da bunu Allah’ın bir azabıymış gibi görürüler. Ama Rabbinden sana bir zafer geldiğinde de “Kesinlikle biz sizinle beraberdik” derler, Peki Allah bütün toplumların içinden geçenleri en iyi bilen değil midir? 2/77, 67/13, 11/5

KİMİ insanlar da vardır ki, “Allah’a inandık!” derler; fakat iş Allah (dâvâsı) uğrunda eza cefa çekmeye gelince, insanların baskısını Allah’ın cezası gibi algılarlar;[³⁴⁷⁶] Rabbinden bir yardım ulaşınca da, ısrarla “Zaten biz ta başından beri sizinle beraberdik” derler.[³⁴⁷⁷] Sahi, Allah bütün bilinçli varlıkların[³⁴⁷⁸] gönlünden geçenleri en iyi bilen değil midir?

[3476] Burada yerilen “ikiyüzlü” tiple, işkence altında dayanamadığı için işkencecilerin inancına aykırı söz söyleyen kişinin durumu farklıdır. Bu iki... Devamı..

İnsanlar arasında öyleleri de vardır ki "Allah'a inandık" derler, fakat O'nun uğrunda bir eziyete uğratılınca (insanlar tarafından yapılan o eziyeti) Allah'ın azabı kabul ederler (ve siz müminlerden ayrılırlar). Rabbinden bir yardım geldiğinde -savaşta gâlib geldiğinizde- ise, "Doğrusu biz sizinle beraberdik" derler. (Size yaltaklanırlar) Oysa Allah, herkesin kalbinde ne olduğunu, en iyi bilen değil midir?

İnsanlardan öyleleri vardır ki, "Allah’a iman ettik" derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri eziyeti Allah’ın azabı gibi tutar. Ve Rabbinden bir yardım gelecek olsa da mutlaka, "Biz de sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?

Ve nâstan öylesi de vardır ki, «Allah'a imân ettik,» der. Sonra Allah uğrunda bir eziyete uğrasa nâsın fitnesini Allah'ın azabı gibi telakki eder. Celâlim hakkı için Rabbinden bir nusret gelecek olunca da elbette diyeceklerdir ki: «Biz de muhakkak sizinle beraber bulunduk.» Allah, âlemlerin sinelerinde olanı en ziyâde bilen değil midir?

9, 10. – İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz. Kimi insanlar vardır ki “Allah'a iman ettim” der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah'ın azabı gibi sayar. Şayet senin Rabbinden zafer ve galebe gelirse “Biz sizinle beraberdik” diyeceklerdir. Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir. [22, 11; 5, 22; 4, 141]

İnsanlardan kimi vardır ki "Allah'a inandık." der, fakat Allah uğrunda kendisine eziyet edilince insanların işkencesini, Allah'ın azabı gibi sayar. Ama Rabbinden (sana) bir yardım gelse, andolsun: "Biz de sizinle beraberdik," derler. Allah, alemlerin göğüslerinde bulunan (düşünceler)i daha iyi bilmez mi?

Nâsdan ba'zıları vardır ki Allâh'a îmân itdik dirler. Allâh yolunda dûçâr-ı ezâ olurlar ise insânların bu fitne ve ezâsını Allâh'ın 'azâbı gibi telâkkî iderler. Eğer rabbin tarafından nusret gelirse: "Biz sizinle berâber değil mi idk?" dirler. Allâh Te'âlâ herkesin kalbindekini herkesden eyi bilmez mi?

Kimi insanlar “Allah’a inandık.” derler ama Allah uğrunda eziyet gördülermi, insanların verdiği sıkıntıyı, Allah’ın azabı gibi sayarlar. Sahibinden bir zafer gelse hemen; “Biz de sizinle beraberdik!” derler. Herkesin içinde olanı en iyi bilen Allah değil midir?

İnsanlardan “Allah'a iman ettik” deyip, O'nun uğrunda bir eza gördükleri zaman, insanların eziyetini Allah'ın azabıyla bir tutanlar vardır. Rabbinden bir yardım gelecek olursa, hemen “Biz sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde ne olduğunu en iyi bilen değil mi?

Bir de, insanlardan “Allah'a iman ettik” diyen var ki, Allah yolunda eziyete uğradığı zaman, insanlardan gelen sıkıntıyı Allah'ın azabı yerine koyar. Fakat Rabbinden bir zafer eriştiğinde de “Biz sizinle beraberdik” derler. Herkesin gönlündekini en iyi Allah bilmez mi?

İnsanlar içinden öylesi vardır ki, "Allah'a inandık" der fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca, insanlardan gelen fitneyi Allah'ın azabı gibi tutar. Ve eğer Rabbinden bir yardım gelirse kesinlikle şöyle diyeceklerdir: "Biz sizinle beraberdik." Allah, âlemlerin göğüslerindekini en iyi şekilde bilmiyor mu?

daħı bir nice ādemįler oldur kim eydür “įmān getürdük Tañrı’ya.” pes ol vaķt kim incidinilse Tañrı ŧa'atında eyler ādemįler 'aźābıñı Tañrı 'aźābı gibi. daħı eger gelse yardım itmek çalabuñdan eyide “bayıķ biz olduġıdı sizüñ ile.” ay daħı degül mi Tañrı bilürirek anı kim 'ālemler gögüzlerindedür?

Daḫı ādemīlerüñ nicesi eydürler ki biz īmān getürdük Tañrı Ta‘ālāya, pesḳaçan incinse Allāh yolında, ḫalḳ ḳatına seni Tañrı ‘aẕābı gibi ḳılur ve egerTañrı Ta‘ālānuñ nuṣreti gelse, eydürler: Biz sizüñle idük, dirler. TañrıTa‘ālā bilici degül midür ‘ālemlerüñ göñlindeki fikrleri?

Adamlar arasında elələri də vardır ki, “Biz Allaha iman gətirdik!” – deyər, Allah yolunda bir əziyyət gördükdə isə insanların (kafirlərin) fitnəsini Allahın əzabı kimi qəbul edərlər. Əgər Rəbbindən (mö’minlərə) bir zəfər gəlsə, mütləq: “Biz də sizinləyik!” – deyərlər. Məgər Allah məxluqatın (mələklərin, insanların və cinlərin) ürəklərində olanları (imanı, küfrü və nifaqı) bilmirmi?!

Of mankind is he who saith: We believe in Allah, but, if he be made to suffer for the sake of Allah, he mistaketh the persecution of mankind for Allah's punishment; and then, if victory cometh from thy Lord, will say: Lo! we were with you (all the while). Is not Allah best aware of what is in the bosoms of (His) creatures?

Then there are among men such as say, "We believe in Allah.; but when they suffer affliction in (the cause of) Allah, they treat men´s oppression as if it were the Wrath of Allah. And if help comes (to thee) from thy Lord, they are sure to say,(3433) "We have (always) been with you!" Does not Allah know best all that is in the hearts of all creation?

3433 Cf. 9:56 , and other passages where the cunning of the Hypocrites is exposed. The man who turns away from Faith in adversity and only claims the ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.