17 Mayıs 2025 - 19 Zi'l-ka'de 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kasas Suresi 52. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne âteynâhumu-lkitâbe min kablihi hum bihi yu/minûn(e)

Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, inanıyorlar buna.

(Böylece) Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz(den iyi niyetli ve istikametli bazı kimseler) şimdi de buna (Kur’an’a) iman etmektedirler.

Bu Kur'ân'dan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de, yine bu Kur'ân'a inanmaktadırlar.

Kur'ânın Muhammed'e indirilmesinden önce, kendilerine verdiğimiz kitapların hükmünce amel edenler, indirilen kitaba, Kur'ân'a, Muhammed'e iman ederler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 2/121; 3/199; 5/82-83; 17/107-108.

Bundan önce kendilerine kitap vermiş olduklarımız buna inanırlar.

52.İbnu Cerir`in Ali bin Rifa`a`dan rivayet ettiğine göre ehli kitaptan Rifa`a`nın (yani babası Rifa`a el-Kurazi`nin) da içinde olduğu on kişilik bir ... Devamı..

Bu (Kur'an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar.

Kur'an'dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur'an'a iman ediyorlar.

Bu Kur’andan önce kitap verilenler, ona gerçekten inanırlar.

Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz, Kur'ân'a inanırlar.[401]

[401] Kur’ân’a inanan kitap ehlinin özellikleri hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XIV, 343-348.

Bundan önce, kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, buna inanmışlardı

Kendilerine bu (Kur'an)dan önce kitap verdiğimiz kimselere gelince, onlardan samimi ve insaflı olanlar, bu Kur'an'a da derhal inanırlar.

Kendilerinden evvel kitâb gönderdiğimiz akvâm îmân itdiler.

Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

Bu Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar.

Bundan önce kendilerine kitap verdiğimiz kimseler (içinde öyleleri vardır ki) buna da iman ederler.

Ondan (Kur'an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.  

 Ehl-i kitaptan olup da müslümanlığı kabul edenlere işaret olunmaktadır.

Kendilerine daha önceki kitapları verdiklerimiz buna inanırlar.

Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.

Bundan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ediyorlar

Kendilerine bundan önce kitap verdiklerimiz (den, Abdullah b. Selâm ve diğer bazı kimseler, Tevrât’ın ve İncîl’in aslına ve) buna (Kur’ân’a) da îmân ederler.

Ondan¹ önce kendilerine kitap verdiklerimiz, O'na² inanırlar.

1- Sözden, vahiyden. 2- Söze, vahye.

Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar.

Bundan önce kendilerine kitab verdiğimiz o kimseler ki, onlar buna (Kur'ân'a da)îmân ederler.(1)

(1)Bu âyetin, Habeşistan’dan Câfer bin Ebî Tâlib (ra)’la birlikte Medîne’ye gelip Resûlüllah (asm)’ın huzûrunda Müslüman olan kırk kişilik hey’et hakk... Devamı..

Ondan (Kur’an’dan) önce kendilerine Kitap verdiklerimiz (nice kimseler vardır ki), ona (Kur’an’a da) iman ederler.

Önceden kendilerine kitap verdiklerimiz, kendilerine ulaşan sözlere inanırlar.

kimseler ki Kur’an’dan önce kendilerine Kitap verilmiştir, onlar Kur’an’a inanıyorlar.

Kendilerini Kur/an/dan evvel Kitaba nâil ettiğimiz kimseler Kur/an/a inanıyorlar.

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz de ona inanırlar.

Bundan (Kur'an'dan) önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna (Kur'an'a) da inanmaktadırlar.

Kendilerine daha önce kitap verdiğimiz kimselere gelince, onlardan samîmî ve insaflı olanlar, bu Kur’ana da derhal inanırlar.

Öncesinden Kitap verdiğimiz kimseler, gerçekten buna inanıyor.

Kuran’a, daha önce Kitap verdiğimiz/ehlikitap da inanır. [1]

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz buna inanırlar.

Ondan (Kur’an’dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona (Kur’an’a) inanırlar.

(Fakat onlar duruyor da) Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar.¹

1 Bu âyet; İslâm’a îman eden Yahûdîlerden on kişi, Hıristiyanlardan da kırk kişi hakkında nâzil olmuştur. Fakat âyet ehl-i kitaptan bütün îman edenler... Devamı..

Kendilerine bundan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler buna [da] inan[mak zorundad]ırlar. ⁵²

52 Bu hem -Muhammed (s) zamanında ihtidâ eden (İslam’a dönen) Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili- tarihsel olguya işaret eden bir ifadedir, hem de Yahudi... Devamı..

Nitekim daha önce kendilerine vahiy verdiğimiz kimseler bu vahye de inanırlar. 13/36

Kendilerine daha önce kitap vermiş olduğumuz kimseler de ona inanmak durumundadırlar.[³⁴²⁶]

[3426] Öznenin yüklemden önce gelmiş olması, cümleye eylemi pekiştiren bir yananlam katar (İbn Âşûr). Bu, çeviriye “inanmak durumundadırlar” şeklinde ... Devamı..

Daha önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da, Kur'an'a da iman ederler.

(Nitekim Al-i İmran suresinin 199. ayetinde de: "Kitap ehlinden öyleleri vardır ki Allah'a size indirilene ve kendilerine indirilmiş olana, Allah’a hu... Devamı..

Bu Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz (Ehli Kitaptan bazıları) var ya, işte onlar ona da (Kur’an’ da) iman ederler.

Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler.

Daha önce kendilerine kitap verdiğimiz ilim sahipleri buna da, Kur'âna da inanırlar. [2, 121; 3, 199; 17, 107-108; 5, 82-83]

Bundan önce kendilerine Kitap verdiklerimiz, bu(Kur'a)n'a inanırlar.

Kur'ân'dan evvel kendilerine kitâb virdiklerimiz (ehl-i kitâbın mü'minleri) ona îmân iderler.

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bu kitaba da inanacaklardır. (Kendi kitabına gerçek anlamda inanmayan bu kitaba da inanmaz.)

Daha önce kendilerine kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, buna da inanırlar.

Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.

anlar kim virdük kitāb’ı andan ilerü ya'nį ķur’ān’dan anlar aña inanurlar.

Ol kişilere ki kitāb virdük anlara andan burun. Anlar aña inanurlar.

(Qur’andan) əvvəl kitab vermiş olduğumuz kəslər (mö’min yəhudi və xaçpərəstlər) ona inanırlar.

Those unto whom We gave the Scripture before it, they believe in it,

Those to whom We sent the Book before this,- they do believe in this (revelation):


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.