28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kasas Suresi 43. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velekad âteynâ mûsâ-lkitâbe min ba’di mâ ehleknâ-lkurûne-l-ûlâ besâ-ira linnâsi vehuden verahmeten le’allehum yeteżekkerûn(e)

Ve andolsun ki gelip geçen eski çağlardaki ümmetleri helak ettikten sonra öğüt alsınlar, ibret alsınlar diye insanlara cangözleri, hidayet ve rahmet olarak Musa'ya kitap verdik.

Andolsun, ilk nesilleri (Firavun sülalesini) yıkıma uğrattıktan sonra Musa’ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet (vesilesi) olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki öğüt alıp düşünürler diye (Musa’yı elçi gönderdik).

Ve gerçek şu ki, daha önceki günahkar nesilleri ortadan kaldırdıktan sonra, Musa'ya insanların kalp ve vicdanlarını açıp aydınlatacak, hidayet rehberi ve rahmet olarak kitabı, yani Tevrat'ı verdik ki, böylece düşünüp öğüt alırlar diye.

Andolsun biz, önceki nesilleri yok ettikten sonra, Mûsâ'ya, insanların iyiliği, kurtuluşu için önlerini aydınlatan, ufuklarını açan, güven sağlayan, basiretleriyle anlayabilecekleri âyetleri içeren, bir hidayet rehberi ve rahmet olarak kutsal kitabı vermiştik. Umulur ki, düşünüp öğüt alırlar.

Andolsun ki, biz önceki nesilleri helak ettikten sonra belki düşünürler diye insanlar için (kalplerini açacak) aydınlatıcılar (basiretler) ve bir yol gösterici ve rahmet olması üzere Musa'ya kitap verdik.

Andolsun, ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra, Musa'ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler diye.

Azametim hakkı için, biz evvelki nesilleri helâk edişimizden sonra, Mûsa'ya Tevrat'ı verdik ki, insanların kalbleri için aydınlıklarla bir hidayet ve rahmet olsun. Olur ki, düşünür de iman ederler.

Andolsun! İlkçağları helak ettiğimizden sonra, insanlar için sağlıklı görüşler veren, onlara hidayet ve rahmet olan o kitabı (Tevrat’ı) Musa’ya verdik. Ki o insanlar, düşünüp idrak etsinler.

Andolsun ki biz, ilk nesilleri helâk ettikten sonra, insanlar düşünüp öğüt alsınlar diye Mûsâ'ya, aydınlanma kaynağı, rehber ve rahmet olarak kitabı verdik.

İlerki nesilleri, yok ettikten sonra, biz, insanlara hem doğru yol, hem yarlığa, hem dahi iç görü olaraktan Musa'ya kitap verdik, ta ki öğütleneler

Andolsun ki biz, ilk devir nesillerini (Nuh, Hud, Salih ve Lut'un kavimleri gibi nice toplumları yaptıkları kötülükler yüzünden) helak ettikten sonra Musa'ya, düşünüp ibret alsınlar diye insanların kalp gözünü açan deliller ve bir hidayet rehberi, bir rahmet olarak Kitabı (Tevrat'ı) verdik.

Evvelki akvâmı helâk itdikden sonra Mûsâ’ya kitâb virdik. Bu insânlara çeşm-i basîreti açmağa hâdim idi, hidâyet ve rahmetimizin tarîk ve isbâtı idi, belki tezekkür iderler.

And olsun ki, Musa'ya, ilk nesilleri yok ettikten sonra, insanlar düşünsünler diye Kitap'ı, açık belgeler, doğruluk rehberi ve rahmet olarak verdik.

Andolsun, ilk nesilleri yok ettikten sonra Mûsâ’ya -düşünüp ibret alsınlar diye- insanların kalp gözünü açan deliller ve bir hidayet rehberi, bir rahmet olarak Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik.

Muhakkak ki biz, önceki (birçok) nesilleri yok ettikten sonra, düşünüp ders çıkarsınlar diye Mûsâ’ya insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o kitabı verdik.

Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya, -düşünüp öğüt alsınlar diye- insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.

İlk nesilleri (Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb'ın halklarını) yok ettikten sonra Musa'ya, halkı aydınlatan bir kılavuz ve rahmet olarak kitabı verdik; belki öğüt alırlar diye.

Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düşünür, öğüt alırlar diye, insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.

Celâlim hakkı için biz Mûsâya o kitabı kurûnı ûlâyı ihlâk ettiğimizden sonra nâsın vicdanlarını tenvir edecek basîretler, ve bir hidayet-ü rahmet olmak üzere verdik, gerek ki tezekkür ederler

Kasem olsun ki, biz, ilk nesilleri (Nûh, Hûd, Sâlih ve Lût’un kavimleri gibi nice kavimleri, küfür ve isyandaki ısrarları yüzünden) helâk ettikten sonra, düşünüp ibret alsınlar, diye insanlar için basiretlerini açacak ve bir hidâyet rehberi, bir rahmet olmak üzere Mûsâ’ya Kitâb’ı (Tevrât’ı) verdik.

Ant olsun ki önceki nesilleri yok ettikten sonra; Mûsâ'ya, öğüt alırlar diye, basiretler¹, doğru yolu gösteren ve rahmet olarak Kitap'ı verdik.

1- Kavrayış, sezgi, görme yeteneği, aydınlanma kaynağı.

Andolsun ki biz evvelki nesilleri helâk etdiğimizden sonra Musâya — (insanlara kalb gözlerini açacak) basıyretler (vermek) ve bir hidâyet ve rahmet olmak üzere — o kitabı (Tevrâtı) vermişizdir. Olur ki onlar nasıyhat kabul ederler (diye).

Celâlim hakkı için, (önceki asırlarda azgınlık yapan) ilk nesilleri helâk ettikten sonra, insanlar için (hakikatleri gösteren) deliller ve bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsâ'ya o Kitâb'ı (Tevrât'ı) verdik; olur ki ibret alırlar.

Muhakkak ki biz, önceki nesilleri (Nûh, Hûd, Sâlih ve Lût’un kavimleri gibi nice kavimleri, inkâr, zulüm, azgınlık ve isyandaki ısrarları sebebiyle) helâk ettikten sonra, düşünüp ibret alsınlar diye, insanlar için basiretlerini açacak ve bir hidayet rehberi ve bir rahmet olarak Musa’ya da Kitâb’ı (Tevrât’ı) verdik.

İsrail oğullarının önceki nesillerini helak edip yok ettikten sonra Musa’ya da, insanlar için doğru düşünmenin ölçüsü olan, doğru olana ulaştıran ve rahmet dolu kitabı verdik. Belki düşünürler.

Gerçekten Biz daha önce yetişenleri yok ettikten sonra Musa’ya Kitap’ı verdik, insanlar için gönül gözü, doğru yol, esirgeme olsun, öğütlensinler diye.

* Biz Musa/ya, evvelki tabakaları helâk ettikten sonra insan hakkında [⁶] kalb gözü [⁷], ayn-i hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik ki onunla nasihat kabul etsinler.

[6] İsrail oğulları hakkında.[7] Veya açık âyetler.

Andolsun Biz Musa’ya, önceki nesilleri helak ettikten sonra, insanların kalp/gönül gözlerini açsın diye Kitab’ı, bir doğru yol rehberi ve bir rahmet olarak, verdik.¹⁰ Belki düşünürler.

10 Mü’minûn, 23/49; Mü’min, 40/53-54

Şüphesiz ilk kuşakları yıkıma uğrattıktan sonra, belki hatırlayıp kendilerine gelirler diye Musa'ya, insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitap verdik.

İşte böylece Biz, ilk çağlardaki bu ve benzeri isyankâr toplumları helâk ettikten sonra, insanlık için yepyeni bir sayfa açan bir aydınlanma kaynağı, mutlak hakîkati ortaya koyan bir yol gösterici, lütuf ve rahmetimizin canlı bir göstergesi olarak Mûsâ’ya, kutsal Kitab Tevrat’ı verdik ki, onu okuyup düşünerek öğüt alsınlar.

And olsun İlk Önceki Kuşaklar’ı helâk ettikten sonra İnsanlar için basîretler, bir rahmet ve hidayet olarak Kitab’ı Musa’ya verdik! Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.

Biz, Musa’ya daha Tevrat’ı vermeden önce de eski kavimlerden nicelerini yok etmiştik. Tevrat’ı da, insanlığın ufkunu açması, onlara öncülük edip sevgi aşılaması için indirmiştik. Olup bitenlerden ders alsınlar istemiştik

Rabbine karşı nankörlük yapan önceki nesilleri yok ettikten sonra Musa’ya kitap verdik! Kitapta insanların kalp gözlerini aydınlatacak, onlara yol gösterecek, onları kötülüklerden uzaklaştıracak yasalarımız vardı. Bunu yanlış yolda olanlar belki düşünüp öğüt alırlar diye yaptık!

Yemin olsun ki biz ilk nesilleri helak ettikten sonra (gerçeği) hatırlasınlar diye insanlar için öngörüler (içeren), (ayrıca) bir rehber ve rahmet olarak o Kitabı Musa’ya vermiştik.

Gerçek şu ki, önceki (günâhkâr) nesilleri¹ helâk ettikten sonra, insanlar öğüt alsınlar diye Biz Mûsa’ya, gönül gözlerini aydınlatan, hak yolu gösteren ve rahmet olan Kitab’ı (Tevrât’ı) verdik.

1 Kur’an’a göre çağlar üçe ayrılır. İlk çağ; Hz. Âdem’den, Firavun’un helâkine kadar olan dönemdir. İkinci çağ; Hz. Mûsa’dan, Hz. Muhammed (a.s)’a kad... Devamı..

Ve gerçek şu [ki], daha önceki [günahkar] nesilleri ortadan kaldırdıktan sonra, insanlar için bir aydınlanma kaynağı, bir doğru yol bilgisi ve bir rahmet olarak Musa’ya (vahyedilmiş) kitabı ⁴³ verdik ki, [Bizi] anıp düşünsünler.

43 Tedvîn edilmiş (yazıyla kaydedilmiş) ilk vahyî yasalar kitabı olması dolayısıyla Tevrat insanlığın dinî tarihinde yeni bir safhayı başlatmıştır (ka... Devamı..

Biz, daha önceki nesilleri helak ettikten sonra, belki bu insanlar ayetlerimizi düşünüp ibret alırlar diye Musa’ya bir bilinç kaynağı, doğru yol rehberi ve bir rahmet olan kitabı vermiştik. 10/13-14

Ve doğrusu, önceki nesilleri (hak ettikleri) helâke sürükledikten sonra, insanlık için bir bilinç kaynağı,[³⁴¹³] bir doğru yol rehberi ve bir rahmet membaı olarak Musa’ya Kitab’ı verdik ki belki (sorumluluklarını) hatırlayıp ders alırlar.[³⁴¹⁴]

[3413] Bkz: 7:203 ve 17:102, not 166 ve 120. [3414] İlâhî vahiylerin tümü, Allah’ın insana olan merhametinin kelâm sûretindeki tecellisidir.... Devamı..

Andolsun ki biz (önceki nesilleri yok ettikten sonra) Musa'ya insanlar için düşünüp ibret alsınlar diye o kitabı verdik.

Ve önceki beldeleri yok ettikten sonra Mûsâ’ya insanlar için bir basiret ve hidayet rehberi, bir rahmet olarak Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik. Umulur ki (bunları) hatırda tutarlar diye..

Celâlim hakkı için evvelki asırlardakileri helâk ettikten sonra nâs için kalp gözleri ve bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsa'ya kitap verdik. Gerek ki, düşünürler (diye).

Biz daha önceki bazı nesilleri imha ettikten sonra, insanların vicdanlarını aydınlatacak, basiretlerini açacak bir delil, bir hidâyet rehberi ve bir rahmet tezahürü olmak üzere Mûsa'ya Tevrat'ı verdik ki düşünüp ibret alsınlar. Ama bunu yapmadılar.

Andolsun biz, ilk nesilleri (Nuh, Hud, Salih ve Lut kavimlerini) helak ettikten sonra Musa'ya, insanların gönül gözlerini aydınlatacak nur ve onlara yol gösterici olarak Kitabı verdik, belki düşünür, öğüt alırlar diye.

Kurûn-u ûlâ akvâmını helâk iyledikden sonra Mûsâ'ya, nâsın basîretlerini açmak ve rehber-i hidâyet ve rahmet olmak üzere kitâb virdik. Tâ ki bunı düşünüb tezekkür ideler.

Önceki nesilleri yok etmemizden sonra bu insanlar doğru bilgilerini kullansınlar diye Musa’ya Kitap verdik, insanlara gerçekleri gösteren, kılavuzluk eden ve ikram olan o Kitabı.

Önceki nesilleri helak ettikten sonra, belki düşünürler diye insanlar için belgeler, doğru yolu gösterici ve rahmet olarak Musa'ya kitap vermiştik.

Biz Musa'ya, evvelki nesilleri helâk ettikten sonra, düşünüp öğüt alsınlar diye, insanlara gerçeği gösteren bir hidayet ve bir rahmet olarak, kitabı verdik.

Yemin olsun biz, ilk nesilleri helâk ettikten sonra Mûsa'ya Kitap'ı; insanlar için basîretler, kılavuz ve rahmet olarak verdik ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

daħı bayıķ virdük mūsā’ya tevrįt’i andan śoñra kim helāk eyledük ilergi bölükleri degül nurları ādemįlere daħı ŧoġru yol daħı raḥmet ola kim anlar añalar.

Taḥḳīḳ biz virdük Mūsāya Tevrātı, helāk itdükden ṣoñra ilerüki ümmetleri,göñül nūrı olmaġ‐ıçun ḫalḳa ve doġru yol bildürmeg‐içün ve raḥmet ol‐maġ‐ıçun. Ola kim ögütleneler.

Əvvəlki nəsilləri məhv etdikdən sonra insanlara (İsrail oğullarına) bir nur, doğru yolu göstərən rəhbər və rəhmət olaraq Musaya Kitab verdik ki, bəlkə, (onun vasitəsilə) öyüd-nəsihət qəbul etsinlər.

And We verity gave the Scripture unto Moses after We had destroyed the generations of old; clear testimonies for mankind, and a guidance and a mercy, that haply they might reflect.

We did reveal to Moses the Book after We had destroyed the earlier generations, (to give) Insight to men, and guidance and Mercy, that they might receive admonition.(3375)

3375 After the destruction of the Pharaonic Tyranny and other similar Tyrannies before them, Allah began a new age of Revelation, the age of Moses and... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.