Veeḣî hârûnu huve efsahu minnî lisânen feersilhu me’iye rid-en yusaddikunî(s) innî eḣâfu en yukeżżibûn(i)
Ve kardeşim Harun, dil bakımından benden daha fasih, onu da benimle beraber gönder de bana yardım etsin, gerçeklesin beni, çünkü ben yalanlamalarından korkmaktayım.
"Ve kardeşim Harun; dil bakımından (lisanı ve konuşma tarzı olarak) o benden daha düzgün (fasih) durumdadır, onu da benimle birlikte (nübüvvetle görevli) bir yardımcı olarak gönder ki, beni doğrulayıp desteklesin. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum" (diyerek Allah’tan destek istemişti).
Ayrıca kardeşim Harun'un konuşma tarzı, benimkinden daha düzgündür; öyleyse benim söylediklerimi doğrulayan bir yardımcı olarak, O'nu da benimle birlikte gönder. Çünkü gerçek şu ki, beni yalanlayacaklarından korkuyorum.”
Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu benimle beraber yardımcı olarak gönder beni doğrulasın. Çünkü ben onların beni yalanlamalarından korkuyorum.
'Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum.'
Kardeşim Hârûn, lisan bakımından benden daha düzgündür o. Bunun için, beni tasdik eder bir yardımcı olmak üzre beraberimde onu peygamber gönder. Doğrusu ben, beni tekzib edeceklerinden korkuyorum.”
Ve kardeşim Harun, dilce benden daha fasihtir. Tasdik edici, yardımcı ve koruyucu olarak onu de benimle beraber gönder. Ben onların beni yalanlamalarından korkarım” dedi.
“Kardeşim Hârûn'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder; çünkü beni yalanlamalarından korkuyorum” dedi.
Kardeşim Harun'u benimle bilece gönder, o benden uz dillidir, bana arkacı olur, beni gerçekler, korkarım ki beni yalanlayalar!»
33, 34. Mûsâ "Yâ rabbî ben ânlardan birini öldürdüm. Korkarım beni katl iderler. Birâderim Hârûn’ın lisânı benimkinden fasîhdir. Sözlerimi te’kîd içün ânı da benimle berâber gönder, çünki korkarım beni tekzîb idecekler" didi.
33,34. Musa: "Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım. Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım" dedi.
“Kardeşim Hârûn’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.”
Kardeşim Hârûn benden daha açık ve düzgün konuşur. Onu da beni onaylayan bir yardımcı olarak yanımda gönder. Zira beni yalancılıkla itham etmelerinden endişe ediyorum.”
Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.
"Ayrıca, kardeşim Harun benden daha iyi konuşur. Onu benimle birlikte, beni destekleyen bir yardımcı olarak gönder. Beni yalanlamalarından korkarım."
"Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
Biraderim Harûn ise lisanca benden fesahatlidir beni tasdık eder bir muavin olmak üzere maıyyetimde ona da risalet ver. doğrusu ben beni tekzib ederler diye korkarım
Ve kardeşim Hârûn; dil bakımından (konuşma tarzı olarak) o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder ki, (açıklamaları ile) beni doğrulayıp desteklesin. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum.”
“Kardeşim Hârûn'un konuşması benden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak, benimle birlikte gönder. Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum.”
«Biraderim Harun, o, lisan bakımından benden daha fasıyhdir. Binâen'aleyh onu da benimle beraber yardımcı (bir peygamber) olarak gönder ki beni tasdıyk etsin. Çünkü ben, beni tekzîb edeceklerinden endîşe ediyorum».
“Kardeşim Hârûn ise, o benden lisân cihetiyle daha düzgündür; onu da beni tasdîk eden bir yardımcı olarak benimle berâber gönder. Çünki ben, (onların) beni yalanlamalarından korkarım.”
Ayrıca, (uzun bir süredir Medyen’de yaşayıp Mısır halkının dilinden, kültüründen uzak kaldığımdan dolayı, onların arasında yaşayan) kardeşim Harun’un dili (onlarla konuşması) benimkinden daha açıktır (daha düzgündür); öyleyse benim söylediklerimi (daha akıcı bir şekilde) doğrulayan bir yardımcı olarak onu da benimle birlikte gönder; doğrusu (kendilerine bir elçi olarak gönderilmiş olmam hususunda) beni yalanlayacaklarından korkuyorum".*
“Kardeşim Harun’un konuşması benden daha düzgün. Bu zor durum için onu benimle beraber gönder ki, beni yalanlamalarından korkuyorum. Beni yalanladıklarında bana destek olup doğrulasın” dedi.
Kardeşim Harun, onun dili benimkinden düzgündür. Onu da benimle birlikte yardımcı olarak gönder ki beni doğrulasın. Çünkü ne de olsa yalancı sayılmaktan korkuyorum."
“Kardeşim Harun’un dil bakımından/konuşması benden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni tasdik eden bir yardımcı olarak gönder. Muhakkak ki ben onların beni yalanlamalarından korkarım.” (dedi).
“Ve kardeşim Harun dil bakımından benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder de beni doğrulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum.”
“Üstelik, çok güzel ve etkili konuşma yeteneğine sahip değilim. Kardeşim Hârûn’un konuşması benden daha düzgün, öyleyse, benim söyleyeceklerimi daha akıcı bir üslupla doğrulayan bir yardımcı olarak onu da benimle birlikte Firavuna elçi olarak gönder; çünkü onların beni yalanlayacaklarından korkuyorum.”
“Kardeşim Harun, lisan bakımından o benden daha fasih / açıktır. Beni tasdik eden bir destekçi olmak üzere onu benimle birlikte gönder! Ben, beni yalanlayacaklarından korkuyorum”.
Kardeşim Hârûn'un dili benden daha düzgündür. Ona da elçilik görevi ver de dediklerimi tasdikleyerek bana yardımcı olsun. Çünkü ben, beni yalanlamalarından korkuyorum. "
"Kardeşim Harun konuşma bakımından benden daha güzel konuşur. Ben Firavun ailesinin içinde büyüdüm! Onların kültürüyle, onların iyilikleriyle yoğunlaşan bir hayatım oldu. Onlara karşı mahcubiyet duyarım! Bu nedenle rahat konuşamam! Onların karşısında dilim düğümlenir. Kardeşim Harun’u benimle gönder ki; konuşamadığım yerde bana yardım etsin! Benim konuşmalarımı tasdik ederek bana güç versin! Çünkü ben Firavunun ve toplumunun beni yalanlamalarından korkuyorum!”
Kardeşim Harun’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder! [*] Beni yalanlamalarından korkuyorum.” demişti. [*]
(Ve devamla): “Konuşması benden daha düzgün olan kardeşim Hârûn’u da beni destekleyen bir yardımcı olmak üzere, benimle birlikte, Peygamber olarak gönder. Zîrâ ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.” dedi.
Ayrıca, kardeşim Harun’un konuşma tarzı benimkinden daha açık, daha düzgündür; ³² öyleyse benim söylediklerimi [daha akıcı bir şekilde] doğrulayan bir yardımcı olarak o’nu da benimle birlikte gönder; çünkü, gerçek şu ki, beni yalanlayacaklarından korkuyorum”.
– Kardeşim Harun’un konuşması benden daha açık ve etkili. Onu da benimle beraber elçi olarak görevlendir ki beni tasdik ederek bana destek olsun. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum. 20/29
İşte kardeşim Harun! Onun dili benden daha açık, daha düzgün: beni destekleyip doğrulayan bir yardımcı olarak onu da benimle birlikte gönder! Çünkü ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.”
Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür, onu benimle beraber yardımcı olarak gönder de beni (benim peygamber olduğumu) doğrulasın. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından kuşku duyuyorum" diyerek Rabbinden yardım diledi.
"Kardeşim Hârûn’un dili benimkinden daha Fasihtir (benden daha güzel konuşur). Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni ya!anlamalarından korkuyorum. "
«Ve kardeşim Harun ise o lisanen benden daha fasihtir. İmdi onu da benimle beraber beni tasdik eder bir muin olarak gönder. Şüphe yok ki, ben, beni tekzîp edeceklerinden korkarım.»
“Kardeşim Harun'un ifadesi benimkinden daha düzgündür, onu da benimle beraber yardımcı olarak görevlendir ki beni tasdik etsin, Doğrusu beni yalancı saymalarından endişe ediyorum. ” [20, 26-30]
Kardeşim Harun, o, dil bakımından benden daha güzel konuşur. Onu da benimle beraber, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Zira ben, beni yalanlayacaklarından korkuyorum.
"Ve birâderim Hârûn lisân cihetiyle benden daha fasîhdir, onı bana yardımcı olarak benimle berâber gönder ki beni tasdîk itsün. Korkarım ki kavim beni tekzîb iderler." didi.
“Kardeşim Harun... Onun konuşması benden güzeldir. Onu, beni onaylayan bir yardımcı olarak gönder. Beni yalancı sayarlar diye korkuyorum.”
Kardeşim Harun'un dili benden daha açık. Onu da benimle gönder bana destek ve tasdik edici olsun. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.
“Kardeşim Harun ise benden daha güzel konuşur. Onu da yardımcı olarak benimle gönder ki beni tasdik etsin. Çünkü onların beni yalanlamasından korkuyorum.”
"Kardeşim Hârun var ya, o benden lisanca daha etkilidir/benden daha güzel konuşur. Onu da benimle yardımcı olarak gönder ki beni tasdiklesin; beni yalanlamalarından korkuyorum."
“daħı ķarındaşum ḥārūn ol revān dillürekdür benden dildin yaña pes viribi anı benüm-ile arķa verici girtü duta beni. bayıķ ben ķorķarın kim yalan dutalar beni.”
Benüm ḳarındaşum Hārūn dili benden faṣīḥdür. Pes gönder anı benümle,baña yardım itsün. Beni girçeklesün. Ben ḳorḳarın ki beni yalanlayalar.
Qardaşım Harunun dili mənimkindən daha bəlağətlidir. Onu da mənimlə dediklərimi (Fir’on əhlinə izah edib) təsdiqləyəcək bir köməkçi göndər. Onların məni yalançı hesab edəcəklərindən qorxuram!”
My brother Aaron is more eloquent then me in speech. Therefor send him with me as a helper to confirm me. Lo! fear that they will give the lie to me.
"And my brother Aaron - He is more eloquent in speech than I: so send him with me as a helper, to confirm (and strengthen) me: for I fear that they may accuse me of falsehood."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |