Kâle żâlike beynî ve beynek(e)(s) eyyemâ-l-eceleyni kadaytu felâ ‘udvâne ‘aley(ye)(s) va(A)llâhu ‘alâ mâ nekûlu vekîl(un)
Musa, bu dedi, seninle benim aramda bir sözleşme. Hangi müddeti tamamlarsam tamamlayayım, demek bir haksızlık edilmeyecek bana ve Allah da şu sözlerimize tanık.
(Hz. Musa) Dedi ki: "(Kabul ediyorum.) Bu, benimle senin aranda olan (bir antlaşma)dır. Bu durumda iki süreden hangisini yerine getirirsem, artık bana karşı (inşaallah) bir haksızlık söz konusu olamayacaktır. Allah söylediklerimize Vekîl’dir (süremiz başlamıştır)."
Musa: “Bu, seninle benim aramda bir sözleşme olsun” dedi. Artık hangi süreyi doldurursam doldurayım, herhangi bir güçlük çıkarılmasın. Bu söylediklerimize Allah da şahit olsun.
Mûsâ:
“Bu, seninle benim aramda. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlayayım, bana darılmak-kırılmak yok. Söylediklerimizi denetleyen, kaydını yapan, hesabını soracak, şahitlik edecek olan Allah'tır.” dedi.
Dedi ki: "Bu benimle senin aranda (bir anlaşma)dır. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam bana karşı düşmanlık yok. Allah da söylediğimize vekildir."
(Musa) Dedi ki: 'Bu, benimle senin aranda olan (bir antlaşma)dır. Bu durumda iki süreden hangisini yerine getirirsem, artık bana karşı bir haksızlık söz konusu olamaz. Allah söylediklerimize vekildir.'
(Mûsa şöyle) dedi: “- Bu söylediğin söz, benimle senin aranda (gözetilecek bir husus)...Bu iki müddetten (sekiz ve on yıldan) hangisini ödersem, demek bana karşı düşmanlık yok. Allah da dediğimize şahiddir.”
Musa: “Bu, benimle senin aranda olacak. Hangi süreyi bitirirsem, bana haksızlık edilmeyecektir. Ve Allah konuştuklarımıza kefildir.” dedi.
Mûsâ, “Bu seninle benim aramdadır. Demek ki, bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bir düşmanlığa uğramayacağım. Söylediklerimize Allah vekildir” dedi.
Musa dedi ki: «Bu seninle, benim aramızda bir şeydir, bu iki zamandan herhangisini bitirirsem, bana yüklenmek yoktur, Allah tanık sözümüze»
(Musa) dedi ki: “Bu, seninle benim aramda bir antlaşmadır. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlayayım bana kızıp darılmak yok. Allah, söylediklerimize vekildir.”
Mûsâ "Bu beynimizde karârlaşdı kaç sene hidmet ider isem ben bir hatâda bulunmayacağım. Allâh bu ta’ahhüdâtımıza şâhiddir" didi.
Musa: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım bir kötülüğe uğramayacağım. Söylediklerimize Allah vekildir" dedi.*
Mûsâ, şöyle dedi: “Bu, seninle benim aramda bir iş. İki süreden hangisini tamamlarsam bana bir husûmet yok. Allah, söylediklerimize vekildir.”
Mûsâ, “Bu seninle benim aramdadır; bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bana haksızlık yok! Söylediklerimize Allah şahittir” diye cevap verdi.
Musa şöyle cevap verdi: Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, demek ki bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekîldir.
Dedi ki, "Bu, seninle benim arasında bir sözleşmedir. Hangi süreyi yerine getirirsem bana düşmanlık yok. Konuştuklarımıza ALLAH garantördür," dedi.
Musa şöyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım demek ki, bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir."
Dedi: o, benimle senin aramızda, iki müddetin her hangisini ödersem demek aleyhime husumet yok ve Allah mukavelemiz üzerine vekîl
(Mûsâ) dedi ki: “(Teklifini kabul ediyorum.) Bu, seninle benim aramda bir sözleşme olsun. Demek ki, hangi süreyi doldurursam doldurayım, bana bir husumet (haksızlık) yok. Allah söylediklerimize vekildir (şahittir).”
“Bu ikimizin arasındadır. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlıyayım bana kırgınlık olmasın. Konuştuklarımıza Allah tanıktır.” dedi.
(Muusâ) dedi: «O, seninle benim aramdadır. Bu iki müddetden hangisini ödersem demek ki bana karşı bir husumet yok. Allah da şu dediğimizin üstünde bir vekîl».
(Mûsâ:) “Bu (sözleşme) benimle senin arandadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam, o hâlde bana düşmanlık (bir kızgınlık) yok. Çünki Allah, söylemekte olduğumuza vekîldir” dedi.
(Musa) dedi ki: “Bu, seninle benim aramda bir antlaşmadır. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlayayım bana husumet (aleyhime) bir şey yok. Allah, söylediklerimize vekildir.”
Musa “Bu sözleşme benimle senin arandadır. İki süreden (sekiz veya on yıl) hangisini tamamlamaya karar verirsem, (sizden ayrıldığımda) bana düşmanlık olmasın. Allah konuştuğumuz bu sözleşmeye vekildir” dedi.
Musa dedi. "Bu, seninle benim aramda kalacak. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, senden bana bir kötülük gelmiyecek demektir. Allah da aramızdaki bu sözleşmemizin gözeticisi olsun."
(Musa) “Bu benimle senin aranda (bir antlaşmadır). İki süreden hangisini tamamlarsam, bana bir düşmanlık yok. Zira Allah konuştuklarımıza vekildir” dedi.
(Musa) Dedi ki: “Bu seninle benim aramdadır. Bu durumda iki süreden hangisini yerine getirirsem, artık bana karşı bir haksızlık söz konusu olamaz. Allah da söylemekte olduklarımıza vekildir.”
Bu teklife sıcak bakan Mûsâ, “Tamam!” dedi, “Bu, ikimiz arasında yapılan bir sözleşme olsun. Buna göre, sözünü ettiğin bu ikisüreden hangisini yerine getirirsem getireyim, hakkımda kötü düşünceler beslenmeyecek. O hâlde, bu sözlerimize Allah da şâhit olsun!”
(Musa) dedi ki:
“Bu, benim ve senin aramızdadır. Bu İki Süre’den hangisini yerine getirdiysem, bana karşı düşmanlık (darılmak) yoktur. Allah söylediğimiz şeye vekîldir”.
Musa: " Bunlar tamamen ikimiz arasında, ve ben bu iki süreden birini tamamlarsam artık üzerime gelmek yok öyle mi? O zaman sözümüzün tek şahidi Allah... "
Musa: "Bu seninle benim aramda bir sözleşmedir. Demek hangi süreyi yerine getirirsem bana düşmanlık yok! Allah dediğimize vekildir." dedi.
(Musa da) şöyle demişti: “Bu, benimle senin aranda (bir antlaşma)dır. İki süreden hangisini doldurursam bana düşmanlık (haksızlık) yapılmayacak (değil mi)? Allah söylediklerimize [vekil]dir (şahittir).” [*]
(Mûsa): “(Tamam) bu, seninle benim aramda (bir anlaşma)dır. (Ama) bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bana karşı bir düşmanlık olmasın. Bu konuştuğumuz şeylere de Allah vekîldir.” dedi.¹
[Musa:] “Bu seninle benim aramızda kalsın” dedi, “artık hangi süreyi doldurursam doldurayım bana karşı bir husumet olmasın. Bu söylediklerimize Allah da şahit olsun!”
Musa da: – Tamam, bu aramızda anlaşma olsun. Yalnız ben bu iki süreden hangisini tamamlarsam tamamlayayım bana karşı bir husumet ve haksızlık yapmak yok, bak bu anlaşmamıza Allah vekildir. 17/34
(Musa): “Bu seninle benim aramda kalsın!” dedi, “İki süreden hangisini doldurursam doldurayım, artık bana karşı bir husumet olmasın; Allah da bu söylediklerimize Vekîl olsun!”[³³⁹⁴]
Musa onun teklifini kabul etti ve "Bu, sözleşme, seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, bana bir günah yoktur, Allah, -birbirimize- verdiğimiz sözlere şahittir" dedi.
(Mûsâ) dedi: "Bu, seninle benim aramızda (bir sözleşme) dir. Demek hangi süreyi yerine getirsem, bana düşmanlık yok. Allâh dediğimize vekildir."
(Hazreti Mûsa da) dedi ki: «Bu (taahhüd) benimle senin aramızdadır. Ki müddetten hangisini ödersem artık benim üzerime bir husumet yoktur. Allah da dediğimiz şey üzerine vekildir.»
Mûsa: “Bu seninle benim aramızdaki bir sözleşmedir. Bu iki müddetten hangisini yerine getirirsem buna itiraz edilemez. Yaptığımız bu sözleşmeye Allah da şahit olsun. ” dedi.
(Musa) dedi: "Bu, seninle benim aramızda(bir sözleşme)dir. Demek hangi süreyi yerine getirsem, bana düşmanlık yok. Allah dediğimize vekildir."
Mûsâ bu teklîfi kabûl ile: "Bu, aramızda bir 'ahid ve karârdır. İki müddetin (sekiz veyâ on senenin) hangisini itmâm ider isem benim üzerime te'addî itmezsin. Allâh Te'âlâ bu kavlimize şâhid ve hâfızdır" didi.
Musa dedi ki; “Bu, aramızda kalsın; iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, benden bir şey istenmeyecek. Sözlerimize vekil olan Allah’tır.”
Musa da:-Bu, benimle senin arandadır. Bu iki süreden hangisini yerine getirirsem, bana bir haksızlık edilmesin. Allah, söylediklerimize vekildir, dedi.
Musa “Bu seninle benim aramızdaki anlaşmadır,” dedi. “İki süreden herhangi birini tamamladığımda, daha fazlası benden istenmeyecek. Konuştuklarımıza Allah vekildir.”
Mûsa dedi: "Bu seninle benim aramda. İki süreden hangisini tamamlasam bana kızıp darılmak yok. Allah, bizim şu konuştuğumuza Vekîl'dir."
eyitti mūsā şol ķavl benüm aramda daħı senüñ aranda. ķanķısını ol iki müddetden tamām eyler isem. artuķlıķ yoķdur benüm üzere. daħı Tañrı anuñ üzere kim eydürüz śaķlayıcıdur.”
Eyitdi: Ol benümle senüñ ortañda olsun. Ḳaysı müddeti düketsem pesta‘addī eyleme benüm üstüme. Tañrı Ta‘ālā biz eyitgen söz üstine ṭanuḳdur,didi.
(Musa) dedi: “Bu (dediyin) mənimlə sənin aranda (olan bir təəhhüddür, onu pozmaq olmaz). Bu iki müddətdən hansını yerinə yetirməkdən mənə qarşı heç bir zor ola bilməz. (İstəsəm səkkiz, istəsəm on il xidmət edərəm. Bundan artıq işləməyimi tələb etməyə haqqın yoxdur). Allah da dediyimizə şahiddir (vəkildir)!”
He said: That (is settled) between thee and me. Whichever of the two terms I fulfil, there will be no injustice to me, and Allah is Surety over what we say.
He said: "Be that (the agreement) between me and thee: whichever of the two terms I fulfil, let there be no ill-will to me. Be Allah a witness to what we say."(3358)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |