Ve-inne rabbeke leżû fadlin ‘alâ-nnâsi velâkinne ekśerahum lâ yeşkurûn(e)
Ve şüphe yok ki Rabbin, insanlara lütuf ve ihsan sahibidir, fakat çoğu şükretmez.
(Olur ki tevbe edersiniz ve vazgeçersiniz diye Allah bir müddet erteliyor.) Şüphesiz Rabbin lütuf ve merhamet sahibidir, ama insanların çoğu şükretmezler (ve fırsatların kıymetini bilmezlerdir).
Şüphesiz senin Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler.
Senin Rabbin insanlara karşı lütufkârdır. Fakat onların çoğu lütfun kıymetini bilmezler, şükretmezler.
Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmiyorlar.
Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.
Muhakkak ki, senin Rabbin insanlara karşı bir ihsan sahibidir. Fakat, onların çoğu şükretmezler.
Ve şüphesiz Rabbin, insanlara karşı bol ihsan ve ikram sahibidir. Fakat insanların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.
Senin Tanrın, insanlara erdem sahibidir, pek çokları şükretmezler
Doğrusu senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu O'na şükretmezler.
Senin rabbin insânlar hakkında pek lütufkârdır. Fakat insânların ekserîsi şükür itmezler.
Doğrusu Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz rabbin insanlara karşı lutuf sahibidir; fakat onların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.
Kuşkusuz Rabbin halka karşı Lütuf Sahibidir, fakat çokları şükretmez.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.
Ve her halde rabbın insanlara karşı mutlak bir fazıl sahıbidir ve lâkin onların ekserisi şükretmezler
Şüphesiz, Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz ki senin Rabbin insanlara karşı (mutlak) bir fazl (-u kerem) saahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.
Hâlbuki şübhesiz Rabbin, insanlara karşı elbette pek büyük bir lütuf sâhibidir; fakat onların çoğu şükretmezler.
Ve (Resulüm!) Şüphesiz (yine de) Rabbin, (bütün) insanlara karşı elbette pek büyük bir lütuf sâhibidir (zira Rabbin elçiler aracılığıyla kendi mesajlarını insanlara iletmeden ve yanlış yoldan dönüş yapsınlar diye mühlet vermeden onların hak ettikleri azabı hemen göndermez); fakat (buna rağmen) onların çoğu (bunu idrak etmez ve) şükretmezler.*
Senin Rabbin, insanlar üzerine büyük lütuf sahibidir. Ancak insanların çoğu şükretmiyor.
Gerçekten senin çalabın kesenkes iyiliği bol olandır. Ancak onların pek çoğu şükretmezler.
Muhakkak ki Rabbin, nâs hakkında inayet sahibidir. Fakat onların pek çoğu şükretmezler.
Muhakkak ki senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların pek çoğu şükretmezler.
Hiç şüphesiz senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmezler.
Eğer hâlâ helâk edilmedilerse, bunun bir tek sebebi var: Hiç kuşkusuz senin Rabb’in, insanlara karşı sonsuz lütuf ve ihsân sahibidir; ne var ki, onların çoğu şükretmez!
Senin rabbin, İnsanlar’a elbette lütuf sahibidir; ama onların çoğu şükretmez.
Senin Rabb’in insanlara çok değer veriyor ama çokları, teşekkür etmesini bilmiyorlar...
Şüphesiz Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. İnkâr edenler azabı acele isteseler de hemen azap etmez. Düşünüp yanlışlarından vazgeçmeleri için onlara süre verir. Ama onlar Allah’ın bu merhametini anlamazlar. Azap üzerlerine gelmedikçe şımarırlar. Düşünüp öğüt almaları gerekmez miydi?
Şüphesiz ki Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu hâlâ şükretmiyorlar.
İmdi, gerçek şu ki, senin Rabbin insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir; ne var ki onlardan çoğu şükretmez.
Şüphesiz ki senin Rabbin, yine de insanlara karşı pek lütufkârdır, fakat insanların çoğu bu nimetin kıymetini bilip şükretmiyorlar. 7/10, 16/14, 67/23
Yine de unutma ki, senin Rabbin insanlığa karşı pek lütufkârdır; ve fakat insanların çoğu şükretmemektedir.
Şüphe yok ki Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir. (Onları günahlarından dolayı hemen azaba uğratmaz, kendilerine -durumlarını düzeltmeleri için- bir süre tanır) Fakat onların çoğu (bu lütfu idrak etmez ve) şükretmezler! (Günah işlemekte devam ederler.)
Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmezler.
Ve şüphe yok ki, senin Rabbin nâsa karşı elbette kerem sahibidir. Fakat onların ekserisi şükretmezler.
Doğrusu senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu O'na şükretmezler.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lutuf sahibidir, fakat çokları şükretmezler.
Tahkîk rabbin nâs üzerine fazl ve kerem sâhibidir. Lâkin ona ekser nâs şükür itmezler.
Senin Sahibin insanlara karşı iyilik ve ikram sahibidir. Ancak onların çoğu teşekkür etmez.
Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat, onların çoğu şükretmezler.
Doğrusu, Rabbin insanlar üzerinde pek büyük lütuf sahibidir; lâkin onların çoğu şükretmez.
Senin Rabbin, insanlara karşı gerçekten lütufkârdır; fakat çokları şükretmezler.
daħı bayıķ çalabuñ fażl issidür ādemįler üzere daħı velįkin eyregi anlaruñ şükr eylemezler.
Daḫı senüñ Tañrıñ kerem issidür ādemīler üstine. Līkin anlaruñ çoġı şükreylemezler.
(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, sənin Rəbbin insanlara mərhəmətlidir, lakin onların əksəriyyəti (Allahın bu mərhəmətinə) şükür etməz.
Lo! thy Lord is full of bounty for mankind, but most of them do not give thanks.
But verily thy Lord is full of grace to mankind: Yet most of them are ungrateful.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |