Velekad erselnâ ilâ śemûde eḣâhum sâlihan eni-’budû(A)llâhe fe-iżâ hum ferîkâni yaḣtesimûn(e)
Ve andolsun ki biz, Semud kavmine, Allah'a kulluk edin diye kardeşleri Salih'i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı.
Andolsun, Biz (Şam-Medine arasında ve Kızıldeniz civarındaki) Semud (kavmine) kardeşleri Salih’i: "Yalnızca Allah’a kulluk edin" demek üzere gönderdik. Derken bir de ne görsün, onlar (haset ve fesat yüzünden) birbirlerine düşman kesilmiş iki taifeydi.
Ve gerçek şu ki, biz kavmine: “Yalnızca Allah'a kulluk edin” desin diye Semûd toplumuna da, kardeşleri Salih'i göndermiştik. Onlar bunun üzerine, birbirleriyle çekişen ve düşmanlık eden iki guruba ayrılıvermişlerdi.
Andolsun ki,
“Allah'ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah'a bağlanın, saygıyla Allah'a kulluk ve ibadet edin” demesi için, soydaşları-kardeşleri Salih'i, Semûd kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Andolsun biz Semud (kavmin)e de, "Allah'a kulluk edin" diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen onlar aralarında çekişen iki gruba ayrıldılar.
Andolsun, biz Semud (kavmine) kardeşleri Salih'i: 'Yalnızca Allah'a kulluk edin' diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Gerçekten biz Semûd kavmine, Allah'a ibadet edin diye, kardeşleri Salih'i peygamber göndermiştik. Bir de baksın, onlar iki fırka olup çekişiyorlar (kimi mümin olmuş, kimi kâfir. Her biri hak üzere olduğunu iddia ediyor).
Andolsun! Semud kavmine “Yalnızca Allah’a ibadet edin!” diye, kardeşleri olan Salih’i gönderdik. Fakat hemen, birbiriyle çekişen iki gruba ayrıldılar.
Kardeşleri Salih'i, biz Semud'a gönderdik, «Allaha tapın» dedi, iki bölük olup düşmanlık ettiler
Andolsun ki, biz, “Yalnız Allah'a kulluk edin (ve O'nun belirlediği ilkeler doğrultusunda hayatınızı düzenleyin!” desin) diye Semûd kavmine, soydaşları Salih'i resul olarak göndermiştik. Buna rağmen, onlar kısa sürede birbiriyle çekişen (inanan ve inanmayan) iki grup olmuşlar.
Biz Semûdlara birâderleri Sâlih’i gönderdik tâ ki Allâh’a ’ibâdet itsünler ânlar iki muhâsım karyeye ayrıldılar.
And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i "Allah'a kulluk ediniz" desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar.
Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
Semûd kavmine, “Allah’a kulluk edin” demesi için kardeşleri Sâlih’i gönderdik. Ama hemen birbiriyle çekişen iki grup oluverdiler.
Andolsun ki, «Allah'a kulluk edin!» (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Semud'a kardeşleri Salih'i, "ALLAH'a kulluk edin," desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar.
Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Celâlim hakkı için, Allaha ıbadet edin diye, Semûda da kardeşleri Salihi göndermiştik, derken bunlar iki fırka oldular çekişiyorlardı
Kasem olsun ki, Semûd kavmine, “Yalnızca Allah’a kulluk edin” diye (tebliğde bulunması için) *kardeşleri Sâlih’i (peygamber olarak) göndermiştik. Fakat onlar, (inananlar ve inanmayanlar olarak) birbiriyle çekişip duran iki düşman fırkaya ayrıldılar.
Ant olsun ki Semud halkına da “Allah'a kulluk edin.” diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Ne var ki birbirleri ile çekişen iki grup oldular.
Andolsun ki biz Semud (kavmin) e de, Allaha ibâdet edin diye, biraderleri Saalihi gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirleriyle çekişir iki fırka (oldular).
(Ey Habîbim!) And olsun ki, Semûd (kavmin)e de: “Allah'a kulluk edin!” diye(kendilerine nasîhat etmesi için) kardeşleri Sâlih'i gönderdik; bir de baktı ki, onlar birbiriyle çekişen iki fırka olmuşlar.
Gerçekten biz Semûd (kavmin)e de, yalnız (zatım olan) Allah’a ibadet (kulluk) edin diye, kardeşleri Salih’i (elçi olarak) göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup oluvermişler!
Semud’a kardeşleri Salih’i, yalnızca Allah’a kulluk etmeleri için göndermiştik. Onlar hemen birbirlerine hasım iki topluluk oldular.
Ant olsun ki Biz Semud ulusuna soydaşları Salih’i gönderdik, Allah’a tapsınlar diye. Onlar ise o aralık ikiye ayrılıp biri birleriyle çekişmeye başladılar.
* Semud kavmine kardeşleri Salih/i «Tanrı/ya tapsınlar»: diye gönderdik. Hemen onlar birbirleriyle kavgaya girişen iki fırkaya ayrıldılar.
Şüphesiz biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i, “Yalnızca Allah'a kulluk edin” diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki gruba ayrıldılar.
Hiç kuşkusuz Biz, Semud kavmine kardeşleri gibi yakından tanıdıkları Sâlih’i elçi olarak seçip görevlendirmiş ve onlara mesajımızı duyurması için göndermiştik: “Yalnızca Allah’a kulluk edin ve O’nun gönderdiği ilkeler doğrultusunda hayatınızı düzenleyin!”
Fakat onlar, Peygamberin önderliğinde tek vücut olup Allah’a kulluk edecekleri yerde, birbiriyle çekişip duran iki düşman gruba ayrıldılar.
And olsun ki Allah’a kulluk etsinler diye Semûd’e kardeşleri Salih’i rasûl gönderdik! Onlar birbiriyle çekişen iki gruptu.
Semûd’lara hemşehrileri Salih’i gönderdik. Salih: " Allah'a ibadet edin! " der demez, ikiye bölünüp başladılar çekişmeye:
Andolsun biz Semud kavmine kardeşleri Salih’i "Allah’ın yasalarına uyun!" desin diye gönderdik. Toplumu hemen ikiye ayrılıp aralarında kavgaya başladı!
Yemin olsun ki “Allah’a kulluk edin!” (demesi için) Semûd’a kardeşleri Salih’i (peygamber olarak) göndermiştik ve birdenbire birbiriyle çekişen iki gruba ayrılmışlardı. [*]
VE GERÇEK ŞU Kİ, Biz kavmine: “Yalnızca Allah’a kulluk edin” desin diye Semûd toplumuna [da] kardeşleri Salih’i göndermiştik; ⁴³ onlar, bunun üzerine, hemen birbirleriyle çekişen iki hizbe ayrıldılar.
Semud kavmine, yalnızca Allah’a kulluk edin diye kardeşleri Salih’i elçi olarak göndermiştik. Fakat onlar hemen birbiriyle çekişen iki grup oluverdiler. 13/7, 16/36, 35/24
Andolsun ki Semud kavmine de. (Küfürlerinden vazgeçip) Allah'a ibadet etsinler diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Onlar derhal (mümin ve kafir olmak üzere) birbiriyle çekişen iki gurup oluverdiler.
Ve biz, Semûd (kavmin)e de kardeşleri Sâlih’i: "Allah’a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar.
Ve andolsun ki, Semûd kavmine «Allah'a ibadet ediniz,» diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Onlar ise hemen biribiriyle husumette bulunur iki fırkaya ayrıldılar.
Bir vakit Biz Semud halkına da, yalnız Allah'a ibadet edin diye çağrıda bulunmak için kardeşleri Salih'i gönderdik. Çok geçmeden onlar birbiriyle çekişen iki bölük oluverdiler. [7, 73-77; 11, 61-68; 26, 141-159]
Andolsun biz, Semud(kavmin)e de kardeşleri Salih'i: "Allah'a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar.
Onları Allâh'a 'ibâdet idiniz diye da'vet itmek üzere Semûd kavmine kardaşları Sâlih'i irsâl iylemişdik. O sırada kavm-i mezkûr iki fırka olub birbiriyle muhâsame idiyorlardı.
Semud'a, elçi olarak kardeşleri Salih’i gönderdik. Allah’a kulluk edin, dedik. Onlar kısa sürede birbirlerine düşman iki taraf oldular.
Semud kavmine, Allah'a kulluk etsinler diye, kardeşleri Salih'i göndermiştik. Hemen birbirleriyle mücadele eden iki grup oluverdiler.
Semud kavmine de, “Allah'a kulluk edin” diye, kardeşleri Salih'i gönderdik; onlar da birbiriyle çekişen iki fırka oluverdiler.
Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler.
daħı bayıķ viribidük ŝemūd ķabįlesidin yaña ķarındaşın sāliḥi kim “ŧapuñ Tañrı’ya”. pes ol vaķt anlar iki bölüg-idi ŧartışurlar.
Taḥḳīḳ biz viribidük ẞemūd ḳavmine ḳarındaşları Ṣāliḥi ki ‘ibādeteyleñüz Tañrı Ta‘ālāya diyü. Pes ol vaḳtda anlar iki bölük olup çekişdiler.
Biz Səmud tayfasına – Allaha ibadət edin deyə, qardaşları Salehi (peyğəmbər) göndərdik. (Saleh öz tayfasının yanına gələn kimi) onlar bir-biri ilə çəkişən (düşmənçilik edən) iki firqəyə (mö’minlərə və kafirlərə) ayrıldılar.
And We verily sent until Thamud their brother Salih, saying: Worship Allah. And lo! they (then) became two parties quarrelling.
We sent (aforetime), to the Thamud, their brother(3283) Salih, saying, "Serve Allah.: But behold, they became two factions quarrelling with each other.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |