Kâle senenzuru esadakte em kunte mine-lkâżibîn(e)
Süleyman, bakayım dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?
(Hz. Süleyman Hüdhüd’e) Dedi ki: "Haydi görelim, doğru mu söylüyorsun, yoksa yalan (ve palavra) mı atıyorsun? (Dediklerini yapabilecek misin, yoksa sadece yalan söyleyen ve boşuna böbürlenenlerden misin, seni bir deneyelim.)"
Süleyman: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin? Bunu göreceğiz” dedi.
Süleyman İbibiğe:
“Bakacağız, doğru mu söyledin, yoksa sen de yalan söyleyenlerden misin?” dedi.
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun!
(Süleyman:) 'Bakacağız, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?' dedi.
(Süleyman Hüdhüd adlı kuşa şöyle) dedi: “- Bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Süleyman: “Bakacağız: Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın?
Süleyman şöyle dedi: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!”
Süleyman dedi ki: «Bakalım ki sen gerçek misin? Yoksa yalancılardan mısın?
(Süleyman, Hüdhüd'e) şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz! (derhal yazdığı mektubu Hüdhüd'e verip):”
27, 28. Süleymân: "Bakalım doğrı mı söyledin, yoksa yalan mı söyledin, benim tarafımdan bu mektûbı götür, ânlara vir. Bir kenarda dur, bak ne cevâb virecekler." didi.
Süleyman şöyle söyledi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız."
Süleyman, Hüdhüd’e şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.”
Süleyman da, “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan biri misin, göreceğiz.
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Dedi ki, "Doğru mu konuştun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz."
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız."
Bakalım, dedi: sadık mısın yoksa yalancılardan mı oldun?
(Süleymân, Hudhud’a:) “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın (yakında) göreceğiz” dedi.
Süleyman, Hudhud'a: “Bakacağız! Doğru mu söyledin yoksa yalan mı!” dedi.
(Süleyman) dedi: «Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun»?
(Süleymân, Hüdhüd'e) dedi ki: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın; bakacağız!”
(Süleyman ona) dedi ki: Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın? Bakacağız.*
Süleyman “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan mısın? Göreceğiz.”
Süleyman dedi: "Bakalım doğru mu söylüyorsun, yoksa iğri mi?
27, 28. Süleyman ona şöyle dedi: «— Bakalım gerçek mi söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin? Benim şu mektubumu götür, onlara bırak, sonra onlara yakın bir yere çekil, dur, bak ne cevap verecekler!»
Süleyman da “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan mısın bir bakacağız!” dedi.
(Süleyman,) “Göreceğiz bakalım; doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?” dedi.
Süleyman, “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancının biri misin; bunu yakında göreceğiz” dedi ve derhal yazdırdığı mektubu Hüdhüd’e verip:
Süleyman dedi ki:
“Bakacağız; doğru mu söyledin, yoksa Yalancılar’dan mısın?”.
Süleyman: " Doğru mu söylüyorsun yalan mı göreceğiz.
Süleyman, "Bakalım doğru mu söyledin. Yoksa yalancılardan mısın?"
(Süleyman, Hüdhüd’e) şöyle demişti: “Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
(Süleyman hüdhüd’e): “Göreceğiz bakalım, doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının birisi misin?” dedi.
[Süleyman]: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin, bunu göreceğiz!” dedi,
Süleyman: – Göreceğiz bakalım doğru mu söylüyorsun, yoksa yalan mı?
(Süleyman): “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının teki misin, göreceğiz” dedi (ve ekledi):
Bunun üzerine Süleyman, "Bakalım, doğru mu söyledin; yoksa yalancılardan mı oldun? (şimdi belli olacak.)”
(Süleyman): "Bakacağız bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"
Hazreti Süleyman Hüdhüd'e dedi ki: «Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun?»
27, 28. “Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle. ”
(Süleyman): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"
(Hüdhüd'ün bu sözlerini işiden Süleymân) "Bakalım sen bu haberinde doğrı mısın yoksa yalan mı söyledin."
Süleyman dedi ki, bakacağız; doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın?
Süleyman:-Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız, dedi.
Süleyman “Göreceğiz,” dedi. “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancının biri misin?
Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"
eyitti “tįz baķavuz kim girçek mi söyledüñ yā olduñ mı yalancılardan.”
Süleymān eyitdi ibüge: Görelik, girçek mi söyledüñ, yoḫsa yalancılardan mı‐sın, didi.
(Süleyman Hüdhüdə) dedi: “Baxaq görək doğru deyirsən, yoxsa yalançısan!
(Solomon) said: We shall see whether thou speakest truth or whether thou art of the liars.
(Solomon) said: "Soon shall we see whether thou hast told the truth or lied!(3269)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |