15 Mart 2025 - 15 Ramazan 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Femekeśe ġayra ba’îdin fekâle ehattu bimâ lem tuhit bihi ve ci/tuke min sebe-in binebe-in yakîn(in)

Derken hüthüt, çok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe'den geliyorum.

Derken uzun zaman geçmeden (Hüdhüd kuşu) geldi ve (Hz. Süleyman’a) dedi ki: "Senin (ihata edip) kuşatamadığın (bilip farkına varamadığın) şeyi, ben (öğrenip) kuşattım (kavradım) ve sana (Yemen’deki) Sebe’ (yurdundan ve halkından) kesin bir haber getirdim."

Fakat Hüdhüd, çok geçmeden çıkageldi ve “Ben, senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe' hakkında doğru bir haber getirdim” dedi.

Çok geçmeden İbibik geldi.
“Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana doğru ve önemli bir haber getirdim.” dedi.

(Hüdhüt) çok geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin öğrenemediğin bir şeyi ben öğrendim ve Sebe'den sana kesin doğru bir haber getirdim.

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: 'Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim.'

Nihayet bekledi, çok geçmeden Hüdhüd gelip şöyle dedi: “-Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim. Sana Sebe'den (Yemendeki bir kabile veya memleketten) çok sağlam ve iyi bir haber getirdim.

Çok geçmeden (hüdhüd geldi:) “Senin kuşatmadığın (bilmediğin) bir şeyi bildim ve Sebe’den sana kesin bir haber getirdim” dedi. (Ve şöyle devam etti:)

Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: “Senin fark edemediğin bir şeyi fark ettim ve sana Sebe'den doğru bir haber getirdim!”

Çok geçmeden, o geldi, dedi ki: «Seb'e den senin bilmediğin, çok doğru bir salık getirdim sana

(Hüdhüd) çok geçmeden çıkageldi ve dedi ki: “Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe'den çok önemli bir haber getirdim.”

“Sebe”, Güney Arabistan’da Yemen’de milattan önce 11. yüzyılda kurulmuş olan büyük uygarlıklardan birisidir. Belkıs tarafından yönetilen ve Hz. Süleym... Devamı..

22, 23. Fi’l hakîka çok geçmedi, Hüdhüd geldi. Süleymân’a "Ben senin bilmediğini öğrendim. Ben Sebe memleketinden sana haberler getürdim. Orada erkeklere hükümdarlık iden bir kadın gördüm [1] Her şeyi yerinde oldığı gibi büyük bir tahtı da var"

[1] Belkıs

22,23,24,25,26. Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur" dedi.

Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman’a) şöyle dedi: “Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim.”

Çok geçmeden hüdhüd gelip dedi ki: “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’ halkından sana kesin bir bilgi getirdim.”

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.  

 Sebe’, Yemen’de dedelerinin ismiyle anılan bir kabilenin adıdır.

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim," dedi, "Sana Sebe'den önemli bir haber getirdim."

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Derken bekledi çok geçmeden geldi, ben, dedi: senin ihata etmediğin bir şey ihata eyledim ve sana Sebe'den sağlam bir haber getirdim

Çok geçmeden Hudhud çıkageldi ve (Süleymân’a) dedi ki: “(Ben uzak diyarlara gittim.) Senin bile henüz bilmediğin bir şey öğrendim ve sana, (Yemen’deki) Sebe (şehrin) den doğru (ve çok önemli) bir haber getirdim.

Çok geçmeden geldi. Ve: “Senin kuşatamadığın¹ bir şeyi kuşattım. Sana Sebe'den kesin doğru olan bir haber getirdim.” dedi.

1- Fark edemediğin.

Derken (hüdhüd) çok geçmeden geldi. «Ben, dedi, senin muttali olmadığın (bir Hakıykat) a vaakıf oldum Sebe den sana çok doğru (ve mühim) bir haber getirdim».

Derken çok geçmeden (Hüdhüd, Süleymân'a) gelip dedi ki: “(Ben) senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe' (şehrin)den doğru (ve mühim) bir haber getirdim.”

Uzun bir süre geçmeden Hüdhüd (Hudad adındaki kuş bakıcısı ve aynı zamanda istihbarat görevlisi olan şahıs) çıkageldi ve (Süleyman’a) dedi ki: ’Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve Sebe’ kavminden gerçek bir haber getirdim.

Çok geçmeden hüdhüd geldi. Sonra Süleyman’a “Senin ulaşamayacağın bir şeye ulaştım ve sana Sebe topluluğundan kesin doğru bir haber getirdim” dedi.

Arası çok geçmeden Hüthüt geldi: "Ben senin bilmediğin bir gerçeği öğrendim. Sana Seba’dan dosdoğru bir haber getirdim.

Çavuş kuşu çok eğlenmeyip geldi. Dedi ki «— Senin muttali olmadığın bir şeye muttali oldum. Sana Sebe/den [⁴] muhakkak bir haber getirdim».

[4] Yemen havalisinde bir yerdir.

Çok geçmeden (Hüdhüd) çıkageldi ve “Senin vâkıf olmadığın bir şeye vâkıf oldum [ehattu]. Sana Sebe (diyarın)’den kesin bir bilgi getirdim” dedi.

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: “Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Sebe'den kesin bir haber getirdim.”

Fakat çok geçmeden Hüdhüd ansızınçıkageldi ve “Ey Süleyman!” dedi, “Ben uzak diyarlara gittim. Araştırmalarım sonucunda, senin bile henüz bilmediğin bazı şeyler öğrendim ve Yemen’deki Sebe Krallığı hakkında kesinlikle doğru bir haber getirdim sana.”

Bekledi; çok geçmeden geldi. Dedi ki:
“Kavramadığın şeyi kavradım. Sana Sebe’den (Sebe’ ülkesinden) kesin bir haber / bilgi ile geldim”.

Çok geçmeden gelen hüdhüd: " Senin yapamadığını yaptım ve sana Sebe ülkesinden önemli bir haber getirdim.

Çok geçmeden Hüdhüd geri geldi. Dedi ki: "Ben senin görmediğin bir şey gördüm. Saba ülkesinden sana gerçek bir haber getirdim."

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelmiş ve şöyle demişti: “Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sebe’den sana kesin bir haber getirdim.

Çok geçmeden (hüdhüd) gelip:“Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den¹ çok önemli bir haber getirdim.”² dedi.

1 Sebe’: Aslında Sebe’ b. Yeşcüb b. Ya’rub adında bir adamın adıdır. Daha sonra, Yemen tarafında Belkıs tarafından yönetilen ve Hz. Süleyman’a iltihak... Devamı..

Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve: “Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber ¹⁹ getirdim” dedi.

19 Böylece, temsîlî olarak bize, en aşağı türden bir yaratığın da, yeri gelince, bütün ilim ve hikmetine rağmen Hz. Süleyman’ın bilmediği bir şeyi bil... Devamı..

Çok geçmeden hüthüt çıkageldi ve: – Ben senin bilmediğin bir şeyler öğrendim ve sana Sebe halkıyla ilgili sağlam haberler getirdim.

Derken beklemesi çok sürmedi, (Hüdhüd) çıkageldi ve dedi ki: “Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den doğru ve kesin bir haber getirdim:[³³⁰⁴]

[3304] Zımnen: Bilge kral Sultan Süleyman da olsan, kuştan bile öğreneceğin bir şeyler vardır.

Çok geçmeden Hüdhüd geldi ve “Ey Süleyman; senin bilmediğin bir şeyi öğrendim!.. Sana Sebe'den doğru (ve çok önemli) bir haber getirdim."

Çok sürmeden çıkageldi ve: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında kesin bir haberle geldim" dedi.

Derken (Hüdhüd) çok geçmeden (geldi de) dedi ki: «Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Seb'a'dan muhakkak bir haber ile geldim.»

Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: “Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den önemli ve kesin bir haber getirdim. ”

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Seba'dan sana gerçek bir haber getirdim.

Hüdhüd biraz sonra geldi ve Süleymân'a: "Senin görmediğin şeyi gördüm. Ve sana Sabâ memleketinden doğrı bir haber getirdim."

Çok geçmeden Hüdhüd çıkageldi ve dedi ki; “Senin yeterince bilmediğin bir şeyi tam olarak öğrendim. Sana Sebe’den dosdoğru bir haber getirdim.

Çok geçmeden hüdhüd geldi ve:-Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den gerçek bir haber getirdim, dedi.

Çok geçmeden hüdhüd çıkageldi ve dedi ki: “Ben senin bilmediğin birşeyi öğrendim ve Sebe' kavminden gerçek bir haber getirdim.

Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ'dan parlak bir haber getirdim."

pes dölendi ıraķ degül pes eyitti “bildüm anı kim bilmedüñ anı daħı getürdüm saña sebe ilinden ħaber gümānsuz.”

Pes çoḳ ġāyib olmadı, geldi, eyitdi: Ben bildüm ve gördüm sen bilmegennesneyi. Daḫı ben geldüm saña Sabā ilinden bellü ḫaberler‐ile, didi.

Bir azdan (Hüdhüd) gəlib dedi: “Sənin bilmədiyin bir şeyi öyrəndim. Sənə Səbadan doğru bir xəbər gətirmişəm.

But he was not long in coming, and he said: I have found out (a thing) that thou apprehendest not, and I come unto thee from Sheba with sure tidings.

But the Hoopoe tarried not far: he (came up and) said: "I have compassed (territory) which thou hast not compassed, and I have come to thee from Saba'(3263) with tidings true.

3263 Saba ' may reasonably be identified as the Biblical Sheba, (1 Kings 10:1-10). It is further referred to in the Surah called after its name: 34:1... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.