Vaġfir li-ebî innehu kâne mine-ddâllîn(e)
Atamı da yarlıga, şüphe yok o, sapıklardan.
"Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardandır."
Sapıklardan olan babamı da bağışla.
Babamı da bağışla. Şüphesiz o sapıklardandır.
'Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardandır.'
Babamı da hidayete ulaştır, çünkü o sapıklardan bulunuyordu.
Babamı da affet. Çünkü o sapıklardan idi.
84,84,86,87,88,89. “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”
Babamı da bağışla, o sapkınlardan oldu
85, 86, 87. "Beni cennet ni’metinin vârisleri meyânına idhâl iyle dalâlete sapmış olan pederimi ’afv it, insânların ictimâ’ ideceği günde beni mahzûn itme" diyu du’â itdi.
84,85,86,87,88,89. Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
“Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.”
Babamı da bağışla; kuşkusuz o doğru yoldan sapanlardan oldu.
Babamı da bağışla (ona tevbe ve iman nasip et). Çünkü o sapıklardandır.
"Babamı bağışla, zira o sapıtmış bulunuyor."
"Babamı da bağışla, çünkü o yanlış gidenlerdendir. "
Babama da mağfiret buyur, çünkü o yanlış gidenlerden idi
(Tövbe ve hidâyet nasip ederek) babamı bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.”
“Babamı bağışla, o sapkınlardandır.”
«Babamı da yarlığa. Çünkü o sapıklardandır».
“Babama da mağfiret eyle; çünki o dalâlete düşenlerdendir.”
Ve babamı da (hidayet ederek) bağışla; şüphesiz o, (doğru yolu) şaşıranlardan biri olmuştur.
“Sapkınlardan olan babamı bağışla.”
Benim babamı da yarlıga. Çünkü o sapkının biri olmuştur.
Babamı da yarlığa; çünkü o sapıklardandı.
“(Üvey) Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardan olmuştur.”
“Ve putlara tapan babamı da bağışla; doğrusu o, gerçekten de yolunu şaşırmış biriydi.” İbrahim bu sözleri, babasına duyduğu derin şefkat ve merhametinden dolayı söylemişti. Fakat babası inkâr üzere ölüp de kesin cehennemlik olduğu anlaşılınca, onun için duâ etmekten vazgeçti. (9. Tevbe: 113-114 ve 60. Mümtehine: 4)
“Babamı da bağışla! O, Şaşkınlar’dandı”.
N'olur babamı bağışla. Çünkü o, ne yaptığını bilmiyor.
"Babamı bağışlayıp doğru yoluna ilet! Çünkü o sapıklardandır!"
Şaşkınlardan olan babamı da bağışla! [*]
“Babamı da bağışla, çünkü o yolunu şaşıranlardandır.” ¹
Babamı da bağışla, çünkü o, senin doğru yolunda olanlardan değil. 9/113- 114
Babamı da bağışla! Çünkü o oldum olası yolunu şaşıranlardan biri olmuştur.[³²¹⁸]
“Babamı da bağışla, şüphe yok ki o sapıklardan olmuştur.”
Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır.
«Ve babam için mağfiret buyur. Şüphe yok, o sapıklardan oldu.»
Babamı da affet, (ona tövbe ve iman nasib et). Zira o yolunu şaşıranlar arasında. [19, 47; 9, 114; 60, 4]
Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır.
"Ve babamı mağfiret buyur, o, hak yoldan azmışlardan oldı."
Babamı da bağışla; çünkü o sapıklardandır.
Babamı da bağışla, çünkü o, şaşkınlardandır.
“Babamı da bağışla; çünkü o yolunu şaşırmışlar arasında.
"Babamı da affet. Çünkü o, sapmışlardandır."
“daħı yarlıġa atamı bayıķ ol oldı azġunlardan.”
Daḫı günāhın baġışla atamuñ. Taḥḳīḳ ol yoldan azmışlardandur.
Atamı bağışla! Şübhəsiz ki, o, (haqq yolu) azanlardan oldu!
And forgive my father. Lo! he is of those who err.
"Forgive my father, for that he is among those astray;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |