16 Ocak 2025 - 16 Receb 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 55. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-innehum lenâ leġâ-izûn(e)

Ve hiç şüphe yok ki gene de bizi kızdırmadalar.

"Ve bunlar elbette bize karşı da büyük bir kin ve öfke beslemektedirler. (Bu yüzden Musa’ya uyanların hepsi fesatlık peşindedirler.)"

Durum böyle iken, yine de bizi öfkelendirmişlerdir.

“Böyleyken, onlar bize kin duyuyorlar, bizi öfkelendiriyorlar.”

Ve onlar bizi kızdırmaktadırlar.

'Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler.'

Fakat onlar bizi kızdırıyorlar.

Onlar bizi kızdıracak işler yapıyorlar.

53,54,55,56. Bu arada Firavun, şehirlere, “Doğrusu bunlar, bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; elbette hepimiz uyanık olmalıyız” diyen haberciler gönderdi.

Bizi kızdırıyorlar!

“Böyle olmalarına rağmen, onlar bize kin duyuyorlar, kafa tutuyorlar.”

54, 55, 56. "Bunlar (Benî İsrâîl) her dürlü âdemlerden mürekkeb bir tâife-i kalîledir bizim ’aleyhimize gayz ve nefret beslerler biz ise muntazam bir kitleyiz" diyorlardı.

53,54,55,56. Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.

“Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.”

Fakat bize karşı nefretle doludurlar.

«(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir.»

"Bize karşı öfkeyle ayaklanmaktadırlar."

"(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "

Fakat hakkımızda çok gayz besliyorlar

Ve hiç şüphesiz, onlar (bizden izin almadan yaptıkları işler sebebi ile) bizi çok öfkelendirmişlerdir.

“Ve bize karşı kin ve nefret duyuyorlar.”

«(Böyle iken) onlar mutlakaa bizi darıltıcıdırlar».

“Ve şübhesiz ki onlar, bizi gerçekten kızdıran kimselerdir.”

Ve (buna rağmen) şüphesiz onlar (bize muhalefet etmelerinden dolayı) bizi öfkelendirmektedirler.

“Bize karşı büyük öfkeleri ve kinleri var.”

Yine de bizi kızdırıp duruyorlar.

53, 56. Firavun şehirlere, asker toplayacak zabıta gönderdi ve şöyle emretti: «— Bunlar az bir bölüktür. Bunlar bizi öfkelendirmişlerdir, biz ise uyanık [²] bir cemaatız».

[2] Veya harp aletleriyle teçhiz olunmuşuz.

“Gerçekten bize karşı kin ve öfke dolular” [ğâ’izûn].

“Ve şüphesiz bize karşı da büyük bir öfke besleyen kimselerdir.”

“Fakat boylarına poslarına bakmadan, bize küstahça kafa tutuyorlar.”

-“Onlar, bizim için kin beslemektedir”.

55,56. bize karşı ateş püskürüyorlar ama, biz, tedbirli bir toplumuz " dedirtti.

"Ve onlar bizi kızdırmaktadırlar."

54,55,56. “Şüphesiz ki bunlar az bir topluluktur; (ama) bize karşı öfke doludurlar. Biz ise donanımlı bir topluluğuz!” (demişti).

55,56. “(Fakat) bizi çok kızdırdılar.¹ Biz ise, uyanık bir toplumuz” (dediler.)

1 Bu âyet, “fakat bizim hakkımızda çok kin ve nefret besliyorlar.” şeklinde de anlaşılabilir.

fakat kalpleri bize karşı kin ve nefretle dolu;

Fakat bize karşı hınçla dolular. 7/103...145

Buna rağmen onlar bize karşı hınçla dolular.

"Bize karşı büyük bir öfke beslediklerinden;"

"Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar. "

«Ve muhakkak ki, onlar bizi elbette çok öfkelendirmekte bulunan kimselerdir.»

“Fakat bize karşı kızgın olup diş bilemektedirler.

Bizi kızdırmaktadırlar.

"Bizi gadaba getirdiler."

Ama bize karşı kin ve nefretle dolular.

Üstelik onlar bize karşı öfkelidirler.

“Fakat bize karşı kin besliyorlar.

"Fakat bize gerçekten öfke püskürüyorlar."

“daħı bayıķ anlar bizi gey ķaķıtıcılardur.”

Daḫı anlar bizi ḳaḳıdupdururlar.

Onlar (bəzək şeylərimizi götürməklə, Misiri atıb getməklə) bizi qəzəbləndirmişlər. (Və ya: İsrail oğullarına çox əziyyət verdiyimizə görə onlar bizə qarşı qəzəblidirlər).

And lo! they are offenders against us.

"And they are raging furiously against us;


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.