7 Kasım 2025 - 16 Cemaziye'l-Evvel 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ ye/tîhim min żikrin mine-rrahmâni muhdeśin illâ kânû ‘anhu mu’ridîn(e)

Rahman katından, Kur'an'ın yeni bir ayeti indi mi, hemen yüz çevirirler ondan.

(O inkârcılara ve şeytanlaşmış insanlara) Onlara Rahman (olan Allah)dan yeni bir uyarı gelmeyiversin, hiç tartışmasız (hemen) ondan yüz çevirirler (böylece inkâra ve isyana yönelirler ve yönelecekler)di.

Fakat biz, böyle olmasını istemedik. Öyleyse sen, kendini yorma ve sıkıntıya sokma ve bu yüzden onlara ne zaman Rahmandan uyarıcı, hatırlatıcı yeni bir mesaj gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Kendilerine, Rahmet sahibi Rahman olan Allah'tan, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân âyetleri, yeni bir öğüt gelir gelmez, ille de ondan yüz çeviriyorlar, tebliği engelliyorlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 12/103; 23/44; 36/30.

Rahman'dan onlara ne zaman yeni bir uyarı gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.

Onlara Rahman (olan Allah) dan yeni bir uyarı gelmeyiversin, hiç tartışmasız ondan yüz çevirirler.

Kendilerine, Rahman'dan yeni bir öğüt her geldikçe, muhakkak ondan yüz çevirici olmuşlardır.

Her şeyin yaratıcısı ve rızık vereni olan Allah’tan onlara yeni bir mesaj gelmez ki, onlar isteyerek ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

Onlara Rahmân'dan hiçbir yeni hatırlatma gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

Allahın katından, bir yeni öğüt gelse onlara, ancak ondan yüz dönerler

Ama onlar, ne zaman Rahman'dan yeni bir öğüt gelse, kesinlikle ondan yüz çevirirler.

Rahmân’dan sana yeni bir vahiy gelir gelmez hemân i’tirâz idiyorlar.

Rahman'dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.

Rahmân’dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.

Ne zaman Rahmân’dan kendilerine yeni bir uyarı gelse mutlaka bundan yüz ¬çevirmektedirler.

Kendilerine, o çok esirgeyici Allah'tan hiçbir yeni öğüt gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

Her ne zaman Rahman'dan kendilerine yeni bir mesaj gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Bununla beraber kendilerine O Rahmân'dan yeni bir öğüt gelmeyedursun, ille ondan yüz çevirirler.

Bununla beraber Rahmandan kendilerine yeni bir zikir gelmiyor ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar

Rahmân (olan Allah) ’tan, onlara her ne zaman yeni bir uyarı/öğüt gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Rahmân'dan kendilerine gelen hadise¹ bürünmüş her yeni öğütten yüz çevirdiler.

1- Söze

Kendilerine O çok esirgeyici (Allah) dan (vahy ile) yeni bir öğüd gelmeye dursun, ille bundan yüz çeviricidirler onlar.

Rahmân’dan kendilerine gelen her yeni hatırlatmaya mutlaka sırt çevirirler.

[34/43; 38/67-68; 20/100]

Hâlbuki onlara Rahmân'dan hiçbir yeni nasîhat gelmez ki ondan yüz çevirici kimseler olmasınlar!

Oysa kendilerine, Rahmandan (merhameti sınırsız olan Allah’tan) hiçbir yeni uyarı gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

Rahmanın katından öğüt veren sözler geldiğinde, onlar gelen öğütlerden yüz çevirenlerden olmuşlardır.

Onlara Esirgeyici’den yeni bir öğüt gelmez ki onlar bundan yüzçevirmiş olmasınlar.

Onlara esirgeyen Zat tarafından yeniden nasihati [⁵] müşir bir âyet gelmez ki onlar ondan döneklik etmesinler.

[5] Veya tenbih-i hükmü müş'ir.

Onlara Rahmân’dan hiçbir yeni öğüt gelmemiş olsun ki onlar da ondan yüz/sırt çevirmemiş [mu’ridîn] olsunlar.

Onlara Rahman'dan yeni bir uyarı gelmeyiversin, hiç tartışmasız ondan yüz çevirirler.

Onlara ne zaman Rahman’dan yeni bir uyarı gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Onlara Rahmân’dan yeni bir (sözlü) öğüt gelse, ondan ancak yüz çevirmekteydiler.

Ama insanoğlu, Sevgi'nin öz kaynağından yeni bir söylem geldi mi, hemen ona karşı, tavır alıp reddeder.

Rabbin onlara ayetleriyle yeni bir öğüt verse hemen yüz çevirirler. Hâlbuki Rabbin onları korumak, onları bağışlamak için öğüt veriyor. Belki düşünüp yanlışlarından vazgeçerler.

Kendilerine, Rahmân’dan her yeni mesaj geldiğinde ondan yüz çevirirler. [*]

Benzer mesaj: Enbiyâ 21:3.

Onlar kendilerine Rahman (olan Allah)’tan gelen her yeni uyarıdan mutlaka yüz çevirdiler.

[Ama Biz böyle olsun istemedik:] ve bu yüzden, onlar da, ne zaman Rahmân’dan hatırlatıcı, uyarıcı yeni bir mesaj gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Kendilerine, Rahman’dan ne zaman yeni bir mesaj gelse onların tek yaptıkları o mesajdan yüz çevirmek olmuştur. 21/1...3, 50/12...14

Ama onlara Rahmân’ın katından yeni bir hatırlatıcı mesaj gelse, kesinlikle ondan yüz çevirirler.

Onlara Rahman'dan her öğüt geldiğinde, (hak daveti kabul etmedikleri takdirde, üzerlerine bir bela çökeceğini bildiren bir ayet indiğinde) hiç aldırış etmezler.

Onlara Rahmân tarafından yeni bir mev'ize gelmez ki, illâ ondan kaçınır bir halde olmuşlardır.

(Fakat Biz bunu istemedik. ) O sebeple, ne zaman onlara Rahman'dan yeni bir mesaj gelse, mutlaka ona arkalarını dönüp uzaklaşırlar. [12, 103; 36, 30; 23, 44]

Rahman'dan onlara hiçbir yeni Zikir (uyarı) gelmez ki, mutlaka ondan yüz çevirici olmasınlar.

Onlara taraf-ı Rahmân'dan yeni bir âyet gelmez ki illâ ondan i'râz iderler.

Onlara Rablerinden yeni bir bilgi gelmeye görsün hemen yüz çeviriyorlar.

Rahman'dan kendilerine gelen her yeni uyarıdan hemen yüz çevirenler oldular.

Fakat onlara ne zaman Rahmân'dan yeni bir öğüt gelecek olsa, yüz çevirirler.

O Rahman'dan kendilerine söze bürünmüş yeni bir hatırlatma gelmeye dursun, ondan mutlaka yüz çevirirler.

Ularga Rahmon tomonidan yangi eslatma kelsa, albatta, ular undan yuz o‘‎giruvchi bo‘‎ldilar.

daħı gelmez anlara hįç añmaķ raḥmān’dan yiñilenmiş illā oldılar andan yüz döndüriciler.

Daḫı ne ḳadar özlerine ögüt gelse Tañrı Ta‘ālādan yiñi, anlar andan i‘rāżiderler.

Onlara Rəhmandan (rəhmli olan Allahdan) elə bir öyüd-nəsihət (xəbərdarlıq) gəlməz ki, ondan üz döndərməsinlər.

Never cometh there unto them a fresh reminder from the Beneficent One, but they turn away from it.

But there comes not to them a newly-revealed Message from ((Allah)) Most Gracious, but they turn away therefrom.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.