Feelkâ mûsâ ‘asâhu fe-iżâ hiye telkafu mâ ye/fikûn(e)
Derken Musa da sopasını attı, sopa, hemen onların düzüp meydana getirdiği şeyleri yutmaya başladı.
(Bunun üzerine) Hz. Musa da asasını (yere) bıraktı ve bir anda onların uydurdukları (hayali canavarları)nı yutmaya başladı. (O zaman halk ve sihirbazlar şaşkınlığa düşmüşlerdi.)
Onların ardından Musa da asâsını yere atınca, bir de ne görsünler, onların bütün düzenbazlıklarını yutmasın mı!
Sonra Mûsâ asâsını attı. Bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor.
Musa da asasını attı. Birden onun, onların uyduruverdikleri şeyleri yuttuğunu gördüler.
Böylelikle Musa da asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, uydurmakta olduklarını yutuveriyor.
Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; bir de ne görsünler, o, bütün uydurduklarını yutuyor!
Musa, asasını atınca, onların uydurdukları şeyleri yutmaya başladı.
43,44,45. Mûsâ onlara: “Ne atacaksanız atın!” dedi. Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun'un onuru için elbette bizler galip geleceğiz” dediler. Sonra Mûsâ asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler, onların sihirlerini yutuveriyor.
Musa dahi değneğini atınca, hemen yalanları sildi süpürdü !
Bunun üzerine Musa asasını bırakıverdi. Bir de (gördüler ki) o, bütün uydurduklarını yutuyor!
Mûsâ ’asâsını atdı. ’Asâ derhâl diğerlerinin atdıklarını yutdı.
Bunun üzerine Musa değneğini attı; onların uydurduklarını yutmağa başlayıverdi.
Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.
Sonra Mûsâ da değneğini yere attı; bir de ne görsünler, onların düzmece nesnelerini yutuveriyor!
Sonra Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor!
Sonra Musa değneğini attı; hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.
Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor!
Mûsâ da Asasını koyuverdi, bir de baktılar ki o, her ne dolap çeviriyorlarsa yutuyor
(Sonra) Mûsâ asasını (yere) attı ve birden o (asa, büyük bir yılan oldu da) onların uydurduğu şeyleri yutmaya başladı.
Sonra Mûsâ asasını attı. Birde ne görsünler! Uydurdukları şeyleri yutuyor.
Bunun üzerine Muusâ da asaasını bırakıverdi. Bir de (ne görsünler) o, (büyücüler) in düzer olduklarını yutuyor!
Sonra, Mûsâ asâsını bıraktı; bir de baktılar ki o, onların uydurmakta oldukları şeyleri yutuyor!
Derken Musa da değneğini (yere) bıraktı; bir de ne görsünler: O, büyücülerin (göz boyayarak) uydurup ortaya koydukları şeyleri yutuveriyor (onların gözbağcılıklarını bir bir silip süpürüyor)!
Sonra Musa değneğini yere attığında, birden bire onların uydurduğu sihirlerin hepsini yuttu.
Bunun üzerine Musa değneğini yere atınca değnek onların bütün yılanlarını yutuverdi.
Musa da asasını bıraktı. Hemen asa büyücülerin uydurma takımlarını yuttu.
Bunun üzerine Musa asâsını attı. Bir de ne görsünler, o/ asâ onların uyduruk sihirlerini yutuyor.
Böylelikle Musa da asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, uydurmakta olduklarını yutuveriyor.
Derken Mûsâ, Allah’tan aldığı emirle, sopasını meydanın ortasınaattı; bir de ne görsünler; Mûsâ’nın asâsı, korkunç bir yılana dönüşmüş,büyücülerin gerçek gibi gösterdiği yılan, çıyan türünden ne varsa, hepsini birer birer yalayıp yutuyor!
Ama yine de ne Firavun, ne de adamları hakîkati kabule yanaşmadılar. Öte yandan, hakîkati görür görmez iman edenler de vardı:
Derken Musa asâsını attı. O anda ne uyduruyorlarsa, o yutuyordu.
Ardından Musa da değneğini yere attı. Aaa. Onların sahte yapıtlarını yutuvermesin mi!
Onlar sözlerini bitirince Musa söze başladı. Yavaş yavaş tane tane dayandığı esasları (asasını) ortaya koydu. Vahiy düzeninin insanlara sağlayacağı hakları ve özgürlükleri anlattı. Firavun düzenindeki haksızlıkları zulmü, köleleştirmeyi anlattı. Yaratıcı olan Allah haksızlığı, zulmü, köleleştirmeyi yasaklamıştı. Firavun zulmediyor, insanları bölüyor ve köleleştiriyordu. Halbuki Firavun aciz bir kuldu. Yaratıcı değildi. Her insan gibi ölümlüydü. İnsanlar destek vermeseler aciz bir kul olarak yıkılıp gidecekti. Musa’nın sözleri Firavun’un adamlarının uydurduğu yalanları yutarak yokluğa mahkûm etti. Bunu gören Firavun’un adamları hatalarını anladılar.
Sonra Mûsa âsâsını (yere) atınca bir de ne görsünler, onların meydana getirdikleri düzmece şeyleri, yutuyor!
Derken Musa da asasını yere bıraktı o da ne! Asa, onların aldatıcı sihir malzemelerini yutuyor. 20/9...72
Derken, Musa asasını bıraktı. Fakat o da ne! O onların gözbağcılıklarını bir bir silip süpürmesin mi!
Onların ardından, Musa asasını attı; bir de ne görsünler!.. O asa, ejderha gibi gösterdikleri nesneleri tek tek yutuvermiyor mu?
Mûsâ da asâsını attı. Birden o, onların uydurduklarını yutmağa başladı.
Bunu müteakip Mûsa da asasını bırakıverdl, hemen o zaman o (asası) onların uydurdukları şeyleri süratle yutar oldu.
Derken Mûsâ da değneğini yere attı; bir de ne görsünler: O, büyücülerin göz boyayarak uydurup ortaya koydukları şeyleri yutuveriyor!
Musa da asasını attı. Birden o, onların uydurduklarını yutmağa başladı.
Mûsâ 'asâsını yere bırakdıkda ejderhâ oldı ve sihirbazların iftirâ itdikleri şeyleri yutdı.
Arkasından Musa değneğini attı. O da onların gözbağı için yaptıklarını beklenmedik bir şekilde yutuverdi.
Musa da değneğini attığı zaman, onların uydurdukları şeyleri yutmaya başladı.
Musa da asâsını attı; ve asâ, onların uydurduğu şeyleri yutmaya başladı.
Mûsa da asasını attı. Bir de ne görsünler, o onların hüner olarak ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.
pes bıraķdı mūsā 'aśāsını pes ol vaķt ol yudarıdı anı kim yalan eylerlerdi.
Pes ol vaḳtda Mūsā ‘aṣāsın bıraḳdı, pes yuddı ‘aṣā anlar yalan taḫyīl eyledük‐leri siḥri.
Bundan sonra Musa da əsasını (yerə) atdı. (Əsa) dərhal (bir əjdaha olub) onların hoqqabazlıqla düzəltdiyi şeyləri uddu.
Then Moses threw his staff and lo! it swallowed that which they did falsely show.
Then Moses threw his rod, when, behold, it straightway swallows up all the falsehoods which they fake!(3164)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |