Kâle ne’am ve-innekum iżen lemine-lmukarrabîn(e)
Firavun, evet dedi, siz o zaman yakınlarımdan olursunuz.
(Firavun ise onlara:) "Evet, elbette ki o takdirde, (yanımda en gözde kimselerden ve her türlü makam ve imkâna erişenlerden) yakın çevremden olacağınızdan (hiç şüphe etmeyin)" cevabını vermişti.
Firavun: “Evet” dedi. “Hem de, benim yakınlarım durumuna geçeceksiniz.”
Firavun:
“Evet. O takdirde hiç şüphe etmeyin, gözdelerim arasına gireceksiniz.” dedi.
O da: "Evet. Hem o zaman siz benim yakınıma alınanlardan olacaksınız" dedi.
'Evet' dedi. 'Üstelik şüphesiz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız.'
Firavun dedi ki: “-Evet (size hem mükâfat var), hem siz o vakit (kıymet ve şeref bakımından bana) muhakkak en yakın kimselerdensiniz.”
Firavun: “Evet. Ve şüphesiz siz, benim yakınlarımdan (devlet adamlarından) olacaksınız” dedi. (Bunun üzerine)
41,42. Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun'a, “Biz üstün gelirsek, bize bir ödül vereceksin, değil mi?” dediler. Firavun, “Evet, o taktirde siz gözde kimselerden olacaksınız” dedi.
Firavun dedi ki: «Evet, sizler o halde, bana yakınlardan olursunuz»
(Firavun:) “Elbette, hem o takdirde, gerçekten de bana yakın olanlar arasında yer alacaksınız” dedi.
Fir’avn: "Elbette benim mukarrebînim meyânına dâhil olacaksınız" didi.
Firavun: "Evet; o takdirde siz gözde kimselerden olacaksınız" dedi.
Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi.
Firavun, “Evet”, dedi; “O takdirde gerçekten has adamlarımdan olacaksınız.”
Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız.
"Evet," dedi, "Hatta siz benim konseyime gireceksiniz."
Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksınız" dedi.
Evet, dedi: hem siz o vakıt muhakkak mukarrebîndensiniz
(Firavun,) “Evet, (size en güzel mükâfatlar verilecek ve) üstelik siz, benim yakın çevremdeki kimselerden olacaksınız” dedi.
“Evet; o zaman sizi kesinlikle himayeme alırım.” dedi.
(Fir'avn): «Evet, dedi, hem o takdîrde siz elbet ve elbet (benim) en yakınlar (ım) dan (olacak) sınız».
(Fir'avun:) “Evet, hem o takdirde doğrusu siz, elbette (bana) yakın kılınmış kimselerden olacaksınız” dedi.
(Firavun): “Evet, muhakkak ki siz o zaman, (bana) yakın (gözde) olan kimselerden olacaksınız” dedi.
Firavun “Evet, galip geldiğinizde bana yakınlardan olacaksınız” dedi.
Firavun dedi: «Evet, hem de inan olsun ki sizler benim yakınlarım olacaksınız.»
Firavun «— Hayhay, bundan başka siz benim mukarreplerim hademe-i hassam sırasına da geçeceksiniz» dedi.
(Firavun), “Evet, o takdirde muhakkak benim en yakınımda olanlardan olacaksınız” dedi.
“Evet” dedi. “Üstelik şüphesiz siz o zaman (bana) en yakın kılınanlardan da olacaksınız”
Firavun,“Elbette!” diye cevapladı, “Üstelik o zaman, en yakın ve en seçkinarkadaşlarım arasında yer alacaksınız.”
-“Evet” dedi. “Siz, o zaman Yakın Gözdeler’densiniz”.
Fıravun: " Tabiki! O zaman hepinizi yanıma alacağım. "
Firavun dedi ki: "Evet, üstün gelirseniz benim en yakınlarım olacaksınız."
Firavun: “Evet, hem siz o vakit kesinlikle, benim en yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.
[Firavun;] “Elbette”, diye cevap verdi, “o takdirde, gerçekten de benim gözdelerim arasında yer alacaksınız”.
–Firavun: Evet kesinlikle siz benim katımda yüksek bir mevkide olacaksınız. 7/103...145
O da "Evet!.. Üstün geldiğiniz takdirde elbet, gözde kimseler olacaksınız!" dedi.
Evet dedi, hem o takdirde siz (bana) yakınlardan olacaksınız.
(Fir'avun da) Dedi ki: «Evet. Ve o vakit elbette siz, en yakın bulunmuşlardansınız.»
“Evet, evet! dedi, Üstelik, sizi yakın çevreme alacağım, benim gözdelerimden olacaksınız. ”
Evet dedi, hem o takdirde siz (bana) yakınlardan olacaksınız.
Fir'avn: "Evet. Eğer gâlib olursanız mukarreblerimden olursunuz" didi.
“Evet” dedi. Üstelik bana yakın kimselerden olacaksınız”.
-Evet, dedi. Siz o zaman, gözdelerimden olacaksınız.
Firavun “Evet,” dedi. “Üstelik yakınlarımdan olursunuz.”
"Evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
eyitti: “evet daħı bayıķ siz ol vaķt yaķın olınmışlardansız.”
Fir‘avn eyitdi: Evet, daḫı ol vaḳt siz benüm yanumda muḳarreblerdensiz,didi.
(Fir’on) dedi: “Bəli! Və üstəlik siz (mənə) yaxın adamlar olacaqsınız!”
He said: Aye, and ye will then surely be of those brought near (to me).
He said: "Yea, (and more),- for ye shall in that case be (raised to posts) nearest (to my person)."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |