Kâle lilmele-i havlehu inne hâżâ lesâhirun ‘alîm(un)
Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü.
(Firavun) Çevresindeki önde gelenlere dedi ki: "Bu (adam), doğrusu bilgin (ve hünerli) bir büyücüdür. (Bizi etkileyip kendisine bağlamak hevesindedir.)"
Firavun, çevresindeki seçkinlere: “Doğrusu bu, gerçekten çok bilgili bir büyücü” dedi.
Firavun, etrafındaki devlet büyüklerine:
“Bu, kesinlikle bilge bir sihirbaz” dedi.
(Firavun) etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: "Şüphesiz bu bilgin bir büyücüdür.
(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: 'Bu” dedi, 'Doğrusu çok bilen bir büyücüdür.'
Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: “- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür;
Firavun, etrafındakilere: “Bu bilgili bir sihirbazdır.”
34,35. Firavun çevresindeki ileri gelenlere, “Bu, doğrusu, çok bilgili bir sihirbazdır!” dedi. “Sizi sihriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?”
Yanında bulunan kimselere, Firavun dedi ki: «Bu bilgin bir büyücü !
(Firavun,) çevresindeki ileri gelenlere: “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır.
34, 35. Fir’avn yanındaki eşrâfa: "Cidden bu ’âlim bir sihirbaz, sihir ile sizi memleketinizden ihrâc idecek. Bu bâbda re’yiniz nedir?" didi.
34,35. Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?" dedi.
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır” dedi.
Firavun, çevresindeki seçkinlere şöyle dedi: “Doğrusu bu, çok bilgili bir sihirbaz!
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!
Çevresindeki ileri gelenlere dedi ki, "Bu, gerçekten çok usta bir büyücü imiş."
Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: "Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!"
Etrafındaki cem'ıyyete bu, dedi: her halde bilgiç bir sihirbaz
(Firavun) çevresindeki ileri gelenlere dedi ki: “Şüphesiz bu (Mûsâ) çok bilgin/maharetli, bir sihirbazdır.
(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: «Hiç şübhesiz, dedi, bu mutlak çok bilen bir büyücüdür».
(Fir'avun) etrâfındaki ileri gelenlere: “Şübhesiz ki bu, gerçekten bilgili bir sihirbazdır!” dedi.
(Bunları gören Firavun dehşete kapılıp saltanatını kurtarma çabasıyla), etrafındaki ileri gelenlere (danışmanlarına): “Muhakkak ki bu, gerçekten bilgin (usta) bir sihirbazdır.” dedi.
Firavun etrafındaki seçkinlere “Bu adam gerçekten usta (bilgin) bir sihirbaz,”
Firavun yanındaki ileri gelenlere dedi: «İşte, çok bilmiş bir büyücü bu.
34, 35. Firavun etrafında bulunan ileri gelenler dedi ki: «— Bu gayet usta bir büyücüdür. Büyüsüyle sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor, bu bapta ne buyurursunuz?»
Etrafındaki ileri gelenlere (Firavun) dedi ki: “Hiç şüphe yok, bu çok usta/bilgin bir sihirbazdır.”
(Firavun) Çevresindeki önde gelenlere, “Bu” dedi. “Doğrusu bilgin bir büyücüdür.”
Mûsâ’nın gösterdiği mûcizeler karşısında âdetâ kanı donan Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Bu adam, gerçekten de pek yaman bir büyücüymüş.” dedi ve ekledi:
Etrafındaki İleri Gelenler’e dedi ki:
“Bu, elbette çok bilen bir sihirbaz!”.
Fıravun etrafındaki yöneticilere: " Aaa. Bu resmen bir büyü.
Firavun çevresindekilere dönerek dedi ki: "Bu, çok bilgin bir büyücüdür."
(Firavun) çevresindeki ileri gelenlere: “Bu, gerçekten çok bilgili bir büyücüdür!” dedi.
[Firavun] çevresindeki seçkinlere: “Doğrusu bu gerçekten çok bilgili bir büyücü” dedi,
Firavun çevresindeki ileri gelenlere: Anlaşıldı bu adam işini iyi bilen bir sihirbaz! 37/15, 38/4
(Firavun) etrafındaki gözde danışmanlara “Anlaşıldı” dedi, “bunun hayli bilgili bir büyücü olduğu kesin.
Firavun; (Musa'nın gösterdiği bu mucizelere rağmen imana gelmedi ve) çevresinde bulunan ileri gelenlere; "Şüphe yok ki o, çok usta bir sihirbazdır."
(Fir’avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir sihirbazdır. "
(Fir'avun) Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: «Şüphe yok, bu elbette bir ziyâde bilgin sâhirdir.
Firavun etrafındakilere: “Bu adam, dedi, galiba usta bir sihirbaz! ”
(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür."
Fir'avn etrâfındaki cemâ'ate: "Bu gâyet usta bir sihirbazdır"
Firavun, çevresindeki devletlilere dedi ki: “Bu, gerçekten bilgin bir büyücü.
Etrafındaki ileri gelenlere: “Bu, muhakkak bilgin bir sihirbaz!” dedi.
Firavun etrafındaki adamlarına dedi ki: “Bu çok bilgili bir büyücü.
Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;
eyitti fir'avn cema'ata kim yöresindeyidi “bayıķ uşbu cādūdur gey bilür.”
Fir‘avn eyitdi çevre yanında olan beglere: Taḥḳīḳ bu ḳatı bilici cāẕūdur, didi.
(Fir’on) ətrafındakılara dedi: “Şübhəsiz ki, bu, çox bilikli bir sehrbazdır!
(Pharaoh) said unto the chiefs about him: Lo, this is verily a knowing wizard,
(Pharaoh) said to the Chiefs(3158) around him: "This is indeed a sorcerer well- versed:
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |