Feferartu minkum lemmâ ḣiftukum fevehebe lî rabbî hukmen vece’alenî mine-lmurselîn(e)
(Ardından) "Sizden korkunca (bana katil cezası vereceğinizden kuşku duyunca) da hemen aranızdan kaçtım; sonra Rabbim bana hüküm (ve hikmet) verdi ve beni gönderilen (elçilerden) kıldı."
Korktuğumdan da hemen kaçtım sizden, derken Rabbim bana peygamberlik verdi ve beni, peygamberler zümresine aldı.
Sizden korkunca da, aranızdan hemen kaçtım, ama daha sonra bana Rabbim, doğruyla eğri arasında hüküm verebilme yeteneği bahşetti ve beni peygamberlerinden biri yaptı.
“Sizden korkunca aranızdan kaçtım. Rabbim bana hikmete dayalı hükümranlık, yargı ve icra yetkisi, şeriat bahşetti. Beni özgürce sorumluluklarımı yerine getirmek üzere peygamberlikle görevlendirilenler arasına dahil etti.”*
Sizden korkunca da aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet verdi ve beni peygamberlerden kıldı.
'Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım; sonra Rabbim bana hüküm (ve hikmet) verdi ve beni gönderilen (elçilerden) kıldı.'
Sizden korkunca da içinizden hemen kaçtım. Nihayet rabbim bana peygamberlik ihsan etti ve beni peygamberlerden (sana gönderilen biri) yaptı.
20, 21. Musa: “O işi yaparken ben yanlış yolda olanlardan idim. Korktuğumda, sizden firar ettim. Allah, bana ilim ve hikmet verdi. Ve beni peygamberlerden kıldı.”
20,21,22. Mûsâ, “O işi, daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim. Bu yüzden sizden korkup kaçtım; sonra, Rabbim bana ilim ve hikmet verip beni peygamberlerden kıldı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrâiloğulları'nı kendine köle yapmandan dolayıdır” dedi.
Sizden korkarak kaçtım, Tanrım bana hüküm verdi, peygamberler arasında yer verdi
Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni resullerden biri yaptı.
20,21,22. Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.
“Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı.”[397]*
Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı.
"Sonra, sizden korktuğum için sizden kaçtım ve Rabbim bana bilgelik verip beni elçilikle görevlendirdi."
"Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."
Onun üzerine vaktâki sizden korktum, içinizden kaçtım, derken rabbım bana huküm ihsan buyurdu ve beni mürselinden kıldı
Sizden korktuğum için de hemen kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet¹ bağışladı ve beni resûllerden kıldı.*
«Sizden korkunca da hemen içinizden (bırakıb) kaçdım. Nihayet Rabbim bana bir hüküm verdi ve beni peygamberlerden yapdı».
“Sizden korkunca hemen içinizden kaçtım; sonra Rabbim bana hikmet verdi ve beni peygamberlerden kıldı.”
“Sonra korkuya kapılarak sizden kaçtım. Ancak Rabbim bana insanlara hükmetmeyi bağışladı ve beni elçilerden birisi yaptı.”
Sizden korktum da kaçtım. Rabbim bana hikmet [²] bahşetti, beni peygamberlerden kıldı.*
“Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım; sonra Rabbim bana hüküm verdi ve beni peygamberlerden kıldı.”
“Sonra da, sizin âdaletle hüküm vermeyeceğinizden korktuğum için buralardan kaçıp gittim; derken Rabb’im bana ilim ve hikmet bahşetti ve beni Peygamberlerden kıldı.”
(Devamla): “Sizden korktuğum için de kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet1 verdi2 ve beni Peygamberlerden kıldı.”*
“ve sizin yanınızdan kaçtım, çünkü sizden korkuyordum. Ama daha sonra bana Rabbim [doğruyla eğri arasında] 11 hüküm verebilme yeteneği bahşetti; ve beni elçiler[in]den biri yaptı.
Sonra da sizden korktuğum için yanınızdan kaçtım ardından Rabbim bana doğruyu yanlıştan ayırt etme yeteneği verdi ve beni elçilikle görevlendirdi. 20/13
ardından da, sizden korktuğum için yanınızdan kaçtım.[3186] Daha sonra Rabbim bana doğru düşünme yeteneği bahşetti ve beni elçiler arasına kattı.*
«Vaktâ ki sizden korktum, sizden firar ettim, imdi Rabbim bana hüküm verdi ve beni peygamberlerden kıldı.»
“Sizden korktuğum için de kaçmıştım. Ama Rabbim bana hüküm ve hikmet verdi ve beni peygamberler arasına dahil etti. ” [28, 21; 6, 89; 45, 16]
Sizden korkunca aranızdan kaçtım, sonra Rabbim bana hükümdarlık verdi ve beni elçilerden yaptı
Sizden korktuğum için de kaçtım. Rabbim şimdi bana hikmeti verdi ve beni elçilerinden biri yaptı.
Sizden koktuğum için de kaçtım. Sonra Rabbim bana gerçeği kavrama yetisi verdi ve beni bir elçi olarak görevlendirdi.
“Sonra da sizden korkup kaçtım. Fakat Rabbim bana hüküm(5) verdi ve beni peygamber yaptı.*
"Sizden korkunca aranızdan kaçtım. Daha sonra Rabbim bana hükmetme gücü bağışladı ve beni peygamberlerden biri yaptı."
“pes ķaçdum sizden ol vaķt kim ķorķdum sizden pes baġışladı baña çalabum ḥikmet daħı ilm daħı eyledi beni vaḥy gelinmiş peyġamberlerden.”
Buna görə də sizdən qorxub qaçdım. Sonra Rəbbim mənə hikmət (peyğəmbərlik) ehsan buyurdu və məni şəriət sahibi olan peyğəmbərlərdən etdi.
Then I fled from you when I feared you, and my Lord vouchsafed me a command and appointed me (of the number) of those sent (by Him).
"So I fled from you (all) when I feared you;(3150) but my Lord has (since) invested me with judgment (and wisdom) and appointed me as one of the messengers.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |