24 Mart 2025 - 24 Ramazan 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 207. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Mâ aġnâ ‘anhum mâ kânû yumette’ûn(e)

O yaşayıp geçinmeleri, onları herhangi bir suretle kurtarabilir mi ki?

(Yine de) Daha önce tattıkları (ve gafletle kapıldıkları) dünyalık zevklerin kendilerine hiçbir faydası olamayacaktır. (Dünyadaki lezzet ve nimetleri ahiret azaplarını hafifletmeyecektir.)

o yaşayıp, geçinip gitmeleri, onları herhangi bir surette kurtarabilir mi ki?

Sahip oldukları servetler ve refahları, vaktiyle kendilerine verilmiş olan fırsatlar, devamlı tehdit edildikleri azaptan kendilerini kurtaramadı.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 2/96;92/11.

Yararlandırıldıkları onlara ne sağlayabilir?

Yararlandıkları şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.

O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.

O uzun yıllar faydalanıp yaşamaları, onlara bir fayda vermeyecektir.

Bekletilmiş olmaları kendilerine ne fayda verecek?

Bir işe yaramaz faydalandıkları

Kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatlar onlara hiçbir fayda sağlamaz.

205, 206, 207. Yâ Muhammed! Göriyor mısın bir çok seneler emvâlden müstefîd olmalarına müsâ’ade itmişidik. Nihâyet haber virilen ’azâb irişdiği vakit o müstefîd oldukları ni’metler ne işlerine yarar?

205,206,207. Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

(Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.

Senelerce yararlandırıldıkları nimetler onlara ne fayda sağlamıştır?

Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.

O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz.

O yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.

O yaşatıldıkları zevkın kendilerine hiç faidesi olmıyacaktır

(Uzun yıllar) nimetler içerisinde yaşatılmış olmanın onlara ne faydası olacak?

Yararlandıkları şeyler onlara hiçbir yarar sağlamaz.

205,206,207. Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?

Faydalandırılmakta oldukları şeyler (ni'metler o gün) kendilerine bir fayda vermez.

(O zaman) faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamış olmayacaktır.

Onlara verilen geçimliklerin hiçbirisi onlara fayda sağlamayacak.

yıllar boyunca gönenmiş olmaları onların ne işine yarar?

Onların geçinmeleri kendilerine fayda verebilir mi? Asla.

Yararlandıkları o şeyler kendilerine ne yararı olabilir ki?

Onların yararlandıkları şey, kendilerini (görecekleri azaptan) müstağni kılamaz.

Yıllarca nîmetler içerisinde yaşatılmış olmanın onlara ne yararı olacak?

Zevkle geçiniyor oldukları şey onlara yaramadı.

Artık istifadelerine sunulan mal maşat da işlerine yaramayacak.

Yaşatıldıkları zevkli hayatın kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.

Yararlandırıldıkları nimetlerin kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır.” [*]

Buradaki [mâ] edatı “olumsuzluk” anlamına gelebileceği gibi soru anlamı da verebilir. Buna göre ise anlam “Faydalandırıldıkları nimetlerin kendilerine... Devamı..

Kendilerine verilen nîmetlerin onlara hiçbir faydası olmayacaktır.

kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatın onlara ne yararı olabilir?

Peki yıllarca sürmüş oldukları safa onlara ne fayda sağlar? 92/11

safa sürerek kaçırdıkları bu fırsatın kendilerine bir yararı dokunabilir mi?

Dünyada (küfr içinde) yaşadıkları yıllar onlara, bir yarar sağlamaz! (Aksine günahlarını artırır)

(Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.

O faidelenmiş oldukları şey, onları neden kurtarabilir?

205, 206, 207. Ne dersin: Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi? [2, 96; 92, 11]

O yaşatıldıkları (zevk-u sefa sürdükleri) şeyler, kendilerine ne yarar sağlardı?

O ni'metler onlardan 'azâbın def'ine fâide virmez.

Kendilerine verilmiş olan nimet onların ne işine yarar?

Nimet içinde bulunmaları onlara ne fayda sağlar?

Nasiplendikleri onca nimetler onlara ne fayda verir?

O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.

205-207. ay, gördüñ mi eger gönendürsevūz anları yıllar, andan gelür-ise anlara ol kim va'de olındılardı 'aśśı itmeye anlara ol kim oldılar gönendürinürler.

aṣṣı eylemezdi kendülere gönendükleri dünyā metā‘ı.

Onlara verilmiş olan ne’mətlər (əzabımızı) onlardan dəf edə bilməz. (Heç bir şey onlara veriləcək əzabı geri qaytara bilməz. Əksinə, firavan həyat, bol ne’mət onların günahlarını, cinayətlərini daha da artırar).

(How) that wherewith they were contented naught availeth them?

It will profit them not that they enjoyed (this life)!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.