Feye/tiyehum baġteten vehum lâ yeş’urûn(e)
Ansızın gelip çatar onlara ve onlar anlamazlar bile.
Artık o (azap), kendileri şuurunda (farkında) olmadan onlara apansız gelip (kıskıvrak yakalayacaktır).
O azab ki, sonunda onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır.
İşte o azap da, onlara, ansızın, farkında olmadıkları bir sırada gelecek.
(Azap) onlara, kendileri farkında olmadan ansızın gelir.
Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir.
İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir.
Nihayet o azap, onlar farkına varmadan birden gelecektir.
O azap onlara ansızın gelir. Onlar hiç farkedemezler.
O, ansızın, anlamadan gelecektir onlara
İşte, hiç farkında olmadıkları bir sırada, o azap ansızın kendilerine gelecek
Bu ’azâb bağteten hiç beklemedikleri bir zamânda ânlara mülâkî olacakdır.
200,201,202. Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
201,202,203. Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.
O azap farkında olmadan kendilerine ansızın geliverir.
İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir.
İşte bu (azab) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
Ki geliversin de kendilerine ansızın, hiç farkında değillerken
İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın gelecektir.
İşte bu (azab) onlara, kendileri de farkında olmayarak, ansızın gelecekdir.
İşte (bu azab) onlara haberleri olmadan, ansızın gelecektir.
Artık (ölüm azabı) onlara, kendileri farkında olmadan (düşünmedikleri bir anda ansızın) geliverir.*
Haberleri olmadığı bir anda, o acıklı azap onlara ansızın gelince,
Bu azap onlara hiç beklemedikleri bir sırada birdenbire gelecektir,
Kendilerine ansızın azap gelir.
İşte o (azap) farkında olmadıkları bir anda aniden onlara gelir.
Artık o (azap), kendileri farkında olmadan onlara ansızın gelecektir.
O azap, onlara ansızın, hiç beklemedikleri bir anda gelip çatacaktır.
Onlar farkında olmazken onlara ansızın gelir.
202,203. Fakat bu acılar kendilerine öyle bir gelecek ki, farkında bile olamayacaklar // " Aaa. Bu da neyin nesi " diyecekler.
Onun için biz onlara azabımızı ansızın göndeririz. Onlarsa tehdit edilen azap için, haydi getir bize azabı diye elçilerimizi sıkıştırıyorlar. Hâlbuki biz onlara tuzak hazırladık. Azabı onların beklediği anda değil, beklemedikleri anda getireceğiz ki, ne yapacaklarını şaşıracaklar.
201,202. Hiç farkına varmadan kendilerine ansızın [*] gelecek acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. [*]
Hâlbuki bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverir.
O azap ki, sonunda, onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır;
Ama o azap, onlara hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelir. 43/66
nihayet bu azap kendileri farkında değilken ansızın onları bulacaktır.
O azap ise onlara; farkına varamayacakları bir anda, ansızın gelir.
O azap ki, sonunda, onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır;
Artık (o azap) onlara hiç farkedemez bir haldeler iken ansızın geliverir.
İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
Azab onlara öyle ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
O 'azâb onlara, haberleri ve ona şu'urları yok iken birdenbire gelir.
Bu azap onlara hiç fark edemedikleri bir sırada, ansızın gelecektir,
O azap, onlara farkında olmadıkları bir anda ansızın gelir.
O azap, hiç ummadıkları anda, birden bire onlara geliverir.
O azap onlara ansızın gelecek, farkında bile olmayacaklar.
pes gele anlara añsuzda anlar bilmezlerken.
Pes gelür özlerine ‘aẕāb añsuzın, anlaruñ ḫaberleri yoġ‐iken.
(Əzab) onlara qəflətən, özləri də hiss etmədən gələr.
So that it will come upon them suddenly, when they perceive not.
But the (Penalty) will come to them of a sudden, while they perceive it not;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |