Vecennâtin ve’uyûn(in)
Ve bahçeler ve kaynaklar ihsan ederek.
"Bahçeler ve pınarlar da (lütfedip sizi yararlandırdı)."
size bahçeler ve pınarlar veren Allah'ın kitabıyla.
“Size bahçeler, akarsular ve pınarlar veren Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp azaptan korunun.”
Yine bahçeler ve pınarlar (vererek).
'Bahçeler ve pınarlar da.'
Bağlar ve pınarlar ihsan edenden...
133, 134. “Size hayvanlar ve evlatlar, bağlar ve çeşmeler bağışlayan O Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının.”
“Bahçeler ve pınarlar verdi.”
Bahçelerle, pınarlarla yardım etti
133-134. “(O,) Size hayvanlar, çocuklar (vererek) yardım etti. Bağlar bahçeler ve pınarlar (lütfetti).”
124-135. Birâderleri Hûd ânlara: "Allâh’dan korkmıyacak mısınız? Ben size emîn bir rasûl olarak geliyorum. Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz ben sizden hiç bir ücret istemem benim ücretimi rabbu’l ’âlemîn virir. Zevkiniz içün her tepede köşkler mi inşâ ideceksiniz? İktidâr elinize geçdiği vakit cabbârlık mı ideceksiniz? Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Bildiklerinizi (envâ-’ı ni’metleri) bol bol ihsân idenden, size bol bol süriler ve zürriyet bahş idenden, sizi bağçelere ve çeşmelere nâil iyleyenden korkınız, korkarım o ’azîm günde ’azâba dûçâr olacaksınız." didi.
124,125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,135. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.
132,133,134. “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”
132-134. Bildiğiniz şeyleri size veren, size sürüler, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden Allah’a karşı gelmekten sakının.
132, 133, 134. Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek) den sakının.
"Üstelik bahçeler, pınarlar..."
"Cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar ihsan etmektedir."
Cennet gibi bağlar, bahçeler, menba'lar ile size imdad buyurmakta
133-134. O size; davarlar, oğullar, bağlar/bahçeler ve pınarlar verdi.
“Ve bahçelerle ve pınarlarla.”
133,134. «Size davarlar, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun».
133,134. “(O,) size sağmal hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar ile yardım etmiştir.”
«Ve cennetler (bahçeler, bağlar) ve pınarlar ile de (imdat buyurmuştur).»
“Bahçeler ve pınarlar veren den sakının.”
bahçeler, pınarlar bağışlamıştır.
131, 134. «— Artık Allah/tan sakının, bana itaat edin. Bildiğiniz nimetlerle imdat eden Zattan sakının ki O, size davarlarla oğullarla, bahçelerle, pınarlarla imdat etmişti».
“Bahçeler ve pınarlar.”
“Bahçeler ve pınarlar da.”
“Ve taptaze meyvelerle dolu bağlar, bahçeler ve kaynağından tatlı sular fışkıran pınarlar veren Rabb’inize karşı saygılı ve itaatkâr olun!”
“Bahçelerle ve pınarbaşlarıyla!”.
133,134. Size mal maşat çoluk çocuk verene, // bağlar bahçeler bağışlayana saygılı olun.
"Bahçeler ve çeşmeler verdi."
132,133,134. Bildiğiniz şeyleri size bolca verene yani hayvanları, çocukları, bahçeleri ve (su) kaynaklarını size bolca verene (Allah’a karşı) [takvâ]lı (duyarlı) olun!
“Bahçeler ve pınarlar da. (verdi.)”
size bahçeler ve pınarlar veren [Allah’tan yana]...
Dahası bağları, bahçeleri ve pınarları. 80/23...33
dahası, bağlar-bahçeler ve pınarlar[³²⁴⁰] (lutfeden Zât’a)…
"Bağlar, bağçeler, pınarlar ihsan etti!" (Siz ise; Rabbinizin bu nimetlerine nankörlük ediyorsunuz da O'na ortak koşmaya yelteniyorsunuz)
Ve bahçeler, pınarlar.
«Ve bağlar ile ve ırmaklar ile (imdat buyurdu).»
131, 132, 133, 134, 135. Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum! ”
Bahçeler, çeşmeler.
"Bağçeler ve çeşmeler in'âm ve ihsân itdi."
Bahçeler ve pınarlarla desteklemiştir.
Bahçeler ve pınarlar sundu.
“Bahçeler, pınarlar verdi.
Bahçeler, pınarlar."
133-134. “arturdı size daħı oġlanlar daħı bostanlar daħı biñarlar.”
daḫı bostānlar ve aḳar ṣulu bıñarlar.
Bağlar və çeşmələr verdi!
And gardens and water springs.
"And Gardens and Springs.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |