Velleżîne lâ yeşhedûne-zzûra ve-iżâ merrû billaġvi merrû kirâmâ(n)
Ve öyle kişilerdir onlar ki yalan yere tanıklıkta bulunmazlar ve suç yapılan bir yere uğrarlarsa oradan, suç yapmadan ve yapılan suça razı olmadan geçip giderler.
(Ve yine Rahman’ın makbul kulları) Onlar yalan yere şahitlik etmezler, (bildiklerini gizlemezler, ifadelerini eğip bükmezler.) Lağviyata (boş, yararsız ve hayâsız konuşmalara, tartışmalara, sataşmalara ve programlara) rastladıklarında ise vakarla (ve ağır başlılıkla) oradan uzaklaşarak geçip giderler.
Onlar ki, tevhid inancı dışındaki yalan ve asılsız olan şeylere tanıklıkta bulunmazlar, boş ve anlamsız şeylerle uğraşan kimselere rastladıkları zaman, yanlarından şeref ve vakarla geçip giderler.
Onlar, yalan yere şâhitlik etmeyenler, sataşmaya, eziyete, edep dışı konuşmaya, boş laflara muhatap olduklarında vakar ile oradan geçip gidenlerdir.
Onlar yalancı şahitlik etmezler ve yararsız bir şeye rastladıklarında onurlu bir şekilde (yüz çevirip) geçerler.
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Onlar ki, yalana şahidlik etmezler ve boş söz konuşanlara rasgeldikleri zaman, bulaşmadan iyi bir şekilde yüz çevirir geçerler;
Onlar ki; yalancı şahitlikte bulunmazlar, boş sözlerle karşılaştıklarında, kendilerini bulaştırmadan geçip giderler.
Onlar yalan yere şahitlik etmezler, lüzumsuz şeylere rastladıklarında katılmayıp, onurlu bir şekilde geçip giderler.
Yalan yere, tanıklık da etmezler, yakışıksız bir şey gördüklerinde, iyilikle geçerler
72-76. Yalancı şâhidlikde bulunmayanlar, çirkin musâhabâtda edebini muhâfaza idenler ve rabbin âyâtı okundığı vakit sağır ve kör imiş gibi sâkit yatmayanlar, "Yâ rabbî bize yüzümüzü güldürecek zevceler ve çocuklar ihsân it ve bizi muttakîlerin imamı olmağa şâyân kıl" diyenler sabır ve sebâtlarından dolayı cennetin yüksek yerlerine nâil olacaklar ve orada sulh ve selâmet bulacaklar ve ilelebed kalacaklardır. Ne âlî makâm, ne güzel ikâmetgâh.
Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.
Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.
Yine anılan o iyi kullar, asılsız şeylere şahitlik etmezler; boş ve mânasız davranışlarla karşılaştıklarında onurluca çekip giderler.
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
Onlar yalan tanıklıkta bulunmazlar. Boş sözlerle karşılaştıklarında önemsemeyip geçerler.
Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
Ve onlar ki yalana şâhid olmazlar ve lâğve rastgeldikleri vakıt kerîmâne geçerler
Ve onlar ki, yalan ve boş söze şahitlik etmezler, boş bir söze rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
Onlar, yalan yere tanıklık etmezler. Boş ve anlamsız bir şeyle karşılaştıkları zaman, onurlu ve erdemlice oradan uzaklaşırlar.
Onlar ki yalan şâhidlik etmezler, boş ve kötü lâkırdıya rastladıkları vakit şerefli (insanlar) olarak (ondan yüz çevirib) geçerler.
Onlar (o mü'minlerdir) ki, yalan yere şâhidlik etmezler; boş şeyler (söz ve hareketler) ile karşılaştıkları zaman, (yüz çevirerek) vakarla geçip giderler.
Ve onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana şehitlik etmezler; boş ve anlamsız şeylerle (uğraşan kimselere) rastladıkları zaman yanlarından vekarla geçip giderler.
Onlar Allah’ın yasakladığı kötülüklere şahitlik etmezler (günah işlenen yerde durmazlar) ve gereksiz ve faydasız davranışlar karşılarına çıktığında, güzel bir şekilde geçip giderler.
O kimseler ki yalan yere tanıklık etmezler, uygunsuzluklarla karşılaşacak olurlarsa ağır başlılıkla kendilerini çekerler,
O kullar yalan yere şehadet etmezler, münasebetsiz şeylerin önünden geçince âlicenap davranırlar.
Onlar, yalan şahitlikte bulunmayanlar ve de boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurluca geçenlerdir.
Onlar ki, yakın dost ve akrabalarının cezalandırılması söz konusu olsa bile, asla hem yalana şahit olmazlar hem de yalancı şahitlik yapmazlar; boş ve yararsız işlerle uğraşan kimselerle karşılaştıklarında, onları yararlı işlere yönlendirmeye çalışırlar; bunu yapamadıkları takdirde, Müslümana yakışan edepli ve onurlu bir tavırla oradan uzaklaşırlar.
(Rahmân’ın kulları) Onlar ki Yalan-Yanlış’a şehadet etmezler. Lağv / Lağa-Luğa / Boş Sözler’e yakın geçtikleri zaman seviyeyi düşürmeden geçtiler.
Bu gibiler, yalancı şahitlik yapmazlar, Nahoş bir durumla karşılaştıklarında saygınlıklarını korurlar.
İnanan kimseler yalan söylemez. Boş sözler ile meşgul olmazlar. Boş sözlerin konuşulduğu ortamlardan uzak dururlar. Boş sözlere inanmazlar. Boş sözlerin peşine düşmezler. Onların yalancılarla, boş sözlerle, zamanını boşa harcayanlarla ilgisi yoktur. İnananlar onlarla karşılaştıklarında ilgilenmeyerek yanlarından vakarla geçip giderler.
(Rahmân’ın kulları), yalana şahitlik etmez; [*] boş şeylerle karşılaştıklarında onurlu bir şekilde geçip giderler. [*]
(O kullar), yalana şahit olmazlar,¹ boş sözlerle² karşılaştıklarında ise vakar ile (oradan) geçip giderler.³
Onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana şehadet etmezler; ⁵⁴ boş ve anlamsız şeylerle [uğraşan kimselere] rastladıkları zaman yanlarından vekarla geçip giderler.
Ve Rahman’ın iyi kulları yalan yere şahitlik etmezler. Çirkin söz ve davranışlara muhatap olduklarında olgunluk ve vakarla oradan geçip giderler. 28/55, 43/89, 73/10
Yine onlar ki: yalan ve sahte olandan yana şahitlik etmezler; yararsız ve anlamsız olan şeylerle karşılaştıklarında da vakarla geçip giderler.[³¹⁵⁹]
Onlar ki; yalan yere şehadet etmezler. Boş ve kötü bir lakırdıyla karşılaştıkları zaman vakar ile oradan geçip giderler.
Onlar yalan ve boş sözün yanında bulunmazlar, boş söze rastladıklarında vekar ile (oradan) geçip giderler.
Ve onlar ki, yalan yere şehâdette bulunmazlar ve faidesiz bir şeye uğradıkları vakit kerîmler olarak geçer giderler.
O kullar, yalan şahitlik etmezler. Boş söz ve işlere rastladıklarında vakarla oradan geçip giderler.
Onlar yalan ve boş sözün yanında bulunmazlar, boş söze rastladıklarında vekar ile (oradan) geçip giderler.
Ve şunlar ki yalan yere şâhidlik itmezler. Lağv ve 'abes şeylerin yanından geçdiklerinde ondan i'râz iderek ve kerîmâne bir sûretde geçüb giderler.
Rahmanın kulları, yalana şahitlik etmezler, boş sözlerin olduğu yerlerden hiç oralı olamadan geçerler,
Onlar, yalancı şahitlik etmezler. Boş ve kötü bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakarla geçip giderler.
Rahmân'ın o has kulları, yalan yere tanıklık etmezler; boş birşeye rastladıklarında, ağırbaşlılıkla oradan geçer, giderler.
Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.
daħı anlar kim ḥāżır olmazlar şirke yā yalaña daħı ķaçan kim geçdiler ma'śįyetlere geçdiler ulular iken.
Daḫı ol kişiler kim yalan ṭanuḳ virmezler ve ḳaçan ma‘ṣiyete uġrasalarandan i‘rāż iderler.
O kəslər ki, yalan yerə şahidlik etməz, faydasız bir şeylə rastlaşdıqları (lağlağı bir söhbət eşitdikləri) zaman onlardan üz çevirib vüqarla keçər (özünü ləyaqətlə aparıb onlara əhəmiyyət verməz);
And those who will not witness vanity, but when they pass near senseless play, pass by with dignity.
Those who witness no falsehood,(3131) and, if they pass by futility,(3132) they pass by it with honourable (avoidance);
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |