8 Kasım 2024 - 6 Cemaziye'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Em tahsebu enne ekśerahum yesme’ûne ev ya’kilûn(e)(c) in hum illâ kel-en’âm(i)(s) bel hum edallu sebîlâ(n)

Yoksa çokları dinlerler ve akıllarını başlarına alırlar mı sanıyorsun? Onlar, ancak hayvanlara benzerler, hatta yol yordam bakımından hayvandan da sapıktır onlar.

Yoksa Sen, onların çoğunu (Hakk sözü) duyar, ya da aklını kullanır (gerçeği dinleyip anlar ve vicdanına uyar) mı sanıyorsun? Oysa onlar ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar (tuttukları) yol bakımından (hayvanlardan) daha şaşkın (ve aşağı)dırlar.

Yoksa sen onların çoğunu, söz dinler ve aklı erer mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta yol yordam bakımından, hayvandan da sapıktır onlar.

Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten tebliğini, Kur'ân'ı anlama niyetiyle dinleyeceklerini, yahut söylediklerini akıllarını kullanıp düşüneceklerini mi sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidirler. Denilebilir ki, hayvanlardan daha başı boş, daha kötü bir hayat tarzı yaşamaktadırlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 67/10.

Yoksa sen onların çoğunun duyduklarını veya akıl ettiklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler belki yolca daha sapıktırlar.

Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar.

Yoksa (Ey Rasûlüm), onların çoğunu, hakkı işitiyorlar veya hakkı anlıyorlar mı zannediyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler. Doğrusu gidişçe daha sapıktırlar.

Hayır! Sen, onların çoğunun söz dinleyeceğini veya akıl edeceğini sanıyorsun. Fakat onlar, ancak hayvanlar gibidir. Belki daha da şaşkındırlar.

Yoksa sen, onların büyük çoğunluğunun gerçekten senin davetini dinleyeceğini, yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvan gibidirler. Hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.

Sen onların pek çoğunu işiten, anlayan kimseler mi sanırsın? Onlar yılkı gibidirler, yok, yolca daha sapkındırlar

Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yol bakımından onlardan daha şaşkındırlar.

Bkz. 7/179Hayvanlar sadece tabii ihtiyaçlarının sevkine bağlı, ahlakî sorumlulukları olmayan varlıklar olduğu için böyle bir benzetmede bulunulmuştur.... Devamı..

İçlerinden ekserîsini işidiyor ve anlıyor mı zan idiyorsın? Ânlar hayvân gibi belki hayvândan aşağı ve tarîk-i dalâletdedirler.

Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanırsın? Onlar şüphesiz davarlar gibidir, belki daha da sapık yolludurlar.*

Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.

Yoksa sen, onların büyük çoğunluğunun gerçekten senin davetine kulak verdiklerini yahut doğru dürüst düşündüklerini mi sanıyorsun? Aksine onlar, başka değil, bir hayvan sürüsü gibidirler, hatta tuttukları yol bakımından daha da sapkındırlar.

Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.  

 Bu gibi kimseler, akıllarına ve kendilerine ulaşan ilâhî tebliğe uymayıp sırf hissiyatına göre hareket etmeleri bakımından hayvanlara benzetilmiş; ha... Devamı..

Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.

Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar.

Yoksa onların ekserîsini işitirler veya akıl ederler mi zannediyorsun? Onlar sırf hayvan gibi hattâ gidişçe daha sapkındırlar

Yoksa sen, onların çoğunun, (yapmış olduğun tebliği anlama niyetiyle) dinlediklerini yahut (söylediğin hakikatleri, akıllarını kullanıp da) düşüneceklerini mi sanıyorsun? Onlar, hayvanlar gibidirler, hatta gidişat olarak hayvanlardan daha şaşkın (daha aşağı) dırlar.

Yoksa onların çoğunun gerçeğe kulak verdiğini veya akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar tıpkı hayvanlar gibidir. Hatta doğru yolu seçmede hayvanlardan daha yetersizlerdir.

Yoksa onların çoğunu hakıykaten (söz) dinlerler, yahud akıllanırlar mı sanıyorsun? Onlar, başka değil, dört ayaklı hayvanlar gibidir. Belki yolca daha sapıkdır.

Yoksa gerçekten onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini veya akıl erdireceklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir; hattâ onlar yolca daha sapıktırlar.

Yoksa sen onların çoğunun (gerçekleri) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar (düşünüp akıllarını kullanmadıklarından adeta) sürü gibi (düşünmez ve akletmez) olurlar. Hatta onlardan yolca daha da şaşkındırlar.

(*) Yani nasıl ki insan gibi akıllı bir varlık olmayan diğer canlılar ilkesiz, sorumsuz, statüsüz ve manevi ahlaki değerlerden ve medeniyeten yoksun v... Devamı..

Sen onların vahyi dinlediklerini ve akıl ettiklerini mi zannediyorsun? Hayır. Onlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağı seviyededirler.

Yoksa gerçekten onların çoğu söz dinliyecekler, ya da akıllarını başlarına toplıyacaklar mı sanıyorsun? İşte onlar benzese benzese dört ayaklılara benzerler, belki onlardan da şaşkındırlar.

Yoksa onların pek çoğunu söz işitir veya aklı erer mi sanıyorsun? Onlar davar gibidirler. Belki onlardan daha şaşkındır.

Yoksa sen onların (vahyi/seni) dinleyeceklerini veya akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar/davarlar [en’âm] gibidirler. Hatta onlar yol konusunda onlardan daha şaşkındırlar.¹⁵

15 Krş. A’râf, 7/179

Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha da sapıktırlar.

Yoksa sen, ey Peygamber ve onun izinden yürüyen Müslüman; onlardan çoğunun senin öğüt ve uyarılarını dinlediklerini yâhut akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Hayır, tıpkı hayvan sürüleri gibidir onlar; hattâizledikleri yol bakımından, hayvanlardan daha zavallı, daha şaşkın bir durumdalar!
Oysa göklerde ve yerde, insana doğru yolu gösteren nice işaretler, deliler var:

Yoksa onların çoğunun işiteceğini veya akledeceğini mi hesap ediyorsun? Onlar ancak Evcil Hayvanlar gibidir; hattâ yol bakımından daha sapkındırlar.

Yoksa sen, onların duyabildiklerini ya da duyduklarını anlayabildiklerini mi sanıyorsun? Sığır gibiler, belki daha da aşağılık...

Sen onların işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır! Onlar hayvanlar gibidir. Hatta hayvanlardan daha çok sapıktırlar. Onların insanlıkla ilgisi yoktur. İnsani değerlerle ilgisi yoktur. Onların tek düşündükleri kendileridir. Kendi dünyalarıdır. Onlar kendi çıkarlarına uyan her şeyi normal sayarlar. Usulüne uydurup çalar çırparlar. Sürekli kendilerini haklı çıkarırlar. Onların hesabımızdan kurtulmak için çırpınışları boşunadır. Onlar sadece kendilerini, kendilerine inananları kandırmışlardır.

Yoksa sen onların çoğunun gerçeği dinleyeceğini veya [*] aklını kullanacağını mı sanıyorsun! Onlar (diğer canlılar) gibidir; hatta yol bakımından daha şaşkındırlar. [*]

Buradaki [ev] edatına “veya” değil de [tefsiriyye/tafsiliyye/] açıklama anlamında “yani” anlamı da verilebilir. Çünkü gerçeği duymak, aslında aklını k... Devamı..

(Ey Muhammed!) Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut aklını kullanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca daha da sapkındırlar.

yoksa sen onlardan çoğunun [senin ulaştırdığın mesajı] dinlediklerini ve akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Hayır hayır, koyun sürüsü gibidir onlar: doğru yoldan hiç mi hiç haberleri yok! ³⁷

37 Lafzen, “[Doğru] yoldan çok uzaklar”: bkz. 7:179 hk. 144. not.

Yoksa sen onların çoğunun hakikate kulak verdiğini veya onu kavradığını mı sanıyorsun? Hayır, onlar ancak hayvanlar gibidirler, hatta yoldan sapma konusunda daha beter durumdalar. 7/176- 179, 47/12

Ya da, sanır mısın ki onların çoğu (ilâhî mesajı) işitir veya (hakikati) akleder? Hayır, onlar sürü (içgüdüsüyle davranan) davarlar gibidir, hatta yoldan sapma konusunda daha da beterdirler![³¹³¹]

[3131] Krş: “Hayvan gibidir onlar, belki daha da şaşkın!” (7:179). Zımnen: Ego ve içgüdüsüne tâbi olanların aklî ve kalbî yetileri körelir, en sonunda... Devamı..

Yoksa sen onların çoğunun senin öğütlerini ve uyarılarını -can kulağıyla- dinleyip, onlardan yararlandıklarım mı sanıyorsun? Hayır.. onlar ancak dört ayaklı hayvan gibidirler, hatta daha da sapıktırlar!

(Çünkü hayvanlar kendilerini besleyen sahiplerine itaat ederler, kendilerine zarar verecek şeylerden sakınırlar, lağım sularından içmezler, dosdoğru m... Devamı..

Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, aklettiklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hattâ onlar, yolca (hayvanlardan) daha sapıktır.

Yoksa zanneder misin ki, onların ekserisi işitirler veya âkilâne düşünürler? Onlar başka değil, hayvanlar gibidirler, belki onlar yolca daha sapıklardır.

Yoksa sen onlardan çoğunun söz dinlediğini, yahut aklını çalıştırdığını mı sanıyorsun? Doğrusu onlar yolu şaşırmada davarlar gibi, hatta daha da şaşkındırlar. [67, 10]

Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini, düşündüklerini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar, yolca (hayvanlardan) daha sapıktır.

Yâ zan ider misin ki o müşriklerin ekserîsi senin kelâmını işidir veyâ onı fehm ider? Ne işidir ve ne fehm iderler. Onlar hayvânlar gibidirler. Belki onlardan ziyâde yollarını şaşırmışlardır.

Onların çoğunun söz dinlediğini veya aklını kullandığını mı sanıyorsun? Onlar aynı en’âm (koyun, keçi, sığır, deve) gibidirler. Tuttukları yol aslında daha düşüktür.

Yoksa, onların çoğunun söz dinlediğini veya akıllarını kullandığını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler, hatta daha da şaşkındırlar.

Veya zanneder misin ki onların çoğu işitir yahut akıl eder? Onlar hayvan gibidir; hattâ daha da şaşkın bir yoldadırlar.

Yoksa sen bunların çoğunun işittiklerini, aklettiklerini mi sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar.

yā śanur mısın bayıķ eyregi anlaruñ işidürler yā anlarlar? degül anlar illā yılķılar gibi belki anlar azġunıraķdur yoldın yaña.

Yā ṣanur mısın ki anlaruñ çoġı işidürler, yā fehm iderler? Anlar degüldür,illā ḥayvānlar gibi. Bel ki anlardan daḫı azġunraḳdur anlar hidāyetden.

Yoxsa elə güman edirsən ki, onların əksəriyyəti (sən deyən sözü) eşidəcək və ya (ağıllı-başlı) fikirləşəcək? Onlar heyvan kimidirlər, bəlkə, ondan daha çox zəlalət yolundadırlar. (Heyvan heyvanlığı ilə öz mənfəətini bilib ona zərər gətirən bir işi görməz. Bunlar isə nə xeyirlərini, nə də zərərlərini anlayarlar).

Or deemest thou that most of them hear or understand? They are but as the cattle, nay, but they are farther astray!

Or thinkest thou that most of them listen or understand? They are only like cattle;- nay, they are worse astray in Path.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.