14 Ekim 2024 - 11 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 41. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ raevke in yetteḣiżûneke illâ huzuven ehâżâ-lleżî be’aśa(A)llâhu rasûlâ(n)

Seni, gördükleri zaman da Allah bunu mu peygamber olarak gönderdi diye alaya alıyorlar.

(Ey Nebim!) Onlar Seni gördükleri zaman, Seni sadece alay konusu edinmektedirler: "Allah’ın elçi olarak gönderdiği bu mu?" (diyerek, kendi akıllarınca ve ayarlarınca güya dalga geçmektedirler.)

Onlar seni gördükçe: “Allah'ın peygamber olarak gönderdiği bu mu?” diye hep seni alaya alıyorlar.

Seni gördükleri zaman:
“Bu mu, Allah'ın özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, Rasul olarak görevlendirdiği!” diyerek hep seni alay konusu yapıyorlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 13/32; 21/36.

Seni gördüklerinde, ancak alaya alırlar: "Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği bu mu?

Seni gördükleri zaman, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler: 'Allah'ın, elçi olarak gönderdiği bu mu?'

(Ey Rasûlüm, Mekke kâfirleri) seni gördükleri vakit, seni yalnız bir eğlence yerine tutuyorlar: “- Bu mu, Allah'ın peygamber diye gönderdiği?” diyorlar...

Seni gördükleri zaman, ancak alaya alıyorlar. “Allah’ın elçi olarak gönderdiği adam bu mudur?”

Seni gördüklerinde, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar ve şöyle derler: “Allah'ın, peygamber olarak gönderdiği bu mu?”

Seni gördüklerinde: «Allahın, peygamber olmak üzere gönderdiği bu mudur?» diye alay ederler

41-42. Seni gördükleri zaman, seninle yalnızca alay ediyorlar ve “Allah'ın, resul olarak gönderdiği bu mudur? Eğer onlara (putlarımıza) sıkıca sarılmasaydık, bizi neredeyse tanrılarımızdan uzaklaştıracaktı!” (diyorlar.) Fakat azabı gördükleri zaman (doğru) yoldan uzaklaşan kişinin kim olduğunu bilecekler!

41, 42. Seni gördükleri vakit istihzâlarına hedef idiyorlar: "Allâh’ın rasûl olmak üzere gönderdiği bu âdem mi idi? Eğer sebât itmeye idik az kaldı bize ma’bûdlarımızı terk itdirecek idi" diyorlar. ’Azâbın yaklaşdığını gördükleri vakit hangi yolun dalâlet oldığını anlayacaklardır.

Seni gördükleri zaman, "Allah'ın gönderdiği elçi bu mudur?" diye alaya almaktan başka birşey yapmazlar.

41,42. Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. “Allah’ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilâhlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilâhlarımızdan uzaklaştıracaktı” (derler.) Onlar yakında azabı gördükleri zaman, yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler.

Onlar ne zaman seni görseler, “Bu mu Allah’ın resul olarak gönderdiği adam!” diyerek mutlaka seninle alay ederler.

Seni gördükleri zaman: «Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği!» diyerek hep seni alaya alıyorlar.

Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "ALLAH'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"

Seni gördükleri zaman "Bu mu Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği?" diye hep seni alaya alıyorlar.

Senide gördükleri vakıt sırf bir eğlence yerine tutuyorlar, bumu o Allahın Peygamber diye gönderdiği? diyorlar

(Resûlüm, o müşrikler) seni gördükleri zaman, “Allah bunu mu, peygamber olarak gönderdi?” diyerek (seninle) alay ederler.

Seni gördükleri zaman: “Allah'ın resul olarak gönderdiği bu mu?” diye alay konusu ediniyorlar.

Seni gördükleri vakit «Bu mu Allahın peygamber olarak gönderdiği?» (derler), seni bir eğlenceden başka bir şey edinmezler.

Seni gördükleri zaman, seni ancak alaya alıyorlar da: “Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği?” (diyorlar).

(Ey Resulüm!) Seni gördükleri zaman: “Allah’ın elçi olarak gönderdiği bu mu?” (diyerek), hep seni alaya alıyorlar.

Seni ne zaman görseler “Allah’ın elçi olarak gönderdiği bu mu? Diye hemen alaya alıyorlar.

Seni görünce " Allah’ın elçi olarak gönderdiği de bu mu?" diye eğlence yerine koyarlar, okadar.

41, 42. Onlar seni görünce eğlenceye almaktan başka bir şey yapmazlardı: «— Allah/ın gönderdiği peygamber bu mu? Mâbutlarımızın ibadetinde sabır ve sebat göstermeseydik az kaldı bizi onların ibadetinden saptıracaktı» derlerdi. Onlar yakında azabı görecekleri zaman yoldan sapanların kim olduğunu anlayacaklardır.

Seni gördükleri zaman, “Allah’ın elçi olarak gönderdiği bu mu?” diye seni ancak alaya alıyorlardı.

Seni gördükleri zaman, yalnızca alay konusu edinmektedirler. “Allah'ın, peygamber olarak gönderdiği bu mu (demektedirler)?”

Ey Peygamber! İnkârcılar seni her gördüklerinde, “Bu mu Allah’ın elçi olarak gönderdiği?” diyerek seni alaya alıyorlar.

Seni gördükleri zaman seni ancak alay konusu ediniyorlardı: -“Allah’ın rasûl olarak seçip gönderdiği bu mu?”.

Seni görünce, yaptıkları tek şey, alaylı bir ifade ile: " Allah elçi olarak bu şaşkını mı göndermiş ?

Seni gördükleri zaman alaya alıyorlar. "Allah’ın elçi olarak gönderdiği bu mu?” diyorlar. Senden önceki elçiler de alaya alınmışlardı. Onun için alaylarına aldırış etme!

Seni gördükleri zaman “Allah elçi olarak bunu mu gönderdi!” (diyerek) seninle hep alay ediyorlar. [*]

İnkârcıların bir insan olan peygamberle alay edişleriyle ilgili benzer mesajlar: Hûd 11:27; İbrâhîm 14:10-11; İsrâ 17:94; Enbiyâ 21:3, 36; Mü’minûn 23... Devamı..

(Ey Muhammed! Onlar,) seni her gördüklerinde: “Allah’ın Peygamber olarak gönderdiği (adam) bu mu?” diyerek, sürekli seninle alay ediyorlar.

Bunun içindir ki, [ey Muhammed,] ne zaman senden söz etseler, mutlaka, “Allah’ın bize rasûl olarak gönderdiği kişi bu mu?” diyerek, seni alay, eğlence konusu yapıyorlar.

Bir de ne zaman seni görseler sırf seninle alay etmek için: Allah elçi göndermek için bula bula seni mi bulmuş? 11/12, 15/6, 17/45...47, 38/8, 43/31

Bir de ne zaman seni görseler, sırf seninle alay etme amacıyla “Ne yani, Allah Elçi diye bunu mu gönderdi?[³¹²⁹]

[3129] Bu küçümseme bir insan olarak Allah Rasûlü’ne yönelik olmaktan çok, insan türüne yönelik bir küçümseme olmalıdır. Çünkü bu aklın sahipleri, All... Devamı..

Seni gördüklerinde, "Allah’ın gönderdiği peygamber bu mu?" diyerek alay etmekten başka bir şey yapmazlar.

Seni gördükleri ancak seni sadece eğlence konusu yapıyorlar; "Allah bunu mu Resul göndermiş?" diye..

Ve seni görünce de seni ancak bir eğlence yerine tutuyorlar, «Allah'ın peygamber gönderdiği bu mudur?» diyorlar.

Seni gördüklerinde mutlaka seni alaya alır ve: “Allah'ın, elçi olarak gönderdiği bu şahıs mı imiş! Bula bula bunu mu bulmuş? ” [21, 36; 13, 32]

Seni gördükleri zaman, mutlaka seni eğlence konusu yapıyorlar; "Allah bunu mu elçi göndermiş?"

Ehl-i Mekke seni gördükleri zamân istihzâ idüb "Allâh'ın rasûl olarak ba's iylediği bu mıdır?"

Seni görünce sadece hafife alıyor; “Allah elçi olarak bunu mu görevlendirmiş?” diyorlar.

Seni gördükleri zaman:-Bu mu Allah'ın gönderdiği elçi? diye alay etmekten başka bir şey yapmazlar.

Seni ne zaman görecek olsalar alaya alır ve derler ki: “Allah bula bula bunu mu peygamber gönderdi?

Seni gördüklerinde, şu şekilde alaya almaktan başka şey yapmazlar: "Allah, resul olarak şunu mu gönderdi?!"

daħı ķaçan kim gördiler seni dutmazlar seni illā yañśuya “ay uşbu mıdur ol kim viribidi Tañrı yalavaç?”

Daḫı ḳaçan seni görseler, seni masḫaralıġa alurlar. Eydürler: Bu mıdur ol kiTañrı Ta‘ālā peyġamber diyü viribidi? |

(Ya Rəsulum!) Onlar səni gördükdə ancaq məsxərəyə qoyur (və belə deyirlər): “Allahın peyğəmbər göndərdiyi şəxs budurmu?

And when they see thee (O Muhammad) they treat thee only as a jest (saying): Is this he whom Allah sendeth as a messenger?

When they see thee, they treat thee no otherwise than in mockery: "Is this the one whom Allah has sent as a messenger?"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.