12 Şubat 2025 - 14 Şaban 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 36. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekulnâ-żhebâ ilâ-lkavmi-lleżîne keżżebû bi-âyâtinâ fedemmernâhum tedmîrâ(n)

Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamamıyla helak ettik.

Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin (ve Hak Dini tebliğ edin)" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın edip (zulüm saltanatını yıktık).

Ve onlara: “Siz ikiniz, mesajlarımızı yalan sayan şu toplumu uyarmaya gidin” dedik. Onlar da mesajlarımızı kabul etmeyince, o günahkar toplumun insanlarını kırıp geçirdik.

Onlara:
“Âyetlerimizi, mucizelerimizi yalanlayan kavme gidin.” dedik. Sonunda, yola gelmedikleri için onları yerle bir ettik.

Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin" dedik. Sonuçta onları temelli bir yıkıma uğrattık.

Böylece onlara: 'Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin' dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

“-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun'a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.

Onlara: Ayetlerimizi yalanlayan o kâfir topluma gidin!” dedik. (Gittiler, tebliğ ettiler. Yola gelmeyince,) Biz onları yerle bir ettik.

Demiştik ki: “Âyetlerimizi yalanlayan o topluma gidiniz!” Sonunda biz onları yerle bir ettik.

Dedik ki: «Gidin, âyetlerimizi yalanlayan ulusa, biz onları bir iyice yok ettik

Onlara: “Ayetlerimizi yalanlayan (Firavun'un önderlik ettiği) topluluğa gidin” dedik. Nihayet (inadına Hakka karşı direndikleri için) onları (suda) batırıp yok ettik.

Ânlara "Bizim âyetlerimizi tekzîb iden kavme gidiniz" didik bu kavmi kâmilen tedmîr iyledik.

"Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.

Onlara, “Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.

Onlara, “Âyetlerimizi yalan sayan topluluğun yanına gidin” dedik. Ama sonunda o (söz dinlemeyen) topluluğu yıkıp yok ettik.

«Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

"Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin," dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.

"Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.

Haydi âyetlerimizi tekzib eden o kavme gidiniz, dedik, binnetice o kavmi tedmir ederek helâk ettik

(Ve onlara,) “Âyetlerimizi yalanlayan (Firavun ve) kavm (in) e gidin” buyurduk. Nihâyet (inkâr ve isyanlarında ısrar ettikleri için) o kavmi helâk ederek yok ettik.

Sonra da “Ayetlerimizi yalanlayan o halka gidin.” dedik. Sonunda da onları helak ederek yok ettik.

«(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).

“Haydi! Âyetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!” dedik. (Fakat onlar elçilerimizi yalanladılar.) Bunun üzerine onları tamâmen helâk ettik.

Siz ikiniz, “Ayetlerimizi yalanlamış olan o topluma gidin”dedik. (Onlar da gittiler, tebliğ ettiler; fakat onların hakka karşı inadına direndikleri, inkâr, zulüm, zorba ve kölelik sistemini sürdürdükleri için) nihayet onları, (o zalim Firavun ve kavmini suda boğarak) helâk ettik.

Ayetlerimizi yalanlayan bir topluluğa ikiniz beraber mucizelerimizle gidin demiştik. Sonra o kavmi yerle bir etmiştik.

Bunu üzerine onlara: " Bizim ayetlerimizi yalan sayan o ulusa gidin" dedik. Sonunda da onları ortadan kaldırdık.

Onlara «— Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» demiştik. Bunlar tezkiplerinde ısrar ettiler. Biz de onları yaman bir tarzda yok ettik.

Onlara, “İkiniz ayetlerimizi yalanlayan topluluğa [kavm] gidin” dedik. Sonunda onları yerle bir ettik.¹²

12 Krş. İsrâ, 17/101

Böylece onlara, “Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin” dedik. Sonunda onları (düşmanları) kökünden darmadağın ettik.

Ve onlara, “Âyetlerimizi inkâr eden Firavunun önderlik ettiği şu topluma gidin ve onları hakka dâvet edin!” dedik. Fakat Firavun ve halkı, inatla karşı koydular ve sonunda, onları tamamen kırıp geçirdik!

-“Âyetlerimizi yalanlamış Kavm’e gidin!” dedik. Onları yerle bir helâk ettik.

" bizim harikalarımızı inkar eden Fıravunlara gidin " dedik. Ardından hepsini kökten yok ettik.

Onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan topluma gidin!" dedik! Onlar iki kişi olup birbirine kuvvet vermişken bile yalanlandılar. Biz de yalanlayanları yok ettik!

(Onlara) “Ayetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!” demiştik. Sonunda (inkârcıları) yerle bir etmiştik.

(Ve o ikisine): “Âyetlerimizi yalanlayan topluma gidin.” dedik. Sonunda, onları da (inkârları sebebiyle) toptan yok ettik.

ve onlara: “Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (şu toplumu uyarmay)a gidin!” dedik. Ama sonunda, o [günahkar toplumun] insanlarını kırıp geçirdik.

Ve onlara: “Ayetlerimiz karşısında yalana sarılan o malum topluma gidin, demiş,” sonra da o toplumu yerle bir etmiştik. 7/104...110, 10/88...93, 23/45…47, 26/29...35

Ve “Siz ikiniz, âyetlerimizi yalanlayan malum topluluğa gidiniz!” dedik. Ancak bundan sonra(dır ki) onları yerle bir ettik.[³¹²²]

[3122] Uyarılmayan bir toplumun belaya uğratılmayacağına ilişkin ilâhî yasaya atıf (Bkz: 17:15).

"Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik. (Firavun ile hanedanı, gönderdiğimiz Elçileri yalanladıkları için) Sonunda o kavmi yerle bir ettik.

(Musa Ve Haruna) dedik ki: "Siz ikiniz ayetlerimizi yalanlayan O kavme gidin!". Nihayet o kavmi yerle bir ettik.

O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.

“Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz! ” dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.

Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.

Ve "Âyetlerimizi tekzîb iden kavme gidin" didik. Sonra o kavmi (küfürde ısrârlarından) müdhîş sûretde helâk ve mahv itdik.

“Ayetlerimiz karşısında yalan söyleyen şu topluma gidin” dedik. İşin sonunda o toplumu yerle bir ettik.

-Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.

Onlara “Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

Ardından şöyle dedik: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." Biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

pes eyittük; “varuñ ķavumdın yaña anlar kim yalan duttılar āyetlerümüzi.” helāk eyledük anları helāk eylemek.

Eyitdük: Varuñuz, gidüñüz ol ḳavme ki yalanladılar bizüm āyetlerümüzi. Pesanları helāk itdük, ṭaġıtduḳ, birisi ḳalmadı.

Və (onlara) dedik: “Ayələrimizi yalan hesab etmiş bir tayfanın (Fir’on əhlinin) yanına gedin!” Sonra Biz onları (suda batırmaqla) büsbütün məhv etdik.

Then We said: Go together unto the folk who have denied Our revelations. Then We destroyed them, a complete destruction.

And We command: "Go ye both, to the people who have rejected our Signs:" And those (people) We destroyed with utter destruction.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.