Lâ tec’alû du’âe-rrasûli beynekum kedu’â-i ba’dikum ba’dâ(an)(c) kad ya’lemu(A)llâhu-lleżîne yetesellelûne minkum livâżâ(en)(c) felyahżeri-lleżîne yuḣâlifûne ‘an emrihi en tusîbehum fitnetun ev yusîbehum ‘ażâbun elîm(un)
Aranızda, birbirinizi çağırdığınız gibi çağırmayın Peygamberi. İçinizden, birbirini siper ederek gizlice gidenleri, gerçekten de bilir Allah; artık onun emrine aykırı hareket edenler, bir sınanmaya uğramaktan, yahut da elemli bir azaba düşmekten sakınsınlar.
(Ey iman edenler ve toplum düzenine girenler!) Sakın Elçinin (ve temsilcilerinin talimat ve) davetini, aranızda herhangi birinizin diğerini (hizmete) çağırması gibi değerlendirmeyin. Allah sizden, birbirinizin (ve uydurma mazeretlerin) arkasına gizlenerek sıvışıp kaçanları (ve görevden kaytaranları çok iyi) bilir. Bu nedenle Elçinin (Kur’an’ın Adil Düzenine davetçilerin) emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir belanın çarpmasından, yahut kendilerine acı bir azabın dokunmasından korkup çekinmelidirler!..
Peygamberin çağırmasını, aranızda herhangi birinizin diğerini çağırması gibi tutmayın. Zira O'nun çağırmasına, derhal koşmak gerekir. Peygamberin çağırmasına aldırmazlık edilmez. Gerçek şu ki, Allah hissettirmeden aranızdan sıyrılmak isteyenleri biliyor. Öyleyse O'nun buyruğuna karşı gelmek isteyenler, başlarına bu dünyada bir belanın, bir güçlüğün, ya da öte dünyada can yakıcı bir azabın gelmesinden korkup sakınsınlar.
İlâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah ile münasebetleriniz sırasında, O'nun davetini, çağrısını, duasını aranızdaki birbirinizin davetine, çağrısına, duasına benzetmeyin. İçinizden gizlice, yavaş yavaş birbirlerinin arkasına saklanarak Rasulullah'ın meclisinden, Kur'ân ve sünnetin anlatıldığı İslâmî toplantılardan kaytaranları Allah biliyor. Bu sebeple, onun yerleştirdiği düzene, yaptığı planlara aykırı davrananlar, bu dünyada başlarına bir belâ gelmesinden veya öteki âlemde kendilerine çok can yakıp inleten müthiş bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.
Peygamberin çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. [9] Muhakkak ki Allah içinizden birbirlerini siper edinerek sıvışanları bilmektedir. Onun emrine aykırı davrananlar başlarına bir belanın gelmesinden veya kendilerine acıklı bir azabın gelip çatmasından sakınsınlar.
Elçinin çağırmasını, kendi aranızda kiminizin kimini çağırması gibi saymayın. Allah, sizden bir diğerinizi siper ederek kaçanları gerçekten bilir. Böylece onun emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden veya onlara acı bir azabın çarpmasından sakınsınlar.
Peygamberlerin çağrışını, aranızda birbirinizi çağırış gibi tutmayın (davetine hemen koşun ve izinsiz ayrılmayın). İçinizden birbirini siper ederek (savaştan veya hutbeden) sıvışıb kaytaranları Allah muhakkak biliyor. Bunun için, Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ inmekten, yahud kendilerine acıklı bir azab isabet etmekten sakınsınlar.
Allah’ın elçisinin size olan çağrısını, birbirinize olan çağrınız gibi görmeyin. Şüphesiz Allah, sizden arkadaşlarını kendisine siper yaparak savaştan kaçmak isteyenleri çok iyi bilir. Artık Onun emir ve çağrısına karşı çıkanlar, başlarına, onları deneyen bir bela veya elem verici bir azabın gelmesinden çekinsinler.
Ey Müminler! Peygamberi kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayınız. İçinizden, sıvışıp gidenleri elbette Allah bilmektedir. Bundan dolayı, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.
Birbirinizi, nice çağırırsanız, Peygamberi de, öyle çağırmayınız, Allah bilir aranızdan, birbiri ardına saklanarak kaçanı, onun buyrumuna karşı koyanlar, kendözlerine ya sıkıntı, ya da ağrıtıcı bir azap gelmesinden korkalar
(Ey inananlar!) resulün (sizi) çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın (saygıyla davetine koşun ve size izin verinceye kadar yanından ayrılmayın). Allah, arkadaşlarını siper ederek gizlice resulün yanından sıvışanları iyi bilir. Onun emrini çiğneyenler ya başlarına bir bela gelmesinden ya da acıklı bir azaba uğramasından korkmalıdırlar.
Rasûlün da’vetini beyninizde lâubâlî da’vet gibi telâkkî itmeyiniz, cem’iyetden gizlice savuşanları ve biri birinin arkasında gizlenenleri Allâh bilür, emirlerine muhâlefet idenlerin nasîbi fitne ve ’azâb-ı elîmdir.
Peygamberin çağrısını, kendi aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. Allah, içinizden sıvışıp gidenleri şüphesiz bilir. O'nun buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
(Ey inananlar!) Peygamberin (sizi) çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. İçinizden biribirini siper ederek sıvışıp gidenleri Allah gerçekten bilir. Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
Resulün çağrısını aranızda, birinizin diğerini çağırması gibi görmeyin. Aranızdan gizlice sıvışıp gidenleri Allah elbette bilir. Onun emrine aykırı davrananlar başlarına ya bir belânın gelmesinden yahut can yakan bir cezaya çarpılmaktan korksunlar!
(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.
Elçinin davetini, aranızda herhangi birinin diğerini davet etmesi gibi tutmayın. ALLAH sizden eften püften özürler göstererek sıvışıp gidenleri biliyor. Onun emirlerine aykırı davrananlar, başlarına bir felaketin gelmesinden veya acı bir cezaya çarpılmaktan sakınsınlar.
(Ey müminler!) Peygamberin davetini, aranızdan bazınızın bazınıza daveti gibi zannetmeyin. İçinizden, birini siper ederek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, O'nun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.
Peygamberin duâsını aranızda birbirinize ettiğiniz duâ gibi farz etmeyin, içinizden birbirini siper ederek sıvışıp sıvışıp gidenleri Allah muhakkak biliyor, binaenaleyh onun emrinden hılâfına gidenler başlarına bir fitne inmekten veya elîm bir azâb irmekten hazer etsinler
(Ey mü’minler!) Peygamber’in (yapılacak bir iş ile ilgili olarak sizi) çağırmasını, aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. (Hemen Peygamberin buyruğuna icabet edin.) Şüphesiz Allah, (peygamberden izin almadan) birbirlerinin arkasına saklanarak sıvışıp gidenleri bilir. Artık onun (resûlümüzün) emrine muhalefet edenler, başlarına bir belâ gelmesinden veya elem dolu bir azabın dokunmasından sakınsınlar.
Resul'ün çağrısını, birbirinize yaptığınız çağrıyla denk tutmayın. İçinizden birbirinin arkasına saklanarak sıvışmak isteyenleri Allah biliyor. Bu sebeple onun buyurmalarına karşı gelenler, kendilerine bir fitnenin veya çok acıklı bir azabın isabet etmesinden sakınsınlar.
Peygamberi, kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi, çağırmayın. İçinizden yekdiğerini siper ederek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah biliyor. Artık Onun emrinden uzaklaşıb gidenler kendilerini (dünyâda) bir fitne (ve belâ) çarpmasından, yahud (âhıretde) onlara pek acıklı bir azâb (gelib) çatmasından çekinsin (ler).
(Ey mü'minler!) Peygamberin çağırmasını, kendi aranızda herhangi birinizin diğerini çağırması gibi tutmayın! Allah, içinizden birbirinin arkasına gizlenerek azar azar sıvışıp gidenleri muhakkak biliyor. O'nun emrine muhâlif hareket edenler, artık başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine (pek) elemli bir azâbın uğramasından sakınsın(lar)!
(Ey inananlar!) Elçinin (toplumu ilgilendiren konuları sizinle birlikte görüşmek ve istişarede bulunmak üzere sizi toplantıya) çağırmasını, birinizin diğerinizi çağırması gibi tutmayın. İçinizden birbirini siper ederek sıvışıp gidenleri, (görevden kaçanları) Allah gerçekten bilir. Artık onun, (Allah’ın) emrine muhalefet edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya çok acıklı bir azaba uğramaktan sakınsınlar.*
Elçinin (göreve) çağrısını, bazınızın bazınızı çağırması gibi hafife almayın. Aranızdan gizlice sıvışmak isteyenleri Allah biliyor. Bu Allah’ın, elçisinin emrine muhalefet edenlere, bir fitnenin isabet etme veya acıklı bir azabın olması ihtimali karşısında, onları uyarması içindir.
Elçiyi kendi aranızda biribirinizi çağırır gibi çağırmayın. Gerçekten Allah içinizden biribiri ardına gizlenip sıvışanları bilir. Artık onun buyruğuna karşı duranlar başlarına bir kötülük gelmesinden, ya da acıklı bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
Birbirinizi çağırdığınız gibi peygamberi çağırmayın [²], Allah, içinizden birbirinin ardına saklanarak sıvışanları muhakkak bilir. Peygamberin emrine muhalefet edenler başlarına dünyada bir felâket gelmesinden veya âhirette acıklı bir azaba uğramalarından çekinsinler.
(Ey inananlar!) Elçinin sizi çağırmasını, birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. Andolsun Allah, içinizden birbirini siper ederek/arkasına saklanarak, sıvışıp gidenleri bilmektedir. Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir musibetin/belânın [fitne] gelmesinden veya can yakıcı bir azaba duçar olmaktan sakınsınlar.
Peygamberin çağırmasını, kendi aranızda bir kısmınızın bir kısmını çağırması gibi saymayın. Allah, sizden bir diğerinizi siper ederek kaçanları gerçekten bilir. Böylece onun emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden veya onlara acıklı bir azabın çarpmasından sakınsınlar.
Öyleyse, ey iman edenler! Elçinin veya İslâm toplumunun meşrû liderinin size yaptığı çağrıyı, birbirinize yaptığınız sıradan çağrılarla bir tutmayın. Çünkü onların çağrısına uymak ve onlar izin vermedikçe toplantıyı terk etmemek, imanın gereğidir. Nitekim Allah, birbirlerini siper ederek gizlice aranızdan sıvışıp giden o ikiyüzlüleri elbette bilmektedir ve cezalarını verecektir. Öyleyse, O’nun emrine aykırı davrananlar, başlarına, bu dünyada yenilgi, zillet, esaret, perişanlık gibi bir belânın ya da âhirette can yakıcı bir azâbın gelmesinden korksunlar!
Rasûl’ün çağrısını aranızda birbirinize yaptığınız çağrı gibi saymayın! Allah, içinizden birbirini siper edinerek gizlice sıvışanları biliyor. O’nun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitne isabet etmesinden veya acıveren bir azabın gelmesinden korkup çekinsin!
Bir de resule hitap etmeniz gerektiğinde ona, kendi aranızda birbirinize seslenir gibi laubalî olmayın. Allah, gizli işler çevirmek için aranızdan sıvışıp gidenlerinizi biliyor. Resulün emrine karşı gelenler, başlarına bir iş gelmesinden, ya da çok ağır bir cezaya maruz kalmaktan korksunlar.
Resul’ü kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın! İçinizden birini siper edinerek sıvışıp gidenleri Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.
Elçinin çağrısını kendi aranızdaki çağrı gibi tutmayın! [*] İçinizden birini siper edinerek sıvışıp gidenleri [*] elbette Allah bilmektedir. Onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir sıkıntı gelmesinden veya kendilerine elem verici bir azap gelmesinden sakınsınlar!
Peygamberin çağırmasını kendi aranızdan birinin çağırması gibi zannetmeyin.¹ Allah, içinizden birilerinin (arkasına) saklanarak sıvışıp kaçanları gerçekten bilir. Böylece onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir fitnenin² yahut acı bir azabın gelmesinden sakınsınlar.
RASÛL’ÜN size yaptığı çağrıyı birbirinize yaptığınız çağrı[lar]la bir tutmayın sakın; ⁹² gerçek şu ki, Allah, hissettirmeden aranızdan sıyrılmak isteyenleri biliyor; öyleyse, O’nun buyruğuna karşı gelmek isteyenler, başlarına [bu dünyada] bir belanın, bir güçlüğün ya da [öte dünyada] can yakıcı bir azabın gelmesinden korksunlar!
Elçinin çağrısını aranızda birbirinize yaptığınız çağrı gibi görmeyin. Şüphesiz Allah, aranızdan gizlice sıvışıp gidenleri çok iyi biliyor. Bunun için O’nun emrine aykırı hareket eden bu kimseler dünyada başlarına bir bela gelmesinden veya ahirette acıklı bir azaba uğratılmalarından korksunlar. 9/42...44, 47/21, 57/8
Rasul’ün davetini, sakın birbiriniz arasındaki herhangi bir davet gibi algılamayın! Doğrusu Allah, aranızdan kimselere sezdirmeden sıyrılıp çıkmak isteyenleri biliyor. Şu halde onun emrine karşı gelen kimseler, başlarına (bu dünyada) bir musibetin (âhirette ise) can yakıcı bir azabın gelmesinden sakınsınlar.[³⁰⁷⁵]
(Ey iman edenler) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırdığınızgibi çağırmayın. Şüphe yok ki Allah, içinizden bir diğerini siper edinerek sıvışanları bilir. O'nun emrine aykırı hareket edenler başlarına bir bela gelmesinden veya (ahirette) çetin bir azaba uğramaktan korkup -bu gibi davranışları tekrarlamaktan- sakınsınlar.
Resulün çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. İçinizden biribirini siper ederek sıvışıp gidenleri Allah gerçekten bilir. Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir fitnenin gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
Aranızda Peygambere ait olan çağırmayı, bâzınızın bâzınıza olan çağırması gibi kılmayınız. Muhakkak ki Allah, sizden saklanarak azar azar savuşup gidenleri bilir. Artık O'nun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitne ermesinden veya kendilerine elîm bir azabın çarpmasından hazar etsinler.
Resulullah'ın sizi çağırmasını, sizin birbirinizi dâvet etmenizle bir tutmayın. Allah elbette sizden, birbirini siper edinerek sıvışıp gidenleri bilir. Öyleyse Peygamberin emrine aykırı hareket edenler başlarına dünyada bir bela gelmesinden yahut âhirette gayet acı bir azap gelmesinden korkup çekinsinler!
Elçinin çağırmasını, aranızda herhangi birinizin diğerini çağırmasıyla bir tutmayın. Allah içinizden, birbirinin arkasına gizlenerek sıvışıp gidenleri bilir. Elçinin emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir belanın çarpmasından, yahut onlara acı bir azabın uğramasından sakınsınlar.
Rasûlün du'âsını aranızda ba'zınızın ba'zınıza olan du'âsı gibi kılmayınız yâhud rasûle birbirinize hitâb itdiğiniz gibi hitâb itmeyiniz. Allâh Te'âlâ birbirlerine ta'bî olarak rasûlün haberi olmadan çıkub gidenleri bilir. Onun emrine muhâlefet idenler, kendilerine bir belâ veyâ elemli 'azâb isâbet itmesinden hazr itsünler.
Elçinin çağrısını, birinizin diğerine yaptığı çağrıyla bir tutmayın. Arkalardan sıvışıp gidenleri Allah elbette bilir. Onun emrine aykırı davrananlar başlarına gelecek bir sıkıntıya ya da uğrayacakları acıklı bir azaba karşı tedbirlerini alsınlar.
Peygamberin çağrısını aranızda birbirinize yaptığınız çağrı gibi saymayın. Allah, içinizden birbirinin arkasına gizlenip, gizlice sıvışanları bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya acı bir azaba uğratılmalarından korksunlar.
Peygamberi, birbirinizi çağırır gibi çağırmayın.(22) İçinizden, birbirini siper ederek sıvışanları Allah biliyor. Peygamberin emrine muhalefet edenler, başlarına bir belâ gelmesinden yahut acı bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
Aranızda peygamberi çağırmayı, sizin birbirinizi çağırmanıza eş tutmayın. Allah sizin, birbirini siper ederek sıvışıp gidenlerinizi bilir. Resulün emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin gelip çatmasından yahut acıklı bir azabın yakalarına yapışmasından çekinsinler.
ķılmañ peyġamber oķımaġını arañuzda bir niceñüz oķımaġı gibi bir niceyi. bayıķ bilür Tañrı anları kim uġurlayın çıķarlar sizüñ üzerüñüzleri biribiri ardınca. pes śaķınsuñ anlar kim yüz döndürürler buyruġından kim ire bunlara azġunlıķ yā ire bunlara 'aźāb aġrıdıcı.
Ḳılmañuz resūl ḳıġırmaġını sizüñ ortañuzda, ya‘nī adı‐y‐la çaġırmañuzbiri birüñüze ḳıġırmaḳ gibi. Tañrı Ta‘ālā bilür uġurlayın sizüñ ortañuzdan biri biri ardınca gidenleri. Pes ḥaẕer eylesün ol kimseler ki peyġamber buy‐ruġından çıḳarlar, kendülere fitne yitişmekden dünyāda, yā ulu ‘aẕāb yi‐tişmekden āḫiretde.
Peyğəmbəri çağırmağı öz aranızda bir-birinizi çağırmağınızla eyni tutmayın! (Peyğəmbəri özünüz bir-birinizi çağırdığınız kimi çağırmayın. Ona “Muhəmməd, nə deyirsən?” yox, “Bəli! Buyur, ey Allahın elçisi, ey Allahın peyğəmbəri!” – deyə cavab verin. Və ya Peyğəmbərin duasını öz duanız kimi hesab etməyin. Onun duası, sizinkilərdən fərqli olaraq, Allah dərgahında mütləq qəbul olunar). Həqiqətən, Allah sizlərdən (xütbə zamanı məsciddən) xəlvət sovuşub aradan çıxanları bilir. Onun (Allahın, yaxud Peyğəmbərin) əmrinə qarşı çıxanlar başlarına gələcək bir bəladan, yaxud düçar olacaqları şiddətli bir əzabdan həzər etsinlər!
Make not the calling of the messenger among you as your calling one of another. Allah knoweth those of you who steal away, hiding themselves. And let those who conspire to evade orders beware lest grief or painful punishment befall them.
Deem not the summons of the Messenger among yourselves like the summons of one(3048) of you to another: Allah doth know those of you who slip away under shelter of some excuse: then let those beware who withstand the Messenger.s order, lest some trial befall them,(3049) or a grievous penalty be inflicted on them.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |