وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُغْنِيَهُمُ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِه۪ۜ وَالَّذ۪ينَ يَبْتَغُونَ الْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ اِنْ عَلِمْتُمْ ف۪يهِمْ خَيْرًاۗ وَاٰتُوهُمْ مِنْ مَالِ اللّٰهِ الَّذ۪ٓي اٰتٰيكُمْۜ وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَٓاءِ اِنْ اَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۜ وَمَنْ يُكْرِهْهُنَّ فَاِنَّ اللّٰهَ مِنْ بَعْدِ اِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
Velyesta’fifi-lleżîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yuġniyehumu(A)llâhu min fadlih(i)(k) velleżîne yebteġûne-lkitâbe mimmâ meleket eymânukum fekâtibûhum in ‘alimtum fîhim ḣayrâ(an)(s) veâtûhum min mâli(A)llâhi-lleżî âtâkum(c) velâ tukrihû feteyâtikum ‘alâ-lbiġâ-i in eradne tehassunen litebteġû ‘arada-lhayâti-ddunyâ(c) vemen yukrihhunne fe-inna(A)llâhe min ba’di ikrâhihinne ġafûrun rahîm(un)
Evlenmeye güçleri yetmeyenler de Allah, onları lutfuyla zengin edinceye dek ırzlarını korusunlar. Köle ve cariyelerinizden, bir müddet içinde birden veya taksitle bir mal veya para karşılığı azat olmak isteyenlerin dileklerini de, bunda bir hayır olduğunu bilirseniz kabul edin ve onlara, Allah'ın size verdiği maldan verin. Cariyelerinizi, onlar da namuslu yaşamayı istedikleri halde, geçici dünya malı için kötülük yapmaya mecbur etmeyin. Zorla kötülüğe sevkedildikten sonra da şüphe yok ki Allah, onların suçlarını örter, rahimdir.
Nikâh (evlenme imkânı) bulamayanlar ise, Allah onları Kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Ellerinizin malik olduğu (hükmünüz altında bulunup da) mükatebe isteyenlere (İslam’ın ilk dönemlerinde, kölelik ve cariyelikten özgürlüğe erişmeye; şimdi ise size olan borçları yüzünden hapse girip de bu cezadan kurtulmayı arzu edenlere) -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe (özgür bırakma anlaşması) yapın. Ve Allah’ın size verdiği maldan (paradan) onlara da verin. Dünya hayatının geçici metaını ve menfaatini elde etmek için; ırzlarını korumak istedikleri halde, (cahiliye dönemindeki gibi) korumanız altındaki genç kadınları (sakın) fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa (büyük vebal altındadır); şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra (tevbe edip namusunu koruyanları ise) Allah (onları) Bağışlayandır, Esirgeyendir.
Evlenmeye imkan bulamayanlar, Allah kendilerine lütfuyla bu imkanı verinceye kadar, iffetlerini korusunlar. Yasal olarak sahip bulunduğunuz köle ve cariyelerden serbestliği satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi niyet görüyorsanız, onlarla sözleşme yapıp yazışın. Allah'ın size verdiği maldan onlara vererek, onların hürriyete kavuşmalarına, ilk önce siz destek olun. Hürriyetleri elinizde bulunan cariyelerinizi, iffetli kalmayı arzu edip duruyorlarsa, veya evlenerek iffetlerini korumak istiyorlarsa, sakın dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları fuhşa zorlarsa, bilsin ki bu zorlamadan dolayı, Allah işledikleri günahtan onları cezalandırmayıp, acıyıp, onların suçlarını örtecek ve bağışlayacaktır.
Evlenme imkânı bulamayanlar ise, Allah lütfuyla kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz, kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz olan köleler ve câriyelerden yazılı sözleşme yapmak, bir bedel karşılığında hürriyetlerine kavuşma sözleşmesi akdetmek isteyenlerle, hürriyete kavuşmalarında kendileri için bir hayır görüyorsanız eğer, onlarla hemen yazılı sözleşme yapın. Allah'ın size vermiş olduğu paradan ve servetten siz de onlara vererek hürriyetlerine kavuşmalarına yardımcı olun. Genç kızlarınız, câriyeleriniz, iffetli yaşamak, evlenerek aile hayatı kurmak, İslâm'a girmek isterlerken, dünya hayatının geçici hazlarını elde etmek, kazanç sağlamak için, baskıyla, zorla hoşlanmadıkları bir hayatı onlara yaşatmaya kalkmayın. Kim onları zorlarsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah onlar için çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Nikah (imkanı) bulamayanlar Allah'ın lütfuyla kendilerini zenginleştirmesine kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altındakilerden (köle ve cariyelerinizden) sizinle yazışmak (böylece belli şartlarla hürriyetlerine kavuşmak) isteyenlerle kendilerinde bir iyilik görürseniz yazışın. Ve Allah'ın size verdiği malından onlara da verin. Namuslarını korumak isterlerse cariyelerinizi, dünya hayatının çıkarını elde etmek amacıyla fuhuşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa şüphesiz Allah onların zorlanmalarından sonra bağışlayıcı, rahmet edicidir. [5]
Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanızmükatebe yapın. Ve Allah'ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsacariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir.
Evlenmiye imkân bulamıyanlar, Allah fazlından onların ihtiyacını giderinceye kadar, iffetli kalmaya (zinadan sakınmaya) çalışsınlar. Kölelerinizden mükâtebe (para kazanıb efendisine vermek suretiyle azad olmak) istiyenleri de, eğer kendilerinde bir hayır biliyorsanız, hemen kitabete (sözleşmeye) bağlayın ve onlara Allah'ın size verdiği malından verin (size olan borçlarından düşürün). Dünya hayatının geçici menfaatını kazanacaksınız diye, cariyelerinizi fuhşa zorlamayın, hele iffetli olmak isterlerken... Kim, onları zinaya mecbur ederse, muhakkak ki Allah bu mecbur edilişlerinden ve tevbelerinden sonra kendileri hakkında Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm'dir= çok merhametlidir.
Evlenebilecek bir imkân bulamayanlar, Allah onları ikram ve iyiliğiyle zengin edinceye kadar, iffetlerini korusunlar. Kölelerinizden sizinle azadlık anlaşmasını yapanlarla anlaşın, eğer yararlılıklarını (hürce yaşayabileceklerini) bilirseniz… Allah’ın size verdiği maldan onlara da verin. Dünya menfaatini elde etmek için, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa, muhakkak Allah, bu zorlamalarından sonra da (o cariyeler için) Gafur ve Rahimdir.
Evlenmeye imkanı olmayanlar ise, Allah kendilerini lütfu ile zenginleştirene kadar iffetli davransınlar. Kölelerinizden, hür olmak için bedel vermek isteyenlerin, onlarda bir iyilik görürseniz, bedel vermelerini kabul ediniz. Onlara, Allah'ın size verdiği maldan veriniz. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, özellikle iffetli olmak isteyen genç kızlarınızı fuhşa zorlamayınız. Kim onları buna zorlarsa, Allah, hiç şüphesiz zorlayanı değil, zorlanan kadınları bağışlar; merhamet eder.
Allah, erdeminden zengin kılana değin evlenmeyenler, eteğini temiz tutsun, elinizde bulunan kölelerden erginliğin, azatlığın satın almak isteyen bulunacak olursa —bunda iylik görürseniz— paraya kesin, Allahın sizlere verdiği maldan ona da verin, ismetli kalmak isterlerse, odalıkları — yeltenip de şu dünyanın malına — zorlamayın iffetsizliğe, zorla iffetsizliğe sürükleneni, zorladığıçin Allah bağışlar, Allah yarlıgar
(Bütün bunlara rağmen yine de) evlenmeye imkân bulamayanlar, (çalışarak) Allah'ın lütfu ile kendilerini zenginleştirinceye kadar namuslu kalmaya özen göstersinler (zinadan sakınsınlar)! (Ey köle sahibi Müslümanlar!) Ödeyecekleri belirli bir bedel karşılığında özgürlüklerine kavuşmak için sizinle sözleşme yapmak isteyen elinizin altındaki köle ve cariyelerle eğer onlar için bir hayır görüyorsanız hemen sözleşme yapın! Allah'ın size (emanet) verdiği mallardan onlara da verin! Namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi dünyalık çıkarlarınız uğruna fuhşa zorlamayın! Kim onları zorlar (zinaya mecbur eder)se bilsin ki, zorlanmaları sebebiyle Allah (onlar için) çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Evlenmek içün hallerine münâsib birini bulamayanlar Allâh ihsân idinceye kadar muhafaza-i ’iffet itsünler. Kölelerinizden biri mükâtib [1] ile âzâd olmağı ister ise lâyık gördiğiniz takdîrde âzâd idiniz, Allâh’ın size ihsân itdiği emvâlden bir kısmını ânlara viriniz, size dünyânın fânî mallarını tedârik itmesi içün câriyelerinizi ’iffetlerini muhâfaza itmek istedikleri halde cebren fuhşa sevk itmeyiniz. Eğer bunlar cebren fuhşa sevk olunur ise Allâh ânları ’afv ider [2] Gafûrdur ve rahîmdir.
Evlenemeyenler, Allah kendilerini lütfü ile zenginleştirene kadar iffetli davransınlar. Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerin, onlarda bir iyilik görürseniz, bedel vermelerini kabul edin. Onlara Allah'ın size verdiği maldan verin. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa bilsin ki Allah hiç şüphesiz onu değil zorlanan kadınları bağışlar ve merhamet eder.
Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın.[387] Allah’ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah (onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah lutfundan ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetlerini korusunlar. Bedelini ödeyerek hür olmak isteyen köle ve câriyelerinizin -kendilerinde hayır görürseniz- tekliflerini kabul edin. Allah’ın size verdiği maldan da onlara verin. Namuslu yaşamak isterlerse, dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için câriyelerinizi fuhuş yapmaya zorlamayın. Kim onları zorlarsa, bilsinler ki böyle zorlanmalarından sonra onlara Allah rahmet ve mağfiretiyle muamele edecektir. Bilinsin ki Allah onların zorlamaları sebebiyle bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.
Evlenme imkânını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve câriyelerden) mükâtebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir hayır (kabiliyet ve güvenilirlik) görüyorsanız, hemen mükâtebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Evlenme imkanına sahip olmayanlar da, ALLAH kendilerini lütfuyla zenginleştirene kadar iffetli davransınlar. Evlenme yoluyla özgürlük belgesi almak isteyen esirleri -niyetleri dürüstse- özgürlüklerine kavuşturun. Ve ALLAH'ın size verdiği parasından onlara veriniz. İffetli olmak isteyen kızlarınızı, bu dünyanın geçici menfaatini arzulayarak fuhuşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa, o zaman ALLAH onların zorlandığını hesaba katar; O Bağışlayandır, Rahimdir.
Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Bir nikâha çare bulamıyanlar Allah, kendilerine fazlından bir gına verinciye kadar ıffetli kalmıya çalıssınlar, memlûklerinizden mükâtebe istiyenleri de eğer kendilerinde bir hayır biliyorsanız hemen kitabete kesin ve onlara Allahın size malından verin ve Dünya hayatın geçıci metâını kazanacaksınız diye cariyelerinizi fuhşe ikrah etmeyin, hele ıffetli olmak isterlerse; her kim de onları ikrah ederse şübhesiz Allah, onlara ikrahlarından sonra gafurdur, rahîmdir
(Maddî durumlarından dolayı) evlenmeye imkân bulamayanlar, Allah kendilerine lütfuyla bu (maddî) imkânı veri (p onlar evleni) nceye kadar, iffetlerini korusunlar. Eliniz altındakilerden (köle ve cariyelerinizden) sizinle, *mukâtebe yapmak isteyenler olursa ve siz de onlarda bir hayır (borçlarını ödeyeceklerine dair bir güvenirlilik) görürseniz, (o takdirde onlarla) *mukâtebe yapın. Allah’ın size ihsan ettiği maldan siz de onlara verin. (Zekâtlarınızı onlara vererek, size ödemeleri gereken borçlar hususunda yardımcı olun. Cariyelerinizin zina yapmasına göz yummayın.) Onlar iffetli ve namuslu yaşamak istiyorlarsa, dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek (para kazanmak) için cariyelerinizi fuhuş yapmaya da zorlamayın! Her kim onları buna (fuhuşa) zorlarsa, şüphesiz böyle bir zorlamaya maruz kaldıktan sonra (tövbe edip namusunu koruyanlara karşı) Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Nikâha¹ imkân bulamayanlar iffetlerini korusunlar. Allah lütfedip kendilerine bir imkân verinceye dek. Yeminle hak sahibi olduklarınızdan² mukâtebe³ yapmak isteyenlerle hemen antlaşma yapın. Eğer iyi niyetli olduklarını biliyorsanız.⁴ Ve Allah'ın size verdiği mallardan onlara verin. İffetli kalmak isteyen gençleri taşkınlığa zorlamayın; basit dünya hayatının geçici çıkarı için. Kim onları zorlarsa, bilsin ki Allah, onların zorlanmalarından dolayı onlara karşı Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.5
Nikâha (evlenmiye çâre) bulamayanlar Allah kendilerini fazl (-u kerem) inden zengin kılıncaya kadar, (zinâya karşı) iffetlerini korusun. Ellerinizin mâlik olduğu (köle ve cariyelerden) mükâtebe isteyenleri, eğer onlarda bir hayır biliyorsanız, kitabete kesin, onlara Allahın size verdiği maldan verin. Dünyâ hayâtının, geçici metâını kazanacaksınız diye cariyelerinizi, eğer kendileri de iffetli olmak isterlerse, siz fuhşa mecbur etmeyin. Kim onları (buna) mecbur ederse şüphesiz ki Allah onlara (o cariyelere) kendilerinin ikrahlarından sonra da çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Evlenme(ye imkân) bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusun(lar)!
Sâhib olduğunuz kölelerinizden (ve câriyelerinizden) mükâtebe (hür kalmak için yazılı sözleşme) yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir hayır bilmiş iseniz onlarla artık mükâtebe yapın! Allah'ın size verdiği maldan, (siz de) onlara verin!
Dünya hayâtının geçici menfaatini elde etmek için, iffetli kalmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın!(2) Kim onları (fuhşa) zorlarsa, artık şübhesiz ki Allah, onların zorlanmalarından sonra, (o câriyelere karşı) çok mağfiret edendir, çok merhamet edendir.
Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, (çalışarak veya devletin desteğini alarak) Allah kendilerini lütfuyla (en geniş kapsamlı bir sosyal güvenlik kurumu olan zekât fonu veya bütçe geliriyle) varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ve yeminlerinizin (anlaşmalarınızın) sahip olduğu kimselerden (yasalar çerçevesinde himayenize verilen, sorumluluğunuza emanet edilen ya da velisi bulunduğunuz kimselerden evlilik için) mükâtebe (yazılı anlaşma) yapmak isteyenlere gelince; eğer onlarda bir olgunlaşma görürseniz, (evlenebilmeleri için) onlarla mükâtebe (yazılı anlaşma) yapın. Ve Allah’ın size verdiği maldan (mutlaka) onlara verin (o evlenmek isteyenlere her türlü yardımı yapın). Ve eğer (evlenerek) iffetli olmak isterlerse dünya hayatının geçici menfaatinin peşine düşerek genç kızlarınızı isyana (taşkınlığa, fuhuşa veya hoşlanmadıkları bir hayata) zorlamayın (onların ne evlenmelerine engel olun ne de istemedikleri biriyle evlendirin). Ve her kim onları (o evlilik dışı yaşamaya veya istemedikleriyle evlenmeye) zorlarsa, şüphesiz Allah (o zorlayanlar için değil, zorlanan kimseler için) bağışlayandır, merhamet edendir.*
Evlenmeye (fakirlikten dolayı) imkân bulamayanlar, Allah kendilerine lütfundan imkân bağışlayıncaya kadar iffetli davransınlar. Kölelerinizden (hür olmak için) yazılı sözleşme yapmak isteyenlere, eğer bunda onun için hayır görüyorsanız karşılıklı yazılı sözleşme yapın. Allah’ın size verdiği mallardan onlara da verin. Dünya hayatının zenginliklerini arzulayarak, iffetli ve namuslu kalmayı seçen gençlerinizi, kötülük yapmaya zorlamayın. Kim o kadınları kötülük yapmaya zorlarsa, Allah isteklerinin dışında zorla kötülük yaptırılanları bağışlayan ve merhamet edendir.
Evlenmiye güçleri yetmiyenlere gelince, bunlar da Allah kendilerini varlığa kavuşturuncaya dek arılıklarını korusunlar. Köleleriniz arasında hürlüğünü satın almak isteyenlere gelince, eğer onları iyi olarak tanıyorsanız, onlarla yazışın. Onlara Allah’ın size verdiği maldan verin. Kumalarınızı, kendileri arı sili kalmak isterlerken siz onları dünya yaşayışının geçici kazancını elde etmek için, yoz yaklaşmıya zorlamayın. Herkim onları böyle zorlıyacak olursa, ne de olsa Allah bu zorlamamdan sonra o kadınları yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.
Evlenmeye gücü yetmeyenler de Allah kendilerini fazlı ve keremiyle zengin edinceye kadar iffetlerini muhafaza etsinler. Mâlik olduklarınız köle ve cariyeden mükâtebe [³] isteyenlerde salâh-ı hal [⁴] bilirseniz onlarla mükâtebe edinin, onlara Allah/ın size verdiği maldan verin [⁵]. Cariyeleriniz namuslu kalmak isteyince [⁶] dünya diriliğinin malıyle [⁷] geçinmek sadedinde onları zinaya zorlamayın. Bunun vebali onları o yola zorlayanındır. Zorlamayla fuhuştan sonra Allah o kadınları yarlıgar ve bağışlar.
Evlenmeye güçleri yetmeyenler, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Akitle sorumluluklarını üzerinize aldığınız kimselerden/kadın ve erkek kölelerden azatlık sözleşmesi yapmak isteyen olursa,¹³ eğer onlarda bir hayır görürseniz, hemen yazılı bir sözleşme yapınız. Allah’ın size verdiği malından onlara da veriniz. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, iffetli kalmak isteyen cariyelerinizi/genç ve ergen kölelerinizi [feteyâtikum] yoldan çıkmaya/fuhşa zorlamayınız. Her kim onları zorlarsa, Muhakkak ki Allah, onların zorlanmasından dolayı (onlar için) Gafûr’dur, Rahîm’dir.
Nikâh (imkânı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerin, onlarda bir iyilik görürseniz, bedel vermelerini kabul edin. Allah'ın size verdiği malından onlara da verin. Dünya hayatının geçici metasını elde etmek için ırzlarını korumak istiyorlarsa, cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, hiç şüphesiz onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (zorlananlar için) bağışlayandır, esirgeyendir.
Bütün bunlara rağmen, yine de evlenmeye imkân bulamayanlar, Allah kendilerine lütfedip bu imkânı sağlayıncaya kadar iffetli davransınlar.
Ey Müslümanlar ve ey köle sahipleri! Köle ve cariyelerinizden, ödeyecekleri bir miktar mal karşılığında özgürlüğüne kavuşmak isteyenler olursa, —eğer bunun için gerekli olgunluğa ulaştıkları kanısına varırsanız— onların bu isteklerini geri çevirmeyin. İslâm toplumunun yöneticileri, bir kölenin bu şekilde özgürlüğe kavuşmasına karar vermişse, köle sahibinin bunu kabul etmeme hakkı yoktur. Ayrıca, bu amaçla Allah’ın size bahşetmiş olduğu mallardan bir kısmını onlara verin.
Bir de, sakın şu dünya hayatının gelip geçici malına mülküne tamah edip de, İslâm öncesindeki kâfirlerin ve Müslüman görünümündeki münafıkların yaptığı gibi, cariyelerinizi fuhuş yapmaya zorlamayın; hele hele, onlar iffetli ve namuslu yaşamak istiyorlarsa! Elbette cariyelerin de fuhuş yapmaları haramdır ve eğer bir cariye, efendisinden habersiz, kendi isteğiyle bunu yaparsa yalnızca kendisi cezalandırılır. Fakat her kim onları bu işe zorlarsa, unutmayın ki Allah, böyle bir zorlamaya maruz kaldıktan sonra da, bu zavallı ve çaresiz kadınlara karşı çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.Fakat onları bu yola düşürenler kesinlikle cezalandırılmalıdır. Ayrıca, fuhşa zorladıkları cariyeler ellerinden alınarak, özgürlüğüne kavuşturulmalıdır.
Nikâh (evlenme) imkânı bulamayanlar, iffetli olmayı istesinler! Tâ ki Allah onları lütfundan zenginleştirir. Ellerinizin mâlik olduklarından Kitab’ı / Yazı’yı arzu edenlere gelince; kendilerinde bir hayır bildiyseniz, onlarla mükâtebe / karşılıklı yazışma yapın! Allah’ın size verdiği maldan onlara verin! Dünya Hayatı’nın sunumunu arzu etmek için, iffetli kalmak istediklerinde, genç hizmetçilerinizi Azgınlığa (Fuhş’a / Kötü İşler’e) zorlamayın! Kim onları zorlarsa, şüphesiz Allah, onların zorlanmalarının ardından da rahîm gafûrdur.
Durumları evlenmeye müsait olmayanlar, Allah ihtiyaçlarını bir şekilde giderene kadar iffetlerini korusunlar... Sahip olduğunuz köle ve cariyeler arasında yazışma suretiyle bağımsızlıklarını isteyenler olursa, onlarla yazışın. Durumları hakkında olumlu bir kanaatiniz varsa, Allah'ın size verdiği maldan siz de onlara verin. Kendileri iffetli yaşamak istedikleri halde dünya malına tama ederek, cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. İstemedikleri halde fuhşa zorlanmış bayanlar ise Allah'ın, engin hoşgörü ve merhametine sığınmalıdırlar.
Maddi yetersizlik nedeniyle evlenme imkânı bulamayanlar, Allah onları kendi katından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar! Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerde iyilik görürseniz, bedel vermelerini kabul edin! Allah’ın verdiği mallardan onlara verin! Dünya hayatının geçici mallarını elde etmek için ırzlarını koruyan evinizde çalışan kadınları fuhşa zorlamayın! Kim onları fuhşa zorlarsa büyük zulüm yapmış olur. Çaresizlik içinde fuhşa zorlananları Allah bağışlayan ve esirgeyendir.
Nikâh (imkânı) bulamayanlar, Allah lütfundan kendilerini zenginleştirene kadar namuslu olsunlar! Kendilerinde bir hayır görüyorsanız ellerinizin sahip olduklarından (kölelerden ve cariyelerden) özgürlük sözleşmesi yapmak isteyenlerle hemen özgürlük sözleşmesi yapın! Allah’ın size vermiş olduğu maldan (servetten) siz de onlara verin! [*] Dünya hayatının geçici menfaatini elde edeceksiniz diye namuslu olmak isteyen genç cariyelerinizi fuhşa zorlamayın! Kim onları zorlarsa, (bilinmelidir ki) zorlanmalarından sonra Allah (o zorlananlar için) çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Evlenme (imkânı) bulamayanlar da Allah onları kendi lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Köle ve cariyelerden kendi bedellerini ödeyip azad edilmek için anlaşma yapmak isteyenlerle -eğer onlarda bir iyilik görüyorsanız- hemen yazılı anlaşma yapın¹ ve Allah’ın size verdiği maldan onlara da verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek içinnamuslarını korumak isteyen cariyelerinizi² fuhşa zorlamayın. Kim onları fuhşa zorlarsa bilsin ki Allah, şüphesiz onu değil zorlanan kadınları bu zorlama bittikten sonra bağışlar ve onlara merhamet eder.
Evlenmeye imkan bulamayanlar, ⁴⁴ Allah kendilerine lütfuyla bu imkanı verinceye kadar iffetli davransınlar. Yasal olarak sahip bulunduğunuz kimselerden ⁴⁵ azatlık sözleşmesi yap-mak isteyen olursa, kendilerinde iyi niyet görüyorsanız bu sözleşmeyi onlar için yazın; ⁴⁶ ve Allah’ın size bahşettiği kendi zenginliğinden onlara [paylarını] verin. ⁴⁷ Ve eğer evlenerek iffetlerini korumak istiyorlarsa, ⁴⁸ sakın, dünya hayatının geçici hazları peşine düşerek ⁴⁹, [hürriyeti sizin elinizde bulunan] cariyelerinizi fuhşa zorlamayın; kim onları buna zorlarsa, bilsin ki, maruz kaldıkları bu zorlanmadan ötürü, Allah (onları) acıyıp esirgeyecek ve bağışlayacaktır!
Evlenmek için maddi imkân bulamayanlar, Allah, lütfundan kendilerini zenginleştirinceye kadar iffet ve namuslarını korusunlar. Bedelini ödeyerek özgür kalmak için sizinle sözleşme yapmak isteyen himayenizde bulunanlarda eğer bu kabiliyeti görüyorsanız onlarla sözleşme yapın ve Allah’ın size sunduğu imkânlardan onlara da verin. Eğer iffetli kalmak istiyorlarsa onların üzerinden dünyalık kazanmak için evlendirmeye zorlayarak size karşı gelmelerini sağlamayın. Kim onları zorlamadan vazgeçerse Allah bunlara af ve mağfireti ile muamele edecektir. 3/185, 10/61, 40/39, 57/20
Ama evlenmeye bir türlü imkân bulamayanlar, Allah lutfundan kendilerine (bir fırsat) tanıyıncaya dek iffetlerini korusunlar! Öteden beri mülkiyetinizde bulunan esirlerden âzatlık sözleşmesi yapmak isteyenlere gelince: eğer onlarda bir liyakat görüyorsanız, onlarla sözleşme yapınız;[³⁰¹⁴] üstelik onlara Allah’ın size (emanet) olarak verdiği maldan bir miktar da veriniz.[³⁰¹⁵] Evlenmek isterlerse, kızlarınızı, dünya hayatının fani hazlarına tamah ederek aşırı davranışlara zorlamayın. Onları (istemediği bir evliliğe) zorlayan herkes iyi bilsin ki, Allah bu zorlanmadan sonra onları bağışlayacak, merhamet edecektir.[³⁰¹⁶]
Evlenemeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerin -onlarda bir hayır görüyorsanız- isteklerini kabul edin ve Allah’ın verdiği maldan onlara verin!.. Dünya geçici menfaatini elde etmek için -para mukabilinde- iffetli kalmakta direnen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa şüphe yok ki Allah, o cariyeleri, zorlandıklarından dolayı bağışlar ve merhamet eder! (Zorlayanlara ise hak ettikleri cezalarını verir)
Evlenme (imkânı) bulamayanlar, Allâh kendilerini lutfundan zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunan (köle ve câriye)lerden, mükâtebe (akdi) yapmak isteyenlerleeğer kendilerinde hayır görürsenizmükâtebe yapın ve Allâh’ın size verdiği malından onlara da verin. Dünyâ hayâtının geçici menfaatini elde etmek için, namuslu kalmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz Allâh (fuhşa) zorlanmalarından sonra (o kadınlara karşı) bağışlayıcı, esirgeyicidir.
Evlenmeğe (çare) bulamayanlara Allah kendilerini fazlından zengin kılıncaya değin iffetlerini korusunlar ve ellerinizin malik olduğu kimselerden kitabete rabtedilmelerini isteyenler olunca da eğer onlarda bir hayır bilmiş iseniz onları kitabete kaydediverin ve Allah'ın size verdiği mallardan onlara veriniz. Ve genç cariyelerinizi iffetlerini muhafaza etmek isterlerse dünya hayatının fâni metâını dileyerek fuhuşa sevketmeyiniz. Ve her kim onları icbar ederse şüphe yok ki, Allah onların icbar edildiklerinden sonra da gafûrdur, rahîmdir.
Evlenme imkânı bulamayanlar ise, Allah lütfu ile onların ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetli kalmaya çalışsınlar! Eliniz altındaki köle ve cariyelerinizden mükâtebe yapmak isteyenler olursa ve siz de onlarda liyakat görürseniz mükâtebe yapınız! Allah'ın size ihsan ettiği maldan siz de onlara veriniz. (Mecburî hizmet bedellerini ödemelerine yardım ediniz). Dünya hayatının geçici metâını elde etmek için, sakın cariyelerinizi -hele iffetli olmak isterlerse- fuhşa zorlamayın! Her kim onları fuhşa zorlarsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra, Allah kendileri hakkında gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur). [9, 60; 4, 25]
Evlenme (imkanı) bulamayanlar, Allah kendilerini lutfundan zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariye)lerden, mükatebe (akdi) yapmak isteyenlerle (eğer kendilerinde hayır görürseniz) mükatebe yapın ve Allah'ın size verdiği malından onlara da verin. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz Allah (fuhşa) zorlanmalarından sonra (o kadınlara karşı) bağışlayıcı, esirgeyicidir.
Ve esbâb-ı nikâhı bulamayanlar, Allâh kendilerini fazl ve kereminden iğnâ idinceye kadar zinâdan 'iffet itsünler. Köle ve câriyelerinizden mükâtebeyi [¹] isteyenlere, eğer onda hayır görir iseniz mükâtebeyi kabûl idin. ve onlara Allâh'ın size virdiği maldan virin. Ve câriyelerinizi, 'iffet ve 'ismet arzu iyledikleri halde, dünyâ kazancı elde itmek içün zinâya icbâr itmeyin [²] onları bu fi'ile ikrâh iden kimseye (tevbe iderse) onları icbârından sonra Allâh gafûr ve rahîmdir.
Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah tarafından ihtiyaçları karşılayıncaya kadar kendilerine hakim olsunlar. Eliniz altındaki esirlerden hürriyet sözleşmesi (kitabet) yapmak isteyenlerde bir iyi tutum biliyorsanız sözleşmeyi yapın. Allah’ın size verdiği maldan da onlara verin. Eğer evlenmek isterlerse dünya hayatının geçici menfaatinin peşine düşerek kızlarınızı isyana zorlamayın. Kim onları zorlarsa, zorlanmalarından sonra Allah onları bağışlar, ikram eder.[*]
Evlenme imkanı bulunmayanlar, Allah'ın lütfundan kendilerini zenginleştirinceye kadar namuslarını korusunlar. Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek isteyenlerin, eğer onlarda bir hayır görüyorsanız, bedel vermelerini kabul edin. Allah'ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için, namuslu kalmak istemelerine rağmen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa, şüphesiz Allah, onların zorlanmalarından sonra da bağışlayıcı ve merhametlidir.
Evlenmeye imkân bulamayanlar da, Allah kendilerini lütfuyla zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Elinizin altındaki köle ve cariyelerden, özgürlüklerini satın almak için sizinle anlaşma yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir iyilik görürseniz, anlaşma yapın. Ayrıca, Allah'ın size verdiği malından onlara da verin.(7) Cariyelerinizi, hele iffetli kalmak istiyorlarsa, dünya hayatının gelip geçici menfaatine göz dikerek fuhşa zorlamayın. Kim onları fuhşa zorlarsa günahı kendisinedir; zorlananlar için ise Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. Allah'ın size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.
śaķlanmaķ istesüñ anlar kim bulmazlar evlenmeklik tā bay eyleye anları Tañrı fażlından. daħı anlar kim isterler mükāteb olmalıġ anlardan kim mālik oldı ellerüñüz mükāteb eyleñ anları eger bilürseñüz anlarda ŧoġrulıķ yā mal. daħı virüñ anlara Tañrı malından ol kim virdi size. daħı kensiletmeñ ķaravaşlaruñuzı zinā üzere eger dilerlerse mesturlıķ tā isteyesiz malını yaķın dirligüñ. daħı her kim keñsiledürse anları bayıķ Tañrı keñsületdüklerinden śoñra anları yarlıġa-yıcıdur raḥmet ķılıcı.
Daḫı özini ṣaḳlasun ḥarāmdan ol kimseler ki evlenmege güçleri yitmez, Tañrı Ta‘ālā bay idince kendüleri kereminden. Daḫı ol kişiler ki mükātebeolmaḳ isterler ḳullaruñuzdan, pes mükātebe eyleñüz anlarda ḫayr siz‐señüz. Daḫı virüñüz anlara Tañrı Ta‘ālā‐ nuñ mālından ki size virdi. Daḫıgüç eylemeñüz ḳırnaḳlaruñuza zinā üzere, eger evlenmek dileseler siz is temeg‐içün dünyā dirliginüñ ve kim ki güç eylese anlara, pes Tañrı Ta‘ālāanlara güç eyledükden ṣoñra ‘afv idicidür, raḥmet ḳılıcıdur.
Evlənməyə qüvvəsi çatmayanlar (maddi imkanı olmayanlar) Allah öz lütfü ilə onlara dövlət verənə qədər iffətlərini qoruyub (özlərini zinadan) saxlasınlar. Kölələrinizdən mükatəbə etmək (əvvəlcədən bağlanılmış yazılı müqaviləyə əsasən müəyyən məbləğ pul qazanıb ağasına vemək şərtilə köləlikdən azad olmaq) istəyənlərlə - əgər onlarda bir xeyir (müqavilədəki şərtlərin yerinə yetirilməsi üçün qüdrət) görürsünüzsə - mükatəbə edin. Onlara Allahın sizə verdiyi maldan verin. (Zəkatdan onlara o qədər verin ki, özlərini satın alıb azad edə bilsinlər). Əgər cariyələriniz ismətlərini qoruyub saxlamaq istəsələr, fani dünya malı əldə etmək xatirinə onları zinaya məcbur etməyin. Kim onları (cariyələri zinakarlığa) məcbur edərsə, (bilsin ki) onların bu məcburiyyətindən sonra, əlbəttə, Allah (zinakarlığa vadar olanları) bağışlayar, rəhm edər. (Zinakarlığa vadar edilən cariyələrin günahı onlar bu işlə öz xoşuna deyil, zor gücünə məşğul olduqları üçün həmin cariyələrin özlərinə deyil, onları pul qazanmaq məqsədilə zinakarlığa sövq edən ağalarının boynuna düşər).
And let those who cannot find a match keep chaste till Allah give them independence by His grace. And such of your slaves as seek a writing (of emancipation), write it for them if ye are aware of aught of good in them, and bestow upon them of the wealth of Allah which He hath bestowed upon you. Force not your slave girls to whoredom that ye may seek enjoyment of the life of the world, if they would preserve their chastity. And if one force them, then (unto them), after their compulsion, Lo! Allah will be Forgiving, Merciful.
Let those who find not the wherewithal for marriage keep themselves chaste, until Allah gives them means(2990) out of His grace. And if any of your slaves ask for a deed in writing (to enable them to earn their freedom for a certain sum), give them such a deed(2991) if ye know any good in them: yea, give them something yourselves out of the means which Allah has given to you. But force not your maids(2992) to prostitution when(2993) they desire chastity, in order that ye may make a gain in the goods of this life. But if anyone compels them, yet, after such compulsion, is Allah, Oft-Forgiving, Most Merciful (to them).(2994)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |