İnne-lleżîne yuhibbûne en teşî’a-lfâhişetu fî-lleżîne âmenû lehum ‘ażâbun elîmun fî-ddunyâ vel-âḣira(ti)(c) va(A)llâhu ya’lemu veentum lâ ta’lemûn(e)
İnananlar arasında kötü şeylerin yayılmasını sevenleredir dünyada ve ahirette elemli azap ve Allah, her şeyi bilir, sizse bilmezsiniz.
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun, pornonun, ahlâk bozucu yazı ve yorumun) mü’minler arasında yaygınlaşmasından hoşlananlara, (her çeşit zinanın, eşcinsel sapkınlığın, çıplaklığın ve hayâsız yayınların artmasına fırsat veren iktidarları sevip-beğenip destek çıkanlara) dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah her şeyi bilir, siz ise bilmezsiniz.
Mü'minler arasında, kötü şeylerin yayılmasından hoşlananlara bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Çünkü herşeyin önünü, sonunu Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İman edenler arasında büyük günahların, hayâsızlığın, gayrimeşrû ilişkilerin, zinanın kural-sınır tanımazlığın, cimriliğin, ahlâksızlığın yayılmasını isteyen kimseler, gruplar için dünyada da, âhirette, ebedî yurtta da can yakıp inleten müthiş bir azap vardır. Onların gerçek niyetlerini Allah bilir, siz bilemezsiniz.
İman edenlerin arasında çirkin sözlerin yayılmasını arzulayanlara dünya ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir siz ise bilmezsiniz.
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz bilmiyorsunuz.
Müminler içinde, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenler için, muhakkak dünya ve ahirette acıklı bir azab vardır. (Kötülüğü yaymak istiyenleri) siz bilmediğiniz halde Allah bilir.
Onlar ki, müminler arasında fahiş şeylerin yayılmasını arzulayıp istiyorlar, dünyada da ahirette de onlar için elem verici bir azap vardır. Şüphesiz, Allah’ın ilmi, bilgisi sonsuzdur. Siz ise bilmiyorsunuz. (Kimin ne niyet ile yaygara kopardığını bilmiyorsunuz.)
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını isteyen kimseler için dünyada da âhirette de çetin bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İnanlılar arasında, utanmazlığı yaymak isteyenlerçin, dünyada da, ahrette de ağrıtıcı azap var; Allah bilir, sizlerse bilmezsiniz
Mü'minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah her şeyi bilir ama siz bilmezsiniz.
Mü’minlere böyle şeyler isnâd idenler bu dünyâda ve âhiretde ’azâb-ı elîme dûçâr olacaklardır. Allâh her şeyi bilür, siz bilmezsiniz.
Müminler arasından hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara, dünya ve ahirette can yakıcı azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.
İnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Müminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve âhirette can yakıcı bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İnananların arasından hayasızlığın yaygınlaşmasını arzulayanlar, dünya ve ahirette acı verici bir cezayı hakketmişlerdir. ALLAH bilir, siz bilmezsiniz.
İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz.
Mü'minler içinde bîedebâne sözlerin şüyu' bulmasını arzu edenler için muhakkak Dünya ve Âhırette elîm bir azâb vardır ve siz bilmediğiniz halde Allah, bilir
İnananlar arasında hayâsızlığın/edepsizliğin yayılmasını arzu eden kimseler var ya, onlar için dünya ve âhirette elem dolu bir azap vardır. Allah (gizli olan şeyleri de niyetleri de) bilir, siz bil (e) mezsiniz.
Kötü sözlerin îman edenlerin içinde yayılıb duyulmasını arzu edenler (yok mu?) Dünyâda da, âhiretde de onlar için pek acıklı bir azâb vardır. (Onları) Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Şübhesiz ki çirkin şeylerin (söz ve fiillerin), îmân edenlerin içinde yayılmasını arzû edenlere, dünyada da âhirette de (pek) elemli bir azab vardır. Ve Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.
Şüphesiz inanmış olanlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Oysa (bu sayılan çirkinliklerin topluma ne büyük zararlar verdiğini ve buna karşı neler yapılması gerektiğini tam olarak sadece) Allah bilir, siz bilmezsiniz.*
İman edenler hakkında kötü bir haber yaymayı sevenler için, dünya ve ahirette acıklı bir azap var. Allah bilir ancak siz bilemezsiniz.
İşte o kimseler ki çirkin sözlerin inananlar arasında yayılmasını isterler, onlar için bu dünyada da acıklı bir azap vardır. Allah bilir de siz bilmezsiniz.
Mü/minler arasında hayasızlığın faş olmasını isteyenler yok mu, onlar için dünya ve âhirette acıklı bir azap vardır. Allah onu bilir. Halbuki siz bilmezsiniz.
Mü’minler arasında hayâsızlığın [fâhişete] yayılmasını sevenler/arzu edenler var ya, onlar için dünyada ve ahirette acı verici bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İman edenler içinde çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.
Bu gibi asılsız iddiaları, söylentileri ve her tür ahlaksızlığı destekleyerek inananlar arasında ahlâksızlığın, çirkin davranışların, fuhşiyatın yayılmasını isteyenlere, hem bu dünyada, hem de âhirette can yakıcı bir azap vardır! Bu sayılan çirkinliklerin topluma ne büyük zararlar verdiğini ve buna karşı neler yapılması gerektiğini tam olarak sadece Allah bilir, siz bilemezsiniz. Öyleyse, her şeyi bilen Rabb’inize güvenmeli ve O’nun hükümlerini hayata egemen kılmalısınız.
Bu yüzden Allah, sakınmanız gereken her şeyi size bildirerek, mükemmel bir hukuk sisteminin temellerini oluşturacak prensipleri size öğretiyor. Çünkü Allah, kullarına karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. Bir düşünsenize:
Gerçekten inanmış olanlar arasında Fuhş’un yayılmasını sevenler, evet onlar için Dünya’da ve Âhiret’te acıveren bir azap vardır. Allah bilir; siz bilmezsiniz.
Çirkin olayların Müslümanlar arasında yayılmasını isteyenler, dünya - ahret çok acı çekeceklerdir. Bunu sadece Allah bilir, siz bilemezsiniz.
İnananlar arasında ahlâksızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Şüphesiz ki inananlar arasında çirkinliğin yayılmasını arzulayanlar için dünyada da ahirette de elem verici bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Müminler arasında çirkin söylentilerin ²⁰ yayılmasından hoşlananları bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap beklemektedir; ²¹ çünkü [her şeyin önünü sonunu] Allah biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. ²²
İman edenler arasında çirkinliklerin yayılmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah herkesin niyet ve düşüncesini bilir, ama siz bilmezsiniz. 2/168- 169, 4/85, 5/91, 7/33
Mü’minler arasında hayasızca söylentilerin yayılmasından hoşlanan kimselerin hakkı, bu dünyada da âhirette de elem verici bir azaptır. (Bir şeyin içyüzünü) Allah bilir, fakat siz bilmezsiniz.
Müminler arasında kötülüğün ve hayâsızlığın yayılmasını arzu edenlere, dünyada ve ahirette çetin bir azap vardır. Allah herşeyi bilir, sizler ise bilmezsiniz.
İman edenler içinde fahşanın/ edepsizliğin yayılmasını isteyenler için dünyâda da, âhirette de acı bir azâb vardır. Allâh bilir, siz bilmezsiniz.
Muhakkak o kimseler ki, imân etmiş olanlar arasında çirkin, yaramaz şeylerin yayılmasını arzu ederler, o kimseler için dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap vardır ve Allah bilir, sizler ise bilmezsiniz.
Müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da âhirette de gayet acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz.
İnananlar içinde edepsizliğin yayılmasını isteyenler için dünyada da, ahirette de acı bir azab vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Mü'minler arasına fuhuş şâyi' olmasını arzu idenlere dünyâ ve âhiretde elemli 'azâb vardır. Allâh bilir ve siz bilmezsiniz.
Fuhuşun müminler arasında yayılmasını isteyenlerin payına düşen, dünyada da ahirette de acıklı bir azaptır. Allah bilir; siz bilemezsiniz.
İman edenler arasında fuhşun yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahirette acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İman edenler arasında çirkin şeylerin yayılmasından hoşlananlar için dünyada da, âhirette de acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
İman edenler içinde edepsizliğin yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz bilmezsiniz.
bayıķ anlar kim severler kim yayıla yavuz nesene anlaruñ içinde kim įmān getürdiler anlara 'aźābdur aġrıdıcı dünye içinde daħı āħiretde. daħı Tañrı bilür daħı siz bilmezsiz.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki yamanlıḳ isterler mü’minler ortasında. Anlar‐çun var‐dur ulu ‘aẕāb dünyāda ve āḫiretde. Daḫı Tañrı Ta‘ālā bilür, siz bilmezsiz.
Mö’minlər arasında (onları nüfuzdan, hörmətdən salmaq məqsədilə) pis söz yaymaq istəyənləri dünyada və axirətdə şiddətli bir əzab gözləyir. (Hamının əməlini, yayılan şayiələrin, atılan böhtanların doğru olub-olmadığını) ancaq Allah bilir, siz bilməzsiniz!
Lo! those who love that slander should be spread concerning those who believe, theirs will be a painful punishment in the world and the Hereafter. Allah knoweth. Ye know not.
Those who love (to see) scandal published broadcast among the Believers, will have a grievous Penalty in this life and in the Hereafter: Allah knows, and ye know not.(2970)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |