Levlâ iż semi’tumûhu zanne-lmu/minûne velmu/minâtu bi-enfusihim ḣayran ve kâlû hâżâ ifkun mubîn(un)
Ne olurdu, onu (masum bir kadın ve erkeğe iftira suçunu) işittikleri zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri (vicdanları) adına hayırlı bir zanda bulunup: “Bu, açıkça uydurulmuş iftira ve yalandır” deselerdi ya!.. (Böyle davranmalarıgerekmez miydi?)
Bunu duydukları zaman inanan erkeklerle kadınlar, kendilerine nasıl hüsnü zanda bulunuyorlarsa öylece hüsnü zanda bulunsalardı da bu, apaçık bir iftira deselerdi.
Böyle bir söylenti işittiğiniz zaman, siz mü'min erkekler ve mü'min kadınların birbirleri hakkında iyi zan besleyip, “Bu düpedüz bir iftiradır” demeleri gerekmezmiydi?
Bu iftirayı işittiğinizde, erkek ve kadın mü'minlerin birbirleriyle ilgili hayırlı düşüncelerde, hüsn-ü zanlarda bulunarak:
“Bu apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?”
Onu duyduğunuzda mü'min erkeklerle mü'min kadınların kendileri hakkında hayır düşünmeleri [1] ve: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?*
Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: 'Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür' demeleri gerekmez miydi?
Keşke, onu (Hz. Aişe'ye iftirayı) işittiğiniz zaman, erkek ve kadın müminler, kendi kardeşlerine iyi bir zanda bulunub da: “- Bu apaçık bir iftiradır.” deselerdi.
Bu hadiseyi işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümine kadınlar, kendilerinden iyilik düşünüp de, neden “bu apaçık bir iftiradır” demediler?
İftirayı duyduğunuzda, inanan erkek ve kadınlar kendi kendilerine iyi zanda bulunup da, “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Erkek, kadın, inanlı bulunanlar bunu işitince —kendileriyçin— hayır ölçümleyerek: «Bu açık bir yalandır» deselerdi ya!
(Siz ey inananlar!) Bu iftirayı işittiğiniz zaman, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar olarak birbiriniz hakkında iyi zan besleyip: “Bu apaçık bir iftiradan başka bir şey değildir” demeniz gerekmez miydi?*
Onu işittiğiniz zaman, erkek kadın müminlerin, kendiliklerinden hüsnü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!
Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
Onu işittiğinizde, siz inanan erkek ve kadınların birbiriniz hakkında olumlu düşüncelere sahip olarak, "Bu, açıkça büyük bir yalandır," demeleri gerekmez miydi?
Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Ne vardı onu işittiğiniz vakıt erkek ve kadın mü'minler kendi kendilerine husni zann etselerdi de bu açık bir ifktir deselerdi ya
Mü'min erkeklerin ve Mü'min kadınların onu işittikleri zaman, iyi zan¹ ile “Bu apaçık iftiradır.” demeleri gerekmez miydi?*
Onu işitdiğîniz vakit erkek mü'minlerle kadın mü'minlerin, kendi vicdanları (önünde), iyi bir zanda bulunub da «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri (lâzım) değil miydi?
Onu işittiğiniz zaman, gerek erkek mü'minlerin ve gerekse kadın mü'minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunarak: “(Böyle bir şey olamaz!) Bu apaçık bir iftirâdır!” demeleri gerekmez miydi?
Bu iftirayı işittiğinizde, inanan erkekler ve inanan kadınlar kendi içlerinde bu haberi hayra yormalı ve bu açıkça bir uydurma (iftira) demeleri gerekmez miydi?
Bu iftirayı işittiğiniz zaman iman eden erkekler ve kadınlar kendi ehl-i beytleri hakkında hüsn-ü zanda bulunarak bu, apaçık bir iftiradır demeliydi.
Onu işittiğiniz zaman, erkek müminler ile kadın müminlerin birbiriniz hakkında hayırlı bir zanda bulunup, “Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür” demeleri gerekmez miydi?
Peki, hiçbir delile dayanmayan bu söylentinin sağda solda konuşulduğunu işittiğiniz zaman siz inanan erkek ve kadınların, Hz. Aişe gibi tertemiz bir insana karşı kalplerinde güzel düşünceler beslemeleri ve “Bu düpedüz bir iftiradır!” demeleri gerekmez miydi? Çünkü suçu ispatlanmadıkça, bütün insanlar masum kabul edilmelidir.
O (iftirayı) işittiğiniz zaman, mü’min erkekler ve kadınların kendi aralarında hayırlı bir zanda bulunup: “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Böyle bir [söylenti] işittiğiniz zaman, 15 (siz) inanan erkek ve kadınların, birbirleri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu düpedüz bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Oysa siz bu iftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında hüsnü zanda bulunup “Bu, apaçık bir iftiradır” demeniz gerekmez miydi? 33/58, 49/6, 104 hümeze suresi
Bu (iftirayı) işittiğinizde, mü’min erkekler ve kadınların birbirleri hakkında[2984] iyi zanda bulunup da, “Bu düpedüz bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?[2985]*
Onu işittikleri zaman mü'minler ile mü'mineler kendi vicdanlarında hayırlı bir zanda bulunarak, «Bu bir apaçık iftiradır,» demeli değil mi idiler?
Siz ey müminler, bu dedikoduyu daha işitir işitmez, mümin erkekler ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında iyi zan besleyip: “Hâşa, bu besbelli bir iftiradan başka bir şey değildir! ” demeniz gerekmez miydi? *
Onu işittiğiniz zaman inanan erkek ve kadınların, kendiliklerinden güzel zanda bulunup: "Bu, apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?
Suçlamayı duyduğunuzda müslüman erkekler ile müslüman kadınların birbirleri için iyi niyet göstererek “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Onu işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümin kadınların kendilerince iyi niyette bulunup “Bu, apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Onu işittiğinizde, mü'min erkekler ve mü'min kadınların birbirleri hakkında iyi şeyler düşünerek “Hâşâ, bu düpedüz iftiradır” demeleri gerekmez miydi?
Onu işittiğinizde, erkek ve kadın müminlerin birbirleri için iyi zanda bulunup "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"
nişe ol vaķt kim işiddüñüz anı gümān iltdi mü’minler daħı įmān getürmiş 'avratlar gendüzilerine ya'nį dįnler ehline ħayr daħı eyitmediler işbu yalandur bellü
Məgər o yalan sözü eşitdiyiniz zaman mö’min kişilər və qadınlar öz ürəklərində (özləri haqqında yaxşı fikirdə olduqları kimi, dostlarının da əhli-əyalı barəsində) yaxşı fikirdə olub: “Bu, açıq-aydın bir böhtandır!” – deməli deyildilərmi?
Why did not the believers, men and women, when ye heard it, think good of their own folk; and say: It is a manifest untruth?
Why did not the believers - men and women(2965) - when ye heard of the affair,- put the best construction on it in their own minds and say, "This (charge) is an obvious lie" ?*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |