16 Temmuz 2025 - 20 Muharrem 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’minûn Suresi 90. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Bel eteynâhum bilhakki ve-innehum lekâżibûn(e)

Hayır, biz onlara gerçeği getirdik ve şüphe yok ki onlar, yalan söylemedeler elbette.

Doğrusu şu ki, Biz onlara Hakkı (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) getirdik, ancak onlar gerçekten yalancı (ve sorumluluktan kaçıcı) kimselerdir.

Biz onlara, gerçek olan Kur'ân'ı getirdik, ama onlar devamlı olarak yalanlıyorlar.

Doğrusu biz onlara gerekçeli, hikmete dayalı toplumlarında hakça düzen gerçekleştirmeye esas olacak hak bir kitap getirdik. Onlar kesinlikle, hâlâ yalanlarına yalan katmaya devam ediyorlar.

Hayır, biz onlara hakkı getirdik. Ancak onlar yalancıdırlar.

Hayır, biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancıdırlar.

Doğrusu biz, onlara, hakkı (tevhîdi) getirdik. Şüphesiz onlar, (Allah çocuk edindi, melekler kızlarıdır sözlerinde) yalancıdırlar.

Evet, Biz onlara hak ve doğruyu getirdik. Fakat onlar devamlı olarak yalanlıyorlar.

Doğrusu biz onlara hakkı getirdik; onlar ise yalancılardır.

Biz onlara hakla getirdik, onlar yalancılardır

Aslında biz onlara gerçeği sunduk, fakat onlar hala yalan söylüyorlar.

Biz ânlara hakkı bildirdik lâkin ânlar yalancıdırlar.

Hayır; Biz onlara gerçeği getirdik ama, onlar yalancıdırlar.

Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.

Doğrusu biz onlara hakkı bildirdik, onlar ise kesinlikle yalancıdırlar.

Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik; onlar ise hakikaten yalancılardır.

Kendilerine gerçeği getirmemize rağmen onlar yalanlamaktadırlar.

Doğrusu biz onlara hakkı getirdik; onlar ise cidden yalancıdırlar.

Doğrusu biz onlara hakkı getirdik ve şüphesiz onlar yalancılar

Doğrusu biz, onlara, hakkı bildirdik. Onlarsa (Allah’a noksan sıfatlar isnat ederek, ısrarla) yalan söylüyorlar.

Oysa onlara Hakkı sunuyoruz. Onlar ise kesinlikle yalanlamaktadırlar.

Hayır, biz onlara hakıykatı getirdik. Onlarsa muhakkak yalancıdırlar.

Oysa biz onlara hakkı getirdik fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.

[39/2; 43/78]

Hayır! (Biz) onlara hakkı getirdik; fakat şübhesiz ki onlar, gerçekten yalancıdırlar!

Doğrusu, Biz onlara (elçimiz vasıtasıyla) hakkı (doğruyu ve gerçeği) getirdik (ulaştırdık, gerçeği açıkladık); onlar ise şüphe yok ki, (iddialarında) elbette yalancıdırlar. *

(*) … Yani, Allah’a inandıklarını söyledikleri halde, ölümden sonraki hayat fikrini redderek kendi kendilerini aldatıyorlar. Oysa bu dünyada pek çok z... Devamı..

Biz onlara hakkı (Kur’an’ı) vermiştik, elbette onlar yalancıdırlar.

Yok, Biz onlara doğruyu getirdik. Besbelli ki onlar yalancı kimselerdir.

Hayır, biz onlara doğru söz getirdik, şüphesiz ki onlar yalancı kimselerdir,

Bilakis Biz onlara gerçeği/hakkı getirdik. Onlar ise kesinlikle yalancıdırlar.

Hayır, biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancılardır.

İşte Biz, onlara apaçık gerçeği bildirdik fakat onlar, yine de Allah hakkında pervasızca yalan söylüyorlar:

Yine de onlara Hakk’ı getirdik. Onlar, elbette yalancılardır.

Aslında biz onlara hep doğruyu söyledik. Asıl yalancı kendileri:

Hayır! İnkârcılar ne derse desin gerçeği getirdik! Onlar inkârlarıyla sadece yalancı olduklarını kanıtlar.

Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik; şüphesiz ki onlar yalancıdır.

Aslında Biz, onlara mutlak doğruyu getirdik. Fakat onlar, gerçekten yalan söylüyorlar.

Hayır, Biz onlara hakkı ulaştırdık; buna rağmen onlar yine de yalanı tercih ediyorlar! ⁵¹

51 Lafzen, “onlar gerçekten yalancıdırlar” -yani, Allah’a inandıklarını söyledikleri halde, ölümden sonraki hayat fikrini redderek kendi kendilerini a... Devamı..

Aslında biz onlara hakkı/Kuran’ı getirdik, fakat onlar yalan söylemeye devam ediyorlar. 16/104- 105, 67/6...12

Yoo! Aksine Biz onlara saf gerçeği sunmuştuk, ama onlar ısrarla yalana sarıldılar.[²⁹⁴⁷]

[2947] Lafzen: “..yalancıdırlar”. Kûfe dil okulunun “ism-i fâil süren fiildir” görüşüne istinaden.

Hayır Biz onlara gerçeği, (Allah'tan başka ilah olmadığına ait deliller) getirdik; onlar ise, yalancıdırlar! (Çünkü onların başka ilah olduğuna dair hiçbir delilleri yoktur)

Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.

Hayır... Biz onlara hakkı getirdik. Onlar ise şüphe yok ki, elbette yalancılardır.

Hayır, Biz onlara gerçeği getirdik; fakat buna rağmen onlar yalanı tercih ediyorlar. İşte gerçek:

Doğrusu biz, onlara hakkı getirdik, (bizim söylediklerimiz gerçektir), onlarsa yalancıdırlar.

Biz onlara hak ile geldik. (Bizim va'dimiz ve da'vetimiz doğrıdır.) Onlar ise yalancıdırlar.

Yok; biz onlara o gerçeği(ve gerçekleri gösterecek içerikte) getirdik ama onlar kesinlikle yalancıdırlar.

[*] Çeviri bütünlüğü açsından ve inne-hum le kâzibûne geçen her ayete tek tip çeviri Diğer Ayetler: Enam 6/28, Saffat 37/152,Müminun 23/90... Devamı..

Doğrusu onlara gerçeği getirdik, fakat onlar yalancıdırlar.

Biz onlara hakkı getirdik. Onlar ise yalancıdırlar.

Hayır, hayır! Biz onlara hakkı getirdik ama onlar tam anlamıyla yalancıdırlar.

belki geldük anlara ḥaķķ-ıla; daħı bayıķ anlar yalancılardur.

Bel ki gönderdük özlerine ḥaḳḳı ki tevḥīddür ve anlar yalancılardur.

Xeyr, Biz onları haqqı (haqq yol olan islam dinini) gətirdik. Onlar isə, şübhəsiz ki, yalançıdırlar!

Nay, but We have brought them the Truth, and lo! they are liars.

We have sent them the Truth: but they indeed practise falsehood!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.