Kâlû e-iżâ mitnâ vekunnâ turâben ve’izâmen e-innâ lemeb’ûśûn(e)
Dediler ki: Öldükten ve toztoprak ve kemik kesildikten sonra mı diriltileceğiz?
"Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik (yığını) olduğumuz zaman (hesaba çekilmek üzere), gerçekten biz (yeniden) mi diriltilecekmişiz?" diye (alay etmektedirler).
biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, tekrar mı diriltileceğiz? derler.
“Ölüp de toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi, yeniden diriltilecek mişiz?” dediler.
Dediler ki: "Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi o zaman tekrar diriltileceğiz?
Dediler ki: 'Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?'
Şöyle demişlerdi: “- Biz ölüb de bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, cidden biz mi diriltilmiş olacağız?
“Öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı dirilip çıkacağız?”
82,83. Öncekiler: “Ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? Andolsun ki, biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir” demişlerdi.
«Biz öleceğiz, toprak olacağız, kemik olacağız da, yine mi dirileceğiz?» diyorlar
Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp toza toprağa karışmış bir iskelet hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?
82, 83. "Biz ölüb de toprak ve kemikden ’ibâret kaldığımız vakit tekrâr mı dirileceğiz? Evvelce babalarımıza da böyle söylediler bunlar eski zamân masallarıdır." didiler.
82,83. Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.
Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?”
Diyorlar ki: “Sahi biz, ölüp de toprak ve kemik yığını haline gelmişken mi, yeniden mi diriltilecekmişiz?
Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?
Ve şöyle dediler: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirileceğiz?"
Dediler ki: "Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?"
«öldüğünüz ve bir türab, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mı, cidden biz mi mutlak ba'solunacağız?
Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?
Dediler ki: “Ölüp de toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı diriltileceğiz?”
Onlar «Öldüğümüz ve bir toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» demişlerdi.
Dediler ki: “Öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek kimseler olacakmışız?”
Dediler ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı (hesap vermek üzere) yeniden diriltileceğiz?”
“Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı yeniden diriltileceğiz?” “Bu çağrı yalnızca eskilerin masallarından başka bir şey değil” dediler.
Şöyle diyorlar: "öldükten, toprak, kemik olduktan sonra gerçekten diriltilecek miyiz?
Bunlar dediler ki biz ölüp toprak olarak çürük kemiklerimiz kalınca tekrar dirilecek miyiz?
Dediler ki: “Öldüğümüz, toprak ve kemik/iskelet hâline geldiğimiz zaman mı, tekrar diriltileceğiz?”
Dediler ki: “Öldüğümüz ve de bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, biz mutlaka diriltilmiş olacaklar mıyız?”
“Ne yani, biz ölüp de bir toprak ve kemik yığınına dönüştükten sonra mı yeniden diriltilecekmişiz?” diyor ve ekliyorlar:
Dediler ki: -“Öldüğümüz, toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilmiş (olacağız)?”.
Bir inkarcı: " Öldükten, toprağa karışıp kemik olduktan sonra dirilecekmişiz ha? "
Dediler ki: "Ölüp toprak olduğumuz zaman mı? Kemik yığını haline geldikten sonra mı biz diriltileceğiz?"
“Biz ölüp de toprak ve kemik hâline gelmişken mi biz mi diriltileceğiz? [*]
(Öncekiler): “Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, gerçekten yeniden diriltileceğiz öyle mi?”¹ demişlerdi.
“Biz öldükten, toza toprağa, kemiğe dönüştükten sonra, yeniden diriltileceğiz, öyle mi?” derler.
– Biz ölüp toprağa karıştıktan, kemik yığını haline geldikten sonra tekrar mı diriltileceğiz, dediler. 16/38, 17/97- 98, 27/67- 68
“Ne yani” dediler, “biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltilecek mişiz?
"Ölüp de toprak yığını olduğumuzda mı? Gerçekten biz mi diriltileceğiz?" derler.
Dediler ki: "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?"
Dediler ki: «Öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı biz herhalde diriltilip kaldırılacağız?»
82, 83. “Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından, başka bir şey değil! ” dediler. [79, 11-14; 36, 77-79]
Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi diriltileceğiz? dediler.
"Biz ölüb toprak oldukdan sonra yeniden dirilir miyiz?"
Dediler ki; “Ölüp de toprak ve kemikler haline dönüştükten sonra gerçekten kabirden kalkacağız; öyle mi?”
-Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz yeniden diriltileceğiz? dediler.
Dediler ki: “Ölüp de toprağa karıştıktan, kemik yığınına dönüştükten sonra mı tekrar diriltileceğiz?
Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, gerçekten o zaman mı diriltileceğiz?"
eyittiler iy ķaçan kim ölevüz daħı olavuz ŧopraķ daħı süñükler ay bayıķ biz girü ķoparılmışlar mıvuz?
Eyitdiler: Ḳaçan ki biz ölsevüz ve ṭopraḳ ve süñük olsavuz, ikinci girüdirilür‐biz, didiler.
(Keçmiş ümmətlər) belə demişdilər: “Məgər biz ölüb torpaq və sür-sümük olduqdan sonra bir də dirildiləcəyik?”
They say: When we are dead and have become (mere dust and bones, shall we then, forsooth, be raised again?
They say: "What! when we die and become dust and bones, could we really be raised up again?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |