14 Şubat 2025 - 16 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’minûn Suresi 78. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehuve-lleżî enşee lekumu-ssem’a vel-ebsâra vel-ef-ide(te)(c) kalîlen mâ teşkurûn(e)

Ve o, bir mabuttur ki size kulak, gözler ve kalpler verdi ne de az şükrediyorsunuz.

O (Allah) sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri (düşünme ve değerlendirme yetileri yaratıp) inşa edendir; ne (kadar) az şükür (teşekkür ve tefekkür) yapmaktasınız. (Sürekli gaflete ve nankörlüğe kaymaktasınız.)

Ey insanlar! Rabbinizden gelene kulak verin, çünkü sizi işitme, görme ve düşünüp hissetme yetenekleriyle donatan O'dur. Fakat yine de sizler, ne kadar da az şükrediyorsunuz.

O, Allah sizin için kulakları gözleri kalpleri ve akılları yaratandır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 12/103; 34/13.

Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler var eden O'dur. Çok az şükrediyorsunuz.

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz.

Halbuki size, o kulakları, o gözleri, o kalbleri yaratıb veren O'dur. Siz pek az şükrediyorsunuz.

Ey insanlar! Allah’tır size kulaklar, gözler, kalpler yaratan. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Oysa, sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var eden O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz!

Odur size kulak veren, göz veren, gönül veren; azdır sizin şükrünüz

Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. (Buna rağmen) ne kadar az şükrediyorsunuz!

Size kuvve-i sâmi’a ve bâsırayı ve kalbi viren Allâh oldığı halde ne kadar az müteşekkir oluyorsunuz.

Oysa, sizin için kulaklar, gözler ve kalbler vareden O'dur. Pek az şükrediyorsunuz.

Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

Sizi kulaklar, gözler ve akıllarla donatan O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz!

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz!

O'dur sizin için işitme, görme duyularını ve beyinler yaratan. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri ve o gönülleri yaratan O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz!

Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri, o Gönülleri inşa eden o siz, pek az şükrediyorsunuz

Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratan O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

Size; işitme, görme ve düşünme özelliği veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?¹

1- Şükür, karşılık vermek demektir. Allah\a şükretmek demek, Allah ne tür nimet vermişse o nimetlerden ihtiyaç sahipleri yararlandırmak demektir. Örne... Devamı..

O, sizin için o kulakları, o gözleri, o gönülleri yaratandır. (Böyle iken) ne az şükredersiniz!

Hâlbuki O, sizin için o kulak(lar)ı, o gözleri ve o kalbleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

(Ey insanlar!) Sizin için işitme, görme ve idrak etme (akletme, düşünme ve karar verme gibi) yetenekleri var eden (sizi diğer canlı varlıklardan ayıran özelliklerle donatan) O’dur. (Buna rağmen) ne kadar da az (bu nimetlerin hakkını verip) şükrediyorsunuz!

Sizin için kulak, göz ve kalp yaratan O dur. Ne kadar az düşünüyorsunuz!

Size işitme, görme, düşünme gücünü veren Odur. Yine de ne kadar az şükrediyorsunuz.

Sizler için kulaklar, gözler, yürekler vücuda getiren O/dur. Yine siz azıcık şükredersiniz.

(Ey insanlar!) Sizin için, kulaklar, gözler ve gönüller var eden O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri var edendir; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

O Allah ki, size hakîkatin sesini duyan kulaklar, gerçekleri gören gözler ve araştıran, düşünen ve hisseden gönüller bahşetti fakatbunca nîmetlere karşılık, siz ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Sizin için İşitme, Görmeler, Gönüller inşa’ etmiş / yaratmış olan O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!

Allah size, göz verdi kulak verdi, kalp verdi, buna rağmen öyle az şükrediyorsunuz ki...

Hâlbuki Rabbiniz sizin için kulakları, gözleri, gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

O, sizin için işitme (duyusu), gözler ve kalpler yaratandır. Ne kadar da azınız şükrediyor!

(Ey insanlar!) Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller yaratan, O (Allah)’tır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

[EY İNSANLAR! Rabbinizin mesajlarına kulak verin,] çünkü, sizi işitme duyusuyla, görme duyusuyla, düşünme-hissetme yeteneğiyle donatan O’dur; [yine de] ne kadar az şükrediyorsunuz!

Size işitme, görme ve düşünme yeteneği bahşeden O’dur. Ne kadar da az bu nimetlerin hakkını verip şükrediyorsunuz! 7/179, 46/26, 67/23

İMDİ sizi işitme, görme ve düşünme yeteneğiyle inşâ eden O’dur: ne kadar da azınız şükrediyor![²⁹⁴⁴]

[2944] “İnsanların çoğu şükretmez” âyetlerinin ışığında bu ibârenin doğru çevirisi budur. Son cümlenin öncesiyle bağlantısı: Şükretmek için fark etmek... Devamı..

(Ey müşrikler) Sizin için (hayvanlarda olmayan) manevi işitme ve görme yeteneği ve gönüller var eden O'dur. (Nasıl oluyor da bu yetenekleri size ihsan buyuran Rabbinize) şükretmiyorsunuz! (da, işlediğiniz günahlarla o yeteneklerinizi köreltip, insanlık şerefinizi kaybediyorsunuz.)

Hâlbuki O, sizin için işitmeyi, görmeyi ve gönülleri inşa edendir. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

Halbuki O, o (Hâlık-i Kerîm)' dir ki, sizin için kulağı ve gözleri ve kalpleri yaratmıştır. Sizler ise ne kadar az şükredersiniz!

Ey insanlar, Rabbinizin buyruklarına kulak verin. Çünkü sizde işitme ve görmeyi sağlayan kulak ve gözleri, düşünüp hissetmenizi sağlayan kalpleri yaratan O'dur. Şükrünüz ne kadar da az! [12, 103; 34, 13]

O'dur ki, sizin için o kulağı, o gözleri ve gönülleri inşa etti. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

O Allâh Te'âlâ'dır ki sizde kulak, göz ve kalb yaratdı. Azıcık şükür itmez misiniz?

Hâlbuki sizler için dinleme, görme ve gönül yeteneği veren odur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller vareden O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

Sizin için kulak, göz ve kalpler yaratan da Odur. Siz ise pek az şükrediyorsunuz.

Allah odur ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

[184a] daħı ol oldur kim yarattı sizüñ içün ķulaķ daħı gözler daħı yürekler az şükr eylersiz.

Tañrı Ta‘ālā oldur kim yaratdı size ḳulaḳlar işidüp bilmeg‐içün. Daḫı göz‐ler ve yürekler yaratdı size. Allāha az şükr daḫı eylemezsiz.

Sizə qulaq, göz və ürək verən Odur. Siz (Allahın ne’mətlərinə) çox az şükür edirsiniz.

He it is Who hath created for you ears and eyes and hearts. Small thanks give ye!

It is He Who has created for you (the faculties of) hearing, sight, feeling(2924) and understanding: little thanks it is ye give!

2924 As elsewhere, "heart" is to be understood as the seat both of feeling and intelligence. 'All the means by which knowledge can be gathered, judgem... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.