Ve-inne-lleżîne lâ yu/minûne bil-âḣirati ‘ani-ssirâti lenâkibûn(e)
Fakat gerçekten de ahirete inanmayanlar, doğru yoldan sapıyorlar.
Ancak ahirete inanmayanlar, gerçekten (Hakk) yoldan sapanlar (inatla küfre ve kötülüğe dalanlar)dır.
Ama ahirete inanmayanlar, çağırdığın o doğru yoldan sapmaktadırlar.
Âhirete, ebedî yurda inanmayanlar inatla, ısrarla, yoldan çıkıyorlar, İslâmî hayattan uzaklaşıyorlar.
Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır.
Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar.
Hâlbuki ahiret hayatına inanmayan o kâfirler, o doğru ve hak yoldan yan çiziyorlar.
Ama âhirete inanmayanlar ısrarla yoldan çıkıyorlar.
Ahrete inanı bulunmıyanlar, yoldan çıkarlar
Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan sapıyorlar.
Lâkin âhirete inanmıyanlar bu tarîkden infikâk idiyorlar.
73,74. Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar.
Âhirete inanmayanlar ise ısrarla yoldan sapmaktalar.
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Ama ahirete inanmıyanlar yoldan sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Fakat Âhırete inanmıyanlar caddeden sapmaktadırlar
Ancak âhirete inanmayanlar, (ısrarla) dosdoğru yoldan uzaklaşıyorlar.
Kuşkusuz ahirete inanmayanlar, bu doğru yoldan sapanlardır.
Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır.
Fakat muhakkak ki âhirete inanmayanlar, doğrusu o yoldan sapanlardır.
Ve kuşkusuz ahirete (dünyada yaptıklarından ötürü hesabe çekileceğine) inanmayanlar ise, ısrarla (o davet ettiğin doğru) yoldan sapıyorlar.
Ahiret gününe inanmayanlar, hep doğru yoldan uzaklaşıyorlar
İşte o kimseler ki öbür dünyaya inanmıyorlar, onlar ne de olsa doğru yoldan ayrılıyorlar.
Âhirete inanmayanlar ise doğru yoldan yan çiziyorlar.
Ahirete inanmayanlar hiç şüphesiz doğru yoldan sapmış olanlardır.
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.
Ne var ki, âhirete inanmayan bu insanlar,bu bakış açılarının doğal sonucu olarak, ister istemez doğru yoldan sapıyorlar. Bu yüzden de, başlarından belâlar eksik olmayacaktır:
Âhiret’e inanmaz kimseler ise Yol’dan çıkmaktadır.
Çünkü ahrete inanmayan, her an yoldan çıkabilir.
Fakat ahirete inanmayanlar ısrarla doğru yoldan çıkmaktadırlar.
Şüphesiz ki ahirete inanmayanlar ise yoldan çıkanlardır.
Ancak âhirete inanmayanlar, ısrarla dosdoğru yoldan sapıyorlar.
ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar.
Fakat ahirete inanmayanlar ısrarla bu yoldan başka yollara sapıyorlar. 17/45...49, 27/4
âhirete inanmamakta direnen kimselerse ısrarla bu yoldan sapıyorlar.
Fakat, ahirete inanmayanlar sapıklıkta devam etmektedirler.
Ve âhirete inanmayanlar düz yoldan sapıyorlar.
Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır.
Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar.
Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.
Ve âhirete îmân itmeyenler yol üstünde yüzüsti düşerler.
Ahirete inanmıyorlar, o yoldan gerçekten, ayrılıyorlar.
Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir.
Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar.
Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar.
daħı bayıķ anlar kim įmān getürmezler āħirete, yoldan egilicilerdür.
Daḫı ol kişiler ki īmān getürmezler āḫirete. Doġru yoldan bir yaña giderler.
Axirətə inanmayanlar isə doğru yoldan sapanlardır!
And lo! those who believe not in the Hereafter are indeed astray from the path.
And verily those who believe not in the Hereafter are deviating from that Way.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |