Velâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ(s) veledeynâ kitâbun yentiku bilhakk(i)(c) vehum lâ yuzlemûn(e)
Ve biz, hiç kimseye gücü, yetmeyeceği bir şey teklif etmeyiz ve katımızdadır gerçek olanı söyleyen kitap ve onlar, zulüm görmezler.
Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde Hakkı söylemekte olan bir kitap (herkesin hayatı ve bütün davranış kayıtları) vardır ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılacak değillerdir.
Biz hiç kimseye, gücünün üstünde yük yüklemeyiz ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır, herkesin yaptığı ve yapacağı, olduğu gibi onda tespit edilmiştir. Bu sebeple onlara, asla haksızlık edilmez.
Hiç kimseye güç yetirebileceğinden fazlasını yüklemeyiz. Bizim katımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.
Biz, herkese ancak güç ve takatı miktarınca teklif yaparız; (gücünün üstünde olan şeylerle sorumlu tutmayız). Katımızda (her kulun amelinin yazılı bulunduğu) bir kitab vardır; o, doğruyu söyler. Onlar zulme uğratılmazlar.
Evet, Biz hiçbir insana kapasitesinden fazlasını yüklemeyiz. Yanımızda hak ve hukuku dile getiren bir kitap vardır. Ve onlara asla zulmedilmeyecektir.
Biz, herkesi ancak gücü oranında sorumlu tutarız. Katımızda hakikati konuşan bir kitap vardır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Gücünün yetmediği herhangi bir şeyi zorlamayız kimseye, yanımızda gerçek söyler bir kitap var, onlar zulüm olunmazlar
Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda, doğruyu söyleyen (ve herkesin yaptıklarının kaydedildiği) bir kitap vardır. (Onun için) onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Biz hiç bir kimseye vüs’unun fevkinde bir teklîfde bulunmayız, nezdimizde hakkı söyleyen bir kitâb vardır, kimseye zulüm idilmeyecekdir.
Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar.
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden fazlasıyla yükümlü kılmayız. Katımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır, onlara haksızlık edilmez.
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Bir kişiye ancak kapasitesi kadar yükleriz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır.
Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Maamafih biz kimseye vüs'unden başka teklif etmeyiz, ve nezdimizde bir kitab vardır hakkı söyler, onlar da zulm edilmezler
Biz, hiç kimseyi gücünün yetmediği bir şeyle mükellef kılmayız. Nezdimizde, hakkı söyleyen (herkesin yaptıklarının kaydedildiği) bir kitap vardır ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.
Hiç kimseyi gücünün yettiğinden fazlasıyla sorumlu tutmayız. Nezdimizde gerçeği söyleyen bir kitap vardır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Biz hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını teklif etmeyiz. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.
(Biz) kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmayız ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.
Ve (hiç) kimseyi gücünün (kapasitesinin, yapabileceğinin) dışında mükellef (sorumlu) tutmayız. Nezdimizde de, hakkı dile getiren (herkesin yaptıklarının kaydedildiği) bir kitap (hayat filmi) vardır. Ve onlar asla haksızlığa uğratılmayacaktır.
Biz bir nefse gücünün yetmediği hiçbir şeyi yüklemeyiz. Her nefsin yaptıklarının kayıtları bizim yanımızdadır. Her nefsin yaptıklarının kayıtları bizim yanımızda olduğundan, hesap gününde bu kayıtlar gerçekleri konuşur ve bundan dolayı hiçbir nefse haksızlık yapılmaz.
Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Yanımızda ancak doğruyu söyliyen bir Kitap vardır. Onun için onlara hiç kıyılmıyacaktır.
Biz bir kimseye gücü nispetinin dışında yük yüklemeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen Kitap vardır. Onlara asla zulmedilmez.
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.
Biz hiç kimseye, gücünün yetmeyeceği bir görev vermeyiz. Çünkü katımızda, yalnızca gerçeği dile getiren bir kitap var.Dolayısıyla, hiç kimseye zerre kadar haksızlık edilmeyecektir.
Bir nefsi, gücü (kapasitesi) dışında yükümlü tutmayız. Bizim katımızda, Gerçeği konuşan bir kitap vardır. Haksızlığa uğratılmazlar.
Biz, kimseye takatinin üstünde bir yük yüklemeyiz. Bizim kayıtlarımız hep doğru söyler. Kimseye haksızlık edilmez.
Hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir Kitap vardır. Kitabımız hakkı adaleti esas alır. Kitabımızdaki yasalarla hiç kimse zulme, haksızlığa uğratılmaz.
Biz kimseye gücünün yeteceğinden başkasını yüklemeyiz. [*] Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır; [*] onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.
Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda [insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda] gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Zira biz hiç kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemeyiz, çünkü bizim katımızda gerçeği söyleyen tutulmuş bir kayıt vardır, dolayısıyla onlar hiç haksızlığa uğratılmazlar. 2/286, 18/49, 45/28-29
Ve Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; Bizim katımızda hakkı-hakikati olduğu gibi dile getiren bir kayıt[²⁹³⁷] tutulmaktadır: sonuçta onlar asla zulme uğramayacaklar.
Biz, hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar!
Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme de uğratılmazlar.
Ve Biz bir kimseye tâkatinden başka bir şey ile teklifte bulunmayız ve Bizim katımızda bir kitap vardır ki, hakkı söyler ve onlar zulmolunmazlar.
Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir Kitap vardır. (Herkesin eylemleri onda tesbit edilmiştir), onlara asla haksızlık edilmez.
Biz, bir nefsi ancak vüs'i kadarıyla mükellef kılarız ve 'indimizde hak ile beyân ider kitâb vardır. Kimseye zulüm olunmaz.
Kimseye, gücünün yettiğinden fazlasını yüklemeyiz. Yanımızda doğruyu gösteren bir kayıt olur. Kimse haksızlığa uğratılmaz.
Hiç kimseye gücünün üstünde görev yüklemeyiz. Yanımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla zulmedilmez.
Biz kimseye gücünden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda da herşeyi doğru olarak bildiren bir kitap vardır; onun için, asla haksızlığa uğratılmazlar.
Biz, hiçbir benliğe gücünün yeteceğinden daha azını yüklemenin dışında bir teklifte bulunmayız. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez.
daħı buyruķ eylemezüz hįç nefse illā güci yittügince. daħı bizüm ķatumuzda kitābdur söyler ḥaķķı daħı anlar žulm eylenmezler.
Daḫı yükletmez‐biz bir nefse illā güci yitdükce. Daḫı bizüm ḳatu‐muzda bir kitāb vardur girçek söyler. Daḫı anlara hīç ẓulm olmaz.
Biz heç kəsi gücü çatmayan işi görməyə vadar etmərik. (Hər kəsi yalnız qüvvəsi çatdığı qədər yükləyərik. Namazı ayaq üstə qıla bilməyən oturub qıla bilər. Xəstəliyinə, zəifliyinə görə oruc tuta bilməyən orucunu yeyə bilər). Bizdə haqqı söyləyən bir Kitab vardır. Onlara (haqsız yerə əsla) zülm olunmaz.
And We task not any soul beyond its scope, and with Us is a Record which speaketh the truth, and they will not be wronged.
On no soul do We place a burden greater than it can bear:(2913) before Us is a record which clearly shows the truth:(2914) they will never be wronged.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |