14 Kasım 2024 - 12 Cemaziye'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’minûn Suresi 47. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekâlû enu/minu libeşerayni miślinâ vekavmuhumâ lenâ ‘âbidûn(e)

Derken, inanacağız mı bizim gibi iki insana, kavimleri de bize kulluk etmede dediler.

(Firavun ve avanesi şöyle) Demişti: "Kendi kavimleri (Beni İsrail) bize ibadet (kulluk ve kölelik edip) dururken; (kalkıp) bizim gibi (benzerimiz olan) iki insana mı inanıp (bağlanıp peşlerinden gidelim?)"

Nitekim şöyle dediler: “Soydaşları bizim kölelerimiz olduğu halde, bizim gibi ölümlü olan bu iki insana mı inanacağız?

“Biz, kavimleri bize kölelik eden, insan neslinden bize benzeyen iki kişiye mi güvenip inanacağız?” dediler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 26/29.

"Kavimleri bize kulluk ettikleri halde bizim gibi iki insana mı inanacağız?" dediler.

Dediler ki: 'Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacak mışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar.'

(Bu itibarla Firavun ve kavmi) şöyle dediler: “- Biz, bizim gibi iki insana. (Mûsa ve Harûn'a) hiç iman eder miyiz! Hele bir de kavimleri bize itaat edib duruyorken?

Dediler ki: “Bizim gibi olan iki insana mı inanacağız? Hâlbuki onların kavimleri, bizim kölelerimizdirler.”

Bu yüzden dediler ki: “Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?”

«Kendi ulusları, bize kölelik eden, bizim gibi iki kimseye uyacak mıyız?» dediler

Dediler ki: “Kendi kavimleri (olan İsrailoğulları) bize kölelik ederlerken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu iki adama mı inanacağız?”

Kur’an’da “Firavun” kelimesi sadece Hz. Mûsâ dönemindeki Mısır kralını ifade etmek için kullanılmıştır. Hz. Yusuf devrindeki kral için “rab” ve “melik... Devamı..

"Esirimiz olan kavme mensûb kendimiz gibi iki âdeme inanacak mıyız?" didiler.

47,48. Bu yüzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yüzden yok edildiler.

Bu yüzden, “Kavimleri bize kul köle iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız” dediler.

Nitekim şöyle dediler: “Soydaşları bize kölelik ederlerken bizden farklı olmayan bu iki adama mı inanacağız!”

Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?

"O ikisinin halkı bize kölelik ederken şimdi biz tutup bizim gibi iki insana mı inanalım," dediler.

Onun için: Biz, dediler, "kavimleri bize kölelik ederken bizim benzerimiz olan bu iki adama inanacak mıyız?"

Onun için biz, dediler, bizim gibi iki beşere iyman mı ederiz? Halbuki onların kavmi bize kulluk ediyor

(Firavun ve ileri gelen adamları) dediler ki: “Kendi kavimleri (İsrâiloğulları), bize kölelik edip dururken, (kalkıp) bizim gibi (ölümlü bir beşer) olan bu iki insana mı inanacağız?”

Sonra da: “Bizden farkı olmayan, üstelik halkı da bize kulluk eden bu iki beşere mı inanacağız?” dediler.

Onun için dediler ki: «Kavmleri bize kulluk edib dururlarken bizim gibi iki beşere îman mı edecek mişiz»?

Bu yüzden: “Kavimleri bize kölelik edip duran kimseler iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?” dediler.

Dediler ki: “Kendi kavimleri (olan İsrailoğulları) bize kölelik ederlerken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu ikisine mi inanacağız?”

Onlar “Kavimleri bizim kölelerimiz iken, bizim gibi olan, şu iki insana mı inanacağız?” dediler.

Onun için dediler: " Kendi ulusları bize kulluk edip dururken biz, bizim gibi iki ademoğluna mı inanancağız?"

Onlar «— Kendi cemaatleri bize kulluk ettiği [³] halde biz, bizim gibi iki insana mı inanacağız?» dediler.

[3] Veya köle gibi hizmet ettiği.

Bundan dolayı, “Kavimleri bize kölelik/kulluk edip dururken biz, kalkıp bizim gibi iki beşere mi inanacağız?” dediler.

“Kavimleri (İsrail oğulları) bize ibadet (kölelik) ederken, bizim gibi iki beşere mi inanalım?” dediler.

İşte bu yüzden, “Bizim gibi ölümlü birer insan olan şu iki adama mı iman edecekmişiz?” dediler, “Hem de, soydaşları bize kölelik edip dururken?”

-“Bizim gibi iki beşer için inanır mıyız? Oysa onların kavmi bize kulluk etmektedir” dediler.

" Bizim gibi sıradan, üstelik halkı kölemiz olan iki adama mı kaldık? " dediler.

"Musa’nın ve kardeşi Harun’un kavmi bizim kullarımız kölelerimiz iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" dediler.

Onlar şöyle demişlerdi: “Toplumları bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki insana inanır mıyız hiç!” [*]

İnkârcıların bir insan olan peygamberle alay edişleriyle ilgili bkz. Mü’minûn 23:24, dipnot 4.

Onlar hemen: “Kavimleri bize kölelik eden, bizim gibi şu iki insana mı inanacağız (yani)?” dediler.

Nitekim şöyle dediler: “Soydaşları bizim kölelerimiz olduğu halde, bizim gibi ölümlü olan bu iki insana mı inanacağız yani?”

Ve dediler ki; “Şimdi biz bizden hiçbir farkı olmayan şu iki beşere mi inanacağız, kaldı ki bunların mensup olduğu kavim bize kulluk ederken.” 10/78

İşte onlar dediler ki: “Ne yani, o ikisinin kavmi bizim kölelerimiz olduğu halde, biz bizim gibi iki ölümlü insana mı inanalım?”[²⁹²⁵]

[2925] Zımnen: Güç ahlâkından mahrum olan güçlüler, gücü hak ve hakikatin yerine ikame ederler.

Kavimleri (olan İsrailoğulları) bize kölelik ederken; -bizim gibi beşer olan- şu iki adama iman mı edecekmişiz" diyerek;

Şu iki adamın kavmi bize kölelik ederken, şimdi biz, bizim gibi iki beşere mi iman edeceğiz ? dediler.

Binaenaleyh dediler ki: «Bizim mislimiz olan iki insana imân eder miyiz, onların kavmi ise bizim için kulluk edenlerdir?»

Dediler ki: “Kendi kavimleri bizim hizmetçi kölelerimiz iken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu iki adama mı inanacağız? ” [26, 29]

Şu iki adamın kavmi bize kölelik ederken, şimdi biz kalkıp bizim gibi iki insana mı inanacağız? dediler.

"Biz, kavimleri (Benî İsrâîl) bize 'ibâdet (hidmet) iden bizim gibi iki beşere îmân mı ideriz?" didiler.

Dediler ki; “Hem bizim gibi birer insan hem de toplumları kölelerimiz olan şu iki kişiye mi inanacağız?”

-Biz dediler; bizim gibi iki insana mı iman edeceğiz, üstelik onların kavmi de bize kulluk ederken?!

“Bizim gibi iki tane beşere mi inanacağız?” dediler. “Üstelik kavimleri de bize kulluk etmekte iken!”

Şöyle dediler: "Kendilerine bağlı toplum bize kulluk-kölelik ederken, biz kalkıp bizim gibi iki insan olan şu adamlara mı inanacağız?"

pes eyittiler inanalum mı iki ādemįye bizcileyin daħı ķavum ol ikinüñ bize ŧapıcılardur.

Eyitdiler: inanalıḳ mı bizüm gibi iki ādemīye ve anlaruñ ḳavmleri bizeṭapuçılardur.

(Fir’on və ə’yan-əşrafı) dedilər: “Bunların tayfası bizə bir qul kimi itaət etdiyi halda, biz özümüz kimi iki adi insana imanmı gətirəcəyik?”

And they said: Shall we put faith in two mortals like ourselves, and whose folk are servile unto us?

They said: "Shall we believe in two men like ourselves? And their people are subject(2904) to us!"

2904 Racial arrogance made the Egyptians say, 'These men belong to a race which we hold in subjection as our slaves: how can we accept them as messeng... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.