İn hiye illâ hayâtunâ-ddunyâ nemûtu venahyâ vemâ nahnu bimeb’ûśîn(e)
Yaşayış, ancak şu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret; ölürüz, yaşarız ve tekrar dirilmeyiz biz.
"(Böylesi asılsız ve imkânsız şeylere inandığınız için yazıklar ve hayıflar olsun size! O gerçek sandığınız ve sahip çıktığınız cennet boş bir hayaldir.) Hayat, sadece bizim (yaşadığımız bu) dünya hayatından ibarettir. (Sonunda) Ölürüz ve (şimdilik) yaşayıp gideriz. Biz (ahirette) diriltilecek değiliz."
Bu dünyada yaşadığımız hayattan başka hayat yok, ölürüz ve ancak bir kere yaşarız ve bir daha asla diriltilmeyiz.
“Hayat, ölümümüzle sonuçlanan, yalnızca yaşamakta olduğumuz dünya hayatından ibarettir. Bir daha diriltilecek değiliz.”
Şu dünya hayatımızdan başka bir (hayat) yoktur. Ölür ve yaşarız. Biz yeniden diriltilecek değiliz.
'O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.'
Hayat, ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Bazımız ölür, bazımız yaşarız. Fakat biz öldükten sonra diriltilmeyiz.
“Olan, yalnızca dünya hayatımızdır. Bir nesil ölür, yeni bir nesil doğar. Bizim dirilme imkânımız asla yoktur.”
“Bizim dünya hayatından başka hayatımız yoktur. Burada ölür ve burada yaşarız. Biz, asla tekrar diriltilmeyeceğiz.”
«Dirliğimiz ancak bu dünyanın dirliğidir, ölürüz, yaşarız, biz yeniden dirilecek değiliz!»
"Bu dünyâdaki hayâtımızdan başka hayât yokdur yaşayoruz öleceğiz artık dirilmiyeceğiz"
"Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar); tekrar diriltilmeyiz."
“Hayat, bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz.”
Gerçek olan sadece şu yaşadığımız dünya hayatıdır. Ölür ve yaşarız. Bir daha da diriltilecek değiliz.
«Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.»
"Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz."
"Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz."
O, bizim Dünya hayatımızdan başka bir şey değildir, ölürüz ve yaşarız, fakat biz ba's olunmayız
(Bu) dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız, (bir nesil ölür ardından yeni bir nesil doğar) biz (öldükten sonra) bir daha diriltilecek de değiliz.
Hayat, yalnızca bu dünyadan ibarettir. Yaşarız ve ölürüz. Yeniden diriltilecek değiliz.
«O (ya'nî hayaat) bizim (şu) dünyâ hayaatımızdan başkası değildir. Ölürüz yaşarız. (Fakat) biz (tekrar) diriltilecekler değiliz».
“O (hayat), bizim dünya hayâtımızdan başka bir şey değildir; (kimimiz) ölürüz,(kimimiz) yaşarız; biz (öldükten sonra) diriltilecek kimseler de değiliz.”(2)
O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar, hayat hep böyle devam eder); ve (öldükten sonra) bir daha asla diriltilmeyiz!
“Bu dünyada yaşar (doğar) ve ölürüz, bizim yaşamımız yalnızca bu dünya hayatıdır ve biz yeniden diriltilecek de değiliz.”
Dünyadaki yaşamadan başka yaşama yoktur. Kimimiz ölürüz, kimimiz doğarız. Ancak bizim için yeniden dirilme yoktur.
“Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz.”
“O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.”
Çünkü bu dünyada yaşadığımız hayattan başka bir hayat yoktur; bir nesil ölüp gider, ardından yeni bir nesil gelir; yani sadece bir kere ölür, bir kere yaşarız, fakat asla yeniden diriltilecek değiliz!
“O sadece Dünya hayatımız; ölürüz, yaşarız! Biz yeniden diriltilmiş (olacak) değiliz!”.
doğumuyla ölümüyle bizim yaşantımız, sadece bu dünyadan ibaret, tekrar diriltilecek falan değiliz.
"Hayat bu dünya hayatından ibarettir. Yaşarız ve ölürüz. Tekrar diriltilecek değiliz."
Bu dünyada yaşadığınız hayattan başka hayat yok: ölürüz ve [ancak bir kere] yaşarız; ve bir daha asla diriltilmeyiz!
Hayat, ancak şu yaşadığımız dünya hayatından ibarettir, yaşarız ve ölürüz yeniden diriltilecek değiliz. 27/67- 68, 34/7- 8
"Hayat ancak bu dünyadadır, ölürüz yaşarız (oğullarımızla neslimiz yaşar) ama bizler asla dirilecek değiliz."
Eğer bir Hayat varsa O da bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz. " (dediler)
«O (hayat) değildir, ancak bizim bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız ve biz tekrar hayata erdirilecekler değiliz.»
“Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz! ”
Ne ise hep bu dünya hayatımızdır; ölürüz ve yaşarız, biz öldükten sonra diriltilecek değiliz.
"Hayât ancak bu dünyâ hayâtıdır. Ölür ve doğarız. Ba's olunacak değiliz."
Hayat, ancak dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.
“Bir hayatımız varsa o da dünya hayatıdır; yaşar ve ölürüz, bir daha da diriltilmeyiz.
"Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz."
degül ol ya'nį dirlik illā yaķın dirligümüz ölevüz biz daħı dirilevüz biz daħı degülüz biz ķoparınılmış.
Dirilik degül, illā bizüm dünyā dirligümüz. Ölür‐biz ve diri olur‐biz. Daḫıbiz öldükden ṣoñra dirilmez‐biz, didiler.
Bizim həyatımız yalnız bu dünyadadır. (Birimiz) ölür, (birimiz) dirilirik. (Birimiz dünyaya gəlir, birimiz dünyadan gedirik). Biz (öləndən sonra bir daha) dirildiləcək deyilik!
There is naught but our life of the world; we die and we live, and we shall not be raised (again).
"There is nothing but our life in this world! We shall die and we live!(2896) But we shall never be raised up again!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |