Vele-in eta’tum beşeran miślekum innekum iżen leḣâsirûn(e)
Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz o zaman gerçekten de ziyan edersiniz.
(Servetine ve siyasi yetkinliğine güvenen kimseler ise çevrelerini şu sözlerle etkileyip yönlendirmekteydi:) "Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun (o takdirde), siz gerçekten hüsrana düşen (aciz ve şahsiyetsiz kimselersinizdir)."
Eğer sizin gibi bir insana uyarsanız, sonunda kaybeden mutlaka siz olacaksınız.
“Sizin gibi bir beşere itaat ederseniz kesinlikle hüsrana uğrarsınız.”
Eğer sizin gibi bir insana itaat ederseniz o zaman siz mutlaka kaybedenler olursunuz.
'Eğer benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz.'
Eğer kendiniz gibi bir insana itaat edecek olursanız, o halde aldanmış cahiller olursunuz.
“Eğer kendiniz gibi bir insana uyarsanız, işte o zaman gerçekten zararlı çıkarsınız.”
Eğer sizin gibi bir insana itaat ederseniz, o zaman siz kaybedersiniz.
«Sizin gibi bir kimseye boyun eğerseniz, ziyan edersiniz»
“Hal böyleyken kalkar da kendiniz gibi ölümlü birine tabi olursanız, o takdirde kaybeden mutlaka siz olursunuz.”
"Size müsâvî olan bir âdeme itâ’at ider iseniz mahv olursunuz."
"Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz hüsrana uğrayacağınızda hiç şüphe yoktur."
“Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız.”
Sizin gibi sıradan bir insana uyacak olursanız o zaman herhalde kaybedenlerden olursunuz.
«Gerçekten, sizin gibi bir beşere itaat ederseniz, herhalde ziyan edersiniz.»
"Sizin gibi bir insana uyarsanız, siz o zaman gerçekten kaybedersiniz."
"Gerçekten, tıpkı kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz herhalde ziyan edersiniz."
ve şayet sizin gibi kat'ıyyen husrandasınızdır
Eğer kendiniz gibi bir beşere, itaat ederseniz gerçekten ziyana uğrarsınız.”
“Eğer siz, sizden hiçbir farkı olmayan böyle bir beşere uyacak olursanız, kesinlikle hüsrana uğrarsınız.
«Eğer kendiniz gibi bir insana boyun eğerseniz, andolsun ki, bu takdîrde siz mutlakaa hüsraana düşenlersinizdir».
“Eğer kendiniz gibi bir insana itâat ederseniz, o takdirde mutlaka siz gerçekten hüsrâna uğrayan kimseler olursunuz.”
Ve eğer sizin gibi (yaşayan, sizden bir farkı olmayan) bir beşere uyacak olursanız, o zaman gerçekten kaybedersiniz.
“Eğer sizin gibi bir insana itaat ederseniz, o zaman kaybedenlerden olursunuz.”
Eğer siz kendiniz gibi bir ademoğluna boyun eğecek olursanız siz de ne de olsa kendinize yazık etmiş olursunuz.
33, 34. Kavminden dünya diriliğinde refah verdiğimiz halde kâfir olup âhirete kavuşmayı yalan sayan ileri gelenleri avama dediler ki «— Bu, sizin gibi insandır, başka bir şey değildir. Yediklerinizden yer, içtiklerinizden içer. * Siz kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz artık her halde ziyankâr olacaksınız».
“Eğer siz kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz, o takdirde siz mutlaka zarara/hüsrana uğrarsınız.”
“Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, şüphesiz siz hüsrana uğrayanlar olursunuz.”
Eğer kendiniz gibi âciz ve ölümlü bir insana itaat edecek olursanız, bilin ki, sonunda kaybeden mutlaka siz olacaksınız!
“Eğer sizin benzeriniz bir beşere itaat ettiyseniz, gerçekten siz, o zaman hüsrana düşenlersiniz / zarar edenlersiniz”.
Eğer size benzeyen sıradan birine itaat edecek olursanız, kaybedersiniz.
"Andolsun! Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız."
(Şöyle demişlerdi): “Doğrusu, sizin gibi bir insana itaat ederseniz şüphesiz ki kaybedersiniz!
(Ve devamla): “Yemin olsun eğer siz sizin gibi bir insana itaat ederseniz, kesinlikle aldanırsınız.”¹
“ve tıpkı sizin (şimdi yaptığınız) gibi bir ölümlüye itibar edecek olursanız, bilin ki, sonunda kaybeden mutlaka siz olacaksınız!
Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat ederseniz, işte o zaman bütün itibarınızı kaybedersiniz. 21/7, 18/110, 41/6
Hal böyleyken kalkar da sizin gibi ölümlü birine tâbi olursanız, o takdirde kaybeden mutlaka siz olursunuz.
"Eğer kendiniz gibi bir insana boyun eğecek olursanız, kuşkusuz kendinize yazık etmiş olursunuz."
Ve eğer sizin gibi bir beşere itâ’at ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyana uğrayanlarsınız demektir.
«Ve eğer siz, misliniz olan bir insana itaat ederseniz, şüphe yok ki o halde muhakkak hüsrâna uğramış kimselersiniz.»
33, 34. Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: “Bu, ” dediler, “sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız. ”
Eğer sizin gibi bir insana ita'at ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyana uğrayanlarsınız demektir.
"Eğer sizin gibi bir beşere itâ'at ider iseniz o vakit ziyân idicilerden olursunuz."
Eğer sizin gibi bir insana boyun eğecek olursanız siz gerçekten kaybedersiniz.
Eğer, sizin gibi bir insana itaat ederseniz, işte o zaman hüsrana uğrarsınız.
“Sizin gibi bir beşere itaat ederseniz ziyan edersiniz.
"Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz, o takdirde mutlaka hüsrana uğrayanlar olursunuz."
daħı eger muŧį' olursañuz bir ādemiye sizcileyin bayıķ siz andan ziyānlularsız.
Ve eger siz uyarsañuz sizüñ gibi ādem oġlanına, taḥḳīḳ siz ol vaḳtdaziyānlu olursız.
Əgər siz özünüz kimi adi bir insana itaət etsəniz, şübhəsiz ki, ziyana uğrayarsınız. (Adi bir bəşərə aldanıb dünyada şan-şöhrətinizi, ad-sanınızı itirərsiniz).
If ye were to obey a mortal like yourselves, ye surely would be losers.
"If ye obey a man like yourselves, behold, it is certain ye will be lost.(2895)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |