9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’minûn Suresi 30. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne fî żâlike leâyâtin ve-in kunnâ lemubtelîn(e)

Şüphe yok ki bundan deliller var elbet ve şüphesiz ki biz, insanları deneriz.

Hiç şüphesiz bunda (Nuh tufanında insanlar için ibretler ve) ayetler vardır ve Biz gerçekten (herkesi ve her kavmi böyle imtihan edip) denemeden geçiririz.

Bu kıssada muhakkak ki, düşünen insanlar için çıkarılacak dersler vardır. Şüphesiz biz, insanları sınavdan geçirmekteyiz.

Bu Nuh kıssasında birçok ibretler, öğütler, Allahın sınırsız kudretini gösteren deliller vardır. İtaatkâr olanlarla âsi olanların ortaya çıkması için biz kullarımızı böyle deneriz.

Şüphesiz bunda âyetler vardır ve biz muhakkak denemeden geçiririz.

Hiç şüphesiz bunda ayetler vardır ve biz gerçekten denemeden geçiririz.

Şüphesiz bunda (Nûh kıssasında) ibret alıncak çok alâmetler var. Doğrusu biz (bu şekilde insanları) imtihana çekenleriz.

Şüphesiz bu Nuh konusunda, önemli ibret ve deliller vardır. Ve muhakkak Biz, denemekle yıpratırız.(*)

(*) Bu cümle, Allah’ın insanları denemekle yıprattığını hatırlatmakla beraber, Allah’ın, ibret ve deliller ile dolu olan gemiyi yıpratıp çürüttüğüne d... Devamı..

Şüphesiz bu olguda dersler vardır. Biz, kesinlikle denemekteyiz.

Bunda birçok ibretler var, biz bunları denemişiz

Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. Biz gerçekten (kullarımızı) imtihan etmekteyiz.

Hz. Âdem’le başlayıp Hz. İbrahim’le zirveleşen ve Hz. Muhammed’le doruk noktasına ulaşan tevhid mücadelesinin içyüzü Kur’an’da hem farklı ilahi öğreti... Devamı..

Bu vak’ada şâyân-ı ’ibret ’alâmât-ı zâhire vardır biz insânları tecrübeye koyduk.

Doğrusu bunlarda dersler vardır. Biz şüphesiz insanları denemekteyiz.

Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. Biz gerçekten (kullarımızı) imtihan ederiz.

Kuşkusuz bu anlatılanlarda ibretler vardır; muhakkak ki biz bunlarla insanları sınarız.

Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz.

Bunda işaretler ve dersler vardır. Biz elbette sizleri denemekteyiz.

Şüphesiz bunda sizin için birtakım ibretler vardır. Çünkü biz, kullarımızı böyle denemişizdir.

İşte bunda çok âyetler vardır ve hakıkat biz pek imtihancıyızdır

Şüphesiz bunda (Nûh’un kıssasında alınacak nice) ibretler vardır. Biz (insanları, âhirette kendi amellerine şahit tutmak üzere) elbette imtihân etmekteyiz.

Bunda kesinlikle âyetler¹ vardır. Ve Biz kesinlikle sınayanlarız.

1- Kanıtlar, ibretler, göstergeler.

Şübhe yok ki bunda nice ibretler vardır. Biz elbette (insanları) imtihaana çekenleriz.

Şübhesiz ki bunda, gerçekten ibretler vardır ve doğrusu (biz, onları) elbette imtihân edicileriz.

(Ey insanlar!) Hiç şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde ibret alınacak) birçok ayetler (mesajlar) vardır. Ve biz gerçekten (elçileri göndermekle kullarımızı) sınavdan geçirmekteyiz.

Bunlarda alınacak ibretler var ve biz (insanları) bunlarla deneyenleriz.

İşte bu olayda belgeler vardır. İşte biz de besbelli ki sınıyoruz.

İşte bunda ibretler vardır. Biz, onları denemiş olduk.

Muhakkak ki bunda pek çok ibretler [âyât] vardır. Biz insanı elbette sınavdan geçirmekteyiz.

Hiç şüphesiz bunda ayetler vardır ve biz gerçekten deneyenleriz.

Gerçekten bunda, ilâhî yasalar hakkında önemli ipuçları veren nice ibretler, işâretler ve deliller var ve elbette biz, verdiğimiz nîmet ve belâlarla insanları sınavdan geçirmekteyiz.

Şüphesiz ki, bunda elbette âyetler vardır. Sadece denemekteydik.

Nûh olayında birtakım dersler var: en önemlisi sizi deniyoruz...

Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. İnsanları değişik şekillerde imtihan ederiz. Anlattığımız olaylarda insanların imtihan edilişine dair örnekler vardır. Dileyen öğüt alır, dileyen sapıklığına devam eder.

Şüphesiz ki bunda çeşitli dersler vardır. Doğrusu biz (kullarımızı böyle) deneriz.

Şüphesiz bunda birtakım ibretler vardır ve gerçekten Biz, (kullarımızı böyle) imtihan ederiz.

Bu [kıssa]da, muhakkak ki, [düşünen insanlar için çıkarılacak] dersler vardır; ve şüphesiz, Biz [insanı] sınavdan geçirmekteyiz.

Şüphesiz bunda alınacak nice ibretler vardır, Kesinlikle biz onları büyük bir imtihandan geçirdik. 10/14, 26/103

Elbet bunda (akleden kimseler için) işaretler vardır; ve elbet Biz (öncekileri) de sınavdan geçirmişizdir.

Kuşkusuz bu kıssada ibretler vardır. Biz elbette (peygamberler göndermek suretiyle kulları) imtihan edenleriz.

Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. Biz gerçekten imtihan edenleriz.

Şüphe yok ki, bunda elbette bir nice ibretler vardır ve hakikaten Biz elbette pek imtihan edicileriz.

Bunda elbette alınacak çok ibretler var. Gerçekten Biz insanları imtihan etmekteyiz.

Gerçi biz, (onları) sınıyorduk ama, bu olayda (sizler için de) nice ibretler vardır.

Bunda âyetler ve 'ibretler vardır. Biz onları (Nûh'ı irsâl ile) imtihân itmişdik.

Bu olayın içinde belgeler vardır. Yaptığımız sadece ağır bir imtihandan geçirmektir.

Şüphesiz bunda ayetler/belgeler vardır ve elbette biz imtihan ediyoruz.

İşte bunda nice âyetler vardır. Biz böylece kullarımızı imtihan etmekteyiz.

Biz onları imtihan ediyor idiysek de bunda elbette ibretler vardır!

bayıķ anuñ içinde nişānlar daħı bayıķ olduġudı śınayıcılar.

Taḥḳīḳ Nūḥa necāt virüp ḳavmini helāk eylemekde āyetler vardur, eger bizṣınaduġ‐ısa.

Şübhəsiz ki, bunda (insanlar üçün) ibrətlər vardır. Həqiqətən, Biz (bəla, müsibət göndərməklə bəndələrimizi) imtahana çəkirik!

Lo! herein verily are portents, for lo! We are ever putting (mankind) to the test.

Verily in this there are Signs (for men to understand); (thus) do We try (men).(2893)

2893 Noah's contemporaries had all sorts of chances and warnings, but they refused to believe and perished. But Allah's Truth survived, and it went to... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.