Velekad ḣaleknâ-l-insâne min sulâletin min tîn(in)
Andolsun ki biz insanı, balçık mayasından yarattık.
Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Şimdi gerçek şu ki, biz insanı çamurdan süzülüp çıkarılmış bir özden yarattık.
Andolsun biz insanı bir çamur süzmesinden yarattık.
Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Biz insanı (Âdem'i) muhakkak ki çamurun özünden yarattık.
Andolsun! Biz insanı çamurdan süzülmüş bir özden yarattık.
Andolsun ki biz, insanı çamurun özünden yarattık.
Balçığın durusundan yarattık biz insanı !
Andolsun ki, biz, insan türünü süzme çamurdan yarattık.
İnsanı ince çamurdan halk itdik.
And olsun ki, insanı süzme çamurdan yarattık.
Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.
Gerçek şu ki biz insanı çamurdan alınmış bir özden yaratıyoruz;
Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
Biz, insanı özel bir balçıktan yarattık
And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık.
Şanım hakkı için biz insanı çamurdan, bir sülâleden yarattık
Kasem olsun ki, biz (ilk) insanı (Âdem’i), çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.
Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hulâsadan yaratdık.
Şânım hakkı için, (biz) insanı, çamurdan (süzülmüş) bir hulâsadan yarattık.
Muhakkak ki biz insanı (insan türünü) balçığın (nemli organik ve inorganik toprağın) özünden yaratırız. *
Biz insanı toprağın özünden yarattık.
Gerçekten Biz insanı balçık özünden yarattık.
* Biz insanı balçık durusundan yarattık.
Andolsun ki biz insanı çamurdan gelen bir özden yarattık.
Şüphesiz biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Gerçekten Biz insanı, balçıktan süzülmüşbir özden yarattık.
And olsun İnsan’ı çamur’dan sülâle’den (öz’den) yarattık.
Biz insanı ilk önce çamur özünden yarattık.
Muhakkak ki insanı süzülmüş çamurdan yarattık.
Yemin olsun ki biz insanı çamurdan (süzülen) bir özden yarattık.
12,13. Yemin olsun Biz insanı, çamurdan süzerek¹ yarattık. Sonra o (çamurdan süzüleni,) insan tohumu halinde sağlam bir karargâh (olan ana karnına) yerleştirdik.²
İMDİ, GERÇEK ŞU Kİ, Biz insanı balçığın özünden yaratıyoruz, ⁴
Şüphe yok ki biz insanı balçıktan, süzme bir çamurdan yarattık. 3/59, 6/2, 15/26, 22/5
DOĞRUSU Biz insan türünü,[²⁸⁹⁶] bir nevi[²⁸⁹⁷] konsantre balçıktan yarattık;[²⁸⁹⁸]
Andolsun ki biz insanı, çamurdan -süzme bir özden- (Topraktan yetişen bitkilerden, besin maddelerinden süzüle süzüle meydana gelen -ana babasının- döl hücrelerinden, -onların birleşmesi sonucu teşekkül eden- döllenmiş yumurtadan) yarattık.
Ve biz insanı, (süzülmüş) çamur özünden yarattık.
Ve andolsun ki, insanı çamurdan (ibaret olan) bir hülâsadan yarattık.
Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız. [30, 20; 6, 2; 32, 8]
Andolsun biz insanı çamurdan bir süzmeden yarattık.
Biz insânı çamurun hülâsasından halk itdik.
İnsanı çamurun özünden yaratmıştık.
And olsun, Biz insanı çamurun özünden yarattık.(6)
Yemin olsun ki, biz insanı topraktan oluşan bir özden yarattık.
daħı bayıķ yarattuķ ādemiyi sudan kim balçıķdandur.
Taḥḳīḳ biz yaratduḳ ādem oġlını balçıḳuñ laṭīfinden.
Biz, həqiqətən, insanı tərtəmiz (süzülmüş) palçıqdan yaratdıq. (Biz Adəmi torpaqdan, Adəm övladını isə süzülmüş xalis palçıqdan – nütfədən xəlq etdik).
Verily We created man from a product of wet earth;
Man We did create from a quintessence (of clay);(2872)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |