Elem tekun âyâtî tutlâ ‘aleykum fekuntum bihâ tukeżżibûn(e)
(Onlara:) “Ayetlerim size okunuyorken (İslam’a ve Kur’an’a davet olunurken bunları ciddiye almayıp), yalanlayanlar sizler değil miydiniz?" (diye sorulacaktır).
Siz değil miydiniz size ayetlerim okunurken onları yalanlayanlar?
Ve Allah onlara: Siz değil miydiniz, size ayetlerim okunurken, o ayetleri yalanlayanlar.
Size, âyetlerim, Kur'ânım, ilkelerim okunmuyor muydu? Okunduğu halde, siz onları yalanlıyordunuz.*
Ayetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz değil mi?
Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
(Allah, o kâfirlere şöyle buyuracak): “-Size (dünyada) ayetlerim (Kur'an) okunurken, onları inkâr eden siz değilmi idiniz?”
(Onlara:) “Ayetlerimiz size geldiğinde onları yalanlayanlar değil miydiniz?” (denilir.)
“Size âyetlerim okunurdu da, onları yalanlardınız, değil mi?”
«Size âyetlerim okunmaz mıydı? Siz onları yalanlamaz mıydınız?»
(Onlara şöyle denilecek:) “Karşınızda (bu azabı habere veren uyarıcı) ayetlerim okunurken onları yalanlayan sizler değil miydiniz?”
Allah: "Ayetlerim size okunurken onları yalanlıyordunuz değil mi?" der.
Allah, “Âyetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” der.
Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?
Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?
(Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der.
Değil mi idi âyetlerim size okunuyor du siz onları tekzib ediyordunuz?
Ayetlerim size okunduğunda; onları yalanlayanlar siz değil miydiniz?
(Onlara şöyle denilecek:) Karşınızda âyetlerim okunurken onları tekzîb eden siz değil miydiniz?
(Allah onlara buyurur ki:) “Âyetlerim size okunuyordu da (siz) onları yalanlıyordunuz değil mi?”
Size ayetlerim okunmamış mıydı? Sonra siz ayetlerimi yalanlamıştınız.
Onlara benim âyetlerim sizlere okunmadı mı? Okunurdu da siz onu yalan sayardınız denir.
Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
“Ey zâlimler! Bu azâbı önceden haber veren uyarıcı ve yol gösterici ayetlerim size vaktiyle okunup ulaştırılmamış mıydı? Ve siz de onları küstahça yalanlayıp durmamış mıydınız?” Bunun üzerine, utanç ve pişmanlık içinde:
(Allah, onlara): “Size âyetlerim okunur okunmaz, onları yalanlayanlar sizler değil miydiniz?” der.
[Ve Allah onlara:] “Mesajlarım size ulaştırılmamış mıydı ve siz de onları yalanlayıp durmamış mıydınız?” [diyecek].
Allah onlara “Ayetlerim size okunurken yalana sarılan siz değil miydiniz?” 23/66, 35/37, 39/71, 67/6...12
(Allah diyecek ki): “Âyetlerim size okunmamış mıydı? Ama siz onları ısrarla yalanladınız!”[2958]*
«Değil mi ki Benim âyetlerim size karşı tilâvet ediliyordu da siz onları tekzîp ediyordunuz.»
Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur: “Âyetlerim size okunurdu da siz onları yalan sayardınız değil mi? ” [4, 165; 17, 15; 67, 8-11]*
Ayetlerim size okunurdu da siz onları yalanlardınız değil mi?*
Allah Teâlâ şöyle diyecektir: “yanınızda ayetlerim okunuyordu, siz de onlara karşı yalan söyleyip duruyordunuz; değil mi?”
-Ayetlerim size okunmamış mıydı? Siz de onları yalanlamamış mıydınız?
Âyetlerim size okunurken siz onları yalanlıyordunuz, öyle değil mi?
"Ayetlerim size okunmadı mı?" Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?"
iy olmadı mı āyetlerüm oķınur üzerünüze, [185a] pes olduñuz anı yalan dutarsız?
(Onlara deyilər: ) “Məgər Mənim ayələrim sizlərə oxunmurdumu? Siz isə onları yalan hesab edirsiniz!”
(It will be said): Were not My revelations recited unto you, and then ye used to deny them?
"Were not My Signs rehearsed to you, and ye did but treat them as falsehood?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |