Len yenâla(A)llâhe luhûmuhâ velâ dimâuhâ velâkin yenâluhu-ttakvâ minkum(c) keżâlike seḣḣarahâ lekum litukebbirû(A)llâhe ‘alâ mâ hedâkum(k) vebeşşiri-lmuhsinîn(e)
Onların ne etleri Allah'a ulaşır, ne kanları, fakat sizin çekinmenizdir ki ona ulaşır. Sizi doğru yola sevkettiğinden dolayı Allah'ı büyük bilmeniz için onları da ram etti size ve müjdele iyilik edenleri.
(Elbette) Onların (kestiğiniz kurbanların) etleri ve kanları kesinlikle Allah’a ulaşacak değildir; lâkin O’na sizden takva(nız, halis dualarınız ve salih davranışlarınız) ulaşabilir. İşte böyle, (Allah) onları (kocaman hayvanları) size boyun eğdirmiştir; O’nun size hidayet vermesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için (Rabbiniz bunları hizmetinize ve istifadenize vermiştir). Artık ihsan sahiplerine (görevini iyilik ve güzellikle yerine getirenlere) müjde ver ki;
Fakat unutmayın ki, onların ne etleri Allah'a ulaşır, ne de kanları. Fakat O'na ulaşan, yalnızca sizin iyi niyet ve samimiyetinizdir. İşte bu amaçla onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, O'nun sizi doğru yola iletmesine karşılık, O'nun şanını yüceltip tekbir getiresiniz diye. Öyleyse güzel davrananları müjdele
Asla kurbanların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Fakat ona sadece takvâ esaslarını-Kur'ân esaslarını benimseyerek hayata geçirmeniz, şirkten, insan kurban etme, katil ve kan dökme gibi büyük günahlardan korunmanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranma, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma gayretiniz ulaşır. Onları, bu şekilde sizin faydalanmanız için emrine boyun eğdirdi ki, size Kur'ân'da ve Rasulünün sünnetinde öğrettiği şekilde, şer'î mükellefiyetleri yerine getirerek Allah'ı sık sık tekbir ile yüceltesiniz. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslümanlara, dünyada yardım, zafer ve devlet, âhirette cennet müjdesini ver.
Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır. Ancak sizden O'na yalnız takva ulaşır. İşte böylece onları sizin emrinize verdi ki sizi hidayete erdirmesine karşılık Allah'ı yüceltesiniz [3]. İyilik edenleri müjdele.
Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah'a ulaşmaz, ancak O'na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O'nun size hidayet vermesine karşılık Allah'ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.
Elbette kurbanların ne etleri, ne kanları Allah'a erişmez. (Allah katında makbul olmaz). Fakat Allah'a sizden ancak takva (hâlis ve kâmil ibadetler) ulaşır. İşte kurbanlıkları böyle sizin emrinize bağladı ki size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı, tekbir getirerek yüceltesiniz. Ey Rasûlüm, ihlâsla güzel iş yapanlara (cenneti) müjdele...
Onların ne eti ne de kanları Allah’a ulaşmaz. Fakat sizdeki takva O’na ulaşır. Allah bunları size böylece musahhar etmiştir ki Allah’ın size gösterdiği gibi O’na tekbir getiresiniz. (O’nun büyüklüğünü idrak edesiniz.) Artık sen Allah’ın emirlerini güzelce uygulayanları müjdele!
Bu kurbanların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır! Fakat Allah'a ulaşacak olan sizin takvânızdır. Sizi doğru yola erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye, bu hayvanları sizin istifadenize sundu. Güzel davrananları müjdele!
Ne onun etleri, ne de kanları Allaha varır, yalnız ona sakınç varır sizlerden, işte böyle onları sizin için hazırladık; sizi de doğru yola ileten Allahı ululayın, iyilik edenleri müjdeleyiniz
(Unutmayın ki) o (kurban)ların etleri de kanları da asla Allah'a ulaşacak değildir. Lakin O'na ulaşan, yalnızca sizin O'na karşı göstereceğiniz bilinç ve duyarlıktır. O bu hayvanları sizin emrinize vermiştir ki, sizi doğru yola eriştirdiği için O'nun yüceliğini saygıyla anasınız. (Ey Resul!) Güzel davrananları ve iyilik yapanları müjdele!
Kurbânların eti ve kanı Allâh’a kadar gitmez. Lâkin sizin ’ibâdetiniz Allâh’a gider. Bu hayvânları size râm itdik ki sizi hidâyet yolına sevk itdiğinden dolayı Allâh’ın şânını i’lâ idesiniz. Muhsinlere tebşîr it.
Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.
Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.
Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!
Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!
Elbette onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. (Ey Muhammed!) Vazifelerini güzelce yapan iyilik sevenleri müjdele.
Elbette onların ne etleri, ne kanları Allaha ermez, velâkin ona sizden olan tekva irecektir, böyle onları size müsahhar kıldı ki size yolunu gösterdiğinden dolayı Allahı tekbir ile büyükleyesiniz, ve müjdele o vazifelerini güzel yapan muhsinleri
Onların ne etleri ne de kanları, Allah’ (ın dua ve ibadetleri kabul makamın) a ulaşır. O’na (Allah’ın dua ve ibadetleri kabul makamına), ancak sizin takvanız ulaşır. İşte böylece onları, sizin istifadenize verdi ki, sizi hidâyete erdirmesine karşılık olarak, Allah’ı yüceltesiniz. (Resûlüm, rızamız doğrultusunda) iyilik edenleri (güzel kulluk yapanları, cennetle) müjdele.
Onların ne etleri, ne kanları hiç bir zaman Allaha (yükselib) erişmez. Fakat sizden Ona (yalınız) takvaa ulaşır. Size olan hidâyetine karşı Allâhı büyük tanımanız içindir ki O, bunları böylece size raam etmişdir. (Habîbim) iyi hareket edenleri müjdele.
Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır;(2) fakat O'na (sâdece) sizin takvânız ulaşacaktır. İşte böylece onları sizin istifâdenize verdi ki, sizi hidâyete erdirdiği için (tekbir getirerek) Allah'ı çokça yüceltesiniz! (Ey Resûlüm!) Artık o iyilik edenleri müjdele!
Onların (kestiğiniz kurbanların) ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları. Ona ancak takvanız (erdemli davranışınız) ulaşır. İşte böylece (Allah bu amaçla) onları sizin yararınıza sunmuştur ki, O’nun sizi doğru yola iletmesine karşılık, onun şanını yüceltip tekbir getiresiniz diye. (Ey Resulüm!) Öyleyse sürekli (iyilik düşünen ve) iyi işler yapanları (erdemli kimseleri) müjdele.
Allah’ın adını anarak kestiğiniz hayvanların ne etleri, nede kanları Allah’a ulaşmaz. Ancak O’na ulaşan, yalnızca sizin bilerek ondan korunma bilincinizdir. Böylece bu nimetleri size tahsis ettik ki, sizi doğru yola iletmesinden dolayı Allah’ı büyükleyin diye. İyi ve güzel davrananları müjdele.
Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a erişecek değildir. Ancak, sizin sakınırlığınız Ona erişecektir. Onlara sizin için böyle boyun iğdirdik ki Onun sizi doğru yola iletmesine karşılık siz de Onu büyük tanıyasınız diye. İyilik edenlere bunu müjdele.
Onların sadaka edilen etleri, kesilirken akan kanları hiçbir zaman Tanrı/ya varacak değildir. Fakat Tanrı/ya varacak olan sizin takvanızdır. Allah, size hac/cın amâlini göstermekle kendisini tekbir etmeniz için onları böylece size müsahhar kılmıştır. İyilik edenleri müjdele.
Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na ulaşacak olan sizin O’na karşı olan sorumluluk bilincinizdir. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden [hedâkum] bu imkânı verdiğinden dolayı Allah’ı yüceltesiniz/tekbir getiresiniz.¹⁹ (Ey Peygamber!) İyi davrananları müjdele!
Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah'a ulaşmaz, ancak O'na sizden takva ulaşır. O'nun size hidayet vermesine karşılık Allah'ı ululamanız için onlara boyun eğdirmiştir. İhsan sahiplerine müjde ver.
Bu kestiğiniz hayvanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır fakat asıl O’na ulaşan, sizin iyi bir kul olabilmek için gösterdiğiniz samîmî gayretleriniz, yani takvanızdır. İşte böylece Allah, bu hayvanları size boyun eğdirdi ki, sizi doğru yola ilettiği için Rabb’inizi saygıyla anıp yüceltesiniz, özellikle kurban günlerinde tekbirler getirerek, O’nun sınırsız kudret ve yüceliğini hem kendinize, hem de tüm insanlığa ilân edesiniz.
O hâlde, iyilik edenleri müjdele! Şöyle ki:
Onların etleri de, kanları da Allah’a asla ulaşmayacaktır; ama sizden Takvâ / Sakınıp Korunma O’na ulaşır. İşte, sizi hidayete eriştirdiği üzere rabbinizi büyükleyin diye onları sizin için hizmete verdi / kullanıma sundu. Muhsinler’i / İyilik-Güzellik Edenler’i müjdele!
Kurbanların, ne etleri ne de kanları Allah'a varacak değildir. Allah'a varacak olan, sizin sağlamcı özverilerinizdir. Bu hayvanları hizmetinize sunup size yol gösterdiği için, Allah’ı tekbîr etmelisiniz. Resulüm! Güzellik sevdalılarını müjdele.
Kurban olarak kestiğiniz hayvanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz. Ancak Allah’a karşı gelmekten sakınmanız, Allah’ın yasalarına uyarak yaşamanız Allah’a ulaşır. Rabbiniz hayvanları sizin hizmetinize verdi ki; doğru yolu gösterdiğinden dolayı büyüklüğünü anlayın! Rabbiniz sizi rızıklandırmak için çeşitli yolları sebep kılmıştır. Hayvanları Rabbiniz için kurban olarak kesmeniz de rızkın bir parçasıdır. Bununla Rabbinize şükrünüz artar. Ey Resulüm! Allah için İyilik yapanları müjdele! Onlara mükâfatlar verilecektir.
Onların etleri de kanları da asla Allah’a ulaşmaz fakat O’na sadece sizden [takvâ] (duyarlılık) ulaşır. Sizi doğru yola ulaştırdığı için Allah’ı yüceltesiniz diye O, bunları (bu hayvanları) böylece sizin hizmetinize verdi. Güzel davrananları müjdele! [*]
Onların etleri de kanları da kesinlikle Allah’a ulaşmaz. Ancak O (Allah)’a sizin (Allah için yaptığınız) ibâdetleriniz ulaşır. İşte (Allah) size hak yolu göstermesine karşılık (kendisini) yüceltmeniz için, onları sizin emrinize vermiştir. Güzel kulluk yapanları müjdele.¹
[Fakat unutmayın ki,] onların ne etleri Allah’a ulaşır, ne de kanları; lakin O’na ulaşan, yalnızca sizin O’na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlıktır. İşte bu amaçla, onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, size ulaşma yolunu, yordamını gösterdiği (her türlü rahmet) için O’nun yüceliğini saygıyla anasınız. Öyleyse, o iyilik yapanları müjdele
Zira onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz. Fakat sizden Allah’a ulaşacak olan sadece dininizdeki samimiyetinizdir. İşte böylece O, bu hayvanları istifadenize sunmuştur ki size sunduğu nimetler sebebiyle tekbir getirerek Allah’ı yüceltin. Öyleyse sen bu ibadeti güzelce yerine getirenleri müjdele! 2/155, 3/171, 9/21- 124
Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat sizden O’na ulaşan yalnızca O’na karşı gösterdiğiniz derin sorumluluk bilincidir. Böylece onları sizin yararınıza âmâde kıldı ki, size yol gösterdiğinden dolayı Allah’ın yüceliğini lâyıkıyla takdir edesiniz;[²⁸⁴³] ve (sen Ey Rasul,) iyileri (O’nun rızasına ermekle) müjdele!
Onların (kurbanların) ne etleri, ne de kanları Allah a ulaşmaz, fakat sizden Allah'a ancak sizin takvanız (Rabbinizin yasaklarından sakınarak yaptığınız sâlih ameller) ulaşır! (Gönüllerinizi, Allah'ın emirlerini yerine getirip, O'na karşı saygılı olmaya ve sizi ihlas ile Allah’a yaklaşmaya davet eden takvanızdır ki, sizin Allah katında makbul bir kul olmanızı sağlar.) O, bu kurbanlıkları, sizi hidayete erdirdiği için, O'nu tekbir ile anasınız diye emrinize sunmuştur. (Ey Muhammed) iyi hareket edenleri (Rablerinin emirlerine itaat ederek uygulayanları cennet ile) müjdele! (Çünkü)
Onların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz. Fakat sizin takvânız O’na ulaşır. Allâh onları size böyle boyun eğdirdi ki, sizi doğru yola ilettiği için O’nun büyüklüğünü anasınız. Ve Muhsinleri/güzel davrananları müjdele.
Elbette ki onların ne etleri ve ne de kanları Allah'a erecek değildir. Velâkin O'na sizden takvâ erecektir. Onları öylece size musahhar kılmıştır, tâ ki size hidâyet buyurduğundan dolayı Allah'a tekbirde bulunasınız ve muhsin olanları müjdele.
Fakat unutmayın ki ne onların etleri, ne de kanları asla Allah'a ulaşacak değildir. Lâkin Ona ulaşan tek şey, kalplerinizde beslediğiniz takvâdır, Allah saygısıdır. O bu hayvanları size âmâde kıldı ki, sizi doğru yola eriştirdiği için O'nun yüceliğini ilan edesiniz. Öyleyse güzel davrananları müjdele! [22, 34; 108, 2] {KM, Levililer 1, 9. 13. 17; Amos 5, 22-24}
Onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmaz. Fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Allah onları size böyle boyun eğdirdi ki, sizi doğru yola ilettiği için O'nun büyüklüğünü anasınız. (Ey Muhammed), güzel davrananları müjdele.
Kurbânın fukarâya virilen eti ve akıdılan kanı Allâh'ın rızâsını te'mîn itmez, lâkin sizden takvânız rızâ-yı ilâhîye isâbet ider. Allâh o kurbânları bu sûretle size müsahhar kıldı, tâ ki Cenâb-ı Hakk'ı, sizi hidâyet iylediğinden dolayı tekbîr idesiniz. (Yâ Muhammed) Allâh'ın rızâsını taleb iden muhsinleri tebşîr it.
Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; ona ulaşacak olan sizin takvanızdır[1]. Onları bu şekilde sizin hizmetinize verdik ki Allah’ın yol göstermesine karşılık tekbir[2] getiresiniz. Sen güzel davrananlara müjde ver.
Onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Fakat, O'na sizin takvanız ulaşacaktır. Size doğru yolu gösterdiği için Rabbinizin büyüklüğünü anın diye O, bunları sizin emrinize vermiştir. İyilik edenleri müjdele!
Ne onların etleri Allah'a ulaşır, ne de kanları. Sizden Allah'a ulaşacak olan, takvânızdır. Size hidayet nasip ettiği için Allah'ın büyüklüğünü anasınız diye, Allah onları size böylece boyun eğdirmiştir. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri müjdele.
Onların etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirir ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver.
deġmeye Tañrı’ya etleri daħı ķanları anuñ lįkin dege aña śaķınmaķlıķ sizden. andayuķ musaḥḥar eyledi size anı tā tekbįr eyleyesiz Tañrı’ya anuñ üzere kim ŧoġru yol gösterdi size. daħı muştıla eyü işlülere.
Tañrı Ta‘ālāya anlaruñ etleri ve ḳanları yitişmez, lākin anuñ ḥażretine si‐züñ taḳvāñuz yitişür. Anuñ gibi Tañrı Ta‘ālā size musaḫḫar itdi anları,Tañrı Ta‘ālāya tekbīr eylemeg‐içün, size doġru yol gösterdügi‐çün vemuḥsinlere beşāret eyle.
Onların nə əti, nə də qanı, əlbəttə, Allaha çatmaz. Allaha çatacaq olan yalnız sizin təqvanızdır (səmimi-qəlbdən etdiyiniz ibadətdir). Allah sizi doğru yola yönəltdiyi (sizə həccin əməllərini göstərdiyi) üçün Onu (layiqincə) uca tutasınız deyə, bunları sizə belə ram etdi. (Ey Muhəmməd!) Ehsan edənlərə (Cənnətlə) müjdə ver!
Their flesh and their blood reach not Allah, but the devotion from you reacheth Him. Thus have We made them subject unto you that ye may magnify Allah that He hath guided you. And give good tidings (O Muhammad) to the good.
It is not their meat nor their blood, that reaches Allah. it is your piety that reaches Him: He has thus made them subject to you, that ye may glorify Allah for His guidance to you:(2815) and proclaim the good news to all who do right.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |