20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hac Suresi 36. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velbudne ce’alnâhâ lekum min şe’â-iri(A)llâhi lekum fîhâ ḣayr(un)(s) feżkurû-sma(A)llâhi ‘aleyhâ savâf(fe)(s) fe-iżâ vecebet cunûbuhâ fekulû minhâ veat’imû-lkâni’a velmu’ter(ra)(c) keżâlike seḣḣarnâhâ lekum le’allekum teşkurûn(e)

Büyük develeri de Allah'ın size meşru kıldığı kurbanlık hayvanlar olarak yarattık, onlarda hayır ve menfaat var size. Artık onlar, ayaktayken onları boğazlayın ve Allah'ın adını anın, yanüstü düştükleri zaman da hem siz yiyin ondan, hem de yoksulluğunu bildirip isteyen ve gizleyip istemeyen yoksulları doyurun; siz şükredesiniz diye böylece onları da ram ettik size.

İri cüsseli develeri de, size Allah’ın şiarından (kurbanlık hayvanlarından) kıldık, sizler için onlarda birçok hayırlar vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşçasına ayakta durup boğazlanırken) Allah’ın adını anın; (kesilip) yanları üzerine (yıkıldıkları) zaman da (pişirip) onlardan yiyin, kanaatkâr kimselere de ve ihtiyaç duyup isteyenlere de yedirin. İşte böylece, (asla başa çıkamayacağınız ve yakalayıp yere yıkamayacağınız bu büyük hayvanları) sizin için onlara boyun eğdirdik, (emrinize ve hizmetinize verdik) umulur ki şükredersiniz.

Büyük baş hayvanların kurban edilmelerine gelince, biz bunu sizin için, Allah tarafından konulmuş, dininizin alamet ve sembollerinden biri olarak öngördük ki, bunlarda sizin için nice yararlar vardır. Öyleyse artık onlar kurban edilmek üzere sıraya dizildiklerinde veya develer ayakta oldukları halde onların üzerine Allah'ın adını anarak kesin. Cansız olarak yere serildiklerinde, onların etinden kendiniz de yiyin; ihtiyacını gizleyen ve istemek zorunda kalan fakiri de onunla doyurun. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize sunduk.

Besili kurbanlık sığır ve develeri de, sizin faydalanmanız için, Allah'ın emirlerini çağrıştıran, hac menâsiki için belirlediği sembollerden saydık. Sizin için, onlarda hayır vardır. Ön ayaklarından biri bükülmüş vaziyette bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerine düşüp canları çıktığı zaman da, onların etinden yeyin. Kanaatkâr olup dilenmeyen ve istemek zorunda kalan fakirlere de verin. İşte böylece biz onları sizin faydalanmanız için emrimize boyun eğdirdik. Umulur ki şükrünüze vesile olur.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 5/2; 22/28; 36/71-73.

Kurbanlık develeri de sizin için Allah'ın işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar (kesilmek üzere) bağlı olarak ayakta dururlarken üzerlerine Allah'ın adını anın. (Kesilip) yanları üstüne düştüklerinde artık onlardan yiyin; kanaat ed(ip istemey)ene ve isteyene de yedirin. İşte böylece onları sizin emrinize verdik. Olur ki şükredersiniz.

İri cüsseli develeri size Allah'ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah'ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz.

Biz, kurbanlık deve ve sığırları da, Allah'ın size verdiği dinin alâmetlerinden kıldık. Sizin için bu kurbanlıklarda (dinî ve dünyevî) hayır vardır. O halde develeri, ön ayaklarından biri bağlı olarak ayakta boğazlarken, üzerlerine Allah'ın ismini anın (besmele getirin). Yere düşüb canları çıktığı zaman da, onlardan yeyin; kanaatkâra da verin, dilenene de verin. İşte böylece, şükredesiniz diye, o kurbanlıkları (maddi ve manevî faydalar bakımından) sizin emrinize bağlı kıldık.

Kurbanlık hayvanları da sizin için, Allah’a yaklaşma alametleri kıldık. Artık sıralar halinde onların üzerine Allah’ın ismini anın. Ve yere serildikleri zaman, onlardan hem yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen fakirlere yedirin. Biz bunları size böylece musahhar kıldık ki şükredesiniz.

Biz, büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerinde dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız. Yan üstü yere düştüklerinde ise, canı çıktığında onlardan hem kendiniz yiyiniz, hem de kanaatkâr olup dilenmeyene de, dilenene de veriniz. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize sunduk.

Deve kurbanına gelince; Allahın nişanlarından kıldık onu biz sizinçin, bunda iyilik vardır, kurban etmek için hazırlayınca, anın Allahın adın; yanı üstü düşünce, hemen ondan yeyiniz, yoksula da veriniz, yediriniz dilenciye, işte böyle, onları biz, sizin için hazırladık; ola ki şükredesiz

Büyükbaş hayvanları kurban etmeyi de Allah'ın size emrettiği ibadet biçimlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Ön ayaklarını bağlayarak onları boğazlarken Allah'ın adını anınız (onları Allah için kesiniz). Yan üstü düşüp canları çıktığı zaman da etlerinden hem kendiniz yiyiniz hem de isteyen fakire de istemeyen fakire de yediriniz. Şükredesiniz diye o hayvanları böylece yararınıza sunduk.

Kurbân içün develer ihsân itdik. Bunların kurbân idilmesinde bir çok fevâid bulacaksınız. Kurbân ideceğiniz hayvânlar üzerinde Allâh’ın ismini zikr idiniz. Kurbânın üç ayağı dördüncüsüne bağlanacakdır, kesilüb de düşdükden sonra ândan ekl idiniz ve kana’atle taleb idene viriniz, kurbânları biz size tâbi’ kıldık ki müteşekkir olasınız.

İşte kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Bağlı halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yan üstü düşüp ölünce onlardan yiyin, isteyene de istemeyene de verin. Şükredersiniz diye onları böylece sizin buyruğunuza verdik.

Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.

Biz o büyükbaş hayvanları da Allah’ın size nişânelerinden kıldık; sizin için onlarda nice yararlar vardır. Onlar (kesim için) sıraya dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın, cansız halde yere serildiklerinde ise onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen yoksulları doyurun. İşte onları şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.

Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yeyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.

ALLAH'a kulluğun bir işareti olarak, hayvanların kurban edilmesinde sizin için yararlar mevcuttur. Onlar sırada diziliyken üzerlerinde ALLAH'ın ismini anmalısınız. Yanları üzerine düştükleri zaman da onlardan yeyin ve dilenene de dilenmeyen yoksula da yedirin. Şükredesiniz diye onları size amade kıldık.

Kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ön ayaklarının biri bağlı halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin buyruğunuza verdik ki, şükredesiniz.

Hem o bedeneler, o güvdeli hayvanlar - var â biz onları Allah şeâirinden kıldık, sizin için onlarda hayır vardır, binaenaleyh ön ayaklarının biri bağlı olarak bir düzüye üzerlerine Allahın ismini anın, yanları yere yaslandığı vakıt da onlardan yiyin, kanaatliye ve istiyene ıt'am da edin, o böyle onları size müsahhar kıldı ki şükr edesiniz

Biz, (deve ve sığır gibi) büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın (dininin) şiârlarından kıldık. Sizin için onlarda (nice) hayır (lar) vardır. Onlar saf saf sıralanmış bir vaziyette dururken (onları keseceğiniz zaman) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerine düştüklerinde (canları çıktığında), onların etinden yiyin. (İhtiyacını gizleyip insanlardan bir şey) istemeyen fakire de, istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye, onları (maddî ve manevi faydaları bakımından) sizin istifadenize verdik.

Büyükbaş hayvanları da¹ sizin için Allah'ın şiarlarından² kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ayakları bağlı halde keserlerken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerine düşünce onları yiyin. İsteyene de istemeyene de yedirin. Böylece onları yararlanmanıza sunduk. Umulur ki şükredersiniz.

1- Kurban olarak kesilmelerini. 2- Allah\ın, belirlediği dini simgelerden, işaretlerden, sembollerden. Allah\ı tanımaya, bilmeye yarayan, göstergele... Devamı..

Biz, kurbanlık develeri de sizin için Allahın şeaairinden kıldık. Onlarda size hayır vardır. O halde onlar ayakda dur (ub boğazlanır) larken üzerlerine Allahın ismini anın. Yanları üstü düş (üb öl) dükleri vakit da ondan hem kendiniz yeyin, hem ihtiyâcını gizleyen ve gizlemeyib dilenen fakîr (ler) e yedirin. Onları, şükredesiniz diye, böylece size müsahhar kıldık.

Kurbanlık develeri (ve sığırları) da sizin için Allah'ın (dîninin) alâmetlerinden kıldık; onlarda sizin için hayır vardır. Öyle ise (onlar) ayakta dururken, üzerlerine Allah'ın ismini zikredin (ve kurbân edin)! Nihâyet yanları yere yaslandığında (canları çıkınca)onlardan yiyin ve kanâat edene (istemeyene) de (açıkça) isteyene de yedirin! İşte böylece onları sizin istifâdenize verdik; tâ ki şükredesiniz.

Allah’ın yarattığı her türlü canlıların bedenlerinde size Allah’ı hatırlatan işaretler yaptık ve hayvanların bedenlerinin farklı yaratılmasında sizin için pek çok faydaları (binersiniz, yük taşırsınız, etlerini yersiniz, derililerinden barınak çadır, çanta, ayakkabı yaparsınız), yararları var. Dizi dizi hayvanları yanları üzerinde yatırıp keserken, Allah’ın ismini anın. Bu kesme işini yaptığınız da, onların etlerinden yiyin ve istemeyen ve isteyen fakirleri de doyurun. Bu rızıkların hepsini sizin istifadenize sunduk ki, belki şükredersiniz.

Kurbanlık develere gelince, onları sizin için Allah’ın belliklerinden kıldık. Onlarda sizin için iyilik vardır. Öyleyse onlar bağlı dururken üzerlerinde Allah’ın adını anın. Yan üstü düşüp öldükten sonra da onlardan hem siz yiyin, hem de yoksulluğunu belli etmiyenlere ya da dilenenlere yedirin. İşte biz bu hayvanlara sizin için boyun eğdirdik ki Allah’a şükredesiniz diye.

Develeri [⁷] sizin için Tanrı dininin nişanları sırasına koyduk. Onlar yüzünden sizin için hayır ve bereket vardır. Onlar ayakta durup boğazlanırken Allah/ın adını anın, yan üstü yıkılıp can verince hem kendiniz etinden yiyin, hem fakirliğini gizleyen ve gizlemeyip dilenen fakirlere yedirin. İşte nimetimize şükür ediniz diye biz onları böylece size müsahhar kıldık.

[7] Veya kurbanlık deve kesmesini, kurbanlık deve, sığır boğazlanmasını.

Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın (dininin) nişânelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar (kurbanlık için) saf saf dizildiklerinde¹⁸ üzerlerine Allah’ın adını anın. (Boğazlanıp) yan üstü düştüklerinde de onlardan yiyiniz. İsteyene ve istemeyene de yediriniz. İşte böyle, şükredesiniz diye onları sizin hizmetinize verdik.

18 Koyun keçi vb küçükbaş hayvanlar ayakları bağlanarak kesilirken develer ise ayakta ön ayaklarından birinin toynağından bağlanarak kesilir. Bu, atla... Devamı..

İri cüsseli develeri de size Allah'ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar saf tutmuşçasına ayakta durup boğazlanırken, Allah'ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkâra ve isteyene yedirin. Onlara sizin için işte böyle boyun eğdirdik. Umulur ki şükredersiniz.

Bu kurbanlık hayvanları, size kulluk bilinci ve fedâkârlık duygusu kazandıran, malın ve canın Allah’a ait olduğunu anlatan ilâhî sembollerden biri yaptık ki, bunda sizin için nice yararlar vardır. O hâlde, bu hayvanlar kurban edilmek üzere,sıra sıra dizildiklerinde, onları boğazlarken “Bismillah, Allahu ekber!” diyerek Allah’ın adını anın; yan üstü devrilip can verdiklerinde de, onların etinden hem kendiniz yiyin hem de gerek başkalarına el açmaktan çekinen, gerekse istemek zorunda kalan yoksullara yedirin. İşte böylece, bu kurbanlıkları sizin yararınıza sunuyoruz ki, onları emrettiğimiz amaçlar doğrultusunda kullanarak bize şükredesiniz. Ve sakın bu ibâdetleri, gerçek amacından uzaklaştırarak birer gösteriş malzemesi hâline getirmeyin, unutmayın ki:

Sizin için Allah’ın nişanelerinden olmak üzere (Kurbanlık) Gövdeli Hayvanlar’ı da sunduk.
Onlarda sizin için hayır vardır.
Keserken onların üzerine Allah’ın adını anın!
Kesilip yere düştüğü zaman onlardan yiyin!
Uman Kimse’ye de, (Ummayıp) Kanaat Eden’e de yedirin!
Onları sizin emrinize böyle sunduk.
Umulur ki şükredersiniz.

Biz, büyükbaş hayvanları da Allah için kurban etmenize izin verdik. Hepiniz için hayırlı olsun. Onları, kesime hazır hale geldiklerinde bismillah / Allah adına diyerek kesin. Kesilen kurban kendisini salınca, etinden hem kendiniz yiyin, hem de istesin istemesin yoksula yedirin. Gördüğünüz gibi sizin emrinize neler verdik neler. Artık şükretmeniz gerekir.

Kurbanlık olarak ayırdığınız büyük baş hayvanları kabul ettik. Büyük baş hayvanları da Rabbinize kurban edebilirsiniz. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saflar halinde sıralanmış dururken kurban edeceklerinizi ayırıp Allah’ın adını anarak kesin! Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin! İstemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin! Şükredesiniz diye hayvanları sizin hizmetinize verdik.

Biz büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın sembollerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar sıra sıra (dururken) üzerlerine Allah’ın ismini hatırlayın (ve kurban edin)! Yan üstü yere düştüklerinde (öldüklerinde) onlardan hem kendiniz yiyin hem de kanaatkâr olana ve fakirlere yedirin! İşte şükredesiniz diye bunları sizin hizmetinize verdik.

Biz, (deve ve sığır gibi) büyükbaş hayvanları da size Allah’ın şiârlarından kıldık. Onlarda sizler için pek çok hayır vardır. Öyleyse onları ayakta dikili olarak ön ayaklarının biri bağlı halde¹ (keserken) üzerlerine Allah’ın adını anın,² (kurban edilince) yanları üzerine düştükleri zaman³ da onlardan bir miktarını⁴ (hem kendiniz) yiyin, (hem de) isteyemeyene de isteyene de yedirin. İşte böylece Biz, belki (nîmetlerime) şükredersiniz diye, onları sizin emrinize verdik.

1 Bu şekilde kurban deveye mahsustur. Deve ayakta iken ön ayağının biri bağlanıp gerdanından boğazlanır ki, buna “nahr” denilir. Sığır, koyun, keçi is... Devamı..

Hayvanların kurban edilmesine gelince, Biz bunu sizin için Allah tarafından konulmuş simgelerden ⁵² biri olarak öngördük ki bunda sizin için [nice] yararlar vardır. Öyleyse artık, [kurban edilmek üzere] sıraya dizildiklerinde onların üzerinde Allah’ın ismini anın; ve cansız olarak yere serildiklerinde onların etinden ⁵³ kendiniz de yiyin; kendi nasibiyle yetinip istemeyen kimseyi de, istemek zorunda kalan kimseyi de (onunla) doyurun. Biz, işte bu amaçla ⁵⁴ onları ⁵⁵ sizin yararınıza sunuyoruz ki şükredesiniz.

52 Bkz. yukarıda 47. not.53 Lafzen, “onlardan”.54 Lafzen, “bunun için/böylece”.55 Yani, kurbanlık hayvanları.

Biz develerin kurban edilmesini de Allah’ın sembollerinden kıldık, bu hayvanlarda sizin için birçok faydalar vardır. Onları sıra sıra diz çöktürülmüş bir halde kurban ederken üzerlerine Allah’ın adını anın, nihayet yan üstü yere düşünce de onlardan hem siz yiyin hem de isteyebilen ve isteyemeyen muhtaçlara yedirin. İşte böylece nimetlerin hakkını veresiniz diye biz bu hayvanları sizin istifadenize sunduk. 6/142, 16/7, 22/28, 36/71...73, 40/79- 80

Malum kurbana gelince:[²⁸³⁹] Biz onu sizin için içerisinde nice hayırlar barındıran Allah’ın simgelerinden biri olarak (ibadet) kıldık: o halde, (ön ayaklarından biri bağlanıp) sıra sıra diz çöktürülen hayvanları kurban ederken[²⁸⁴⁰] Allah’ın ismini anın; nihayet onların yanı yere gelince[²⁸⁴¹] artık ondan siz de yiyin, ihtiyacını belli eden ya da etmeyen[²⁸⁴²] herkese de yedirin: Bu böyledir; zira Biz onları sizin yararınıza âmâde kılmışızdır; umulur ki şükredersiniz.

[2839] Kavramsal farklılık, bu pasajda sanki iki ayrı kurban türünden söz edildiği sonucunu vermektedir. Birincisi 28 ve 34. âyetlerde behîmeti’l-en‘â... Devamı..

Biz develeri de, Allah’ın kurbanlıklarından kıldık, onlarda sizin için hayır vardır. Ön ayakları bağlı halde onları keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Kesilince etlerinden yeyin. İsteyene de, istemeyene de verin. Kurbanlıkları şükredesiniz diye böylece emrinize verdik.

Biz O bedenlilerde de (kurbanlık deve veya sığırlardada da) sizin için Allâh’ın işâretlerinden yaptık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar sıralanmış durumda iken üzerlerine Allâh’ın adını anın (da boğazlayın) yanları yere düştüğünde de onlardan yeyin, kanaatkar fakire de ve istemek durumunda kalanlara da yedirin. Allâh onları, size boyun eğdirdi ki şükredesiniz.

Ve develeri de sizin için Allah'ın şeâirinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Artık onların üzerlerine birer ayakları bağlı, üçer ayakları bağlı, üçer ayakları üzerine kâim bulundukları halde Allah'ın ismini zikredin. Yanları üzerine yere düşünce de artık etlerinden yeyin; haline kanaat edip istemeyene de ve isteyene de yediriniz. Onları size öylece musahhar kıldık, tâ ki şükredesiniz.

Biz kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin hakkınızda Allah'ın dininin şeâirinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar boğazlanmak üzere saf halinde dururken onları kestiğiniz zaman Allah'ın adını anın. Yanı üstü yere yıkılınca da onlardan hem siz yiyin, hem kanaat gösterip istemeyene, hem de isteyen fakire yedirin! İşte böylece onları size âmâde kıldık ki şükredesiniz. [5, 2; 22, 28; 36, 71-73]

Biz o kurbanlık develeri de size Allah'ın (dininin) işaretlerinden yaptık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar ön ayaklarını sıra halinde yere basmış durumda iken üzerlerine Allah'ın adını anın (da boğazlayın) yanları yere düş(üp canları çık)ınca da onlardan yeyin, kanaat eden(fakir)e de; isteyen(fakir)e de yedirin. Allah o(kocaman hayva)nları, size boyun eğdirdi ki şükredesiniz.

Kurbân içün Mekke'ye sevk olunan deve ve öküzi size Allâh'ın şe'âirinden (ahkâm-ı hacdan) kıldık. Onda sizin içün hayır vardır. O deve veyâ öküzi ayak üzere iken zebh iylediğinizde Allâh'ın ismini zikr idin. Yan üsti düşüb cân virdiği vakit onun etinden ekl iyleyin, dilenen ve dilenmeyen fukarâya it'âm idin. O hayvânları size, şükür idesiniz içün müsahhar kıldık.

Sizin için de bedence gelişmiş kurbanlık hayvanları[*] Allah’a kulluğun simgelerinden yaptık. Onlarda sizin için fayda vardır. Sıra sıra dururlarken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yapıştığı zaman onlardan hem siz yiyin, hem kendi halinden memnun olana hem de isteyene yedirin. Onları bu şekilde sizin hizmetinize verdik; belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.

[*] Büdn, müsinn yani yaşını tamamlamış ve büluğa ermiş hayvan demektir.

Kurbanlık develeri, sizin için Allah'ın nişanelerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onları keserken üzerlerine sadece Allah'ın adını anın. Kesilip yere düşünce onlardan yiyin. İsteyene de, istemeyene de yedirin. Şükredesiniz diye, onları işte böyle sizin emrinize sunduk.

Kurbanlık develeri de sizin için Allah'ın belirlediği nişanlardan kıldık ki, onlarda sizin için hayır vardır. Ayakta oldukları halde onları kurban ederken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yere düştüklerinde onlardan hem siz yiyin, hem de dilenene, dilenmeyene yedirin. Şükredesiniz diye, onları size böylece boyun eğdirmiş bulunuyoruz.

Biz o büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın kutsallık nişanları arasına koyduk. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine dururken, üzerlerine Allah'ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz.

develer śıġırlar eyledük anı size Tañrı dįni nişānlarından size anuñ içinde ħayırdur. pes anuñ Tañrı adını anuñ üzere baġlu dururlarken pes ķaçan düşe eyegüleri pes yiñ andan daħı yidürüñ ķaña'at eyleyene. daħı dileyiciye. andayuķ girü ancılayın musaḥḥar ķılduķ anı size ola kim siz [178a] şüķr ķılasız.

Develer‐ile ṣıġırları size ḳılduḳ Tañrı Ta‘ālā dīni nişānlarından. Anlardansize ḫayrlar vardur. Ẕikr eyleñüz Tañrı Ta‘ālā adın anlar üstine ṣaf baġla‐yup durmış‐iken. Pes ḳaçan yanları üstine düşsinler, yiñüz andan ve yidü‐rüñüz ḳanā‘at ehline, dilenciye daḫı. Anuñ gibi musaḫḫar eyledükanı size. Ola kim siz şükr eyleyesiz.

Biz qurbanlıq dəvələri də Allahın nişanələrindən (Onun haqq dininin əlamətlərindən) etdik. Sizin üçün bu qurbanlarda (dini və dünyəvi) xeyir vardır. Artıq onları ayaq üstə durduqları (sol əli bağlı, sağ əli və iki ayağı açıq vəziyyətdə olduqları) halda kəsərkən üstlərində Allahın adını çəkin (bismillah deyin). Onlar böyrü üstə düşən (canları çıxdığı) zaman (ətindən) özünüz də yeyin, (yanınızda olub utandığından) əl açmayana (lakin verilənə e’tiraz etməyənə) və dilənçiyə də yedirdin. Onları (qurbanlıq heyvanları) sizə belə ram etdik ki, bəlkə, (ne’mətimizə) şükr edəsiniz!

And the camels! We have appointed them among the ceremonies of Allah. Therein ye have much good. So mention the name of Allah over them when they are drawn up in lines. Then when their flanks fall (dead), eat thereof and feed the beggar and the suppliant. Thus have We made them subject unto you, that haply ye may give thanks.

The sacrificial camels we have made for you as among the symbols from Allah. in them is (much) good for you: then pronounce the name of Allah over them as they line up (for sacrifice):(2813) when they are down on their sides (after slaughter), eat ye thereof, and feed such as (beg not but) live in contentment,(2814) and such as beg with due humility: thus have We made animals subject to you, that ye may be grateful.

2813 See n. 2808 to 22:33 above. What was expressed in general terms is applied here more particularly to camels, the most precious and useful animals... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.